İçeriğe atla

Neon aydınlatma

Kalabalık caddenin gece görünüşüne ait fotoğraf. Cadde ticari bir bölge ve her binanın ayrı bir hikâyesi var. Kimi binalar gökdelen. Binaların üzerlerindeki özenle hazırlanmış desenlerin bazıları neon ışıklandırma içeriyor. Önde gelen desenlerin bazıları Madame Tussaud, Loew, Empire, AMC 25 Tiyatrosu ve Modell’e aitler.
New York Şehri’ndeki Times Meydanı, 1920 den beri özenle hazırlanmış neon reklamlarıyla meşhurdur.

Neon Aydınlatma elektrikle beslenen, içleri seyreltilmiş neon gazı veya benzeri ile dolu, parlak bir biçimde aydınlatan camdan yapılmış tüp veya ampullerden oluşur.Neon lambaları soğuk katot gaz yük boşaltması tipi lamba sınıfına girer. Bir neon tüpü, iki ucu metal elektrotlarla düşük basınçta mühürlenmiştir ve içi belirli gazlarla doludur. Birkaç bin volt civarındaki yüksek bir elektrik potansiyelin uygulanması, içerideki gazın iyonlaşmasına sebep olur. Daha sonrasında ise gaz, florescence yoluyla farklı renklerde ışıklar saçar. Çıkan ışığın rengi içerideki gazın cinsiyle alakalıdır. Neon ışıklandırma, bahsedilen yolla canlı turuncu bir ışık yayan soygaz Neondan ismini alır. Fakat diğer gazlar ve kimyasallar da farklı renklerde ışık almak amacıyla kullanılmaktadır. Örneğin, hidrojen kırmızı, helyum sarı, karbondioksit beyaz ve cıva mavi ışık verir. Neon tüpleri yazılar yazacak veya resimler oluşturacak biçimde bükülerek üretilirler. Genellikle belirgin, çok renkli, parlak tabelalar veya simgeler oluşturularaki reklam amacıyla kullanılırlar. Bu reklam mentalitesi 1920 ila 1950'ler arasında oldukça popülerdi.

İfade aynı zamanda 1917 yılında keşfedilmiş(neon tüp lambalarının keşfinden yaklaşık 7 yıl sonra[1]) minyatür neon lambası için de kullanılmaktadır.Aralarındaki farksa neon tüp lambaları genellikle metrelerce uzunlukta olurken, bu lambalar bir santimetreden kısa olup, tüp lambalara göre daha belli belirsiz parlarlar. Son yıllarda LED lambaların yükselişine rağmen, işaret lambalarında halen kullanılmaktadırlar. 1970'ler boyunca, neon lambaları elektronik sayısal gösterim amaçlı, dekoratif amaçlı ve devre içerisinde sinyal işleme işleri için kullanılmıştır. Bu lambalar şimdilerde antika sayılsalar da, bu teknoloji plazma gösterim teknolojisi(TV vb.) için geçici olarak kullanılmıştır.[2][3]

Georges Claude, Fransız mucit ve mühendis, neon tüp aydınlatmalarının modern halini 3-18 Aralık 1910 tarihleri arasında Paris Motor Fuarında tanıtmıştır.[4][5][6] Claude'a aynı zamanda “Fransa’nın Edison’u” da denmektedir.[7] Claude, 1920-1940 yılları arasında tabela ve gösterim alanı konusunda popüler olmuş bu yeni teknoloji üzerinde neredeyse tekel halini almıştı.Neon aydınlatma, 1940'larda Amerika Birleşik Devletleri'nde kültürel bir olguydu.[8], öyle ki Birleşik Devletlerde'ki neredeyse tüm şehir merkezleri Neon lamblarla bezenmişti. Özellikle New York şehrindeki Times Meydanı dünya genelinde neon lamba savurganlığıyle biliniyordu.[9][10] O dönemde ülke genelinde Neon aydınlatma dizayn edip üreten 2000 dükkân vardı.[11][12] II. Dünya Savaşı'nın (1939–1945) devamında, neon aydınlatmaların popülerliği, karmaşıklığı ve büyüklüğü reklamcılık alanında giderek azaldı,fakat geliştirilmesi Japonya, İran ve diğer birkaç ülkede devam etti.[11] Devam eden yıllarda, tabela tasarımcılarının haricinde mimarlar, sanatçılar da neon aydınlatmayı işlerinin bir parçası haline getirdile.[11][13][14]

Neon aydınlatmalar, kendisinden yaklaşık 25 yıl sonra keşfedilen floresan aydınlatmalar ile oldukça benzer.[12] Floresan aydınlatmalarda, seyreltilmiş gazdan elde edilen ışık genellikle, tüpü çevreleyen flor esanslı malzemeyi uyarmak ve ondan ışık elde etmek amacıyla kullanılır. Uyarılmış olan malzeme daha sonrasında parlayarak tüpü, malzemenin cinsine bağlı olarak farklı renklerde olacak şekilde aydınlatır. Genellikle parlak beyaz olur. Floresan kaplama neon aydınlatma için de parlak renkler elde etmek için bir seçenektir. <!—Teknik açıdan, floresan lambalar sıcak katot cihazlarken, neon lambalar soğuk katot cihazlardır. Genellikle farklı trafo veya ayar direncine sahiptirler. Ayrıca kullanım ömürleri de birbirlerinden farklıdır. Parlaklık konusunda ikisi arasındaki tartışmayı günümüze kadar taşıyan, Claude Neon Aydınlatma ile General Elektrik arasında 1938 yılında yapılmış, iç ve dış aydınlatmayı pazarlarıı birbirinden ayıran, iç aydınlatmada floresan lambaların kullanımını savunurken, dış aydınlatmada neon aydınlatmanın neon lambaların üstün olduğunu kabul eden anlaşmadan türemiştir. -->

