İçeriğe atla

Nehcü'l-Enam

Nehcü'l-Enam Molla Halil Siirdî'nin (1754-1843) ünlü eseri olup akaid konularının ele alındığı Kürtçenin Kurmanci lehçesiyle yazılmış manzum bir eserdir.[1]

Mesnevi şeklinde, aruz vezniyle feʿûlun feʿûlun feʿûlun feʿûl kalıbında yazılan eser, 22 bölümden ve 271 beyitten meydana gelmektedir.[2]

İçerik açısından eser, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm akaid konusunda olup 127 beyittir. İkinci bölüm tasavvuf ve ahlak hakkında olup, sondaki dua ve hatime ile birlikte 146 beyittir. Akaid ile ilgili bölümler, Allah'ın sıfatları, melekler ve peygamberlere iman, miraç, rü'yetullah, peygamberlerin sayıları, duanın tesiri, cuzi ihtiyari, kabir sorgusu, kıyamet vb. konulardan oluşmaktadır. Tasavvuf ve ahlak bölümünde ise, bazı ahlaki erdemler, insan bedenindeki azaların görevleri, yemek adabı, giyinme adabı ve namaz adabı konularından bahsedilmektedir.[3]

Medrese eğitimine yeni başlayan öğrenciler için hazırlanan eser, halen Kürdistan medreselerinde okutulmakta ve öğrencilere tarafından ezberlenmektedir.[4]

Kitap üzerine birçok şerh yazılmıştır. Bunlardan en bilinenleri Ahmed Hilmî el-Qoxî'nin Kürtçenin Kurmanci lehçesiyle 1983'te yazdığı Rehberê Ewam Şerha Nehcu’l-Enam ve Zeynelabidin Amidî'nin Şerhû Nehcu’l-Enam isimli Arapça şerhidir.[5]

Kaynakça

  1. ^ Ömer Pakiş, "Molla Halil Siirdi" DİA, cilt: 30, s. 251 
  2. ^ Cüneyt Gökçe, "Molla Halil Es-Siʻirdî, Hayatı, Eserleri ve Tekfir Problemine Bakışı (Nehcü'l-Enam Adlı Eseriyle Sınırlı)", Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Yıl: 20, Sayı 34, Temmuz–Aralık 2015, s. 87 19 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  3. ^ Bîlal Zîlan, Di Kitabê Muhemmedê Şêx Ensarî: "Raro Raşt" û "Meʿlûmatê Dînîye" (Metn û Cigêrayîş), Vate Yayınları/Weşanxaneyê Vateyî, İstanbul 2017, s. 27
  4. ^ Zeynelabidîn Zinar, Xwendina Medresê, Pencînar, Stockholm 1993, s. 79
  5. ^ Abdurrahman Adak, Destpêka Edebîyata Kurdî ya Klasîk, Nûbihar, İstanbul 2013, s. 229.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tasavvuf</span> İslamın içsel, mistik boyutu

Tasavvuf veya Sûfîzm ya da Sûfîlik, İslam'ın iç veya mistik yüzü olarak tarif edilir. Ayrıca Sufizmin batıda yükseltilen içeriğinin "Budizm ve Taoizm gibi içeriksiz güzel yaşama tarzı" olarak yorumlanması da vardır.

<span class="mw-page-title-main">Gazzâlî</span> Fars İslam bilgini ve polimat (y. 1058–1111)

Gazzâlî, yaygın adıyla Îmam-ı Gazzâlî, Ortaçağ Avrupası'nda Latinize edilmiş haliyle Algazelus ya da Algazel, İranlı, Sünni İslam âlimi, mutasavvıfı, müderrisidir. İslam düşünce tarihindeki en önemli ve en etkili fakih, müftü, filozof, teolog, mantıkçı ve mistiklerden birisi olarak kabul edilmektedir. XI. yüzyıl'ın müceddidi olarak nitelendirilmektedir. Gazzali'nin çalışmaları çağdaşları tarafından büyük bir önem ve övgüyle karşılanmış ve "İslam'ın delili" anlamına gelen Hüccetülislam unvanını almıştır.

