İçeriğe atla

Nesîmî

İmadeddin Nesimî
Sovyet dönemi (1973) posta pulunda Nesimî
Doğum1369
Ölüm1417
Halep, Memlûk Devleti
(bugün Suriye)
AnıtlarNesimi heykeli (Bakü, Azerbaycan)
MeslekDivan edebiyatı şâir, mutasavvıf, Hurufilik halifesi ve dai
Ebeveyn(ler)Seyyid Muhammed

İmadeddin Nesimî (d. 1369, Şamahı - ö. 1417, Halep), 14. yüzyılda yaşamış Hurûfi meşrep Azerbaycanlı divan şairi. Alevilik ve Bektaşilikte Yedi Ulu Ozan'dan birisi olarak kabul edilir.[1]

Kökeni ve doğum yeri

Nesimi'nin yaşamı hakkında bugün elimizde çok sınırlı bilgiler bulunmaktadır ve değişik kaynaklardan sağlanan bilgiler de çoğu zaman birbiriyle çelişkilidir. Adı İbn Hâcer el-Askalanî'nin eserinde Nesimüddin, Sıbt İbnü'l-Acemi'nin eserinde Ali ve diğer bazı kaynaklarda Celaleddin ve Ömer olarak geçmektir.[2] İmamüddin gerçek adı değil lakabıdır.[2]

Doğum tarihinin 1369-1370 yılları arasında olduğu büyük olasılıkla 1369'da olduğu belirtilmiştir. Kaynakların çoğunluğunda doğum yeri hakkında farklı rivayetler vardır.[2] İbn Hâcer el-Askalanî Tebriz'de,[3] Aşık Çelebi Diyarbakır'da ve bazı İran kaynakları Şiraz ya da Şamahı'da doğduğunu söyler.[2] Osmanlı şair tezkiresi yazarı Latifi ise Bağdat'ın Nesim nahiyesinde doğduğu için Nesimi mahlasını kullandığını bildirmektedir.[4] Bazı yazarlar Bağdat dolaylarında günümüzde Nesim nahiyesi bulunmadığı ve eski eserlerde de Nesim adlı bir mevkiye rastlanmadığını iddia etmişlerdir.[5]

Yaşamı

Nesimi'nin babasının iyi eğitimli bir alim olduğu ve Şirvan'da gayet önemli bir şahsiyet olduğu bildirilmektedir. Nesiminin soy kökünün, Muhammed'e kadar ulaştığı ve bunun için kendisinin ve babasının "Seyyid" unvanı ile anıldıklarından söz edilmektedir.[] Nesimi'nin bir de küçük kardeşinin bulunduğu; onun da yaşadığı, baba ismi ve Şah Kendan mahlası ile şiirler yazdığı ve mezarının Şamahı'daki eski mezarlıkta olduğu ve mezar taşının Şah Kendan mahlası taşıdığı belgelenmiş, buna karşılık Nesimi'nin kendi mezarının Şamahı'da bulunmadığı da belgelidir.[]

Nesimi'nin doğduğu dönemde Şamahı şehri, Şirvan'ın kültür merkezi hâline gelmiş, burada tanınmış mektep ve medrese bulunmuş, şehrin zenginlerinin şahsi kütüphaneleri olmuştur. Onların meclislerinde şiir ve müzik meclisleri tertip edilmekteydi. Âlim ve hekim Kafieddin, Darü'ş-şifa adlı tıp akademisinde faaliyet gösterip kendisi tabip yetiştirmekteydi. Nesimi'nin eğitiminin bu kültür çevresinde geçtiği ve tıp, astronomi, matematik ve mantık bilimlerini de ihtiva eden derin bir İslam eğitimi alıp yetiştiği kabul edilmektedir.