Tarihi ve Bilim

Kırmızı renkte parlak NE yazan fotoğraf
Neon barındıran gaz boşalma tüpü; "Ne" Neon soygazının kimyasal kısaltmasıdır.
Parlak neon aydınlatmayla yapılmış, kolunu kaldırarak göz kırpan kovboy resmi.
Vegas Vic, 40 fit (12 m) uzunluğunda Neon Tabela,Las Vegas’taki Poneer Club için 1951 yılında imal edilmiş.Tabela Young Elektrikli Tabela şirketi tarafından üretilmiş ve neon lambayla yapılabilecek sanatsal çalışmaların bir örneğidir.[15]

Neon, Dünya atmosferinde az miktarlarda bulunan, bir soygazdır.1898 yılında William Ramsay ve Morris W. Travers tarafından keşfedilmiştir. Ramsay ve Traavers atmosferden saf neon elde etmeyi başardıklarında, When Ramsay and Travers had succeeded in obtaining some pure neon from the atmosphere, "elektriksel gaz-yük boşalımı" tüpü vasıtasıyla neon gazının özelliklerini de keşfetmişlerdir ki bu özellikler günümüzde kullanılan neon tabelalarının yapımında kullanılan özelliklere oldukça benzemektedir. Travers daha sonrasında notlarında, neon ışığından “tüpün içinden öfkeyle parlayan kızıl ışık, kendi hikâyesini anlatıyordu, zihne işleyen ve asla unutulmayacak olan” şeklinde bahsediyordu.[16][17] Gazın yük boşaltması esnasında farklı renklerde ışık çıkmasını inceleme metodu o dönemde iyi biliniyordu. Farklı gazlar yüklendikten sonra farklı renklerde ışık saçarlar. Bu yöntem tüpün içerisindeki gazı diğerlerinden ayırmak amacıyla kullanılır.

Neon'un keşfinden sonra, neon tüpleri bilimsel araçlar olarak kullanılmaya başlandılar.[18] Fakat neon gazının kıtlığı, onun tam anlamıyla Moore Tüpleri içerisindeki elektrik gaz yük boşalımı aydınlatmalarında kullanımını kısıtlıyordu. Bu sebeple genel olarak azot veya karbon dioksit kullanan Moore tüpleri erken 1900 lerde Birleşik Devletler'de ticari başarıya ulaşabilmişi.[1][19]

Bu Neon tüpleri o dönemde çağdaş formlarındaydılar.[11][20][21] Neon aydınlatmalar için 9 ila 25 mm arasında değişiyordu. Standart bir elektrik ekipmanla bu tpüler 30m uzunluğunda aydınlatılabiliyordu.[22] İçerideki gazın kısmi basıncı 3-20 Torr (0.4-3 kPa) arasındaydı. Claude aynı zamanda neon tüpleri ve aynı prensiple çalışan diğer gazların tüplerinin çalışma ömrünü azaltan iki teknik problemin de üstesinden gelerek,[23] neon aydınlatma endüstrisinin de doğumunu sağlamış oldu. 1915 yılında Claude'un gaz yük boşalımı için olan elektrot dizaynı Birleşik Devletler'ce patentlendi.[24] Bu patent Claude'un şirketi olan Claude Neon Aydınlatma'nın, erken 1930'larda Birleşik Devletler'de uzun süre tekel olmasını sağladı.[25]

Claude'un patenti, neon dışındaki argon ve Cıva buharı ile neonun verdiğinin dışındaki renklerin de elde edilebileceğinin öngörüsünü sağladı.1920'lerde, floresan camların ve kaplamaların keşfi, argon ve argon karışımı gazların kullanımıyla beraber elde edilebilecek renklerin miktarını arttırırken, bu aydınlatma metodunu daha etkili bir hale getirdi. Argon-Cıva Buharı karışımları gaz yük boşalımı esnasında ultraviyole ışık yayarak floresan kaplamanın aktifleşmesini sağlar.[12] 1930'ların gelmesiyle, elde edilebilen renklerin miktarı iç mekan aydınlatması için tatminkar bir düzeye ulaşmıştı. Avrupa'da bunun başarılı uygulamaları olsa da, Birleşik Devletler için durum aynı değildi.[12] 1950'lerden biri, televizyonlar için çeşitli fosforların geliştirilmesi, neon aydınlatma için de 100 yeni renk anlamına gelmekteydi.[14]

