
Neptün, Güneş Sistemi'nin sekizinci, Güneş'e en uzak ve katı yüzeyi bulunmayan gezegenidir. Gaz gezegenler sınıfında yer alan Neptün, Jüpiter ve Satürn'e kıyasla farklı yapısından ötürü buz devi olarak da sınıflandırılır. Güneş sisteminin Uranüs ile beraber en soğuk iki gezegeninden biridir. Katı yüzeye sahip olmamakla birlikte gezegenin dış katmanı genel olarak hidrojen ve helyumdan oluşur. İç katmanında ise gezegenin kütlesinin çoğu kayalık bir çekirdeğin üzerindeki sıcak ve yoğun maddelerden oluşur. Adını Roma deniz tanrısı Neptunus'ten alan gezegen, Güneş Sistemi'nde çapına göre en büyük dördüncü, kütlesine göre ise en büyük üçüncü gezegendir. Dünya'dan 17 kat fazla kütlesiyle, ikizi sayılabilecek Uranüs'ten biraz daha büyük ve daha yoğundur. Güneş'e olan uzaklığı ortalama 30 Astronomik birimdir.

Gezegen; genellikle bir yıldız, yıldız kalıntısı ya da kahverengi cücenin yörüngesinde bulunan, yuvarlak hâle gelmiş bir astronomik cisimdir. Uluslararası Astronomi Birliğinin (IAU) tanımına göre Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen bulunur. Bunlar, karasal gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars; dev gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Gezegen oluşumu için bilimsel açıdan mevcut en iyi teori, bir bulutsunun kendi içine çökmesi sonucu bir yıldızlararası bulut meydana getirdiğini ve yıldızlararası bulutun da bir önyıldız ve bunun yörüngesinde dönen bir öngezegen diski oluşturduğunu öne süren bulutsu hipotezidir. Gezegenler bu disk içinde, kütleçekiminin etkisiyle maddelerin kademeli olarak birikmesi sonucu, yığılma (akresyon) olarak adlandırılan süreçte büyürler.

Mimas, Satürn'ün William Herschel tarafından 1789 yılında keşfedilen doğal uydusudur. Diğer bir adı da Satürn I'dir. Güneş Sistemi'ndeki diğer uydularla kıyaslandığında çapının büyüklüğü açısından yirminci sırada yer alır.

Triton, Neptün gezegeninin en büyük doğal uydusudur. 10 Ekim 1846'da İngiliz gök bilimci William Lassell tarafından keşfedilen ilk Neptün uydusuydu. Güneş Sistemi'nde, gezegeninin tersi yönünde bir yörüngeye sahip tek büyük uydudur. Ters yön yörüngesi ve Plüton'a benzer kompozisyonu nedeniyle Kuiper kuşağından yakalanan bir cüce gezegen olduğu düşünülmektedir.

Makemake Güneş Sistemi'ndeki bilinen dördüncü büyük cüce gezegen ve Klasik Kuiper kuşağı cismi popülasyonundaki ikinci büyük Kuiper kuşağı cismidir. Makemake'nin çapı kabaca Plüton'un dörtte üçü kadardır. S/2015 (136472) 1 adında bir uydusu vardır. Bu gezegenin ortalama 30 K olan aşırı düşük sıcaklığı bize yüzeyi hakkında bazı detaylar vermektedir. Tahminlere göre yüzeyi; metan, etan ve olasılıkla nitrojen buzulları ile kaplıdır.

Kerberos, en uzun ekseninde yaklaşık 19 kilometre boyunda olan Plüton'un küçük bir doğal uydusudur. Plüton'un keşfedilen dördüncü doğal uydusuydu ve varlığı 20 Temmuz 2011'de ilan edildi. Temmuz 2015'te New Horizons uzay aracı tarafından Plüton ve diğer dört uydusuyla birlikte görüntülendi. Kerberos'un New Horizons görevinde elde edilen ilk görüntüsü 22 Ekim 2015'te kamuoyuna açıklandı.

Doğal uydu, en yaygın kullanımıyla, bir gezegenin, cüce gezegenin veya küçük bir Güneş Sistemi cisminin yörüngesinde dönen astronomik bir cisimdir.