Bu eğitimden sonra önce Sibli'nin müridi olmuştur. Sonra Hürufilik kurucusu Fazlullah Esterabadî Naimi'nin (1339-1394) hizmetine girmiş, ondan yakın eğitim ve terbiye almıştır. Onun taraftar toplama seferlerine mürşidi olarak iştirak etmiş; onun yoldaşı ve çok geçmeden onun halifesi olmuştur. Onun kızı ile de evlenmiştir. Böylece Nesimi, Hurufilik abdallar zümresinin başı ve yol göstericisi olmuştur.[]

Şiirlerini Hurufilik inançlarını yaymak için yazdığı ve bu inancı yaymak için Azerbaycan, İran ve Arap ülkelerine gittiği; I. Murad Hüdavendigâr döneminde Anadolu'da Osmanlı topraklarına da gelmiştir.[]

Fazlullah'ın öldürülmesi üzerine Azerbaycan'dan ayrılıp Türkçe şiirleriyle tanındığı Anadolu'ya gelen Nesimi'nin, I. Murad devrinde Bursa’ya ulaştığı ve burada iyi karşılanmadığı anlaşılmaktadır. Kendisinin de Hacı Bektaş-ı Veli'den[6] etkilendiği ileri sürülmektedir. Ayrıca Hacı Bayram-ı Veli ile görüşmek için Ankara’ya gitmiş, Hurûfilik’le ilgili fikirleri sebebiyle huzura kabul edilmemiştir. Ancak Ali Şîr Nevaî’nin Nesimî hakkında övgü dolu sözler söylemesi onun Orta Asya Türk dünyasında önemli bir kişilik olduğunu göstermektedir. Hatta Anadolu Beylerinden bazılarını da etkilemiştir.[] Anadolu’da fikirlerini yayacak ortam bulamayan Nesimî o tarihte Hurûfiler’in Suriye’deki en önemli merkezi olan Halep’e gitti. Halkın yanı sıra Dulkadiroğlu Ali Bey’le kardeşi Nâsırüddin ve Karayülük Osman, Karakoyunlu Hükümdarı Cihan Şah gibi devlet adamları da fikirlerinden etkilendiler.

Edebî yaşamı

Azerice[7][8][9][10][11][12] tarzında bir Azeri dilindeki divanı[4] ve bir Farsça[13] divanının yanı sıra Arapça şiirler[14] de yazmıştır. Şiirleri dönemin birçok şairini etkilemiştir. Şiirlerinde Hallâc-ı Mansûr'u andıran ifadeler kullanmasıyla idarecilerin tepkilerini üzerine çekmiştir.[15]

Nesimî şairlik gücünü fikirlerini yaymak için kullandı. “Tanrı’nın insan yüzünde tecelli etmesi” ve “vücudun bütün organlarını harflerle izah” gibi fikirleri dönemin dini yetkililerince tepkiyle karşılandı. Bir süre sonra Halep uleması, görüşlerinin İslam'a aykırı olduğunu ileri sürerek öldürülmesi için fetva verdi. Mısır Çerkes kölemen hükümdarı Muavyed Şeyh'in onayını alan saltanat naibi Emir Yeşbek tarafından boynu vurulup derisi yüzülmek suretiyle 1417 yılında öldürüldü.[16] Cesedi Halep'te 7 gün teşhir edilmiş, sonrasında vücudu parçalanarak birer parçası inançlarını bozduğu düşünülen Şehsüvaroğlu Ali Bey’le kardeşi Nâsırüddin ve Kara Yülük Osman Bey’e gönderilmiştir.[17]

Çeşitli nazireler yazmış, şiirleri Anadolu, Azerbaycan ve İran'da yayılmıştır.