Mevlîd, İslâm edebiyatında Muhammed'in doğum gününde yapılan kutlama merasimlerine, bu merasimlerde okunmak üzere yazılan ve bestelenen manzum şeklindeki edebî metinlere verilen isim. Mevlîd, bunun yanında İslâm edebiyatında müstakil bir edebî türdür.

Divan-ı Hikmet, Hoca Ahmed Yesevî'nin söylediği "hikmet" adlı şiirleri bir araya getiren Türk tasavvuf edebiyatının bilinen en eski örneklerini içeren kitaptır.

<i>Kutadgu Bilig</i> Yusuf Has Hacibin Tabgaç Uluğ Buğra Kara Hana takdim ettiği Orta Türkçe eser

Kutadgu Bilig, 11. yüzyıl Karahanlı Türklerinden Yusuf Has Hacib'in Doğu Karahanlı hükümdarı ve Kaşgar Prensi Tabgaç Uluğ Buğra Kara Han'a atfen yazdığı ve takdim ettiği Orta Türkçe eserdir. Eser, Karahanlıca olarak da isimlendirilen Hakaniye lehçesi ile yazılmıştır.

Medrese, Müslüman ülkelerde orta ve yükseköğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adıdır. Medrese kelimesi Arapça ders (درس) kökünden gelir. Medreselerde ders verenlere "müderris", onların yardımcılarına "muid", okuyanlara "danışmend", "softa" veya "talebe" adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed-i Hânî</span> Kürt edebiyatçı ve astronom

Ahmed-i Hani, 17. yüzyıl'da yaşamış Kürt edebiyatçı, astronom, şair, tarihçi ve İslam alimi.

İskendernâme, 14. yüzyılda Ahmedî tarafından yazılan mesnevi tarzında manzum bir Türkçe eserdir.

Makalat, Hacı Bektaş Veli'nin İslam dininin genel hükümlerini konu alan ve 1423 yılında yazdığı dinî tasavvufî ahlakî Tekke edebiyatı eseridir. Alevi-Bektaşi inancındaki dört kapı ve kırk makam Makalat'ın ana konusudur. Kitap Arapça kaleme alınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Paris Kürt Enstitüsü</span> 1983te Pariste kurulan kültürel bir vakıf

Paris Kürt Enstitüsü, Paris'te bulunan, Kürt dilini ve kültürünü araştırmayı amaçlayan enstitüdür. 24 Şubat 1983 tarihinde Kürt sinema sanatçısı Yılmaz Güney, şair Cigerxwîn ve dilbilimci Abdurrahman Şerefkendi tarafından kurulmuştur. 1993 yılında vakıf olmuştur.

Nehcü'l-Ferâdîs, 14. yüzyıl Harezm Türkçesi ile yazılmış bir eserdir. Yazarının kim olduğuna dair kesin bir bilgi yoktur. Fuat Köprülü'ye göre "Kelderli Mahmut"a ait olduğu düşünülmektedir. Şehabettin Mercanî'nin verdiği malumata göre müellifi, kendisini "Mahmud bin 'Ali bin es-Serayî menşe'en ve'l-Bulgarî müvelleden ve'l-Kürdarî" diye tesmiye etmektedir. Eser, Altın Orda sahasında yazılmış olup 18 Ocak 1358 Pazartesi veya 20 Ocak'ta tamamlanmıştır.

Hoca Sinan Paşa, 15. yüzyıl Osmanlı kelam alimi, matematikçi ve devlet adamı.

Mahmud Beyazidi Kürt tarihçisi, İslam âlimi ve Kürdolog.

