İçeriğe atla

Nesih

Nesih yazı türü ile yazılmış Fatiha Suresi
Hattat Aziz Efendi'nin el yazması Kur'an-ı Kerim'inden ilk sure olan Fatiha Suresi.

Nesih, neshi veya neshî, (Arapça‏قلم النسخ‎, Qalam an-nasḫ, ayrıca; ‏الخط النسخي‎, al-Ḫaṭṭ an-nasḫ, "Neshi-Yazı"; Farsçaخط نسخ, nasḵ) özellikle Osmanlılar tarafından yazmalarda kullanılan, yumuşak, köşeleri yuvarlaklaşmış, işlek bir yazı türü ve Arap harflerinin, basımda ve yazma kitaplarda en çok kullanılan çeşidi olarak tanımlanır.[1][2] Nasaḫ terim kökü "kaldırma, hükümsüz kılma" ve "kopya" anlamına gelen nesih yazı türü, Osmanlı İmparatorluğu'nda da özellikle kitap kopyalamak için kullanılmıştır.

Başlangıç

Arapça el yazıları Nebatiler tarafından, bugünkü Suriye'nin Ḥawrān ilçesinden Süryani el yazıları ve Küfi (Ḥīrī de denilen) Mezopotamya şehri Ḥīra'da türetilmiştir. Arapça nesih (nasḵ), Küfi yazı türünden türetilmiş. İslam'ın yayılmasından sonra Arapça nesih özellikle yazışma ve belgeler için ve Küfi ise Kur'an'ın kopyalanması için ve daha sonra da taş ve madeni paraların üzerindeki yazıtlarda kullanılmıştır.

Gelişim

Arap alfabesinin gelişmesi hiçbir şekilde ayırt edilmesi mümkün olmayan bir dizi aynı şekilli harflerle sonuçlanmış, ama 7. yüzyıl ikinci yarısında farklı noktalar ve diğer markalar yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Aynı zamanda, ḥaraka (çoğul. ḥarakāt: kısa a için fatḥa, kısa u için żamma ve kısa i için kasra) denilen kısa sesli işaretler ve diğer diyakritik işaretler (tašdīd, madda, ḥamza-ye qaṭʿ, ḥamza-ye waṣl gibi) bulunmuştur. Geç Emevi ve erken Abbasi dönemlerinde Arapça yazı kullanımı Mısır, Kuzey Afrika ve İran'a kadar yayılmış ve yeni yazım türleri nesih ve küfi'den geliştirilmişti, ancak 9. yüzyıldan 10. yüzyılla geçiş döneminde, halife el-Muktadır hizmetinde bir vezir olan İbn Mukle (Arapça‏ابن مقلة‏‎, İbn Muqla; veya Abū ʿAlī Moḥammad b. ʿAlī Fārsī) ve onun kardeşi Ebu Abdullah Hasan (Abū ʿAbd-Allāh Ḥasan), farklı biçemlerin yayılmasına bir son vermek için girişimde bulundular. Onlar on dört yazım türlerini seçmiş ve kalem kullanımını geliştirerek, harflerin geometrik şekillerini tanımlayarak, güzel yazı sanatına, önlemli 12 temel kurallar getirdiler. Onların sisteminde, el yazısının temel bileşenleri, doğrusallık yani saṭḥ ve yuvarlaklık yani dawr idi. İbn Mukle'nin güzel yazı sanatı kuralları, onun Resālat al-ḵaṭṭ wa’l-qalam'da iki ulama ayrılır:

İlk ulam'da göreceli boyutlar ile ilgili güzel şekillendirme ḥosn-e taškīl ve yöntemler oṣūl ve oranlar nesba gibi iki temel ilkeleri içerir. İkinci ulam'da ise, güzel konum ḥosn-e ważʿ bağımsız harflerin yerleri, kelimeler arasındaki boşluklar ṭarz-e mojāvarat, satır aralarına boşluk neẓām, kenar boşlukları eşitlemek için uzatma (çekme) madd, birleştirme tarkīb ve oturtma korsī gibi iki temel ilkeleri içerir. "Oturtma" (korsī) harfleri ve sözcükleri bir çizgi (satır) veya yarım mısra veya diğer her birini "yatay" sıraya yerleştirilmesi anlamına gelir. Bugün ḵaṭṭ-e korsī, ḵaṭṭ-e zamīna (arka çizgi) olarak da bilinen veya ḵaṭṭ-e ḥāmel (destek hattı) denilen, "yatay" hattın sayıları beşdir. Bazı hattatlar, güzel yazı sanatında, harfleri sadece üst, orta ve alt olmak üzere üç satıra yerleştirirler, bazıları da dört sıra tanırlar.