Styx, Plüton'un en küçük doğal uydusudur. Keşfiyle 11 Temmuz 2012'de açıklanan Styx, New Horizons uzay aracı tarafından Temmuz 2015'te, Plüton ve gezegenin diğer uydularıyla birlikte görüntülenerek tek bir fotoğrafı çekildi. Gezegene en yakın ikinci uydu olup keşfi Temmuz 2011'de açıklanan Kerberos'un ardından gezegenin keşfedilen beşinci uydusudur. En uzun ekseninin uzunluğu yaklaşık 16 km olan Styx'in yörünge periyodu 20,1 gündür.

Uranüs, güneş sisteminin yedinci gezegenidir ve bilinen 28 doğal uydusu vardır. Bu uydulara William Shakespeare ve Alexander Pope'un eserlerindeki karakterlerin isimleri verilmiştir. Titania ve Oberon adı verilen ilk iki uydu 1787 yılında İngiliz astronom William Herschel tarafından keşfedilmiştir. Bu keşifleri 1851 yılında William Lassell tarafından ve 1948 yılında Gerard Kuiper (Miranda) tarafından keşfedilen üç hidrostatik dengeye sahip uydu izlemiştir. Bu beş uydu gezegensel kütleye sahiptir ama güneşin etrafında dönmedikleri için cüce gezegen kategorisine alınmazlar. Kalan uydular 1985 sonrasında Voyager 2 uzay aracı ve dünya merkezli teleskoplar tarafından keşfedilmiştir.

Despina, Neptün'ün üçüncü en yakın iç uydusudur. Adını Yunan mitolojisindeki Poseidon ve Demeter'in kızı olan nemf Despoina'dan almıştır.

Galatea Neptün'ün en büyük beşinci uydusudur 152 km'lik ene sahiptir ve geçici adı S/1989 N4 idir. Neptün VI olarak da bilinir ve gezegen etrafında 13 saatte bir dolanır. 1989'da keşfedilmiştir ve düzensiz bir şekle sahiptir.

Naiad, Neptün'ün en içteki uydusu ve gezegenin merkezinden 48.224 km uzaklıktaki uydularla herhangi bir gaz devinin merkezine en yakın olanıdır. Adını Yunan mitolojisinin naiadlarından almıştır. Uydu, kütle çekimsel etkiyle Neptün'e kilitlidir ve yedi saat dört dakikanın biraz altında, Güneş Sistemindeki bir gezegensel uydunun en kısa yörünge zamanına sahiptir.

Thalassa, Neptün'ün en içteki ikinci uydusudur. Thalassa, Yunan mitolojisinde Aether ve Hemera'nın kızı olan deniz tanrıçası Thalassa'nın adını almıştır. "Thalassa", aynı zamanda "deniz" anlamına gelen Yunanca bir kelimedir.

Astronomide düzensiz uydu veya düzensiz doğal uydu, uzak, eğik ve genellikle dış merkezli, ters yön yörünge izleyen bir doğal uydudur. Bunlar, oluşumunu yörüngelerinde gerçekleştiren düzenli uydulardan farklı olarak ana gezegenleri tarafından yakalanmışlardır. Düzensiz uydular, genellikle benzer şekilde düzensiz yörüngelere sahip olan fakat sonunda uzaklaşarak ayrılacak olan geçici uyduların aksine sabit bir yörüngeye sahiptir. Terim, şekle atıfta bulunmaz; örneğin Triton yuvarlak bir uydudur, fakat yörüngesi nedeniyle düzensiz olarak kabul edilir.