1917 yılı civarında, o dönemde General Elektrik Şirketi'nde çalışan Daniel McFarlan Moore minyatür neon ampulu keşfetmişti. Bu yeni ampulun yapısı, tabela amacıyla kullanılan neon tüplerinden çok farklı olduğu için 1919 yılında, neon aydınlatmaları konu patentin haklarının dağıtılmasına öncülük etti.[26] Smithsonian Enstitüsü websitesinin notlarından: “Bu küçük, az güç tüketimli cihazlar, “taçsı yük boşalımı” ismindeki fizik ilkesiyle çalışmaktadır.”Moore farklı olarak, bir ampulün içerisine iki elektrodu yakınca yerleştirmiş ve ampulun içerisini düşük başınclı neon veya argon gazıyla doldurmuştu. Elektrotlar, içteki gazın cinsine bağlı olarak kırmızı veya mavi bir biçimde fazlaca parlayabiliyorlardı ve bu yeni ampul, önceki neon aydınlatmalara göre fazlasıyla daha uzun ömürlüydü, yıllarca kullanılabiliyorlardı. Elektrotlar akla gelinebilecek neredeyse her şekli alabileceği için, minyatür neon ampulu uygulamada dekoraif aydınlatma amacıyla daha popüler olarak kullanıldı.1970'te başlayan ışık saçan diyotların kabulüne kadar, bu ampuller elektronik komponent olarak, cihaz panellerinden ev kullanımına kadar birçok alanda kabul gördü."[1] Neon lambaların bir kısmı şu an antika hale gelseler ve elektronikteki kullanımları ciddi şekilde azalsa da, neon aydınlatma teknolojisi sanatsal ve eğlence amacıyla gelişmeye devam etmiştir. Bu teknoloji günümüzde uzun kalın tüpler yerine ince düz paneller kullanılarak gözüntü elde etmek amacıyla Plazma panellerde ve televizyonlarda kullanılmaktadır.[3]

Neon Tüp Aydınlatmaları ve Tabelacılık

Falls Church, Virginia daki neon tabelası.

George Claude 1910 yılında, o dönemde Moore tüpü olarak geçen ve azot ya da karbon dioksit kullanarak, gaz yük boşalımı prensibiyle çalışan neon tüplerinin aydınlatma amaçlı etkileyici ve pratik bir yolunu gösterdiğinde, bu teknolojinin aydınlatma amaçlı geniş bir çerçevede kullanılabileceğinin öngörüsünde bulunmuştu. Claude'un 1910 yılında, Paris'teki Grand Palais(Büyük Palas)'taki sütunlu avluyu neon aydınlatma gösterimi amacıyla aydınlattı.[6] Cluaude'un işarkadaşı, Jacques Fonseque teknolojinin işdünyası amaçlı reklamcılık ve tabela yapımcılığındaki geleceğini fark etti. 1913 yılıyla beraber, büyük Cinzano tabelası Paris'te geceyi aydınlatıyordu ve 1919 yılında Paris Opera’sının girişi neon aydınlatmayla bezenmişti.[11]

Neon tabelacılık kavramı Birleşik devletlerde özel bir hevesle karşılanmıştı.1923 yılında Earle C. Anthony, Claude’un şirketinden Los Angeles’taki kendi Packard marka araç dükkânı için 2 adet neon tabela satın almış ve bu tabelalar ilk zamanlarında gerçek anlamda trafiği durdurmuşlardı.[4][11] Claude’un Birleşik Devletlerdeki patentleri neon tabelacığı açısından onu bir tekel haline getirmişti ve Athony’nin neon tabelalarıyla yakaladığı reklamcılık başarısı birçok şirketin Claude’dan neon table üretimi konusunda satış tekeli hakkı almasıyla sonuçlandı. Birçok şirket için bulundukları coğrafi konum göz önüne alınarak, o bölgeye özel neon tabela üretim hakkı lisanslandı; 1931 yılında neon tabelacılık endüstrisi 16.9 milyon dolardı ve bu paranın büyük kısmı lisans anlaşmaları sebebiyle Claude Neon Aydınlatmaya gidiyordu. Claude’un prensip patentinin süresi 1932 yılında doldu ve bu da neon tabelacılık endüstrisinin Amerika içerisinde hızlıca büyümesine sebep oldu. 1939 yılına gelindiğinde, endüstrinin senelik satışı 22 milyon dolar civarındaydı ve bu da 1931-1939 yılları arasında büyümenin iki yıllık öngörüden fazla olduğunu gösteriyor.[12]

Rudi Stern notlarında “1930'lar neon için büyük yaratıcılık yıllarıydı, fazlaca dizayn ve animasyon tekniği geliştirildi.. O.J Gude ve özellikle Douglas Leigh gibi adamlar neon reklamcılığını Georges Claude ya da onun iş arkadaşlarının hayal edebileceğinden çok daha ötelere taşıdılar. Leigh, Times Meydanın’daki arketipik manzarayı tasarlayan ve yaratan kişi; birleşik ses, duman ve koku efektlerini bir bütün halinde test etmiştir. ... Otuzlardaki Times Meydanın’daki görsel heyecan vericilik, Leigh’in hareketli ve ve sakinleştirici dehasından kaynaklanmaktadır.” diye bahsediyor.[11] Birleşik Devletler ve birkaç ülke boyunca diğer tüm büyük şehirlerin de özenle hazırlanmış neon tabelaları vardı. Chicago'daki Century of Progress Exposition(İlerlemenin Yüzyılı Sergisi) (1933–34), Paris World's Fair (Paris Dünya Fuarı) (1937) ve New York's World's Fair (New York Dünya Fuarı) (1939) gibi etkinlikler, fazla sayıda neon aydınlatma kullanımının mimari amaçlı kullanımı sebebiyle dikkate değerlerdir. Stern aynı zamanda sinemalar için “kocaman ve parlak” neon aydınlatmaların oluşturulmasına da karşıdır. One göre “Bir kişinin filme gitmekten aldığı zevk bir anda neondan aldığı zevkle bütünleşebilir.” İkinci Dünya Savaşı(1939–1945) dünya genelinde yeni tabela üretimini sekteye uğrattı. Savaşın sonrasındayse endüstri gelişimine devam etti. Marcus Thielen bu dönem hakkındaki yazısında “.. 2. Dünya Savaşı sonrasında, hükümet askerleri yeniden eğitmek adına programlar oluşturdu. New York’taki Egani Enstitüsü, neon ticareti konusundaki ipuçlarını öğretiyordu. Amerika’nın 1950'lerin aerodinamik dizayn anlayışı neon kullanımı olmadan düşünülemezdi.” şeklinde bahsediyor. "[14] Las Vegas’ın bir tatil şehri olarak gelişimi, neon aydınlatma kullanımıyla direkt olarak ilintilidir; Tom Wolfe ,1965’te "Las Vegas’ın gökyüzü ne New York’un aksine binalardan ne Wilbraham’ın aksine ağaçlardan oluşuyor, Las Vegas gökyüzü tabelalardan oluşan Dünya’daki tek şehirdir. 91. Otoyoldan millerce öteden gözükebilen ek şey ne binalar ne ağaçlardır, sadece tabelalardır. Ama ne tabelalar, durur ve onu izlersiniz." Diyor.[27]