<span class="mw-page-title-main">İskendernâme</span> İslami edebiyatlarda Büyük İskender hayatını ve maceralarını konu edinen edebî tür

İskendernâme, İslami edebiyatlarda Büyük İskender hayatını ve maceralarını konu edinen; Kur’an’da geçen Zülkarneyn’in kişiliğinin İskender’in hayatına sindirerek anlatıldığı, destanî-efsanevî tarzda yazılmış kitapların adıdır.

İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyet'e geçişi ile başlayan edebi dönemdir. Türkler edebiyat alanında ilk olarak sözlü edebiyat ürünleri olan: şiir, destan, sav, sagu, koşuk gibi türlerde eserler vermiştir. Yazının icadı ve Türkler tarafından öğrenilmesi ile de Türk edebiyatında yazılı dönem başlamıştır. Türklerin Karahanlılar döneminde kitleler halinde İslam dinine geçmesi ile edebiyat alanında bir geçiş dönemi yaşanmıştır. İslamiyet öncesindeki Türk edebiyatı, Türklerin İslam'a geçişleri ile birlikte Halk edebiyatı başlığı altında devam etmiştir. İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatına geçiş dönemi edebiyatı da denmektedir. Bu dönemde hece ölçüsünün yanı sıra aruz ölçüsü de kullanılmıştır. Bu dönem eserleri daha çok didaktik bir özellik taşıyarak öğüt verici yapıtlar olarak bilinmektedir. Bu dönemin yapıtlarında İslam dininin etkisi ile Arapça ve Farsça sözcüklerde görülmektedir. Dönemin diğer bir özelliği ise eski Türk şiir biçimleri ile mesnevi, gazel, kaside gibi yeni şiir biçimlerinin beraber kullanılmasıdır. İlk yapıtlar gibi Halk ve Divan edebiyatı da İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı ayrımına girmektedir.

Nûbihara Biçukan, 1683 yılında Ahmed-i Hani tarafından kaleme alınan Kürtçe manzum eser. Hani bu eseri Kürdistan medreselerinde Kürtçe eğitim vermek için yazmıştır. Kitap Kürtçe-Arapça manzum bir sözlük olup, Kürt tarihindeki ilk Kürtçe sözlük sayılmaktadır.

Molla Halil Siirdî Kürt alim, yazar ve filozof.

<span class="mw-page-title-main">Hamdullah Hamdi</span> Türk divan şairi, mutasavvıf (1449 - 1503)

Hamdullah Hamdi (doğumu: 1449, Göynük - ölümü: 1503, Göynük) Türk divan şairi, mutasavvıf. Mesnevileri ile tanınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hızır Çelebi</span> İstanbulun ilk kadısı

Hızır Çelebi, 15. yüzyılda yaşamış Osmanlı alimidir. İstanbul'un fethinden sonra yeni başkentin ilk kadısı olarak tayin edilmiştir. Arap ülkelerine gitmeden Arapçayı öğrenen Osmanlı âlimlerinden ve aynı zamanda Fahreddin er-Râzî'nin kelâm ekolünü devam ettirenlerden biridir. Zamanında Arapça, Farsça ve Türkçe şiirleriyle de tanınmıştır. Kaynaklarda ondan "İkinci İbn Sînâ", "ilim dağarcığı" ve "ilmin âlemi" şeklinde bahsedilir.

<span class="mw-page-title-main">Sahife-i Seccadiye</span>

eṣ-Ṣaḥîfetü’l-kâmiletü’s-Seccâdiyye veya Sahife-i Seccadiye, Şiilerin dördüncü imamı, Zeynelâbidîn lakabiyla meşhur olan Ali bin Hüseyin'in dua ve münacatlarını ihtiva eden bir kitaptır. Kitapta 54 dua yer almaktadır. “Al-i Muhammed’in Zebur’u”, “Ehlibeytin İncil’i” gibi isimlerle anılan bu eser, Kuran’dan sonra Nehсü'l Belâga gibi Şiilerin arasında önemli bir yere sahiptir.