Azerbaycan Nesimi Dilcilik Enstitüsü

Azerbaycan'da Azerice ile uğraşan en yüksek akademik kurum olan dilcilik enstitüsüne Nesimi’nin ismi verilmiştir: Azərbaycan Nəsimi Dilçilik İnstitutu. Nesimî Dilcilik Enstitüsü, Türkiye'de kurulu bulunan TDK karşılığı bir işlev yürütmektedir. Bakü'nün merkezi meydanlarının birinde de Nesimî heykeli ve Nesimî metro istasyonu bulunmaktadır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "YEDİ ULU OZAN'IN "YEDİ" SEMBOLİZMİ". Reyhan Keleş. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi. Erişim tarihi: 21 Nisan 2024. 
  2. ^ a b c d TDV, İslam Ansiklopedisi, cilt: 33, sayfa: 3
  3. ^ Nesîmî ile aynı dönemde yaşayan İbn Hacer el-Askalânî onu Tebrizli gösterir (İnbâǿü’l-ġumr, VII, 269-270). İbnü’l-İmâd da aynı bilgiyi tekrarlar.
  4. ^ a b Hanif, N. (2002). Biographical encyclopaedia of Sufis (İngilizce). New Delhi, India: Sarup & Sons Publishers. s. 360. 
  5. ^ Cengiz, Halil Erdoğan (1972), Divan Şiiri Antolojisi, Ankara: Bilgi Yayınevi. s. 148-175.
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 8 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Nisan 2010. 
  7. ^ "Azeri Turkish, Encyclopaedia Iranica". 24 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2015. 
  8. ^ Průšek, Jaroslav (1974). Dictionary of Oriental Literatures (İngilizce). Basic Books. s. 138. 
  9. ^ Mitler, Louis (1988). Ottoman Turkish writers: a bibliographical dictionary of significant figures in pre-Republican Turkish literature (İngilizce). P. Lang. s. 109. Nesîmî wrote in a form of Azeri and is held to be the father of Azerbaijani written verse by many. 
  10. ^ Burrill, Kathleen R. F. (1973). The quatrains of Nesîmî, fourteenth-century Turkic Hurûfi (İngilizce). Mouton. s. 46. 6 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2009. Generally he is accounted an Azeri Turkic rather than an Ottoman poet 
  11. ^ Baldick, Julian (2000). Mystical Islam: An Introduction to Sufism (İngilizce). I. B. Tauris. ss. 103. ISBN 1-86064-631-. 
  12. ^ Lambton, Ann K. S. (1970). The Cambridge History of Islam (İngilizce). Cambridge University Press. s. 689. ISBN 0-521-29138-0. 
  13. ^ "Nesīmī, Seyyid ʿImād al-Dīn". Encyclopaedia of Islam (İngilizce). Brill Online. 2008. 25 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  14. ^ "Seyid Imadeddin Nesîmî" (İngilizce). Encyclopedia Britannica. 2008. 
  15. ^ Öztürk, Yaşar Nuri (2.bas. ) Enel Hak İsyanı- Hallâc-ı Mansûr (Darağacında Miraç), Yeni Boyut Yayınları, 2.b., ISBN 978-975-6779-54-5
  16. ^ "İslam Ansiklopedisi, A. Azmi Bilgin". 27 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2015. 
  17. ^ "Ünver, Mustafa, İslam'ın Solunda Bir Kur'an Şairi: Nesimi ve Hac Motifleri". 1 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2015. 

Dış kaynaklar

  • Cengiz, Halil Erdoğan (1972), Divan Şiiri Antolojisi, Ankara : Bilgi Yayınevi. s. 148-175.
  • Aktaş, Hasan (2004), Yeni Türk Şiirinde Seyyid Nesîmî Okulu ve Misyonu, Edirne
  • Kürkçüoğlu, Kemâl Edib, (1985) Seyyid Nesîmî Dîvanı’ndan Seçmeler, 2. baskı, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları
  • Burrill, Kathleen R. F. (1973) The quatrains of Nesîmî, fourteenth-century Turkic Hurûfi. Mouton. (İngilizce)

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hicrî takvim</span> Müslümanlar tarafından dinî günleri belirlemek için kullanılan Ay takvimi

Hicrî takvim, İslami, Müslüman ya da Arap takvimi, 1 yılı 354 ya da 355 gün olan ve 12 kameri aydan oluşan, İslam peygamberi Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicretini başlangıç yılı kabul eden ve Ay'ın Dünya çevresinde dolanımını esas alan bir takvim sistemidir. Resmi olarak Afganistan ve İran tarafından kullanılmaktadır. Hicretin, Muharrem ayı yani takvimin başlangıç günü ya da ayıyla bir ilgisi yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Fuzûlî</span> 15. ve 16. yüzyılda yaşamış Türk şair

Fuzûlî, Azerbaycan Türkçesi, Arapça ve Farsça eser veren Osmanlı dönemi Türk divan şâiridir. Asıl adı Mehmed bin Süleyman'dır. Oğuzlar'ın Bayat boyuna mensuptur. Arapça ve Farsça eserleri de bulunmakla birlikte Azerbaycanca'nın en önemli lirik şairi olarak kabul görmüştür. Mehmed Fuzûlî Alevî Müslümanların Yedi Ulu Ozanlarından birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Bektaşîlik</span> Sufi/tasavvufî tarikat

Bektâşîlik, adını 13. yüzyıl Anadolu'sunun İslâmlaştırılması sürecinde etkin faaliyet gösteren ve Hoca Ahmed Yesevî'nin öğretilerinin Anadolu'daki uygulayıcısı konumunda olan Hacı Bektaş-ı Veli'den alan, daha sonra ise 14. ilâ 15. yüzyıllarda Azerbaycan ve Anadolu'da yaygınlaşan Hurûfilik akımının etkisiyle ibahilik, teslis (üçleme), tenasüh ve hulul anlayışlarının da bünyesine katılmasıyla 16. yüzyılın başlarında Balım Sultan tarafından kurumsallaştırılan, On İki İmam esasına yönelik sufi/tasavvufî tarikat.