Arap harflerini özel bir hat sanatı ile yazma düşüncesini, İbn Mukle'den daha sonra ardılları İbn al-Bawwāb (Abu’l-Ḥasan ʿAlī b. Helāl Baḡdādī) ve Yāqūt Mostaʿṣemī (Jamāl-al-Dīn Abu’l-Majd) tarafından arıtılmış ve işlenmiştir.[3] Nesih yazı türü en yaygın, Kur'ân'da, resmi kararnameler ve özel yazışmalarda kullanılmıştır.[4] İncelik ve okunabilirlik nedeniyle, giderek Kur'an yazmak için kullanılan ana Küfi yazı türünün yerini almıştır.

Osmanlı güzel yazı sanatı biçimlerinin içinde en yaygın, İslam peygamberi Muhammed'in fiziki ve ahlaki değerlerini açıklayan, yazılı levhalar hilye (hilye-i şerif, hilye-i saadet veya hilye-i nebevi) olmuştur. Farsça ise özellikle tâlik, šekasta tâlik, nestâlik ve šekasta nestâlik gibi yazı türleri ile yazılır.

Ünlü hattatlar

Hattatlardan, Şeyh Hamdullah Amasi, Ahmed Karahisari, Hâfız Osman, Şevki Efendi, İsmail Hakkı Efendi, Sami Efendi, Ömer Vasfi, İsmail Hakkı Altunbezer, Necmeddin Okyay, Kamil Akdik, Nazif, Hasan Rıza, Elmalılı Hamdi Yazır ve Neyzen Emin Yazıcı en tanınmış olanlarıdır.

Nesih ve Tâlik birleşimi

Nesih ve Tâlik yazım şeklinin birleştirilmesi ile türetilmiş olan ünlü Nestâlik, bazen Peştuca, Uygurca, Urduca ve Keşmirce daha çok İran'da Farsça yazmak için kullanılan yazı çeşididir.

Notlar

  1. ^ BSTS Kitaplıkbilim Terimleri Sözlüğü[]
  2. ^ TDK Güncel Türkçe Sözlük[]
  3. ^ Ḡolām-Ḥosayn Yūsofī, Encyclopædia Iranica Calligraphy 15 Ekim 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
  4. ^ Library of Congress, Selections of Arabic, Persian, and Ottoman Calligraphy: Qur’anic Fragments 3 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)

Kaynakça

  • Muhiddin Serin, Şevki Efendi'nin sülüs ve nesih meşk murakkai, Kubbealtı Neşriyatı İstanbul, 1996 ISBN 975-7663-29-8
  • Ali Alparslan, Osmanlı Hat Sanatı Tarihi, Yapı Kredi Yayınları, 2. baskı, İstanbul 2004.

Dış bağlantılar


Wikimedia Commons'ta Nesih ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hüsn-i hat</span> İslâm medeniyetinde teşekkül eden güzel yazı sanatı.

Hüsn-i hat, Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatıdır. "İnce, uzun, doğru yol, birçok noktannın birbirine bitişerek sıralanmasından meydana gelen çizgi, çizgiye benzeyen şeyler ve yazı" anlamlarına gelen hat; İslam kültüründe "yazı" ve "güzel yazı" manalarında kullanılmıştır. Hat sanatkarına verilen isim olan "hattat" tahminen 4. - 5. yüzyıldan sonra kullanılmaya başlanmıştır. İlk hattat Hz. Ali, hat sanatını kullanarak Kur'an-ı Kerim'in güzel biçimde yazılmasını sağlamıştır.

Rika, rıka veya rik’â, Nesih'in dendansız, yuvarlak ve kıvrak bir türüne verilen ad ve Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Hilye</span>

Hilye, hilye-i şerîf, hilye-i saâdet ya da hilye-i nebî, Osmanlı hattatlarca 17. yüzyılda geliştirilen bir süsleme sanatı. Kelime anlamı olarak süs, ziynet, güzellik gibi anlamlara gelen hilye bunların yanında suret, sıfat, hilkat gibi anlamlar da taşımaktadır. Evlere hilye asılmasının ev halkını hastalıktan ve kötülükten koruyacağına dair bir inanış olmasına rağmen bu doğru değildir.

<span class="mw-page-title-main">El yazması</span>

Elyazması ya da el yazması, elle yazılan ve çizimleri yapılan; genellikle edebî, sanatsal ya da tarihî önemi haiz kitap.

<span class="mw-page-title-main">Sülüs</span> Arap alfabesiyle yazılan bir tür süslü yazı

Sülüs, Arap alfabesiyle yazılan bir tür süslü yazı veya Hicrî IV. yüzyıl sonlarında ortaya çıkan, nesihe benzer, kalınca bir yazı türüne verilen ad olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Kûfî</span> Bir Arap yazı çeşidi

Kûfi, Küfi veya Kufi,

<span class="mw-page-title-main">Nestâlik</span>

Nestâlik, Talikin neshi, incesi anlamını taşıyan ve genel olarak İran'da kullanılan bir yazı türüdür. Nesih ve tâlik yazım şeklinin karışımı ile türetilmiş olan ünlü bir yazı türüdür.

