İçeriğe atla

Nesne (dilbilgisi)

Nesne, cümlede öznenin yaptığı iş ve eylemden doğrudan etkilenen ögedir. Düz tümleç olarak da bilinir. Yüklemi geçişli bir fiil olan cümlelerde bulunur.[1] Yükleme "ne", "neyi" ve "kimi" soruları sorularak bulunur.

Belirtili nesne

Belirtili nesne ismin belirtme hâl ekini (-ı, -i, -u, -ü) alır.

  • Öğretmen seni görmek istiyor. (kimi?)
  • Babam evi boyadı. (neyi?)
  • Kardeşim, annemin hediye ettiği kolyeyi kaybetmiş. (neyi?)
  • Kışlanın kapısında saatlerce senin gelmeni bekledim. (kimi?)

Belirtisiz nesne

Belirtisiz nesne, hâl eklerinden hiçbirini almaz (yalın hâldedir).

  • Yolda eşime çiçek aldım. (ne?)
  • Yarın terziye bir takım elbise diktireceğim. (ne?)
  • Biraz uzanmak ister misin? (ne?)
  • "Akşam eve geç gelme." dedi. (ne?)

Belirtisiz nesneyi tespit etmek için sorulan "ne" sorusunun özne tespitinde kullanılan "ne" sorusu ile karıştırılmaması gerekir. Bu karışıklığı önlemek için özne de soruya dahil edilebilir.

Kedi su içiyordu (Kim/Ne su içiyordu?) Kedi (Özne)

Kedi su içiyordu (Kedi ne içiyordu?) Su (Belirtisiz nesne)

Kaynakça

  1. ^ Çerçeve programa göre hazırlanmış Türk dili dersleri 15 Mayıs 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. s 103. Burhan Paçacıoğlu. Cumhuriyet Üniversitesi Yayınları, 1987

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Doğal dil işleme</span> bilgisayar bilimi ve dil bilimi alanı

Doğal Dil İşleme, yaygın olarak NLP olarak bilinen yapay zekâ ve dilbilim alt kategorisidir. Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca gibi doğal dillerin işlenmesi ve kullanılması amacı ile araştırma yapan bilim dalıdır.

Cümlenin ögeleri, cümlede yüklem ile görev ve anlam yönünden yükleme eşlik eden diğer parçalardan her biri. Cümlenin ögeleri tek bir sözcükten veya sözcük grubundan oluşabilir. Ögeler anlamlı ve doğru cümleler kurulabilmesini sağlar. Türkçede cümlenin ögeleri şunlardır:

  1. Yüklemler
  2. Yapım ekleri
  3. Çekim ekleri
  4. Nesneler
  5. Bağlaçlar
  6. Dolaylı tümleçler
  7. Zarf tümleçleri
  8. Edat tümleçleri
  9. Özneler
  10. Noktalama işaretleri

Devrik cümleler, öğeleri bir dilin yaygın kullanım kurallarına göre sıralanmamış cümlelerdir. Türkçede devrik cümleler, yüklemi cümle sonunda olmayan cümlelerdir. Devrik cümleler edebî sanat yapmak için, yüklemi vurgulamak için veya pratik amaçlarla kullanılırlar. Hatalı veya bozuk cümleler değillerdir. Devrik olmayan cümlelere kurallı cümle denir. Aşağıdaki devrik cümle örneklerinde yüklemlerin altı çizilidir:

Bağlaçlar veya rabıt (bağlama) edatları; kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri biçim veya anlam yönüyle birbirine bağlayan kelimeler: ve, veya, ile, ama, de (da), ancak, çünkü, eğer, hâlbuki, hem … hem …, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, ne … ne …, öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, üstelik, yahut, yalnız, yani, yoksa, zira vs. Bağlaçlar, ifadeleri ilgi ve önem sırasına koyarak düzenlememize yardımcı olur.

Dolaylı tümleç veya yer tamlayıcısı, bir cümlede ismin "-e, -de ve -den" hâllerinde bulunan, yüklemin bildirdiği işi yer bakımından belirten ögedir.

Özne ya da fâil, bir cümlede yüklem ile bildirilen işi, eylemi ya da oluşu yerine getiren veya yüklem aracılığıyla hakkında bilgi verilen ögedir. Özne, yükleme sorulan "kim" ve "ne" sorularıyla bulunur.

Fiil veya eylem, varlıkların yaptığı işi, hareketi, oluşu çeşitli ekler alarak şahıs ve zamana bağlı olarak anlatan kelimedir.

