İçeriğe atla

Net sıfır emisyon

Çeşitli senaryolarla ilişkili 2100 yılına kadar tahmini küresel ısınma: Yeşil noktalar: Uluslararası Enerji Ajansı'nın enerji kaynaklı emisyonların 2050 yılına kadar net sıfıra indirilmesi önerisi, küresel ısınmanın 1,5°C ile sınırlandırılmasıyla uyumludur. Sarı noktalar: Net sıfır taahhütleri ve emisyonları azaltmaya yönelik diğer taahhütler, sıcaklık artışını yaklaşık 1,7°C ile sınırlayacaktır. Mavi noktalar: Birçok iklim taahhüdünün politikalarla desteklenmemesi nedeniyle, 2022 itibariyle açıklanan politikalar sıcaklık artışını yaklaşık 2,5°C ile sınırlandıracaktır. Kırmızı noktalar: 2015 Paris Anlaşması'ndan önce dünya 3,5°C'lik bir küresel ısınma yörüngesinde ilerliyordu.[1]
Ekim 2023 itibariyle net-sıfır karbon emisyonu hedeflerinin durumudur. Net sıfır taahhütleri için dahil edilme kriterleri ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilmektedir.

Küresel net sıfır emisyon, insan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları ile bu gazların uzaklaştırılmasının belirli bir süre boyunca dengede olduğu durumu tanımlamaktadır. Genellikle basitçe net sıfır olarak ifade edilir.[2] Bazı durumlarda emisyon, tüm sera gazlarının emisyonlarını ifade etmekteyken, bazı durumlarda ise yalnızca (CO2 ) emisyonlarını ifade etmektedir.[2] Net sıfır hedeflerine ulaşmak için emisyonları azaltmaya yönelik eylemler gerekmektedir. Fosil yakıt enerjisinden sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş buna bir örnek oluşturmaktadır. Kuruluşlar genellikle karbon kredisi satın alarak artık emisyonlarını dengelemektedir.

İnsanlar genellikle net sıfır emisyon, karbon nötrlüğü ve iklim nötrlüğü terimlerini aynı anlamda kullanmaktadır.[3][4][5][6] Ancak bazı durumlarda bu terimler birbirinden farklı anlamlara gelebilmektedir.[3] Örneğin, karbon nötr sertifikasyonuna yönelik bazı standartlar çok fazla karbon dengelemesine izin vermektedir. Ancak net sıfır standartları, emisyonların %90'dan daha fazla azaltılmasını ve ardından 1,5 °C hedeflerine uymak için yalnızca kalan %10 veya daha azının dengelenmesini gerektirmektedir.[7]

Son birkaç yılda, net sıfır iklim eylemlerinin ana çerçevesi haline gelmiştir. Birçok ülke ve kuruluş net sıfır hedefleri belirlemektedir.[8][9] Kasım 2023 itibarıyla, yaklaşık 145 ülke küresel emisyonların %90'ına yakınını kapsayan net sıfır hedeflerini açıklamış veya açıklamayı düşünmektedir.[10] Bu ülkeler arasında önceki yıllarda iklim eylemlerine direnç gösteren bazı ülkeler de bulunmaktadır.[9][11] Ülke düzeyindeki net sıfır hedefleri artık küresel GSYİH'nın %92'sini, emisyonların %88'ini ve dünya nüfusunun %89'unu kapsamaktadır.[9] Yıllık gelire göre halka açık en büyük 2.000 şirketin %65'inin [9] net sıfır hedefi bulunmaktadır. Fortune 500 şirketleri arasında bu oran %63'tür.[12][13] Şirket hedefleri hem gönüllü eylemlerden hem de hükûmet regülasyonlarından kaynaklanabilmektedir.

Net sıfır iddiaları ne kadar inandırıcı oldukları konusunda büyük farklılıklar gösterir, fakat artan sayıda taahhüt ve hedefe rağmen çoğunun inandırıcılığı oldukça düşüktür.[14] Küresel karbondioksit emisyonlarının %61'i bir tür net sıfır hedefi kapsamında yer alırken, güvenilir hedefler emisyonların yalnızca %7'sini kapsamaktadır. Bu düşük güvenilirlik, bağlayıcı düzenlemelerin eksikliğini göstermektedir. Aynı zamanda karbonsuzlaştırmayı mümkün kılmak için sürekli inovasyon ve yatırım ihtiyacından da kaynaklanmaktadır.[15]