Sonuç olarak, her ne kadar günümüzde modaları geçiyor olsa da, bazı şehirler halen mimari kurallarıyla neon aydınlatmaların varlığını desteklemeye devam ediyorlar.[28] Nelson Algren, 1947 deki kısa hikâye koleksiyonun ismini “Neon Çılgınlığı”(The Neon Wilderness) olarak isimlendirmiştir. Margalit Fox, dönem hakkında “... 2. Dünya Savaşı’ndan sonra,floresanla aydınlatılmış plastikler, neon lambaların yerini alırken, renkli tüpleri eğip bükme sanatı giderek kayboluyordu.” Der.[29] O karanlık dönem 1970 lere kadar, sanatçılar neon kullanımını tekrar benimseyene kadar sürdü. 1979'da Rudi Stern, manifestosunu yayınladı: “Let There Be Neon”.[30] Marcus Thielen, 2005'te, George Claude'un patenti alışının 90. yıldönümünde, “Mimaride neon ve soğuk-katot kullanımına olan talep büyüyor ve fiber optik,LED gibi yeni teknolojilerin tabelacılık sektörüne girişi, neon kullanımının yerine almak yerine onu daha da güçlendiriyor. ‘Çöp’ ürün neon tüpünün gelişimi patentinin yürürlüğe girişinin 90. Yıldönümünde halen tamamlanmış değildir.” demiştir. "[14]

Neon Lambalar Ve Plazma Ekranlar

Sequence of ten photograph of a glass tube. Each photograph is shown for 1 second, and shows a red, glowing numeral. The photographs are presented in the series 0, 1, 2, ..., 9, and then the sequence starts again at 0.
Nixie tüp rakamları, on elektrodun on rakam gibi şekillendirilmesinden oluşur. Her bir rakam 16mm uzunluğundadır.

Neon lamblarında, gazın parlak kısmı incedir, “negatif parlama" bölgesi hemen negatif yüklü elektrodun(katotun) bitişiğindedir; pozitif yüklü elektrotsa ("anot")catoda oldukça yakındır. Bu özellikler neon lambalarını, çok daha uzun, parlak olan ve “pozitif kısım” da parlayan neon tüpü aydınlatmalarından ayırır.[21] Lambalar yanarkenki elekrik tüketimi 0.1W ın altında değerlerle oldukça düşük sayılır.[31] ki bu da “soğuk katot aydınlatma” kavramını açıklar.

Neon Lambalarının uygulamalarından birkaçı:[31]

  • Cihazların veya ortamların, cihaza veya ortama elektriğin geldiğini gösteren pilot lambaları
  • Farklı renkler elde etmek amacıyla farklı fosforesanlarla boyanmış ve katotları çiçek hayvan vb. Şekillerde biçimlendirilmiş, dekoratif amaçlı lambalar.
  • Osilatörler, zamanlayıcılar, hafıza elemanları vb aktif elektronik devreler
  • Nixie tüpü gibi çapraşık sayı göstericiler (resme bakınız).
Photograph of a flat panel displaying an aquarium; the aquarium has several fish swimming around, a gravel bottom, and decorative rocks and plants.
2007’de üretilmiş bir televizyon seti. Binlerce renkli pixel, küçük bir neon lambasıyla aydınlatılmış fosfor tarafından renklendiriliyor.

Neon lambalarının küçük boyutlu negatif parlama bölümleri ve esnek elektronik özellikleri, elekronik devrelerin içerisinde de kullanılmalarına sebep olmuştur. Bu teknolojinin elektroniğe uyarlanması erken dönem plazma ekranların ortaya çıkmasını sağlamıştır. İlk tek renkli nokta matrisli paneller 1964 yılında Illinois Üniversitesi tarafından Plato eğitim amaçlı bilisayar sistemi için geliştirilmiştir. Bu paneller neon lambaların karakteristik renklerine sahiptirler; panelin mucitleri, Donald L. Bitzer, H. Gene Slottow ve Robert H. Wilson durumunu hatırlayabilen ve bilgisayar tarafından sürekli bir yenilenmeye ihtiyaç duymayan, çalışan bir bilgisayar ekranı yapmayı başardılar. Erken dönem tek renk ekranlar ve modern arasındaki ilişkiyi Larry F. Weber 2006 yılında, "bugün satışta olan tüm plazma Tv’ler, geçmişte tek hücreden oluşan ilk cihazla aynı özelliklere sahipler. Bu özelliklerin içerisinde değişken muhafaza potansiteli, dielektrik katman, duvar yükü ve neon bazlı gaz karışımıdır.” Şeklinde açıklıyor.[3] Tıpkı neon lambalarında olduğu gibi, plazma ekranlar da ultraviyole ışık yayan bir gaz karışımı kullanırlar. Her bir piksel ekranın baz rengini yansıtan fosfora sahiptir.