Divanî, bir bakıma tevkie, bir bakıma ta'like benzeyen son derece hareketli, karmaşık, özel bir yazı türü. Tâlik yazı türünün Osmanlı Türkleri ve Mısırlılar tarafından benimsenmesi ve yayılması sonrası, kendi zevklerine uyacak şekilde çeşitli değişiklikler yaptılar. Onların geliştirdiği bu özel yazı türü Dîvân-ı Hümâyun’daki resmi yazışmalarda kullanımı nedeniyle adına Divanî denilmiştir. Divanî, Arap ülkelerinde ise hala, jalī "büyük-boy" ve ḵafī "küçük-boy" iki biçimi kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Muhakkak</span>

Muhakkak, Sülüs yazının yatkın ve yatay bölümleri daha uzun olan türüne verilen ad. Muhakkak yazı türünde, yuvarlak çizgilerin düz çizgilere göre oranı ortalama 1,5: 4,5 veya 2:4'tür, dik harflerin boyları ile Sīn, Šīn, Ṣād, Ḍād ve Fāʾ gibi harflerin sola doğru uzayan kısımları sülüs yazı türüne oranla daha uzun olduğu gibi, dönüş noktaları veya yerleri de sertçe bir görünüş sunmaktadır. Muhakkak, ağız genişliği ortalama 2 mm. olan kamış kalemle, harfler ve kelimeler açık yazılır.

İbnü'l-Bevvāb, Ebu'l-Ḥasan ʿAlī b. Hilāl. Büveyhoğulları döneminde yaşamış ünlü hattat. İbnü's-Sitrī olarak da bilinir. Hicri 413/Miladi 1022 yılında Bağdat'ta vefat etmiştir

<span class="mw-page-title-main">Kazasker Mustafa İzzet Efendi</span> Osmanlı hattatı (1801-1876)

Adaşı ve ustası olan bir diğer ünlü hattat Yeserizade Kazasker Mustafa İzzet Efendi ile karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Şevki Efendi</span>

Mehmed Şevki Efendi (d. 1244/1829, Kastamonu - ö. Hicri 25 Nisan 1303 - M. 7 Mayıs 1887, İstanbul, Osmanlı hattat. Yazı sanatına "Şevki Mektebi" adlı üslûbu kazandırmış, sülüs-nesih hat meşkleriyle bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Talik hattı</span>

Talik hattı, İslam hat sanatında, özellikle Farsçanın gereksinimlerini karşılamak için tasarlanmış bir hat türüdür. Nestâlik hattı ile değiştirilinceye kadar, özellikle Farslaşmış toplumlarda yaygın olarak kullanıldı. Talik Türkçede genel olarak ve Arapçada sık sık Nestâlik hattı yerine de kullanılır. Ayrıca, Nestâlik hattında Talik'ten esinlenilmiştir.

Yahya Hilmi Efendi, 19-20. Yüzyıl Hattatlarındandır. Nesih yazıda gerçekten başarılı bir hattat olan Yahya Hilmi Efendi’nin ismi, dönemin iki büyük nesih hocası olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi ve Şevkî Efendi’den sonra anılır. Onların günümüzdeki üslûbu karşısında, kendine özgü bir şiveyle dikkati çeker.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Halim Özyazıcı</span> Türk hattat

Mustafa Halim Öyazıcı, Türk hattat.

<span class="mw-page-title-main">Celî</span>

Celî, hat sanatında bir yazı cinsi meşkedilirken kullanılan meşk kaleminden daha geniş bir kalemle yazılan iri şekline verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Mahmud Celaleddin Efendi</span>

Mahmud Celaleddin Efendi bir Osmanlı hattatıydı.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan kültüründe hattatlık</span>

Azerbaycan kültüründe hattatlık, Azerbaycan el yazması kitapların yazımında nesih, nestalik, sülüs, reyhani hattatı, divanî, tugi ve diğer hat örnekleri kullanılmıştır. İlmî eserler ağırlıklı olarak nesih hattı ile yazılmıştır. Ayrıca cami kitabeleri, bakırcılık örnekleri, savaş eşyaları, mutasavvıf dervişlerinin kullandığı kaşkul ve teberzinlerde hat sanatı örneklerine rastlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İbn Mukle</span> Hattatlığıyla ünlü Abbâsî veziri

Ebû Alî Muhammed b. Alî el-Hüseyn (el-Hasen) b. Mukle el-Bağdâdî, yaygın olarak İbn Mukle olarak bilinen, 10. yüzyılın başlarında yüksek devlet görevlerine yükselen Fars kökenli Abbasi Halifeliği görevlisidir. Kariyeri, 928-930, 932-933 ve 934-936 yıllarında Bağdat'ta vezirlik görevini üstlenmesiyle zirveye ulaşmıştır. Bölgedeki emirlerin giderek artan gücüne karşı başarılı bir şekilde mücadele edemeyince, konumunu ilk emir el-Ümera İbn Ra'ik'e kaptırmış ve zindanda ölmüştür. Aynı zamanda el-hattu'l-mansûb'u ve Sülüs icat eden ünlü bir hattattır.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Refet Efendi</span> Türk Hattat.

Ahmet Refet Efendi, Türk hattat.