İçeriğe atla

Nezim Frakulla

Nezim Berati (yaklaşık 1680-1760), alternatif olarak Nezim Frakulla veya İbrahim Nezimi olarak da bilinen Arnavutça yazan ancak Arap alfabesini kullanan Müslüman geleneği olan Beyteci Edebiyatı arasındaki ilk büyük şairdir. Fier yakınlarındaki Frakull köyünde doğmuş ve yaşamının bir bölümünü Berat'ta geçirmiştir. Frakulla, İstanbul'da öğrenim görmüş ve burada iki divan da dahil olmak üzere ilk şiirini Türkçe, Farsça ve belki de Arapça yazmıştır. 1731 civarında Berat'a dönmüş ve burada dönemin diğer şairleriyle, özellikle de Berat müftüsü İmam Ali'yle edebi rekabete girdiği bilinmektedir. 1731 ile 1735 yılları arasında Arnavutça bir divan ve çeşitli başka şiirler yazmıştır; bunlara manzum şeklinde bir Arnavutça-Türkçe mini sözlük de dahildir. Divanın orijinalinin tamamı elimizde olmasa da elimizde bu divandan yaklaşık 110 şiir bulunmaktadır. Şiirlerinin bir kısmı müziğe uyarlanmış ve yüzyıllarca sözlü olarak hayatta kalmıştır.

Nezim Frakulla, Arnavutça divan yazan ilk kişinin kendisi olduğunu iddia etmiştir:[1]

Divan, kush pat folurȅ shqip?

Ajan e bȅri Nezimi,

Bejan kush pat folurȅ shqip?

İnsan e bȅri Nezimi.

Daha önce Arnavutça Divan tertip eden mi vardı?

Nezim bunu ayan eyledi.

Daha önce Arnavutça beyanda bulunan mɪ vardı?

Nezim bunu tam anlamɪyla gerçekleştirdi.

Nezim Frakulla'nın şiirleri tasavvuf düşüncesinden türemiş ve Osmanlı döneminde sürdürülen çeşitli gelenekleri yansıtmıştır.

Frakulla'nın divanı, yerel paşalar ve askeri seferler üzerine methiyelerden, dostları ve hamileri üzerine şiirlere, arkadaşlarından ve sevgililerinden ayrılık ve onlara duyulan özlemle ilgili şiirlere, baharda doğa tasvirlerine, dini şiirlere ve özellikle aşk sözlerine kadar çeşitli şiirler içerir. Bazıları yeğenine ithaf edilen ikinci gazelin tasvirleri, birçok klasik tema, metafor ve imalarla birlikte Arap, Fars ve Türk şiiridir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ JAHJAİ, Meral (2016). "Osmanlı Yazısı ile Yazılan Arnavut Edebiyatının Dini Karakteri". AVRASYA ETÜDLERİ. 50 (2). T.C. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı. ss. 389-404. 26 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Kasım 2023. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Türklerin Anadolu'ya geldikten sonra edebiyatları iki gruba ayrılmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen aydınların oluşturduğu "Yüksek Zümre Edebiyatı" ve İslam öncesinden gelen sözlü bir "Halk Edebiyatı". Anadolu'ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese eğitimi gören aydın kesim Arap ve Fars edebiyatlarının tesirini devam ettirirken, halk yine saz şairleri aracılığıyla halk edebiyatını devam ettirdi. Dolayısı ile Anadolu Türk Edebiyatı iki grupta incelenmektedir. Bu gruplardan biri halk edebiyatıdır.

Tevhit ya da Tevhid, Türk ve İslam edebiyatında Allah'ı, yaratılış ve kainatın aslı gibi unsurları bir arada yorumlayan manzum –mensur edebî tür.

<span class="mw-page-title-main">Divan (edebiyat)</span> Divan edebiyatı şairlerinin eserlerini topladıkları antolojik eser

Divan, Divan edebiyatı şairlerinin belli bir düzene göre şiirlerini topladıkları yapıt.

Kaside, genellikle din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan bir şiir formudur. Ancak kaside biçiminin şiirin farklı konuları için de kullanıldığı vakidir. Kaside sanatı, öncelikli olarak Araplar tarafından geliştirilmiştir. Kaside, klasik Arap şiirinin en yüksek hali kabul edilmektedir. Eski Arap edebiyatında kasideler birkaç farklı dahili kısımdan oluşacak şekilde nazmedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gazel</span> divan edebiyatının aşktan bahseden temel şiir biçimi

Gazel, Türkçe Divan edebiyatının en yaygın nazım şeklidir. Gazel sözcüğü sözlük tarifi ile "kadınlarla sevgi üzerine konuşmak, söyleşmek" anlamına gelir.

Divan edebiyatı, Türk kültürüne has süslü ve sanatlı bir edebiyat türüdür. Bu edebiyata genellikle "divan edebiyatı" adı uygun görülmekte olup bunun en büyük nedenlerinden birisinin şairlerin manzumelerinin toplandığı kitaplara "divan" denilmesi olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan, divan edebiyatı gibi tabirlerin modern araştırmacılar tarafından geliştirildiğini ve halk-tekke-divan edebiyatları arasındaki ayrımların bazen oldukça muğlak olduğu ve bu edebiyatlar arasında ciddi etkileşimlerin de bulunduğu vurgulanmalıdır.