Neon Aydınlatma ve Işık Sanatçıları

1980'lerin ortaları neon üretiminin yeniden dirilme dönemiydi.Table üreticileri, kanal harflemesi isminde yeni bir tabela yapım metodu geliştirdiler. Metod her bir harfin ince bir metal katmanlar süslenmesiydi. Dış mekan için neon aydınlatma pazarı 20.yy'ın ortalarında azalmış olsa da, son birkaç yılda neon aydınlatmalar kasıtlı olarak, ya bir nesnenin içerisinde mimari amaçlı ya da direkt olarak kendi halleriyle sanat alanında kullanılıyorlar. Frank Popper, 1940'larda Arjantin'de neon aydınlatmayı sanatlarının temeline yerleştirmiş olan Gyula Košice'ın eserlerinin izini sürüyor. Popper'ın belirttiği gecikmiş sanatçıların arasından bazıları: Stephen Antonakos, konsept sanatçıları Joseph Kosuth ve Bruce Nauman, Martial Raysse, Chryssa, Piotr Kowalski ve François Morellet[13] haricinde Lucio Fontana, Dan Flavin veya Mario Merz.

Birleşik Devletler dahilindeki birkaç müze şimdilerde neon aydınlatma ve neo nsanatına odaklanmıştır. Bazıları: Museum of Neon Art (Neon sanatçısı Lili Lakichtarafından, Los Angeles'ta, 1981'de açılmıştır), the Neon Museum (Las Vegas,1996), American Sign Museum (Cincinnati,1999) ve Neon Museum of Philadelphia (Len Davidson tarafından Philadelphia'da, 1985'te açılmıştır).[32] Bu müzeler reklam amaçlı yapılmış olan neon tabelaları bulup, muhafaza edip, sergileyerek neon sanatçılığının yok olmasının önüne geçiyorlar. Birçok fotoğraf kitabı da ayrıca neonun bir sanat dalı olduğuna dikkat çekmek amacıyla yayınlanmıştır.[11][33][34] 1994'te, Christian Schiess on beş ışık sanatçısının röportajlarının olduğu bir fotoğraf antolojisi yayınlamıştır.[35]

Photograph of a sculpture of a trotting horse. The sculpture was made using a series of horizontal bands. Each band is made from a glass tube that glows blue. The bands are stacked to indicate the form of a horse; the separation between the bands has about the same width as the glass tubing. The sculpture is inside a large glass box that has been placed on the plaza between some office buildings.
Zwei Pferde für Münster (Münster için iki at), neon heykeli, Stephan Huber (2002).
Photograph of a long tunnel illuminated by neon lighting in the ceiling and by glowing, colorful wall panels. The tunnel is about 10 meters (33 feet) wide, and there are four moving walkways in the center of the tunnel. There are several people on each walkway; far down the tunnel there are some staircases leading up.
Chicago O'Hare Uluslararası havalimanı yer altı yürüyüş yolu Michael Hayden tarafından aydınlatılmıştır (The Sky's the Limit, 1987).[36]

