
Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.

Orhun, Göktürk ya da Köktürk alfabesi, Göktürkler ve diğer erken dönem Türk kağanlıkları tarafından kullanılmış, Türk dillerinin yazılması için kullanılmış ilk yazı sistemlerinden biridir. Alfabe, 4'ü ünlü olmak üzere 38 damga (harf) içermektedir.

Hangıl ya da Hangul, Kore alfabesidir. Hangıl, Korecede "h-a-n-g-ı-l" [한글] harflerine tekabül eden Kore harfleriyle yazılır. 1443 yılında Çosôn Hanedanlığı'ndan (*) Kral Sejong tarafından oluşturulmuştur.

Moğolca, Moğolistan ve civardaki bazı özerk bölgelerde resmî dil olan Asya dilidir.
Akadca, Doğu Sami dillerine ait Antik Mezopotamya'da, özellikle Asur ve Babil imparatorluklarında kullanılmış ölü dil. Dil, kayda geçmiş ilk Sami dili olup, aslen soysal açıdan akraba olmadığı Sümerce için kullanılmış çivi yazısı ile yazılmıştır. Akadca ismini Akad İmparatorluğu'nun başkenti Akad şehrinden almıştır. Bir izole dil olan Sümerce ve Akadcanın birbirleri üzerindeki karşılıklı etkileşimleri, bu iki dilin bir dil birliği içerisinde sınıflandırılmasına yol açmıştır.
Ğ, Latin alfabesinden türetilen Türk, Azeri ve Kazak alfabelerinde; ayrıca Kırım Tatarcası, Çerkesçe, Lazca ve Tatarcanın yazımında kullanılan Latin kökenli alfabelerde de bulunan bir harftir. Kullanıldığı yazı dizgelerinde ötümlü artdamaksıl sürtünmeli ünsüz olan /ɣ/, ötümlü artdamaksıl sürtünmesiz ünsüz /ɰ/ veya ötümlü küçükdilsil sürtünmeli ünsüz /ʁ/ seslerini temsilen yer almaktadır.

Yazı sistemi, bir dildeki unsurları ve tarif edilebilir durumları temsil etmek için kullanılan bir çeşit semboller sistemidir.

Japonca, Japonlar tarafından konuşulan Japon dil ailesine bağlı bir dildir. Başta Japonya ve Japon diasporasındakiler olmak üzere yaklaşık 128 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Japonya'da de facto millî dil olarak kabul edilip Palau'da tanınmış azınlık dilidir.

Brahmi alfabesi, ünlüleri ünsüz sembollerle ilişkilendirmek için bir aksan işaretleri sistemi kullanan bir abugidadır. Yazı sistemi, Maurya döneminden erken Gupta dönemine kadar yalnızca nispeten küçük evrimsel değişiklikler geçirdi ve MS 4. yüzyılda bile okuma yazma bilen bir kişinin Maurya yazıtlarını hala okuyabildiği düşünülmektedir. Bundan bir süre sonra, orijinal Brahmi yazısını okuma yeteneği kayboldu. En eski ve en iyi bilinen Brahmi yazıtları, kuzey-orta Hindistan'daki Asoka'nın MÖ 250-232'ye tarihlenen kayaya oyulmuş fermanlarıdır. Brahmi'nin deşifresi, 19. yüzyılın başlarında, Hindistan'daki Doğu Hindistan Şirketi yönetimi sırasında, özellikle Kalküta'daki Bengal Asya Topluluğu'nda, Avrupa'nın akademik ilgisinin odak noktası haline geldi. Brahmi, Cemiyetin sekreteri James Prinsep tarafından 1830'larda Cemiyetin dergisinde yayınlanan bir dizi bilimsel makalede deşifre edildi. Buluşları, diğerleri arasında Christian Lassen, Edwin Norris, H. H. Wilson ve Alexander Cunningham'ın epigrafik çalışmalarına dayanıyordu.

Japonca Braille, Japoncanın Braille yazı sistemidir. Orijinal Braille yazı sistemine bağlıdır, ancak bağlantıları daha incedir. Japoncadaki adı tenji (点字). Türkçeye tam olarak "nokta karakterleri" olarak çevrilir. Çok karışık olacağından, kanji yazımı olmadan, Japoncayı sadece hiragana ve katakana hece yazıları ile yazmaya dayalı bir sistemdir.

Modern Japon yazı sistemi, logografik kanji, heceyazısı kana ve rōmaji olmak üzere üç yazı sisteminin bir kombinasyonudur. Kana ise hiragana ve katakana olmak üzere ikiye ayrılır. Çok sayıda kanji karakterine ek olarak birçok karışık hece yazısının bulunması nedeniyle Japon yazı sistemi genellikle en karmaşık yazı sistemi olarak kabul edilmektedir.
Rōmaji, Japoncanın yazımında kullanılan latin alfabesidir. Genel olarak kısaltmalarda ve Japoncanın latin alfabesine tercümesinde kullanılır.

Hepburn romanizasyonu, Japoncanın Latin alfabesine tercüme edilmesi için yaratılmış bir sistemdir. 1887 yılında James Curtis Hepburn tarafından Japonca-İngilizce sözlüğünün hazırlanması amacıyla icat edilmiştir. Hepburn sistemi bu güne kadar Japoncanın Latin alfabesine tercüme edilmesinde kullanılan en yaygın sistemdir.

Dilbilimde romanizasyon veya romantizasyon, farklı bir yazı sistemindeki ifadeleri Latin (Roma) alfabesine dönüştürmektir. Romanizasyon yöntemleri arasında yazılı metinin çevirisi ve transkripsiyonu, konuşulan kelimenin temsili ve her ikisinin kombinasyonu bulunmaktadır.

Arapça dilbilgisi Arap dilinin yapısını inceler. Arapça bir Sami dili olmakla birlikte diğer Sami dillerin dilbilgisi kurallarıyla benzerlik göstermektedir.
Arami alfabesi, Aramiler tarafından Fenike alfabesinden uyarlanmış ve MÖ 8. yüzyılda ayrı bir yazı haline gelmiş yazı sistemi. Aramice yazmak için kullanılan alfabe, Asur çivi yazısının yerine geçmiştir. Harflerin tümü ünsüz sesleri temsil etmiştir, ancak bu harflerin bazıları uzun ünlüleri belirtmek için de kullanılmıştır.
Polivanov sistemi, Japonca özel adları veya terimleri Rusçada temsil etmek veya bu dillerde Japonca dil öğrenimine yardımcı olmak için Japoncayı Rus Kiril alfabesine çeviren bir sistemdir. Sistem 1917 yılında Yevgeni Polivanov tarafından geliştirilmiştir.
Sokuon, Japoncada küçük bir hiragana veya katakana tsu şeklinde bir semboldür. Daha az resmi bir dilde, "küçük tsu" anlamına gelen chiisai tsu (小さいつ) veya chiisana tsu (小さなつ) olarak adlandırılır. Japonca yazımda birçok amaca hizmet etmektedir.
Kunrei-shiki, Japoncanın Latin alfabesine dönüştürmek için Japonya Bakanlar Kurulu tarafından hazırlanan bir romanizasyon sistemidir. Adı, sistemin kendisinde Kunreisiki rômazi olarak verilmiştir.
N, Japoncadaki kanalardan biridir. お, 无 kanjisinin soshō stiline dayanırken オ, 尓 kanjisinin köküne dayanır.