İçeriğe atla

Neo-spiritüalizm

Deneysel neo-spiritüalizm ya da kısaca neo-spiritüalizm, deneysel spiritüalizmin son şekli olup Dr. Bedri Ruhselman tarafından kurulmuştur. Ruhselman'a göre bu ne bir dindir ne de bir felsefe. Kimseye "gelin bizim yolumuza girin" diye bir çağrıda da bulunmaz; çünkü neo-spiritüalizme göre herkesin ruhsal gelişme gereksinimleri farklı farklı ve dolayısıyla yürüyeceği yollar farklı farklıdır. Neo-spiritüalizm hakkında bilgi veren kaynaklardan biri "Dharma Ansiklopedi"dir (2010'daki baskısında adı "Meta Ansiklopedi" olmuştur).

Neo-spiritüalizm; klasik spiritüalizmde kullanılan terimleri kullanmakla birlikte, getirmiş olduğu yeni kavramlarla ya da geliştirdiği eski kavramlarla ilgili olarak daha geniş bir terminolojiye sahip olmaktadır.

Terim ve kavramlar

Klasik spiritüalizmde bulunmayan ya da farklı anlamda kullanılan veya neo-spiritüalizm’de daha çok önem kazanmış başlıca kavramlar:

  • Aktarıcı İstasyon
  • Aktif ve Pasif Beyin Mekanizmaları
  • Aşkın İrtibat
  • Diğerkamlık (özgecilik, elcilik)
  • Dört Boyutlu Alem
  • Genel tekamül planı
  • Gözlem
  • Haberci Rüya
  • Hata
  • Istırap
  • İlahi İrade Yasaları
  • İkiyüzlülük
  • Liyakat
  • Mukadderat
  • Mutlak (Tanrı)
  • Nedensellik kuralı
  • Nefis denetlemesi
  • Nefsaniyet
  • Neo-formasyonlar
  • Niyet
  • Olayların dili
  • Operatörlük
  • Otomatizma
  • Radyasyon
  • Rastlantı
  • Realite
  • Ruhsal plan
  • Ruhsal Yetenekler (şefkat, merhamet, sevgi vs.)
  • Samimiyet (Dürüstlük)
  • Serbest Hafıza
  • Sınav
  • Şuuraltı
  • Tebliğ
  • Tesir
  • Teşevvüş
  • Unutma Süreci
  • Vazife
  • Vazife Sezgisi
  • Vicdan
  • Yüksek İdare Mekanizması

Kaynakça

  • Ruh ve Kainat, Bedri Ruhselman

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Reenkarnasyon</span> ölümden sonra ruhun yeniden bedenlendiği inancı

Reenkarnasyon veya ruh göçü, ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğine inanan spiritüalistlerin bu olaya verdiği addır. Reenkarnasyon kavramı Asya dinlerindeki tenasüh kavramından biraz farklı olmakla birlikte, benzerlik arz eder. Günümüzde ruh göçüne inanan insanların sayısı bir milyarı aşmaktadır. Ayrıca Dürzîlik ve Nusayrîlik gibi Orta Doğu'da yayılmış bazı dinlerde de bu inanış mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Hipnoz</span> Değişik şuur hallerinden biri

Hipnoz, psikolojiye göre, telkine yatkınlık gösteren bir tür yapay uyku veya uyku-uyanıklık arası haldir. Terimi ilk kullanan, Yunan mitolojisindeki uyku ilahının adından (Χυπνος) esinlenen İskoç hekim S. James Braid'dir (1795-1860). İlk zamanlar sihirbazlık ya da büyücülüğün bir dalı gibi görülen hipnotizma bilim çevrelerince önceleri mesmerist bir uygulama sanılarak aşağılanmışsa da, 19. yüzyılın sonlarında kimi psikoloji çevrelerinin, özellikle Salpetrier ve Nancy ekollerinin reddetmek yerine fenomene bilimsel araştırıcılıkla yaklaşıp, fenomeni bilimsel deneylerle sistemli bir şekilde incelemesi sonucunda, hipnoz bilim alanındaki yerini almıştır.

Spiritüalizm, öte âlemcilik ya da tinselcilik terimi Latince “ruh” anlamına gelen “spiritus” sözcüğünün sıfatı “spiritualis” sözcüğünden türetilmiş olup ruhçuluk anlamında kullanılmaktadır. Türkçede tinselcilik olarak da adlandırılmaktadır. Günümüzde dinsel, mistik ve felsefi alanlarda pek çok akım, ekol ve gruplar kendilerine spiritüalist adını vermekteyse de aralarında ilke, görüş ve kavram bakımından önemli farklar bulunmaktadır. Aralarındaki temel ortak nokta, ruh denilen manevi bir unsurun varlığını kabul etmeleridir. Fakat bunlardan bir kısmı, ruhun orijinal ve kendine özgü olduğunu kabul etmez, bir kısmı ruhun sürekli gelişim içinde olduğuna karşıdır, bir kısmı ise ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğini kabul eder. Bu yüzden kimi ansiklopedilerde spiritüalizm denen ruhçuluk iki kısımda ele alınır:

Tekâmül, sözlük anlamı "olgunlaşma", "gelişim" ve "evrim" olan bir terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Sezgi</span> felsefe, mistisizm, ezoterizm ve farklı öğreti sistemlerinde kullanılan terim

Sezgi; felsefe, mistisizm, ezoterizm ve farklı öğreti sistemlerinde farklı anlamlarda kullanılan terim.