Bugüne kadar 27 ülke yerel net sıfır mevzuatını yürürlüğe koymuştur. Bunlar, yasama organlarının kabul ettiği ve net sıfır hedefleri veya eşdeğer hedefler içeren yasalardır.[16] Şu anda o ülke merkezli işletmelerin net sıfıra ulaşmasını yasal olarak zorunlu kılan ulusal bir düzenleme bulunmamaktadır. İsviçre gibi bazı ülkeler bu tür bir politika geliştirmektedir.[17]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Key findings – World Energy Outlook 2022 – Analysis". IEA (İngilizce). 27 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Eylül 2023. 
  2. ^ a b Fankhauser, Sam; Smith, Stephen M.; Allen, Myles; Axelsson, Kaya; Hale, Thomas; Hepburn, Cameron; Kendall, J. Michael; Khosla, Radhika; Lezaun, Javier; Mitchell-Larson, Eli; Obersteiner (2022). "The meaning of net zero and how to get it right". Nature Climate Change. 12 (1): 15-21. doi:10.1038/s41558-021-01245-w. 
  3. ^ a b Rogelj, Joeri; Geden, Oliver; Cowie, Annette; Reisinger, Andy (16 Mart 2021). "Net-zero emissions targets are vague: three ways to fix". Nature. 591 (7850): 365-368. doi:10.1038/d41586-021-00662-3. ISSN 1476-4687. PMID 33727725. 26 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mayıs 2024. 
  4. ^ "What does carbon neutral mean and what is net zero?". Doğa Tarihi Müzesi (Londra) (İngilizce). 29 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ağustos 2023. 
  5. ^ "A Beginner's Guide to Climate Neutrality". United Nations Climate Change. 26 Şubat 2021. 8 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ağustos 2023. 
  6. ^ Jeudy-Hugo, Sirini; Re, Luca Lo; Falduto, Chiara (27 Ekim 2021). Understanding countries' net-zero emissions targets. OECD/IEA Climate Change Expert Group Papers (İngilizce). Paris: OECD. doi:10.1787/8d25a20c-en. 22 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mayıs 2024. 
  7. ^ "The Net-Zero Standard". Science Based Targets (İngilizce). 28 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2023. 
  8. ^ "Net Zero: A short history". Energy & Climate Intelligence Unit (İngilizce). 8 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2023. 
  9. ^ a b c d "Net Zero Tracker". netzerotracker.net. 17 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2023. 
  10. ^ "CAT net zero target evaluations". climateactiontracker.org (İngilizce). 8 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mart 2024. 
  11. ^ "CAT net zero target evaluations". climateactiontracker.org (İngilizce). 8 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mart 2023. 
  12. ^ "Big companies keep increasing their climate commitments—especially when governments tell them to". Fortune (İngilizce). 21 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2023. 
  13. ^ "Taking stock: A global assessment of net zero targets". Energy & Climate Intelligence Unit (İngilizce). 25 Ekim 2021. 23 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mart 2023. 
  14. ^ "More companies setting 'net-zero' climate targets, but few have credible plans, report says". AP News (İngilizce). 11 Haziran 2023. 12 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Temmuz 2023. 
  15. ^ "Get Net Zero Right" (PDF). UNFCCC. 28 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 27 Mayıs 2024. 
  16. ^ "Evolving regulation of companies in climate change framework laws". Grantham Research Institute on climate change and the environment (İngilizce). 23 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Temmuz 2023. 
  17. ^ "Federal Act on Climate Protection Goals, Innovation and Strengthening Energy Security - Climate Change Laws of the World". climate-laws.org (İngilizce). 6 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Temmuz 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kömür</span> katmanlı tortul çökellerin arasında bulunan katı, koyu renkli, karbon ve yanıcı gazlar bakımından zengin kayaç

Kömür, katmanlı tortul çökellerin arasında bulunan katı, koyu renkli, karbon ve yanıcı gazlar bakımından zengin kayaçtır. Taşkömürü torkugillerden oluşur. Kömür çoğunlukla diğer elementlerin değişken miktarlarda bulunmasıyla oluşur. Asıl bileşeni karbondur; bunun yanında değişken miktarda hidrojen, kükürt, oksijen ve azot içerir. Isı için yakılan bir fosil yakıt olan kömür dünyanın birincil enerjisinin yaklaşık dörtte birini ve elektriğinin beşte ikisini sağlar. Bazı demir ve çelik üretimi yapan işletmeler ve diğer endüstriyel faaliyetler kömürü yakar. Kömürün ekstraksiyonu ve kullanımı birçok erken ölüme ve çok fazla hastalığa neden olur. Kömür'den her yıl binlerce kişi erken ölüyor.

