Transfobi, transgender veya transseksüel kişilere ya da direkt olarak transseksüelliğe karşı duyulan hoşnutsuzluğu ve olumsuz tutumu kapsamaktadır. Transfobi, toplumun cinsiyet normlarına uymayan insanlara karşı duyulan korkuyu, tiksintiyi, nefreti veya rahatsızlığı ve bunlara bağlı olarak şiddeti kapsayabilir. Genellikle homofobik görüşlerle birlikte ifade edilir ve bu nedenle sıklıkla homofobinin bir türü olarak kabul edilir. Transfobinin mağdurlarından olan çocuklar tacize, okulda zorbalığa ve/veya okul içinde şiddete, koruyucu aileleri tarafından şiddete maruz kalmaktadırlar. Yetişkin mağdurlarsa kamuoyunda alaya, tacize, sataşılmaya, şiddet ile tehdide, soyguna uğramaya ve yanlış tutuklamaya maruz kalmaktadır ve bu yüzden birçoğu toplumda güvensiz hissetmektedir. Bazıları; trans olduğu için kovulacağından veya muhafazakâr politikaların, onları korumak için yasalara karşı çıkan dindar grupların etraflarını kuşatmasının baskısından dolayı sağlık hizmetini reddediyor veya işyeri ayrımcılığıyla mücadele ediyor. Kurbanların yüksek bir oranının cinsel şiddete maruz kaldığı rapor edilmektedir.
Erkek düşmanlığı erkeklerden nefret etme, aşağılama ve her türlü önyargıyı içeren bir cinsiyet ayrımcılığıdır. Sosyal dışlama, cinsiyetçilik, kin, kadın merkezcilik (gynocentrism), alay, erkeklerin aşağılanması, erkeklere şiddet uygulanması ve erkeklerin cinselleştirilmesi gibi çeşitli yollarla gerçekleştirilebilir.
Taciz birçok kötü davranışı kapsamaktadır. Kelime hukuki bir anlamda kullanıldığı zaman tehdit edici, rahatsızlık veren ve toplum tarafından tasvip edilmeyen davranışları kasteder. İfade özgürlüğünü destekleyen toplumlar da, sadece ısrarla tekrarlanan ve doğru olmayan ifadeler hukuki anlamda taciz sayılır. Cinsel taciz, ısrarcı ve istek dışı cinsel yaklaşımlar için kullanılan terimdir. Bu tür taciz genellikle sokakta yalnız yürürken bazen de iş ortamlarında gerçekleşir ve cinsel yaklaşımları geri çevirmek mağdur kimseyi dezavantajlı bir durumda bırakabilir.
Suç, kanunlar tarafından yanlış veya zararlı olduğu için ceza tehdidiyle yasaklanan ve bazı durumlarda cezalandırılabilen davranıştır. Genel olarak suç, saptanan ve saptanamayan suçlar olarak ikiye ayrılır. Saptanamayan suçların gerçekleşip gerçekleşmedikleri belirsiz olduğu veya kanıtlanamadıkları için cezalandırılmaları söz konusu değildir. Ceza hukukunda suça göre para cezası, tutuklama, hapis, hatta ölüm cezası verilebilir.
Nefret söylemi veya nefretli konuşma, ırk, cinsiyet, yaş, ulus, din ya da cinsel yönelim gibi konulara dayanarak, belirli bir grup ya da kişiye yönelik nefret ifadesi içeren veya bu kişilere şiddet uygulanmasını teşvik eden aleni konuşmadır. Yasal tanımı ülkeden ülkeye değişebilir.
LGBT veya GLBT ya da LGBTQ+, 1990'larda LGB kısaltmasından sonra ortaya çıktı ve 1980'lerin ortaları ile sonlarından bu yana gey sözcüğü yerine kullanılarak LGBT topluluğunu temsil etmeye başladı. Birçok etkinci, gey topluluğu kullanımının eksik bir tanımlama olduğunu düşünerek LGBT topluluğu kullanımına geçti.
Töre ve namus suçları, namus cinayeti ya da onur suçu, aldatmak, zinâ etmek, evlenmeyi reddetmek, boşanmaya çalışmak, tecavüze uğramış olmak gibi nedenlerle, aile fertlerine yöneltilen şiddet. Batılı kaynaklarda genellikle onur suçları şeklinde adlandırılır. Bu suçların çok büyük bir kısmı cinayetle sonuçlanır. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun tahminlerine göre dünyada her sene yaklaşık 5000 kadın veya genç kız töre ve namus cinayetlerine kurban gitmektedir.
