New York askere alım ayaklanması
New York askere alım ayaklanması (13-16 Temmuz 1863) ABD'nin New York kentinin Lower Manhattan bölgesinde Amerikan İç Savaşı sırasında Kongre tarafından çıkarılan Birlik Ordusu için askere alım yasasına tepki olarak çıkan şiddetli olayları anlatır. Olaylar modern ABD tarihindeki en büyük ve ırkçı şiddet içeren en kanlı olayların başında gelir. Kentteki silahlı birliklerin cepheye gönderilmiş olmasının da etkisiyle uzun sayılabilecek bir süre kentte kaos yaşanmış ve toplumsal hayatta çözülememiş sorunlar askere alım gündemiyle yıkıcı bir şekilde su yüzüne çıkmıştır.
Arka planı
New York kentinin ekonomisi Güney eyaletleriyle sıkı sıkıya bağlıydı. 1822 yılı itibarıyla kentten yapılan ihracatın yarısı pamuk sevkiyatıydı. Buna ek olarak New York bölgesinde pamuk işleyen fabrikalar bulunuyordu. Güney eyaletleriyle ekonomik alandaki bağlantıları o kadar güçlüydü ki, Demokrat vali Fernando Wood 7 Ocak 1861 tarihinde yaptığı açıklamada New York eyaletinin Washington'dan bağımsızlığını ilan etmesi gerektiğini, bunun Güney eyaletleri tarafından da destekleneceğini söyleyebilmiştir. Amerikan İç Savaşı patlak verdiğinde New York kentinde Güney eyaletlerini destekleyenlerin sayısı hiç de az değildi.
Kent ayrıca göçmenler için önemli bir yoğunluğun yaşandığı ilgi noktası halindeydi. 1840'lı yıllardan bu yana Avrupa'dan özellikle İrlanda ve Almanya'da yoğun bir göçmen akını yaşanmıştı. 1860 yılına gelindiğinde New York nüfusunun yaklaşık dörtte biri Almanya doğumluydu ve İngilizce konuşmakta zorluk çekmekteydi. 1840 ve 1850'li yıllarda bazı yazarların karışık etnik kökenli evliliklere dair yazdıkları ön yargılı eserler ve haberler, siyahilerin haklarının ve eşit yurttaşlık taleplerinin alaya alınmasıyla beraber yaygınlaşıyordu.
Öte yandan kentteki toplumsal hayata egemen olan Demokrat Parti yönetimi kente gelen göçmenleri, özellikle de İrlandalıları ABD yurttaşı olarak kayıt altına alarak oy deposu olarak kullanma peşindeydi.
İç Savaşın en şiddetli dönemlerden birisi olan Mart 1863'te Kongre'de kabul edilen yasa uyarınca Askere Alım işlemleri zorunlu olarak başlatılıyordu. Birlik Ordusunun silahlı birlik ihtiyacı çok kritik bir seviyeye ulaşmıştı. Yurttaşlık hakkına sahip olmuş olan göçmenler bu şekilde yeni vatanları için silah altına alınmak zorunda olduklarını öğreniyorlardı. Siyahiler yurttaş sayılmadıkları için kapsam dışıyken, varlıklı beyazlar ise ödeyecekleri ücret karşılığında bu görevden istisna olabiliyorlardı.
New York'taki siyasal atmosfer öteden beri Demokratların egemenliğinde olsa da Abraham Lincoln'un ABD Başkanı seçilmesiyle beraber Cumhuriyetçilerin de yavaş yavaş ağırlıklarını koymaya başladıkları hissediliyordu. Ancak New York'un yeni seçilmiş Cumhuriyetçi valisi George Opdyke bu dönemde özellikle vurgunculuk ve yolsuzluklarla gündeme geliyordu. Bu gelişmelerin üzerine gelen Ocak 1863 tarihli Özgürlük Bildirgesi New York'taki beyaz işçi sınıfının tepkisini çekmiş, özgürleşen siyahi kölelerin iş bulma kaygısıyla kente gelerek işçi ücretlerinde düşüşe yol açacağını ve beyazlar arasında işsizliği artıracağını düşünmelerine sebep olmuştu. Özellikle liman işçileri arasında 1850'li yıllardan bu yana siyah-beyaz-göçmen gerginliği bulunmaktaydı. Emek yoğun bir üretim süreci olan liman işlerinde siyahilerin ve göçmenlerin kullanması genel olarak kapitalist piyasa ekonomisinde ortalama işçi ücretlerinin düşmesine yol açıyordu. 1863 yılı Mart ayında siyahilerle çalışmak istemeyen beyaz liman işçilerinin çıkarttıkları olaylarda yaklaşık 200 siyahi işçi hedef alınarak saldırıya uğramıştı.
Gelişimi
Askere alım işlemleri başladığında 11 Temmuz 1863 günü yapılan ilk işlemler Manhattan başta olmak üzere askere alım dairelerinde sükunetle devam etti. 13 Temmuz günü yani Gettysburg Muharebesi'ndeki galibiyetin 10 gün sonrasında sabah 10 sularında yaklaşık 500 kişiden oluşan bir kalabalık 9. Bölgedeki askere alım dairesine saldırır. Camları taş atarak kıran kalabalık kapıyı kırarak girdikten sonra binayı ateşe verir. Yangına müdahale eden itfaiye araçları olay yerine gelince saldırgan grup itfaiye araçlarını da tahrip eder, ayrıca olaylara dair haberlerin yayılmaması için telgraf hatları kesilmiştir.