<span class="mw-page-title-main">Fosil yakıt</span> Milyonlarca yıl önce ölmüş bitki ve hayvanlardan oluşan yakıt

Fosil yakıt veya mineral yakıt, hidrokarbon ve yüksek oranlarda karbon içeren doğal enerji kaynağı. Kömür, petrol ve doğalgaz; bu türden yakıtlara başlıca örnektir. Ölen canlı organizmaların oksijensiz ortamda milyonlarca yıl boyunca çözülmesi ile oluşur. Fosil yakıtlar endüstriyel alanda çok geniş bir kullanım alanı bulmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İklim değişikliği</span> Dünyanın ortalama sıcaklığındaki mevcut artış ve buna bağlı olarak hava modellerindeki büyük ölçekli değişimler

İklim değişikliği, küresel ısınmayı ve bunun Dünya'nın iklim sistemi üzerindeki etkilerini ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Sera gazları</span> Atmosferde bulunan ve termal kızılötesi aralıktaki radyasyonu emen ve yayan gaz

Sera gazları, Dünya'nın yüzeyi, atmosferi ve bulutları tarafından yayılan kızılötesi radyasyon spektrumu dahilinde belirli dalga boylarındaki radyasyonu emen ve yayan, atmosferin hem doğal hem de antropojenik gaz hâlindeki bileşenleridir. Bu özellikleri nedeniyle, sera etkisine neden olurlar. Su buharı (H2O), karbondioksit (CO2), nitröz oksit (N2O), metan (CH4) ve ozon (O3) başlıca sera gazlarıdır. Sera gazları olmadan, Dünya yüzeyinin ortalama sıcaklığı mevcut ortalama olan 15 °C yerine yaklaşık -18 °C olurdu.

<span class="mw-page-title-main">Ağır sanayi</span> Sanayi türü

Ağır sanayi, büyük bir sermaye ve etki alanına sahip olan kitlesel üretim araçlarının ve fabrikaların üretiminde rol alan bir sanayi grubudur. Genellikle makine sanayi, madencilik, metalurji, enerji, savunma sanayi ve kimya endüstrisi gibi alanlarda hizmet vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de iklim değişikliği</span>

Türkiye'de iklim değişikliği, Türkiye iklimindeki değişiklikleri, bu değişikliklerin etkilerini ve ülkenin bu değişikliklere nasıl uyum sağladığını kapsamaktadır. Türkiye'nin yıllık sıcaklıklarının yanı sıra en yüksek sıcaklıkları da yükselmektedir. 2020 yılı, Türkiye'de kayda geçmiş en sıcak üçüncü yıldı. Türkiye, iklim değişikliğinden büyük ölçüde etkilenecek olmakla beraber, şimdiden sert hava koşullarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Bu durumun başlıca tehlikeleri kuraklık ve sıcak hava dalgalarıdır. Türkiye'nin mevcut sera gazı emisyonları, küresel toplamının yaklaşık %1'ine karşılık gelmektedir ve kömüre yoğun bir şekilde devlet desteği yapılması, Türkiye'nin enerji politikası kapsamındadır. Türkiye, Paris Anlaşması'nı Aralık 2015 yılında imzalamıştır. 4 Kasım 2016 tarihinde yürürlüğe giren anlaşma, Türkiye tarafından ancak 6 Ekim 2021 tarihinde onaylandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye'nin iklim değişikliğine uyum sağlamasını koordine etmektedir. Nehir havzasındaki su kaynakları ve tarım için iklim değişikliğine uyumu, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından planlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de sera gazı emisyonu</span> Avrasya ülkelerinde iklim değişikliğine sebep olan gazlar

Türkiye'de sera gazı emisyonu ya da salınımı kişi başına yaklaşık 6 tondur. Türkiye her yıl 500 milyon ton sera gazı salmaktadır. Bu oranla Türkiye, dünyanın yıllık salınımının yaklaşık olarak %1'ini meydana getirmektedir. Sera gazı salınımının yaklaşık üçte biri kömür kaynaklıdır. Türkiye, hidroflorokarbon sera gazı salınımının azaltılması hakkındaki Montreal Protokolü'nün Kigali Düzeltmesini imzaladı ve 2021 yılında onayladı.