Yüklem; cümlede özne tarafından gerçekleştirilen eylemi, oluşu, hareketi veya bir olguyu ya da yargıyı bildiren sözcük veya sözcük grubu. Özne ile birlikte cümlenin ana öğelerinden biridir. Yüklemler fiil veya isim soylu olabilir:

Zarf veya belirteç; bir fiilin, fiilimsinin, sıfatın veya başka bir zarfın anlamını yer, zaman, durum ve miktar bakımından niteler. Zarflar, fiile yöneltilen neden, ne zaman, nereye, ne kadar ve nasıl sorularının cevaplarını oluşturur. Aşağı, yukarı, nazikçe, çok, az, fevkalâde, en, ileri, geri, şimdi, geç gibi kelimeler cümle içerisinde zarf olarak kullanılabilir.

Cümle veya tümce; bir ifade, soru, ünlem veya emiri dile getiren; kendi başına anlamlı sözcükler dizisi. Çoğunlukla özne, tümleç ve yüklemden meydana gelir. Bazen yan cümleciklerle anlamı pekiştirilir veya genişletilir.

Tümleç, cümlenin yardımcı ögelerindendir. Kendi arasında üç grupta incelenir:

Zarf tümleci veya belirteç tümleci; Türkçede cümlenin öğelerinden biridir. Pek çoğu zarflarla ve edatlarla kurulur. Edatlarla kurulan zarf tümleçleri edat tümleci veya edatlı tümleç olarak da bilinir.

Koşaç, isnat edatı veya haber edatı, isim cümlelerinde özne ile yüklemi birleştiren; yükleme güçlü ihtimal, olumluluk, olumsuzluk, süreklilik veya kesinlik kavramları veren -dir eki ile değil kelimesi. Bazı kaynaklarda tüm ek-fiiller koşaç olarak anılır. Koşaçlar isim cümlelerinde özneyi yükleme bağlayan ve yüklemde cümlenin bitiş hâlini oluşturan dilbilgisel ögelerdir.

Türkçede ismin hâlleri ; kelimeleri belirtme (yükleme), yönelme, bulunma ve ayrılma açısından tanımlayan, sözcüğün yalın hâl ile hâl eki almış durumlarından her biridir. Türkçede ismin beş farklı hâlleri vardır:

Kanuri dili Nijerya, Nijer, Çad, Kamerun, Libya ve Sudan'da azınlıklar tarafından konuşulmakta olan bir dildir. Batı Sahara dillerine dahildir.

Ek-fiil, ek-eylem veya cevher fiil, Türkçede isimlerin sonuna eklenerek onları yüklem haline getiren bir ektir. Bu ek Eski Türkçe "ér- : olgunlaşmak, yetişmek, tamam olmak" fiilinden evrilip zaman içinde "i-mek" haline gelmiş ve zamanla kökünün de erimesiyle bugün sadece “şu veya bu durumda bulunmak” manalarını cümleye katan (i)-di, (i)-miş, (i)-se ve (i)-dir halleri kalmıştır. Diğer dillerden muadil olarak İngilizce "to be",Latince "esse" fiilleri örnek verilebilir.

Şahıs eki veya kişi eki, yüklemin kişisini (özneyi) belirten ek. Fiil kiplerine veya ek-fiillere eklenerek işin veya oluşun kim tarafından gerçekleştirildiğinin anlaşılmasını sağlayan eklerdir.

Özne-yüklem uyumu; Türkçe bir cümlede özne ve yüklemin şahıs (kişi), tekillik-çoğulluk ve olumluluk-olumsuzluk yönünden uyumlu olması. Özne-yüklem uyumsuzluğu, dil bilgisi açısından bozukluklara neden olur.

Bağlaşıklık bir cümledeki dilbilgisel unsurların tam, doğru ve birbirleri ile uyumlu şekilde kullanılması ilkesidir. Bu unsurlara örnek olarak cümlenin öğeleri, ekler, yardımcı fiiller, ek-fiiller vs. verilebilir. Bağlaşıklık bir dil bağıntısıdır.

Anlatım bozuklukları, yazılı veya sözlü anlatımda karşılaşılan hatalardır. Bu hatalar yapısal (dilbilgisel) veya anlam ve mantık bakımından olabilir. Öge eksikliği, ek eksikliği gibi yapısal bozukluklara "bağlaşıklık hataları"; gereksiz sözcük kullanımı, yanlış sözcük kullanımı gibi anlamsal bozukluklara ise "bağdaşıklık hataları" denir.