Bedri Ruhselman, Türk hekim, keman virtüözü ve neo-spiritüalizmin ya da Türkçedeki adıyla, deneysel yeni-ruhçuluğun kurucusudur.

Spiritizm, Hermetistler’in ve Platon ve Pisagor gibi filozofların döneminden 19. yüzyıla dek sistemsiz bir şekilde dalgalanan, reenkarnasyonu kabul eden ruhçuluğun; Fransa’da Allan Kardec tarafından kurulan ilk sistemli biçimidir. Kardec’in sistemli hale getirdiği spiritizm adıyla bilinen deneysel spiritüalizmin belli başlı ilkeleri şöyle özetlenebilir:

Yaşam planı, ruhçu terminolojide kullanılan bir terimdir. Spatyum'daki varlığın; reenkarne olmadan önce, geçmiş yaşamlarındaki iradi hareketlerine ve gelişim gereksinmelerine uygun olarak yeni yaşamı için hazırladığı veya hazırlanan; doğacağı zaman ve ortam, genel yaşam süresi, sosyal koşullar, yürüyeceği manevi yollar, karşılaşacağı manevi sınavlar vs. ile ilgili planını belirtmek üzere kullanılır. Teozoflar aynı anlamda “karmik plan” terimini kullanırlar.

Mukadderat terimi çeşitli inanç sistemlerinde, mistisizmde ve kimi felsefi akımlarda farklı anlamlarda kullanılmış bir terimdir. Terimin genellikle, kişinin gelecekte karşısına çıkması kesinleşmiş olaylara istinaden “takdir olunmuş olanlar”, “karşılaşılması kaçınılmaz olanlar” ya da “karşılaşılması kaçınılmaz hale gelmiş olanlar” anlamlarında kullanıldığı görülmektedir. İlk bakışta kader sözcüğüyle eş anlamlı olduğu sanılabilirse de, farklı görüşlerin bu terime yükledikleri anlam farklıdır; dolayısıyla mukadderat terimi fatalist (yazgıcılık) görüşteki tümüyle ezelden çizilmiş ve planlanmış bir geleceği ifade eden kader terimiyle eş tutulamaz.

Vazife kavramı, neo-spiritüalizm’in temel kavramlarından biridir. Vazife kavramı otomatik karakterler göstermekle birlikte hayvanlarda bile mevcuttur, bir hayvanın kimi zaman kendi canını feda edecek derecede yavrusunu korumaya çalışması buna bir örnektir.

Tebliğ, kelime manasıyla “bildirme, duyurma, haber verme” manasına gelir. Terim dinî, felsefî ve spiritüalist literatürlerde az çok farklı anlamlarda kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nefis denetlemesi</span>

Nefis denetlemesi sufilik'te ve neo-spiritüalizm'de bir yönteme verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Ektoplazma</span>

Ektoplazma (ectoplasm), trans haline girmiş medyumların vücutlarından, özellikle ağız, burun, kulak gibi organlarından çıktığı, havada yayıldığı, bazen gözle görülebildiği ve elle dokunulabildiği ileri sürülen şekilsiz (amorf) süptil maddelere verilen addır. Terim 1913'te Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü almış Fransız Fizyolog Charles Richet tarafından eski Yunancadaki “dışında” anlamına gelen “ektos” ve “yaratılmış, benzeyen” anlamına gelen “plasma” sözcüklerinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ruhsal irtibat</span>

Ruhsal irtibat, spiritüalist terminolojide “zihinsel medyumluk” yoluyla bedensiz ruhlarla kurulan ilişkiye verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Istırap</span>

Istırap, çeşitli felsefi ve dini sistemlere konu oluşturmuş, mistisizm, ezoterizm ve spiritüalizmde önem verilen ve ruhsal gelişimi sağlayıcı, öğretici niteliğiyle ele alınan bir kavramdır. Istırap konusunun işlendiği bu alanlarda, ıstırap, elin sobaya değmesi veya kesici bir aletle yaralanması gibi fiziksel bedenle ilgili maddi acılar anlamından ziyade, manevi acılara ilişkin bir kavram olarak ele alınır.

Ruhsal eş ya da eş ruh (soul-mate) Spiritüalizm kaynaklı bir terim olup, reenkarnasyonist New Age grupları aracılığıyla yaygınlık ve popülerlik kazanmış ve günümüzde Spiritüalist olmayanlarca da kullanılır hale gelmiş bulunmaktadır.

Materyalizasyon, sözcük anlamıyla maddeleşme anlamına gelmekte olup, spiritüalizm'de bedenli veya bedensiz bir varlığın bedenli bir varlığa ait beden maddelerinin bir kısmını demateryalize etmesinden sonra, istediği bir biçime sokarak başka bir yerde ortaya çıkarması olarak tanımlanır. Demateryalizasyon fenomeninin karşıtı olarak kabul edilir.

Demateryalizasyon, sözcük anlamıyla maddelikten çıkma, madde niteliklerinin yitirilmesi anlamına gelmekte olup, Spiritüalizm’de “ruhun etkisiyle fiziksel bir oluşumun beş duyu ile algılanamaz duruma dönüşmesi” olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Allan Kardec</span>

Allan Kardec, Fransız yazar, Deneysel Spiritüalizm'in kurucusu.

Bu sayfada 1898 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan olaylar yer alır.