<span class="mw-page-title-main">Paris Anlaşması</span> İklimi korumaya yönelik uluslararası anlaşma

Paris Anlaşması, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında, iklim değişikliğinin azaltılması, adaptasyonu ve finansmanı hakkında 2015 yılında imzalanan, 2016 yılında yürürlüğe giren bir anlaşmadır. Mart 2021 itibarıyla, BMİDÇS'nin 191 üyesi anlaşmaya taraftır. Anlaşmayı onaylamayan beş BMİDÇS üye devlet vardır: Eritre, İran, Irak, Libya ve Yemen. Bu beş ülke içinde en büyük emisyon kaynağı ilk 20 içinde yer alan İran'dır. Amerika Birleşik Devletleri 2020'de anlaşmadan çekildi, ancak 2021'de yeniden katıldı.

<span class="mw-page-title-main">İklim değişikliğini hafifletme</span> İklim değişikliğini sınırlandırmak için net sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik eylemler

İklim değişikliğinin hafifletilmesi, uzun vadeli küresel ısınmanın ve ilgili etkilerinin büyüklüğünü veya oranını sınırlayan eylemlerden oluşur. İklim değişikliğinin hafifletilmesi genel olarak insan (antropojenik) sera gazı emisyonlarındaki azalmayı içerir. Karbon yutaklarının kapasitesini artırarak da hafifletme sağlanabilir. Etki hafifletme politikaları, insan kaynaklı küresel ısınmayla ilişkili riskleri önemli ölçüde azaltabilir.

<span class="mw-page-title-main">Karbon vergisi</span> Karbon emisyonu vergisi

Karbon vergisi, ulaşım ve enerji sektöründe, yakıtların karbon içeriğine uygulanan bir vergi'dir. Karbon vergileri karbon fiyatlandırması'nın bir biçimidir. Karbon vergisi terimi ayrıca karbon dioksit eşdeğeri vergiyi ifade etmek için kullanılır. Oldukça benzerdir, ancak herhangi bir ekonomik sektör tarafından yayılan her türlü sera gazı veya sera gazı kombinasyonuna uygulanabilir.

<span class="mw-page-title-main">European Climate Foundation</span>

Avrupa İklim Vakfı veya ECF (European Climate Foundation), Avrupa ölçeğinde, ulusal ve küresel düzeyde net sıfır emisyonlu bir toplumun gelişimini teşvik ederek iklim kriziyle mücadeleyi desteklemek üzere çalışan, bağımsız bir hayırsever kuruluştur. Amacı, 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonlu bir topluma ulaşmak için Avrupa ve diğer önemli küresel oyunculara baskı yapan iklim ve enerji ile ilgili politikaları teşvik etmektir. ECF ayrıca bu hedefe giden yolun adil, ulaşılabilir ve tercih edilir olduğunu göstermede Avrupa'nın öncü bir rol oynamasını sağlamak için çalışmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Paris Anlaşması tarafları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Paris Anlaşması, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC-BMİDÇS) kapsamında sera gazı emisyonlarının azaltılması, düzenlenmesi ve finansmanı ile ilgili 2020 yılından itibaren başlayan bir anlaşmadır. Anlaşma, küresel iklim değişikliği tehdidine yanıt vermek üzere bu yüzyılın küresel sıcaklık artışını sanayileşme öncesi seviyelerin 2 santigrat derecenin altında tutup bu artışı 1,5 santigrat derece ile sınırlamaya yönelik çabaları sürdürmeyi amaçlar.

<span class="mw-page-title-main">2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı</span>

2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, yaygın olarak kullanılan adıyla COP26, 1 Ekim 2021 ile 13 Kasım 2021 tarihleri arasında Glasgow, İskoçya, Birleşik Krallık'taki SEC Centre'da düzenlenen 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği konferansıydı. Konferansın başkanı, Birleşik Krallık kabine bakanı Alok Sharma'ydı. COVID-19 salgını nedeniyle bir yıl ertelenen konferans, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin 26. taraflar konferansı, 2015 Paris Anlaşması taraflarının üçüncü toplantısı ve Kyoto Protokolü taraflarının 16. toplantısıydı.

<span class="mw-page-title-main">Sera gazı emisyonları</span> İnsan faaliyetleri sonucu atmosfere salınan sera gazlarının kaynakları ve miktarları

İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları sera etkisini güçlendirerek iklim değişikliğine neden oluyor. Çoğu fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan karbondioksittir: kömür, petrol ve doğal gaz. En büyük kirleticiler arasında Çin'deki kömür ile çoğu OPEC ve Rusya'da devlete ait olan büyük petrol ve gaz şirketleri yer alıyor. İnsan kaynaklı emisyonlar, Dünya atmosferindeki Karbondioksiti yaklaşık %50 oranında arttırdı.