Divan edebiyatı, Türk kültürüne has süslü ve sanatlı bir edebiyat türüdür. Bu edebiyata genellikle "divan edebiyatı" adı uygun görülmekte olup bunun en büyük nedenlerinden birisinin şairlerin manzumelerinin toplandığı kitaplara "divan" denilmesi olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan, divan edebiyatı gibi tabirlerin modern araştırmacılar tarafından geliştirildiğini ve halk-tekke-divan edebiyatları arasındaki ayrımların bazen oldukça muğlak olduğu ve bu edebiyatlar arasında ciddi etkileşimlerin de bulunduğu vurgulanmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sarı Saltuk</span> Türk ermiş

Sarı Saltuk Baba Balkanların Osmanlılar tarafından fethedilmesinden önce başlıca Balkanlarda ve civârındaki bölgelerde seyahat ederek insanlara İslâm'ı tebliğ eden Alevî-Bektâşî şeyhi ve Türkmen bir Derviştir.

Niyâzî-i Mısrî,, Halvetiye tarikatının Mısriyye kolunun kurucusu olan mutasavvıf ve şair.

Hurûfilik ya da Hurûf'îyye, adını Arapça hurûf kelimesinden alan, kutsal metinlerde harf ve kelimelerin sayısı, sırası ve diziliminin belirli şifreler barındırdığı iddiasıyla bunlardan kelime, cümle veya cümlecikleri oluşturan harflerin ebced değerlerinden metnin düz anlamı ile ilgili olmayan, telmih, ima, işaret gibi ikincil anlamlar çıkartan ve bu anlamlar üzerinden yeni anlayış ve kavrayışlara yol açan yaklaşımlara verilen addır.

Tuyuğ, Türklerin Divan şiirine kazandırdığı nazım şeklidir.

Kadı Burhaneddin, Türk devlet adamı, alim ve Azerbaycan edebiyatı ve Divan edebiyatı şairi.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan edebiyatı</span>

Azerbaycan edebiyatı Azerbaycan dilinde yazılan edebiyatı veya Azerbaycanlı yazarların, şairlerin veya Azerbaycanlı muhacirlerin yazdığı edebiyatı ifade eder.

Kathleen R. F. Griffin-Burrill, şarkiyatçı, Türklük bilimi profesörü

<span class="mw-page-title-main">Hâfız-ı Şirâzî</span> İranlı şair

Hâfız-ı Şirâzî, gerçek adıyla Hoca Şemseddin Muhammed, on dördüncü yüzyılda yaşamış İranlı şair.

Kızılbaş, eski dinî inanış ve kültürleri ile İslamiyeti kendilerine has bir şekilde birleştirip Şiilik'ten etkilenen Safevi Tarikatı müridleri için kullanılan terim.

Yedi Ulu Ozan, Alevîlik'te söyledikleri deyişler ile Alevi inancını halka anlatan ve yaşadıkları dönemden bugüne Zakirler ve sözlü edebiyat ile mesajlar ulaştıran, biri hükümdar diğerleri halktan olan, birçoğunun Ehl-i Beyt soyundan geldiğine inanılan şair ve ozanlara denir. Alevi-Bektaşi çevrelerince Yedi Ulu Ozan olarak kabul edilen şairler genellikle 15. ile 17. yüzyıllar arasında yaşamıştır. Bu şairlerin arasında Seyyid Nesîmî, Hatâî, Fuzûlî, Yemînî, Pîr Sultan Abdal, Virânî ve Kul Himmet bulunmaktadır. Bu şairlerin eserleri ve şiirleri, Alevi-Bektaşi geleneğinin önemli bir parçası olarak kabul edilmiş ve geniş bir hayran kitlesi tarafından değer görmüştür. Alevi-Bektaşi geleneğine yön veren bu ozanlar, farklı dönemlerde yaşamalarına rağmen benzer üsluplar kullanmışlar ve dikkat çektikleri konu ve içeriklerde benzerlikler göstermişlerdir. Eserlerinin temelinde Alevilik öğretisinin bulunması, hem kendi dönemlerinde hem de sonraki nesillerde büyük etkiler yaratmalarına ve Alevi-Bektaşi geleneğine önemli katkılarda bulunmalarına neden olmuştur. Bu nedenle, bu ozanlar genellikle "Yedi Ulu Ozan" olarak nitelendirilmişlerdir. Bu ozanların ulu olarak nitelendirilmesinin başlıca nedenleri, yaşam felsefeleri, eserlerindeki konu birliği, Ali ve On İki İmam sevgileridir. Dolayısıyla, bu ozanlar sadece kendi dönemlerinde değil, aynı zamanda Alevi-Bektaşi inancının devamlılığını gösteren kanaat önderleri olarak da kabul edilmişlerdir. Yedi Ulu Ozan'dan üç isim, Nesîmî, Fuzûlî ve Hatâî, hem Türkiye'de hem de Azerbaycan'da büyük şairler olarak önemli bir yere sahiptirler.

