Friedrich Wilhelm Nietzsche, Alman klasik filolog ve filozoftur. Nietzsche'nin fikirleri ve üslubu, yerleşik düşünce kalıplarını kırmıştır, bu nedenle yaşadığı dönemde var olan bir klasik disipline sokulamamıştır. Nietzsche, günümüzde yepyeni bir felsefi ekol olarak yaşam felsefesi disiplininin kurucusu olarak kabul edilmektedir.
Nihilizm, evrenin ve insan yaşamının özünde herhangi bir anlam taşımadığını savunan bir felsefi yaklaşımdır. Ancak bu, her türlü anlam ve değerin tamamen reddi gerektiği anlamına gelmez. Nihilizme göre, toplumsal, ahlaki ve kültürel değerler insan yapımıdır ve mutlak bir gerçeklik taşımaz.
Perspektivizm, Türkçe anlamı bakışaçıları çokluğu olan sözcük.
Egoizm ya da Bencillik, popüler bir tanımla, genel olarak dünyanın geri kalanının veya özel olarak başkalarının çıkarları pahasına kişinin kendi çıkarlarını aşırı derecede gözetme eğiliminden oluşan bir karakter özelliğidir. Bununla birlikte, bu terimin felsefede yazara bağlı olarak özel bir anlamı vardır ve bazıları bunu açıkça iddia etmektedir. Solipsizm, nihilizm, hedonizm ve Bireyci Anarşizm de dahil olmak üzere ilgili doktrinler genellikle küçümseyici veya başka bir şekilde onunla ilişkilendirilir. Egoizm aynı zamanda hümanizme karşı çıkan ve yeri geldiğinde anti-liberal bir doktrinde olabilmektedir. Özellikle Aydınlanma filozofları egoizme karşı mücadele etmiştir.
19. yüzyıl felsefesi öncelikli olarak Alman felsefesinde romantizmin ve idealizmin zirveye ulaştığı bir dönemdir. Aynı şekilde materyalizmin de yeni bir derinlik kazandığı ve öne çıktığı görülür. Fransız felsefesinde bir yanda Charles Fourrier, Pierre-Joseph Proudhon, Claude Henri de Saint-Simon gibi reformcu düşünürler; öte yanda da August Comte ile pozitivizmin belirginleştiği görülür. Tarihçi Tocqueville ile sosyolog ve düşünür olan Emile Durkheim'ı da buraya eklemek gerekir.
Böyle Buyurdu Zerdüşt: Herkes ve Hiçbiri için Bir Kitap, Friedrich Nietzsche tarafından kaleme alınmış bir kitaptır (1883–1885). Kitabı belirli bir kategori içerisinde tanımlamak genelde zor olmuştur: Bir edebiyat eseri ve aynı zamanda felsefi bir çalışmadır. Nietzsche kendisi kitabı "yazılmış en derin" eser olarak tanımlamıştır. Eser, birçok farklı konu ve tarz barındırmaktadır. Nietzsche'nin felsefi görüşleri açısından önemli bir yer tutan kitap, birçok eleştiriye maruz kalmıştır.
Üstinsan, Friedrich Nietzsche'nin felsefesinde yer alan ve onun tarafından felsefeye kazandırılmış bir kavramdır. Üstinsan felsefesini, özellikle Böyle Buyurdu Zerdüşt isimli eserinde açık şekilde tanımlamış ve eserinde bu kavramı irdelemiştir.
Görecilik ya da rölativizm, felsefe tarihinde sürekli gündemde yer almış olan bir yönelim biçimidir. Felsefenin alt bölümlerinden epistemoloji ve etik alanlarında göreceli yaklaşımlar özellikle etkili olmuştur. Bilgi anlayışında mutlak ve nesnel gerçek anlayışından ayrılır, bilginin kesinliğinden ve genel geçerliliğinden şüphe eder. Bütün bilgilerin göreli olduğu önermesi bu akımın başlıca argümanıdır. Etikte ise görecilik mutlak ahlaki değerlerin varlığını ve olabilirliğini yadsır. Bunlara göre bilgi ya da ahlaki değerler tarihsel koşullara, dönemlere, toplumlara, kültürlere ve kişilere göre değişim gösterir. Bilim felsefesinde de etkili olmuştur; özellikle 20. yüzyılda Kuantum fiziğine bağlı bilimsel ve kuramsal gelişmelerden sonra görecelilik gelişme göstermiştir.
Fatalizm, yazgıcılık, kadercilik, tüm eylemlerin ya da olayların evrendeki yasaların boyunduruğunda olduğunu vurgulayan bir felsefi öğretidir. İslam düşüncesinde bu görüşe yakın olan akım Cebriyyedir. Fatalizm pozitivizm ve bilime atıfta bulunurken, cebriyye Tanrıya atıfta bulunur. Fatalizm genel olarak şu anlamlardan herhangi birine gelebilir:
- Yapmakta olduğumuz şeyden başka bir şeyi yapmaya gücümüzün olmadığı görüşü. Buna göre, insanın ne geleceği ne de kendi eylemlerini belirlemeye gücü yetmez.
- Gelecekteki ya da kaçınılmaz olduğu düşünülen olaylar karşısında boşvermişlik benzeri bir tutum. Friedrich Nietzsche yazgıcılığın bu biçimini Türk yazgıcılığı olarak adlandırır.
