İçeriğe atla

Neva Kâr

Neva Kâr, Buhurizade Mustafa Itri'nin "Kâr" formundaki eseridir. Bütün Klasik Türk müziği repertuvarının en değerli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Nevâ Kâr, birçok şiire konu olacak kadar şöhret bulmuş ve mûsikî erbabı arasında çok sevilmiştir.

Güftesi Farsça olup, şair Hafız-ı Şirazi'ye aittir. Eser Nevâ makâmında başlayıp bitmekle beraber, içinde çok sayıda makâm ve usul geçkileri ile terennümler vardır. Eser birçok eski kârdan farklı olarak terennümle başlamaz. Nevâ makâmında ve Nim Sakîl usûlündeki uzunca bir bölümde güftenin ilk iki mısraı ve terennümler okunur. Daha sonra Sakîl, Devr-i Revân, Remel, Yürük Semâi, Devr-i Kebîr, Berefşân, Fer' ve Muhammes usulleri ile ölçümüş kısımlarda, Şehnâz, Hicâz, Sabâ, Hüseynî makâmlarına geçiş yapılır. Son mısrâda yeniden başlangıçtaki mûsikî cümleleri ile Nevâ makâmına ve Nim Sakîl usulüne dönüş yapılır ve karar edilir.

İlgili Araştırma Makaleleri

Evcara (Evc-ÂrÂ), Klasik Türk müziğinde bir makam. Irak perdesindeki Hicaz beşlisine Nim Hicaz perdesinde Hicaz dörtlüsünün eklenmesiyle oluşmuş inici bir makamdır. Zirgüleli Hicaz Makamının Irak perdesindeki şeddidir. Seyir; tiz durak Eviç perdesi civarından seyre başlanır, eviç perdesinde eksik segah çeşnisi ile yarım karar yapılır, Nim Hicaz perdesinde asma karar yapılır. Yeden Acem Aşirandan sonra karar Iraktır. Evcara Eserler

Hicâz, Klasik Türk müziğinde dügah perdesinde karar kılan bir makam ve perde. Hicaz perdesi Türk müziğinde do diyez notasını andıran perdedir. Bu perde makamın yapısındaki en karakteristik perde olduğu için, makama da adını vermiştir.

Hüzzam, Klasik Türk müziğinde segah perdesinde karar eden bir makamdır. 16. yüzyılın dahi bestekârlarından Gazi Giray Han, Hüzzam makamının ilk tarifini vermiştir. Hüzzam makamında elimizde bulunan ilk eser yine Gazi Giray Han'a ait bir peşrevdir. Neva'da Hicaz göstererek seyrine başlar. Gerdaniye'de asma kalışlar yapılır. Gerdaniye üzerine Buselik dizisi eklenerek genişletilirse Neva'da Hümayun gösterilmiş olur. Sonra Segah'ta Hüzzam dörtlüsü gösterilip karara Nim Hisar gösterilerek gidilir.

Kürdî, Klasik Türk müziğinde si bemol notasını andıran perde ve dügah perdesindeki bir makam. I. Sultan Murad zamanında yazılmış olan Kitâb-ı Mûsikî ve Edvâr-ı Makâmât'ta Kürdî adına rastlanmamaktadır. Makâmın, Kürdî adını daha sonra almış olması görünmektedir. Bununla birlikte bu iki kitapta ve Zeyn'ül-Elhân'da bu makâmı Ebî-Selîk veya Ebû-Selîk makâmı olarak görülmektedir. Lâdikli Mehmet Çelebi döneminde Ebu-Selîk adı Kürdî olarak değiştirilmiştir.

Neva (Nevâ), Klasik Türk müziğinde bir makam adı ve Yegâh'tan bir oktav tiz olan İtalyan nota sisteminde 3. çizgide gösterilen re perdesidir.

Mahur, Klasik Türk musikisinde bir makam. En sevilen makamlardan biridir. İran ve Hindistan'da Mahur isminde şehirler vardır. Mahur makamı ismini muhtemelen bu şehirlerden almıştır. Çeşitli kâr-ı nâtık güftelerinde de Mahur adının coğrafi isim olarak kullanılması bu görüşü doğrulamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Necdet Yaşar</span> Klasik Türk müziği sanatçısı, tanburi (1930-2017)

Necdet Yaşar,. Klasik Türk müziği sanatçısı, tanburi.