<span class="mw-page-title-main">Kişi başına düşen karbondioksit emisyonlarına göre ülkeler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu, kişi başına yıllık karbondioksit emisyonlarına göre ülkelerin listesidir.

<span class="mw-page-title-main">Kişi başına sera gazı emisyonlarına göre ülkelerin listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu, yıllara göre kişi başına toplam sera gazı (GHG) emisyonlarına göre ülkelerin listesidir. Karbondioksit, metan, nitröz oksit, florokarbon, hidroflorokarbon ve Kükürt hekzaflorür emisyonlarının üretime dayalı muhasebesine dayalı veriler sağlar, bunlar her senenin 1 Temmuz günü gerçekleştirilen nüfus tahminleri esas alınarak Dünya Kaynakları Enstitüsü ve Birleşmiş Milletler tarafından derlenir. Emisyon verileri, arazi kullanımı değişikliği ve ormancılığı (LULUCF) veya ithal malların tüketiminden kaynaklanan emisyonları içermemektedir. Paris Anlaşması'na taraf olan tüm ülkeler, 2024'ten itibaren en az iki yılda bir sera gazı envanterlerini bildirecektir. Dünya toplam emisyonlarının yılda yaklaşık 50 milyar ton olduğu tahmin edilmektedir, bu Dünya nüfusuna bölündüğünde kişi başına yılda yaklaşık 6 buçuk tondur. Paris Anlaşması'nın 2050 yılına kadar 1,5 C'nin altında artış hedefine ulaşmak için, kişi başına ortalama emisyonların 2030 yılına kadar kişi başına 2 ton civarında olması gerekmektedir. Ortalamanın üzerindeki ülkelerden karbon vergisi alınması ve toplanan fonların ortalamanın altındaki ülkelere verilmesi önerildi.

Düşük karbon ekonomisi, düşük karbonlu ekonomi veya karbondan arındırılmış ekonomi, düşük düzeyde sera gazı emisyonu üreten enerji kaynaklarına dayalı bir ekonomidir. İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları, 20. yüzyılın ortalarından beri gözlemlenen iklim değişikliğinin baskın nedenidir. Devam eden sera gazı emisyonu, insanlar ve ekosistemler için şiddetli, yaygın ve geri döndürülemez etkilerin olasılığını artırarak dünya çapında uzun süreli değişikliklere neden olacaktır. Küresel ölçekte düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için önemli faydalar sağlayabilir. Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülke, düşük emisyonlu geliştirme stratejileri tasarlıyor ve uyguluyor. Bu stratejiler, uzun vadeli sera gazı emisyonlarını azaltırken ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılığı artırırken sosyal, ekonomik ve çevresel kalkınma hedeflerine ulaşmayı amaçlıyor.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de kömür enerjisi</span>

Türkiye'de kömür, ülkenin elektriğinin dörtte biri ila üçte birini karşılamaktadır. Türkiye'de toplam kapasitesi 21 gigawatt (GW) olan 54 adet aktif kömür yakıtlı elektrik santrali bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Enerji geçişi</span>

Enerji geçişi, bir enerji sistemindeki enerji arzı ve tüketiminde yapılan büyük bir yapısal değişikliktir. Şu anda iklim değişikliğini hafifletmek için sürdürülebilir enerjiye geçiş süreci devam etmektedir. Sürdürülebilir enerjinin çoğu yenilenebilir olduğundan, yenilenebilir enerji geçişi olarak da bilinmektedir. Mevcut geçiş, çoğunlukla fosil yakıtları aşamalı olarak azaltarak ve mümkün olduğunca çok sayıda süreci düşük karbonlu elektrikle çalışacak şekilde değiştirerek enerjiden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını hızlı ve sürdürülebilir bir şekilde azaltmayı amaçlamaktadır. Bir önceki enerji geçişi belki de Sanayi Devrimi sırasında 1760'tan itibaren odun ve diğer biyokütlelerden kömüre, ardından petrole ve daha sonra da doğalgaza doğru gerçekleşmiştir.

Metan emisyonlarındaki artış, Dünya atmosferindeki sera gazlarının artmasına büyük ölçüde katkıda bulunmakta ve kısa vadeli küresel ısınmanın üçte birinden sorumlu olmaktadır. 2019 yılında, küresel olarak salınan metanın yaklaşık %60'ı insan faaliyetlerinden kaynaklanırken, doğal kaynaklar %40'lık bir kısmını oluşturmuştur. Metan emisyonlarının azaltılması ve bu gazın yakalanarak kullanılmasının hem çevresel hem de ekonomik faydalar sağlayabileceği belirtilmektedir.