- Eylemler özgürdür, ancak kaçınılmaz bir sona doğru işler. Bu inanç uzlaşmacı yazgıcılığa çok benzer.
- Yazgıcılığı kabullenmek, kaçınılmazlığa direniş göstermekten daha uygundur. Bu inanç bozgunculuğa çok benzer.
Bengi dönüş, zamanın döngüsel bir formda olduğu ve olayların bu döngüsellikte sonsuza dek yinelenmiş olduğu, yinelendiği ve yineleneceği tezini içermektedir. Friedrich Nietzsche bu düşünceyi etik anlamda oluştaki yaratıcılığın, en yüksek yaşama gücünü elde etmenin, acıyla başa çıkmanın ve Üstinsan'ı meydana getirme aracı ve koşulu olarak geliştirmiştir. Ayrıca bengi dönüş, aktif nihilizmin kendini gösterdiği güçlü sınıfın karşılaşacağı bir sorudur.
Bu madde, Friedrich Nietzsche maddesinin alt başlığıdır.
Friedrich Nietzsche'nin ilk eseri olan Tragedyanın Doğuşu adlı yapıtında incelediği iki kavramdır. Sokrates öncesi Yunan felsefesinden derinden etkilenen Nietzsche, Apollon ve Dionysos tanrılarının anlamsal açılımlarını yeniden ele alır. Nietzsche'de Apollon; biçimin,uyumun ve kontrolün, Dionysos ise taşkın ve coşkun duyguların, tutkunun simgelendiği iki kavramdır. Nietzsche'ye göre bu iki öğe, tabiatın yaratış/yıkış süreçlerini devindirir. Nietzsche, yeniden ele alıp yorumladığı bu iki kavramla estetik ve sanat anlayışını ortaya koyar.
Amor fati, Friedrich Nietzsche'nin eserlerinde sıklıkla kullandığı bir terimdir. Türkçeye, çevirmenler tarafından genellikle kader sevgisi olarak çevrilir. Hayatın en üst düzeyde olumlanması, Nietzsche'nin deyimiyle 'evet'lenmesi anlamına gelir.
Nietzsche'nin soyağacı, 15 Ekim 1844'te doğan Friedrich Nietzsche'nin babası Karl Ludwig Protestan Kilisesinde papazdı. Karl Ludwig annesi Franziska Oehler ile 1843'te evlenmişti. Doğumu Prusya Kralı IV Friedrich Wilhelm’in doğum gününe rastladığı için adı Friedrich Wilhelm olmuştu. Kız kardeşi Elisabeth,1846'da doğdu ve onudan sonra 1848'de Ludwig adında bir erkek kardeşi oldu. Babası Karl Ludwig'in baş ağrılarına tanı konulamamamıştı. Daha sonra hızlı ilerleyen bir tümör olduğu saptandı fakat babası kör oldu ve öldü.(1849). Onun ölümünü Friedrich'in erkek kardeşi Ludwig izledi (1850).Bu kayıp yüzünden annesi ve kız kardeşi ile birlikte Naumburg'a taşındılar (1850). Böylece çocukluk yılları kadınların himayesinde geçti.
Toplum felsefesi veya sosyal felsefe, sosyal davranışları konu alan felsefe dalıdır. Konuları geniş kapsamlı olup kişisel görüşlerden yasaların meşrûluğuna, sosyal sözleşmeden devrimi oluşturan kriterlere, günlük eylemlerden bilimin kültür üzerindeki etkisine, insan demografisindeki değişikliklerden arı kovanındaki toplumsal düzene kadar birçok konuyu içine alır.
Friedrich Wilhelm Nietzsche, "Güç İstenci", "Üstinsan", "Bengi dönüş" gibi özgün fikirlerle tanınan varoluşçu Alman filozof.
Nietzscheci evetleme Friedrich Nietzsche felsefesindeki bir kavramdır. Bu tür evetlemenin örnekleyici bir formülasyonu Nietzsche'nin Nachlass`ında görülebilir:
Tek bir ana evet dediysek, yalnızca kendimize değil bütün varoluşa evet demiş oluruz. Hiçbir şey, ne kendimizde ne de şeylerde, kendine yeterli olmadığından; ruhumuz bir kere mutluluktan titrediyse ve sesi bir arp gibi çıkmaya başladıysa, bu olayı meydana getirmek için tüm sonsuzluk gereklidir ve bu tek bir evetleme anında tüm sonsuzluk iyi, bedeli ödenmiş, haklı çıkarılmış ve evetlenmiş olur.
Bu madde, 19. yüzyıl filozofu Friedrich Nietzsche hakkında yazılan eserlerin kaynak dizinidir.
Naumburg Katedrali, Naumburg, Almanya'da bulunur ve Naumburg-Zeitz Piskoposluğunun eski katedralidir. Büyük bir bölümü 13. yüzyıla kadar tarihlenen kilise binası, Alman geç Roma dönemine ait bir dönüm noktasıdır. 2018 yılında Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir.
Andreas Urs Sommer İsviçreli bir filozof, yayıncı ve nümismattır. Ekim 2016'dan bu yana kültür felsefesi odaklı felsefe alanında akademi profesörlüğü yapmaktadır ve 2019'dan bu yana Freiburg Albert Ludwigs Üniversitesi'nde Nietzsche Araştırma Merkezi'nin idari direktörlüğünü yürütmektedir.
Franziska Nietzsche, Alman papaz kızıydı ve filozof Friedrich Nietzsche'nin annesiydi.