Ayrıca bakınız

  • Çıtırtı Tüpü
  • Neon Tabelacılığı
  • Plasma Lambası

Kaynakça

  1. ^ a b c "Lamp Inventors 1880-1940: Moore Lamp". The Smithsonian Institution. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. 
  2. ^ Myers, Robert L. (2002). Display interfaces: fundamentals and standards. John Wiley and Sons. ss. 69-71. ISBN 978-0-471-49946-6. 19 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ekim 2020. Plasma displays are closely related to the simple neon lamp. 
  3. ^ a b c Weber, Larry F. (Nisan 2006). "History of the plasma display panel". IEEE Transactions on Plasma Science. 34 (2). ss. 268-278. Bibcode:2006ITPS...34..268W. doi:10.1109/TPS.2006.872440.  Paid access.
  4. ^ a b van Dulken, Stephen (2002). Inventing the 20th century: 100 inventions that shaped the world : from the airplane to the zipper. New York University Press. s. 42. ISBN 978-0-8147-8812-7. 22 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. 
  5. ^ The dates of the 1910 Paris Motor Show are incorporated into this poster for the show.
  6. ^ a b Testelin, Xavier. "Reportage - Il était une fois le néon No. 402". 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2010.  Claude lit the peristyle of the Grand Palais in Paris with neon tubes; this webpage includes a contemporary photograph that gives an impression of the effect. The webpage is part of an extensive selection of images of neon lighting; see "Reportage - Il était une fois le néon". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. 
  7. ^ "FRANCE: Paranoia?". Time Magazine. 9 Temmuz 1945. 22 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. 
  8. ^ O'Toole, Lawrence (4 Şubat 1990). "Where Neon Art Comes of Age". The New York Times. 25 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. Americans, oddly, aren't so crazy about neon as the Japanese and the Europeans, although it could be argued that neon, discovered by the French inventor Georges Claude in 1910, is largely an American phenomenon.  As explained in this article, Claude did not discover neon.
  9. ^ Cutler, Alan (Yaz 2007). "A visual history of Times Square spectaculars". The Smithsonian Institution. 26 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. 
  10. ^ Tell, Darcy (2007). Times Square Spectacular: Lighting Up Broadway. Harper-Collins. ISBN 978-0-06-088433-8. 15 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. 
  11. ^ a b c d e f g h Stern, Rudi (1988). The New Let There Be Neon. H. N. Abrams. ss. 16-33. ISBN 978-0-8109-1299-1. 
  12. ^ a b c d e Bright, Jr., Arthur A. (1949). The Electric-Lamp Industry. MacMillan. ss. 369-374. 
  13. ^ a b Popper, Frank (2009). "Neon". Grove Art Online. Oxford University Press. 26 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. 
  14. ^ a b c d Thielen, Marcus (Ağustos 2005). "Happy Birthday Neon!". Signs of the Times. 16 Şubat 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. 
  15. ^ Moreno, Richard (2008). Nevada Curiosities: Quirky Characters, Roadside Oddities & Other Offbeat Stuff. Globe Pequot. s. 1880. ISBN 978-0-7627-4682-8. 3 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. 
  16. ^ “the blaze of crimson light from the tube told its own story and was a sight to dwell upon and never forget.”
  17. ^ Weeks, Mary Elvira (2003). Discovery of the Elements: Third Edition (reprint). Kessinger Publishing. s. 287. ISBN 978-0-7661-3872-8. 22 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. <!—Büyük ihtimalle sözün orijinal kaynağı Traver’ın 1928 tarihli kitabı: Travers, Morris W. (1928). The Discovery of the Rare Gases. Londra: Edward Arnold & Co. -->
  18. ^ Fleming, J. A. (Ekim 1904). "The Propagation of Electric Waves along Spiral Wires, and on an Appliance for Measuring the Length of Waves Used in Wireless Telegraphy". Philosophical Magazine and Journal of Science: Sixth Series. 8 (46). s. 417. 5 Temmuz 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015.  Fleming neon tüpünü elektrotsuz kullanarak, tüpten yayılan ışığın yoğunluğunu ölçerek radyo dalgalarının büyüklüklerini beliriyor. Kullandığı neonu direkt olarak Neon kaşifi Ramsay’den alıyor.
  19. ^ Bright, Jr., Arthur A. (1949). The Electric-Lamp Industry. MacMillan. ss. 221-223. 
  20. ^ Strattman, Wayne (1997). "The Luminous Tube: An illuminating description of how neon signs operate". Signs of the Times. 19 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Aralık 2010. 
  21. ^ a b Strattman, Wayne (1997). Neon Techniques: Handbook of Neon Sign and Cold-Cathode Lighting (4th edition). ST Media Group International. ISBN 978-0-944094-27-3. 
  22. ^ "ANSI Luminous Tube Footage Chart" (PDF). American National Standards Institute (ANSI). 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2012.  Reproduction of a chart in the catalog of a lighting company in Toronto; the original ANSI specification is not given.
  23. ^ Claude, Georges (Kasım 1913). "The Development of Neon Tubes". The Engineering Magazine. ss. 271-274. 18 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. 
  24. ^ US 1125476, Georges Claude, "Systems of Illuminating by Luminescent Tubes", 1915-01-19 tarihinde verildi  See reproduction of patent. 15 Mart 2009 tarihinde at Archive-It sitesinde arşivlendi
  25. ^ "Claude Neon Lights Wins Injunction Suit: Also Gets Rights to Recover Profits and Damages Resulting From Patent Infringement". The New York Times. 28 Kasım 1928.  Paid access.
  26. ^ Şablon:Ref patent
  27. ^ Wolfe, Tom (2009). The Kandy-Kolored Tangerine-Flake Streamline Baby. MacMillan. s. 7. ISBN 978-0-312-42912-6. 3 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015.  Includes a reprint of a 1965 essay, "Las Vegas (What?) Las Vegas (Can't Hear You Too Noisy) Las Vegas!!!!"
  28. ^ San Jose, California is one of many cities that had an anti-neon ordinance; see Gaura, Maria Alicia (26 Ağustos 1998). "San Jose Changes Neon Sign Ordinance / Way is cleared for Knight Ridder offices". San Francisco Chronicle. 1 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2010. Before yesterday's 8-to-2 vote to revise the ordinance, rooftop signs were not allowed on San Jose high-rise buildings, nor were colored neon signs. In addition, the maximum allowable size of signs on high-rise buildings was only 750 square feet. 
  29. ^ Fox, Margalit (18 Ağustos 2006). "Rudi Stern, Artist Whose Medium Was Light, Dies at 69". The New York Times. 29 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. 
  30. ^ Stern, Rudi (1979). Let There Be Neon. H. N. Abrams. ISBN 978-0-8109-1255-7. 
  31. ^ a b Baumann, Edward (1966). Applications of Neon Lamps and Gas Discharge Tubes. Carlton Press. 
  32. ^ "Davidson Neon and Neon Museum of Philadelphia". 14 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2015. 
  33. ^ Davidson, Len (Temmuz 1999). Vintage Neon. Schiffer Publishing. ISBN 978-0-7643-0857-4. 
  34. ^ Sprengnagel, Dusty (1999). Neon World. ST Publications. ISBN 0-944094-26-0.  A collection of photographs of neon signs from cities around the world, most unannotated.
  35. ^ Schiess, Christian (1994). The Light Artist Anthology: Neon and Related Media. ST Media Group International. ISBN 978-0-944094-00-6.  Schiess' anthology includes Stephen Antonakos, Valerij Bugrov, Chris Freeman, Peter Freeman, Michael Hayden, Craig Kraft, Dante Leonelli, Cork Marcheschi, Bill Parker, Alejandro & Moira Siña (Sinha), Keith Sonnier, and Willem Volkersz.
  36. ^ Stern, Rudi (1990). Contemporary Neon. Retail Reporting Corp. ISBN 978-0-934590-37-2. California artist Michael Hayden was selected to design a lighting sculpture synchronized with music and orchestrated with architecture. Hayden's solution, Sky's the Limit, uses 466 neon tubes and extends 744 feet. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">LED</span> yarı-iletken, diyot temelli, ışık yayan bir elektronik devre elemanıdır

LED, yarı-iletken, diyot temelli, ışık yayan bir elektronik devre elemanıdır. 1920'lerde Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'nde icat edildi ve 1962 yılında Amerika'da pratik olarak uygulanabilen elektronik bir bileşen haline getirildi. Oleg Vladimirovich Losev adlı bir radyo teknisyeni radyo alıcılarında kullanılan diyotların ışık yaydığını fark etti ve 1927 yılında bir Sovyet gazetesinde LED hakkında buluşlarını yayımladı.