New York'taki Ulusal Muhafızları Gettysburg'daki muharebeye gönderildiği için kentte ayaklanmayı bastırabilecek tek güç New York Şehri Polis Teşkilatıydı. Sivil şekilde olay yerine giden Emniyet Müdürü John Kennedy saldırganlar tarafından tanındıktan sonra linç edilir ve ağır yaralanır. Olayların yaşandığı bölgeye gönderilen polis kuvvetleri kalabalığa cop ve tabancalarla müdahale etmeye çalışsa da sayıları az olduğu için başarılı olamazlar.
Saldırganların içki talebini kabul etmeyen 44.Caddedeki Bull's Head Oteli kalabalık tarafından ateşe verilir. 8 ve 9. Bölge Karakolları da hedef alınır ve yakılır. Kalabalığın hedeflerinden birisi de New York Times ofisleri olur. Gazete binasına gelen kalabalık başta işletme kurucusu Henry Jarvis Raymond olmak üzere çalışanların ellerine silah alıp grubu püskürtme çabalarıyla gerilese de gazete çalışanları arasında da askere zorla alınanlar olduğu için kalabalığın saldırısı başarılı olur. Ofisler basılır ve burası da kundaklanır. Polis ve itfaiye yetişerek grubu dağıtıp yangını söndürür. Grup kentte başıboş şekilde ilerlemekte ve önüne çıkan siyahiler linç eder. Linç sonrasında ağaçlara asılan siyahilerin cesetleri de ateşe verilir.
Limanda çalışan beyaz işçiler de siyahi liman işçilerinin evlerini, gittikleri genelevleri, sık kullandıkları dükkanları yağmalayıp, bazı beyaz işletmecilere işkence yaparlar.
Pazartesi gecesi yağan sağanak yağmur kentteki yangınlar sönmüştür. Salı günü de toplanan kalabalık kimi binaları yağmalasa da Belediye Binasında halkın karşısına çıkan vali Horatio Seymour, askere alım yasasının anayasaya aykırı olduğunu söyleyerek kitleyi sakinleştirmeye çalışır. Ayrıca West Point'den gelen 800 asker ve bahriyelinin yanı sıra, cepheye gönderilen Ulusal Muhafızlar da geri çağrılır.
Çarşamba günü askere alım sürecinin askıya alındığına dair bilgi alınıp gazetelerde yayınlanınca göstericilerin sayısı azalır. Kente geri dönmeye başlayan Ulusal Muhafızlar da sayıları azalan kalabalığa daha sert müdahale etmeye başlar. Perşembe günü kentte düzen büyük oranda sağlanır. Cepheden geri çağrılan birlikler cebri yürüyüşle kente ulaşır. 16 Temmuz itibarıyla binlerce asker ve Ulusal Muhafız kente dönmüştür. Perşembe günü yaşanan son olaylarda 12 gösterici öldürülür.
Olaylar sırasında kentin farklı bölgelerine egemen olan Plug Uglies, Blood Tubs, Scuykill Rangers, Dead Rabbits, Mackerelvillers ve Copperheads adlı çetelerin de olaylara katıldıkları aktarılır.
Sonrası ve etkileri
Ayaklanma sırasında ölenlerin tam sayısı bilinmemekle beraber tarihçi James McPherson ölü sayısını 119 veya 120 olarak vermektedir. Olaylar sırasında 11 siyahi Amerikalı katledilmiş, özellikle liman bölgesinde vahşi cinayetler işlenmiş, insanlar linç edilmiştir. Linç edilen siyahilerin arasında 7 yaşında bir çocuk da bulunur.
1928 yılında yazdığı Gangs of New York kitabı 2002'de filme çekilen Herbert Asbury ölü sayısını 2 bin, yaralı sayısını 8 bin olarak verir. Kentte yaşanan maddi hasar 2019 yılına göre hesaplandığında yaklaşık 84 milyon dolar seviyesindedir. Kentte siyahilere yönelik şiddetin ardından göç yaşanmış, Afrikalı-Amerikalılar Manhattan bölgesini terk ederek Brooklyn bölgesine doğru göçerler. 1865 yılında kentteki siyahi nüfus 11 bin rakamının altına düşmüştür.
Olayların ardından beyazlar tarafından örgütlenen yardım kampanyaları da siyahi ailelere destek vermiştir. Ayaklanma mağduru 2500 kişiye sivil toplum örgütleri tarafından maddi destek yapılsa da yaşanan ırkçı şiddet kentin demografisini etkilemiştir.
19 Ağustos günü hükûmet askere alım işlemlerine devam kararı almıştır. New York'da da işlemler 10 gün boyunca sürmüş ve olaysız tamamlanmıştır. Ülke çapında silah altına alınan 750 bin kişiden 45 bini cepheye gönderilmiştir.
Kentte Birlik lehine atmosfer yavaş yavaş artarken Güney'e verilen destek azalmaya başlar. New York bankaları ve fabrikalarının Kuzey'e verdikleri destek artarak sürer. Savaşın sonuna bakıldığında New York'dan askere alınan toplam kişi sayısının 450 bin olduğu görülmektedir. O dönem en kalabalık kentlerden birisi olan New York'un askere gönderdiği askerlerden 46 bini çeşitli sebeplerle iç savaş sürecinde hayatını kaybetmiştir.
Galeri
- Olaylar sırasında Emniyet Müdürü olan John Alexander Kennedy (1803-1873)
- The New York Tribune gazetesine yapılan saldırıyı resmeden çizim
- Saldırı sonrası yakılan bir bina
- Linç görüntüleri
- Linç görüntüleri
Popüler kültüre etkileri
- 2002 yılında Martin Scorsese tarafından çekilen New York Çeteleri adlı sinema filmi bu dönemde geçmektedir.[1]
Kaynakça
- ^ Filmin imdb sitesindeki sayfası 25 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 16 Şubat 2021 tarihinde erişilmiştir