Aruz ölçüsü ya da aruz vezni, Arap edebiyatından doğarak İslamî edebiyatalara da yayılmış bir nazım sistemi; nazımda uzun veya kısa, kapalı ya da açık hecelerin belli bir düzene göre sıralanarak ahengin sağlandığı ölçüdür.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

Arap Edebiyatı, anadili Arapça olan ulusların ortaya koymuş oldukları edebiyat eserlerini kapsar. Arapça Arap Yarımadası'nda ilkçağlardan beri kullanılan bir dildir. İslam dininin ortaya çıkışından sonra yayılarak İspanya'dan Endonezya'ya kadar uzanan bir alanda 600 yıl boyunca kültür dili durumuna gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan edebiyatı</span>

Azerbaycan edebiyatı Azerbaycan dilinde yazılan edebiyatı veya Azerbaycanlı yazarların, şairlerin veya Azerbaycanlı muhacirlerin yazdığı edebiyatı ifade eder.

Edirneli Nazmi, Türki-i basit akımı temsilcisi divan şairi. Edirne'de doğmuştur.

Âdem Dede, Osmanlı Devleti Türk Mevlevi şairi. Doğum tarihi bilinmemektedir ama 1591 olduğu tahmin edilmektedir. Antalya’da doğmuştur. Din eğitimini yörenin ünlü dervişlerinden alan Adem Dede daha sonra bilgisini artırmak ve mevlevi olmak için İstanbul'a gitti. Galata Mevlevihanesi'nde, İsmail Ankaravi'nin yanına yerleşti ondan eğitim aldı. İsmail Ankaravi'nin ölümüyle aynı mevlevihaneye şeyh oldu. Dostlarıyla birlikte sohbet toplantıları düzenler, bu toplantılarda dini konuşmalar yapılır, müzik dinlenir, sema yapılır ve zikredilirdi. Galata Mevlevihanesi'nde Kur'an ve Mesnevi okunuyor, sema yapılıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Arnavut epik şiiri</span>

Arnavut epik şiiri, Arnavut halkı tarafından yaratılan destansı bir şiir biçimidir. Uzun zamandır devam eden bir sözlü gelenekten oluşur. Bugün Kosova ve Kuzey Arnavutluk'ta ve bazıları da Karadağ'da olmak üzere çok sayıda Arnavut destansı şiir anlatıcıları bulunabilir. Kuzey Arnavut epik şiiri, lahutë veya çifteli eşliğinde şarkı söyleyerek icra edilir.

<span class="mw-page-title-main">Naim Fraşiri</span> Arnavut tarihçi, gazeteci, şair, yazar ve çevirmen

Naim Bey Fraşıri, Arnavut tarihçi, gazeteci, şair, yazar ve Arnavutluk millî şairi ilan edilen çevirmen. Modern Arnavut edebiyatının öncüsü ve 19. yüzyılın en etkili Arnavut kültürel simgelerinden biri olarak kabul ediliyor.

<span class="mw-page-title-main">Robert Elsie</span>

Robert Elsie, Arnavut edebiyatı ve folkloru konusunda uzmanlaşmış Kanada doğumlu bir Alman bilim adamıydı.

<span class="mw-page-title-main">Gjergj Fişta</span> Arnavut yazar (1871-1940)

Gjergj Fişta Arnavut Fransisken frer, şair, eğitimci, siyasetçi, aktivist, çevirmen ve yazardır. Epik başyapıtı Lahuta e Malcís ve Arnavutluk'un bağımsızlığından sonra en yetkili dergilerden ikisi olan Posta e Shypniës ve Hylli i Dritës'in editörü olması edeniyle 20. yüzyılın en etkili Arnavut yazarlarından biri olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Hacı Edhem Bey</span>

Haxhi bej Tirana Etëhem olarak da bilinen Hacı Edhem Bey (1783-1846), Beyteci Edebiyatı'nın Arnavut şairiydi.

<span class="mw-page-title-main">Jani Vreto</span> Arnavut yazar (1822-1900)

Jani Vreto Arnavut yazar, matbaacı, yayıncı ve Arnavut millî uyanışının önemli isimlerinden biridir. 1886'da Bükreş'teki ilk Arnavut matbaasını kurmaktan ve denetlemekten sorumluydu.

<span class="mw-page-title-main">Margarita Xhepa</span>

Margarita Xhepa, Arnavut sinema ve tiyatrosunun en önemli kadınlarından biri olarak bilinen Arnavut bir aktris. Fatos Kongoli'nin aynı adlı romanından uyarlanan "Firdus in Bolero ne vilen e pleqve" gibi son dönem filmlerinde rol almaya devam ediyor.

<span class="mw-page-title-main">Beyteci Edebiyatı</span>

Beyteci, kelimenin tam anlamıyla "beyit yapıcılar" anlamına gelmektedir. Arnavut edebiyatında da aynı anlama gelir; başta Müslüman şairler olmak üzere beyit şiiri ile uğraşanlardır. Bu edebiyat türü 18. yüzyılda Arnavutluk'ta yaratıldı ve günümüzde Arnavutluk, Kosova, Çamlık olarak bilinen bölgelerin farklı şehirlerinde ve dini merkezlerde hakim olmuştur.