<span class="mw-page-title-main">Işık</span> elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmı içindeki elektromanyetik radyasyon

Işık veya görünür ışık, elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmı içindeki elektromanyetik radyasyon. Görünür ışık genellikle 400-700 nanometre (nm) aralığında ya da kızılötesi ve morötesi arasında 4.00 × 10−7 ile 7.00 × 10−7 m dalga boyları olarak tanımlanır. Bu dalga boyu yaklaşık 430-750 terahertz (THz) frekans aralığı anlamına gelir.

Katot, indirgenmenin gerçekleştiği elektrottur. Anotun zıttı olarak tanımlanabilecek, pozitifliği ve negatifliği duruma göre değişen iletken uçtur. Devreden akım geçirmesi için dış etkiye gerek yoksa, katot eksi uç olur. Galvanik pillerdeki kimyasal pil tepkimelerinde ise katot artı yüklü olur.

<span class="mw-page-title-main">Sahne ışıklandırması</span>

Sahne ışığı; tiyatro, dans, opera gibi sahne sanatlarında kullanılan bir araçtır. Farklı tiplerde sahne aydınlatması aletleri vasıtasıyla değişik prensiplerle veya aydınlatma amaçlarıyla sahne ışığı düzenlemeleri yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Kripton</span>

Kripton, periyodik tablonun 8-A grubunda yer alan, atom numarası 36, simgesi ise Kr olan ve soy gaz özellikleri gösteren kimyasal elementtir. Tek atomlu, renksiz, tatsız ve kokusuz bir gazdır. Hacim olarak, havada milyonda bir oranında bulunur. Soygazlar arasında ksenondan sonra en kolay sıvılaşandır (-152,9 °C). Kimyasal etkinliği yoktur. Isı iletkenliği kötüdür. Bu yüzden ksenonla birlikte kimi akkor lambaların içine, filamanın yüksek ısıya gelip daha bol ışık vermesi amacıyla kullanılır. Kriptondan, deşarj tüplerinde, ışık kaynağı olarak yararlanılır. Turuncu ışınım veren izotoplarından biri, Ekim 1983'e dek temel uzunluk birimi olan metrenin tanımlanmasında kullanıldı.

<span class="mw-page-title-main">William Crookes</span>

William Crookes, İngiliz fizikçi ve kimyacı, metapsişik araştırmacı, İngiliz Psişik Araştırma Derneği başkanlarından, spiritüalisttir.

Ultraviyole (UV) veya morötesi; dalga boyu görünür ışıktan kısa, ancak X-ışınlarından uzun olan bir elektromanyetik radyasyon şeklidir. Güneş ışığında bulunur ve Güneş'ten çıkan toplam elektromanyetik radyasyonun yaklaşık %10'unu oluşturur. Ayrıca elektrik arkları, Çerenkov radyasyonu, cıva buharlı lambalar, bronzlaşma lambaları ve siyah ışık gibi kaynaklar tarafından üretilir. Uzun dalga boylu UV fotonları atomları iyonize edecek enerjiye sahip olmadığı için iyonlaştırıcı bir radyasyon olarak kabul edilmese de, kimyasal reaksiyonlara neden olabilir ve birçok maddenin parlamasına neden olabilir. Kimyasal ve biyolojik etkiler de dahil olmak üzere pek çok pratik uygulama, UV radyasyonunun organik moleküllerle etkileşime girmesinden türer. Bu etkileşimler emilimi veya ısıtma dahil moleküllerdeki enerji durumlarının ayarlanmasını içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Ampul</span> elektrik akımıyla temas ettiğinde akkor durumuna gelerek ışık yayan, içinde argon gazı bulunan, armut biçimli cam şişe

Ampul, elektrik akımıyla temas ettiğinde akkor durumuna gelerek ışık yayan, içinde argon gazı bulunan, armut biçimli cam şişedir. Ampulün içinde çok ince biçimde tasarlanmış filaman adı verilen, genelde tungsten metalinden yapılmış, iki ince destek çubuğu ile tutulmakta olan bir tel bulunur. Bu telden geçen elektrik akımı bu teli aşırı derecede ısıtır ve sonuç olarak tel ışık yaymaya başlar. Ampul, Humphry Davy tarafından icat edilmiştir, fakat Edison tarafından geliştirilerek günümüzdeki çalışma prensibini benimsemiştir.