Neptün, beş ana halkadan oluşan bir sisteme sahiptir. Başta "yaylar" olarak adlandırılan halkalar, 22 Temmuz 1984'te Patrice Bouchet, Reinhold Häfner ve Jean Manfroid'dan oluşan ekip tarafından Şili'deki La Silla Gözlemevi'nde ve William Hubbard liderliğindeki bir program kapsamında F. Vilas ve L. R. Elicer tarafından Cerro Tololo Amerikan Gözlemevi'nde keşfedildi. Halkalar, 1989'da Voyager 2 uzay aracı tarafından fotoğraflandı. Halkaların en yoğun kısımları, Satürn'ün ana halkalarının yoğunluğu nispeten az kısımlarıyla karşılaştırılabilir; ancak Neptün'ün halka sisteminin çoğu görece zayıf, soluk ve tozlu olup Jüpiter'in halkalarına daha çok benzemektedir. Neptün'ün halkalarına, gezegenle ilgili önemli çalışmalara katkıda bulunan gök bilimcilerin adları verilmiştir: Galle, Le Verrier, Lassell, Arago ve Adams. Neptün, uydularından Galatea'nın yörüngesine denk gelen ve isim verilmemiş soluk bir halkaya daha sahiptir. Diğer üç uydusu olan Naiad, Thalassa ve Despina halkalar arasındaki yörüngelerde dönmektedirler.
Burada listelenen nesneler, kendi yerçekimleri nedeniyle küre veya elipsoidal bir şekle sahip olan, yani hidrostatik denge durumunda bulunan Güneş Sistemi cisimlerini içermektedir. Listelenen cisimlerin boyutları ve türleri cüce gezegenler ve uydulardan, gezegenler ve Güneş'e kadar değişmektedir. Bu liste küçük Güneş Sistemi cisimlerini içermemekte, ancak şekilleri henüz belirlenmemiş olası gezegen kütleli cisimleri içermektedir. Güneş'in yörünge öğeleri Galaksi merkezine göre listelenirken, diğer tüm nesneler Güneş'e olan mesafelerine göre listelenir.

Bir uyducuk, aycık, küçük ay, küçük doğal uydu veya küçük uydu, bir gezegenin, cüce gezegenin veya diğer küçük gezegenlerin yörüngesinde dönen özellikle küçük bir doğal uydudur.

Güneş Sistemi'nin sekiz gezegeni ve büyük olasılıkla dokuz cüce gezegeninin yörüngesinde en az 297 doğal uydu ya da ay olduğu bilinmektedir. Bunlardan en az 20 tanesi kütle çekimsel olarak daire şekilli olacak kadar büyüktür; Dünya'nın Ay'ı ve Jüpiter'in Io'su hariç hepsi buzdan bir kabukla kaplıdır. Aralarında en büyük olanların birçoğu hidrostatik denge durumundadır; bu nedenle doğrudan Güneş'in etrafındaki bir yörüngede olsalardı bir cüce gezegen ya da gezegen olarak kabul edileceklerdi.

Gezegen kütleli uydular, gezegen kütlesine sahip olan ancak aynı zamanda birincil başka bir gezegenin doğal bir uydusu olan gök cisimleridir. Şekilsel olarak oldukça büyük,elipsoit ya da küreseldirler. Uydular, kimi durumlarda bir yüzey altı okyanus oluşumu meydana getirebilecek gelgit veya radyojenik ısıma sebebiyle hidrostatik denge noktasında olabilirler. Güneş sisteminde yer alan iki doğal uydu olan Ganymede ve Titan, Merkür gezegeninden daha az kütleli olmakla birlikte daha büyüktür. Aynı zamanda cüce gezegenler Plüton ve Eris'ten daha büyük ve kütleli olan yedi adet doğal uydu bulunmaktadır.

Bir uydu sistemi, bir gezegen kütleli cismin veya bir küçük gezegenin etrafında ya da onun çift merkezi üzerindeki bir yörüngede bulunan, kütleçekimsel olarak birbirine bağlı nesneler kümesidir. Genel olarak, uydu sistemi bir doğal uydular kümesidir, ancak bu tür sistemler aynı zamanda gezegen çöküntü çemberleri, halka sistemleri, uyducuklar, küçük gezegen uyduları ve yapay uydular gibi cisimlerden oluşabileceği gibi bunların her biri kendi uydu sistemlerine de sahip olabilir.. Bazı cisimler birincil yörüngelerinden yerçekimsel olarak etkilenen yörüngelere sahip olan yarı uydulara da sahiptir, ancak bunlar genellikle uydu sisteminin bir parçası olarak kabul edilmezler. Uydu sistemleri, manyetik, gelgit, atmosferik, yörünge rezonansları ve librasyon gibi yörüngesel etkileşimleri içeren karmaşık ilişki biçimlerine sahip olabilir. Büyük uydu nesnelerinin her biri Roma rakamlarıyla gösterilir. Uydu sistemleri ya ana cismin iyelik sıfatlarıyla veya daha az yaygın olarak birincil cisimlerin adıyla anılır. Yalnızca bir uydunun bilindiği veya ortak bir ağırlık merkezine sahip ikili sistem olduğu durumlarda, birincil cisim ve büyük uydunun isimleri tire ile bağlanarak ifade edilebilir.