<span class="mw-page-title-main">Sayat Nova</span>

Sayat Nova, Gürcistanlı Ermeni şair, aşık ve şarkıcı. Eserlerini Ermenice, Gürcüce ve Azeri Türkçesi olarak yazmıştır. Günümüze ulaşan şarkılarının çoğu Azeri Türkçesindedir.

<span class="mw-page-title-main">Bektaşî inancı</span>

Hurûfî-Bektâşî inancı Hurûfîlik akımı İranlı bir Şiî mutasavvıf olan “Fadl’Allah Ester-Âbâdî” tarafından kuruldu. Halep sınırlarından, Batı Anadolu’ya doğru hareket eden “Hurûfîler” Seyyid Nesîmî’nin H. 820 / M. 1417 yılında Halep’te idamından sonra Irak’tan Azerbaycan’a ve oradan da Doğu Anadolu’ya kadar olan bölgelerde Hurûfîliği yaydılar. Nesîmî’nin Divânı ve hayat hikayesi birçok mutasavvıf için iyi bir kaynak ve sermaye oldu. Nesîmî, daha Fadl’Allah Yezdânî’nin “Hurûfîlik” mezhebinin ortaya çıkmasından beş asır önce yaşayan Hulûl ve ilhada yönelik söylemleri nedeniyle de aynı sonucu paylaşmış olan Hallâc-ı Mansûr’un yolunda olarak kabul edildi. Aslen İbâh’îyyûn olan “Hurûfîler”, aynı zamanda Mücessime’den olduklarından dolayı, Cenâb-ı Hakk’ın cisim olarak, Bâtınîliğin esas prensibi olan hulûle olan inançları nedeniyle de “Fadl’Allah Hurûfî” şeklinde belirdiğine inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Seyyid Vehbi</span>

Seyyid Vehbi, divan şairi ve nesir yazarı.

<span class="mw-page-title-main">Fazlullah Esterabadî</span> İranlı mutasavvıf

Fazlullah bin Seyyid Bahaiddin el-Esterabadî, Fazlullah Hurûfî olarak da bilinen ve Nāimī mahlasıyla tanınan, Ḥurūfī hareketini kuran İranlı bir mutasavvıftı. Hurûfîliğin temel inancı, Tanrı'nın Fażlullāh'ın bedeninde cisimleştiği ve Müslümanları, Hristiyanları ve Yahudileri kurtarmak için Kıyamet Günü yaklaştığında Mehdî olarak ortaya çıkacağıdır. Müritleri ilk olarak İsfahan yakınlarındaki Toqchi köyünden gelmiş ve oradan küçük cemaatinin ünü Horasan, Irak, Azerbaycan ve Şirvan'a yayılmıştır. Fażlullāh Nāimī'nin etkisinin merkezi Bakü'ydü ve müritlerinin çoğu Şirvan'dan geliyordu. Müritleri arasında 14. yüzyıl sonu ve 15. yüzyıl başının en büyük Türk mistik şairlerinden biri olan ünlü Hurûfî şair Seyyid İmadeddin Nesimî de vardı.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan-Çağatay edebi ilişkileri</span>

Azerbaycan-Çağatay edebi ilişkileri,-Azerbaycan ve Çağatay dilleri ve edebiyatının ilişkisi ve etkisi.