Mevlîd, İslâm edebiyatında Muhammed'in doğum gününde yapılan kutlama merasimlerine, bu merasimlerde okunmak üzere yazılan ve bestelenen manzum şeklindeki edebî metinlere verilen isim. Mevlîd, bunun yanında İslâm edebiyatında müstakil bir edebî türdür.

Selahattin İçli,. Türk müziği bestecisi, müzisyen, tıp doktoru. Bestekâr Şerif İçli, babasının amca oğludur.

Şevki Bey, 19. yüzyıl Klasik Türk müziği bestekârlarından musiki türünde eser veren bir sanatçıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi</span> Osmanlı besteci

Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi, Türk hânende, neyzen ve bestekâr. Babası geçimini hamam işletmeciliğiyle sağladığı için kendisine "Hammâmîzâde" denilmiştir. Ancak günümüzde "Dede Efendi" diye anılır.

<span class="mw-page-title-main">Buhûrîzâde Mustafa Itrî</span>

Buhûrîzâde Mustafa Itrî, Türk bestekâr, şair ve hattat. Bestelediği 400 civarında eser arasından günümüze sadece yirmi kadarı gelebilmiş olsa da, Klasik Türk Musikisi’nin en büyük bestekârlarından biri olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Rakım Elkutlu</span>

Rakım Elkutlu, Türk klâsik mûsikîsi bestekârlarındandır.

Dügâh Kâr, Hacı Fâik Bey'in Dügâh makamında ve Kâr formunda bestelediği mûsikî eseridir.

Kürdilihicazkâr, Klasik Türk müziğinde rast perdesinde bir şed makam. Kürdî makamının Rast perdesine göçürülmüş şeddidir ve İnici bir makamdır. Karar perdesi Rast, güçlüsü Neva, yedeni ise Acemaşiran olup donanımına Si, Mi ve La için üç tane küçük mücennep konur. Şuh ve parlak bir makam olan kürdilihicazkâr makamı ile özellikle çok sayıda şarkı bestelenmiştir ve günümüzde de en çok sevilen ve kullanılan makamların başında gelir.

Abdi Efendi Klasik Türk musikisinin önemli bestekârlarından biridir. On sekizinci yüzyılın ilk yarısında İstanbul'da yaşadığı ve 1750 yılı civarında öldüğü tahmin edilmektedir. Enderun'da yetişmiş olan Abdi Efendi saz eserleri ve din dışı sözlü eserler bestelemiştir. Dini eser ve din dışı küçük formda eser bestelediği bilinmiyor. Günümüze kadar gelen ve Tulum Abdi Efendi'ye ait olduğu kabul edilebilecek bestelerin sayısı sekizdir.

<span class="mw-page-title-main">Def</span>

Def veya tef, yuvarlak bir tahta kasnağın bir veya iki yanına deriden bir örtü geçirilerek yapılan ve parmak vuruşlarıyla çalınan müzik aleti.

Türk musikisinde, kullanılan ses dizilerinin (gam) belli kurallar çerçevesinde kullanılmasıdır. Makamların dizileri, aralıkları eşit toplamı 53 koma olan sekiz sesten oluşur. Dizileri aynı olan makamlar birbirlerinden seyirlerine göre ayrılır. Bu yüzden makamda seyir çok önemlidir. Türk musikisinde diziler perdelerden oluşur ve 43 adet perde mevcuttur. Makamların karar sesleri, güçlüsü, yedeni, asma kararları ve bazen de ikinci güçlüleri olur.

Santurî Ethem Bey Santur müziğinin son dönem Osmanlı döneminin en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen Türk bestekâr.

Salih Zeki Ataergin,, Türk musikişinas, bestekâr ve hukukçu. Kanun virtüözü Hacı Arif Bey'in oğludur. Asıl ismi Salih Zeki olmasına rağmen, babasına izâfetle Zeki Ârif adıyla tanınmıştır. Annesi Hatice Huriye Hanım’ dır.