Işık gözün algıladığı elektromanyetik ışınıma verilen isimdir. Işık gücünün toplam elektromanyetik ışınım gücüne olan oranı ise Batı dillerinde efficacy olarak adlandırılır. Bu terim dilimize ışık verimliliği ya da ışık etkinliği olarak çevrilebilir. Elektromanyetik ışınımın kızılötesi ve morötesi kısımları aydınlatma için kullanılamaz. Bir kaynağın tam ışık verimi, elektromanyetik ışınımın insan gözü tarafından ne derece algılandığı ile ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">LED lamba</span> üzerinden elektirik enerjisi geçirilen diyotların ışık yayması ile çalışan ışık kaynağı

Işık yayan diyot lambası, ışık kaynağı olarak Işık yayan diyotlar (LED'ler) kullanan katı hal lambasıdır. "LED lambası" genellikle Organik ışık yayan diyotlar (OLED) veya polimer ışık yayan diyotlar (PLED) teknolojileri gibi, geleneksel yarı iletken ışık yayan diyotları ifade ederken OLED ve PLED teknolojileri ticari olarak kullanılmaya başladı.

<span class="mw-page-title-main">Güneş lambası</span> Güneşten gelen enerjiyi elektrik enerjisine, elektrik enerjisini de ışık enerjisine dönüştüren cihazlardır

Güneş lambaları, Güneş'ten gelen enerjiyi elektrik enerjisine, elektrik enerjisini de ışık enerjisine dönüştüren cihazlardır. Trafikte şehir elektriğinden ve kablolardan tasarruf etmek için kullanılan bir yöntemdir. Led lambalarda enerjinin neredeyse tamamını görünebilir ışığa çevirebilir. Ampullü trafik lambaları ise enerjinin sadece % 20'lik bir kısmını görünebilir ışığa çevirebilir. Bazı lambalar sadece ışık geldiği zaman çalışmakta; bataryalı ampuller ise sabah depoladığı enerjiyi gece de kullanabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Floresan lamba</span> elektirik kullanarak cıva buharını tetikleyerek ışık yayan cam tüp

Floresan lamba veya floresan tüp, elektriği kullanarak cıva buharını tetikleyerek ışık elde eder.

Elektrolüminesans (EL) optik ve elektriksel bir olgudur ve malzemenin içinden geçen elektrik akımına veya çok güçlü elektriksel alana tepki olarak ışık yayma durumudur. Bu durum; ısıdan (akkorluk), kimyasal reaksiyondan (kemilüminesans), sesten (Sonoilüminesans) veya diğer mekanik aksiyondan (mekanolüminesans) oluşan kara cisim ışınımından farklıdır.

<span class="mw-page-title-main">Neon lambası</span>

Neon lambası, içerisinde neon ve çeşitli gazlar ile iki elektrotun yer aldığı cam bir kapsül içeren bir tür gaz deşarj lambasıdır. Uygun gerilim uygulandığında ve elektrotlar arasında uygun bir akım oluşturulduğunda lamba, turuncu renkte bir akkor boşalma oluşturmaktadır. 1902 yılında, Georges Claude tarafından icat edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Parıltı deşarjı</span>

Bir parıltı deşarjı elektrik akımının bir gazdan geçmesiyle oluşan bir plazmadır. Genellikle, düşük basınçlı bir gaz içeren bir cam tüpte iki elektrot arasına voltaj uygulanarak oluşturulur. Voltaj, çarpma voltajı adı verilen bir değeri aştığında, gaz iyonizasyonu kendi kendine devam eder ve tüp renkli bir ışıkla parlar. Renk, kullanılan gaza bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Şebeke elektriği</span>

Şebeke elektriği, genel amaçlı alternatif akım (AC) elektrik güç kaynağıdır. Evlere ve işyerlerine verilen elektrik enerjisi formu olup, tüketicilerin ev aletleri, televizyonlar, elektrik lambaları gibi eşyaları duvar prizlerine takarken kullandıkları elektrik enerjisi şeklidir.

<span class="mw-page-title-main">Bisiklet aydınlatma sistemi</span>

Bisiklet aydınlatması her şeyden önce amacı reflektörlerle birlikte yetersiz ortam aydınlatma koşullarında bisikletin ve sürücüsünün diğer yol kullanıcılarına görünürlüğünü iyileştiren bisikletlere eklenen aydınlatmadır. İkincil amaç kedi gözleri ve trafik işaretleri gibi yansıtıcı malzemeleri aydınlatmaktır. Üçüncü amaç sürücünün önündeki yolu görebilmesi için yolu aydınlatmaktır. İkinci amaçlara hizmet etmek çok daha fazla ışık akısı ve dolayısıyla daha fazla güç gerektirir.

<span class="mw-page-title-main">Philips Hue</span>

Philips Hue, kablosuz olarak kontrol edilebilen, renk değiştiren LED lambalar ve beyaz ampullerden oluşan bir akıllı ampul serisidir. 2012 yılında 1.nesli çıkan Philips Hue ampul serisi, kendi türünde piyasaya sürülen ilk akıllı ampuldür. Ampuller, şu anda Philips'in eski aydınlatma bölümü olan Signify N.V. tarafından üretilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sodyum buharlı lamba</span>

Sodyum buharlı lamba, 589 nm'ye yakın karakteristik bir dalga boyunda ışık üretmek için uyarılmış halde sodyum kullanan bir gaz deşarj lambasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Metal halojenür lamba</span>

Metal halojenür lamba, buharlaşmış cıva ve metal halojenürlerin gaz halindeki karışımı aracılığıyla elektrik arkıyla ışık üreten bir yüksek yoğunluklu gaz deşarj lambasıdır. 1960'larda geliştirilen bu lambalar, cıva buharlı lambalara benzer, ancak kuvars ark tüpünde ışığın verimliliğini ve renk sunumunu artıran ilave metal halojenür bileşikleri içerir. Kullanılan en yaygın metal halojenür bileşiği sodyum iyodürdür.