Matthew Wayne Shepard, eşcinsel olması sebebiyle nefret cinayetine kurban giden Amerikalı öğrencidir. ABD ve diğer birçok ülkede eşcinsel topluluğu nezdinde homofobi ve LGBT'lere yönelik şiddet için bir sembol olmuştur. Matthew Shepard, saldırıya uğramadan birkaç saat önce Eşcinsellik Bilinçlendirme Haftası etkinlikleri için bir planlama toplantısına katılmıştı.
Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği ya da kısaca Pembe Hayat Derneği, Türkiye'de 30 Haziran 2006 tarihinde kurulmuş ve transların ilk öz örgütlenmesi olan dernektir.
Irkçılığa ve hoşgörüsüzlüğe karşı Avrupa Komisyonu 1993 yılında kurulmuş, 2003'te bağımsız bir insan hakları izleme birimi haline gelmiş bir uluslararası örgüttür. ECRI faaliyetleri ırk, dil, din, renk, cinsiyet, milliyet, ulusal ve etnik kökene ilişkin ön yargı, şiddet ve ayrımcılığı önlemek amacına yöneliktir.
MorEL Eskişehir LGBTT Oluşumu ya da kısaca MorEL, LGBT bireylerin özgürlük adalet ve barışı temel değerler olarak kabul etmelerini, dil, din, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, felsefi inanç, mezhep, ekonomik statü ve bölge ayrımı yapmaksızın bütün ezilen kesimlerle dayanışmalarını teşvik etmek; hayatın her alanında cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına karşı mücadele edebilmeleri yönünde kendilerine yardımcı olacak kültür, eğitim, sanat, spor ve buna benzer faaliyetleri yürütmek ve bu yöndeki faaliyetleri maddi ve manevi destek sağlamak amacıyla LGBT hakları için faaliyet yürüten LGBT derneği. 30 Mart 2007'de Eskişehir'de kurulmuştur.
Rusya'da LGBT bireyler, LGBT olmayan bireylerin uğramadığı yasal ve sosyal zorluklarla yüz yüze gelmektedir. Özel olarak ve karşılıklı rıza göstermiş yetişkinler arası hemcins cinsel ilişkilerin 1993 yılında yasallaştırılmasına rağmen hemcins çiftler, karşıcins çiftlere mevcut olan yasal korumalara hak sahibi değiller ve cinsel yönelime dayalı ayrımcılığı yasaklayan yasalar mevcut değildir. Trans bireyler, cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirdikten sonra legal cinsiyetlerini değiştirme hakkına sahipler, fakat cinsiyet kimliği ya da ifadesine dayalı ayrımcılığı yasaklayan yasalar da mevcut değildir.
Pakistan'daki LGBT haklarının kısıtlılığından dolayı, 6 Ekim 1860'tan bu yana eşcinsel davranışlarda bulunmak yasadışıdır. Hindistan'ın komşu ülkelerinden farklı olarak, bu kanun henüz yürürlükten kaldırılmadı. Eşcinsellik, Pakistan'da tabu yardımcısı olarak da düşünülebilir. Pakistan'daki başlıca dinler eşcinsellik konusunda onay vermiyorlar. Bu nedenle, ülkedeki birçok insan eşcinsellik ve diğer.
Belarus'ta lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) bireyler, LGBT olmayan sakinlerin uğramadığı yasal sorunlarla yüz yüzedir. Belarus'ta hemcins cinsel aktiviteler hem erkekler hem de kadınlar için yasaldır. Hemcins çiftlerin başta olduğu hanehalkları, karşı cins çiftlere mevcut olan aynı yasal korunmalara sahip değildir.
Cinsiyet suçlarının kovuşturulması, tecavüz ve diğer cinsel şiddet suçlarının kovuşturulmasına yönelik yasal işlemlerdir.
Tecavüzcü ile evlendirme yasası, tecavüz, cinsel taciz, reşit olmayanla ilişki ve insan kaçırma veya benzeri eylemlerde bulunan birinin, kurbanıyla evlenirse veya en azından bazı yetki alanlarında en azından onunla evlenme teklifinde bulunursa beraat ettiği, yargı alanında bir tecavüz yasası kuralıdır. Tecavüzcüyle evlendirme yasası, sanığın kovuşturmadan veya cezalandırmadan kaçınmasının yasal bir yoludur. Çoğu zaman, failin şimdiki karısından boşanmasına izin verilir.
Nefret, bir duygudur. Bazı insanlara veya fikirlere karşı kullanılabilecek kızgın veya küskün bir duygusal tepkiye neden olabilir.
Tecavüzle Mücadele Hareketi sosyopolitik bir harekettir. Kadına yönelik şiddetle ve kadınlara yönelik cinsel istismarla mücadele etmeye çalışan hareketin bir parçasıdır.
Irak'ta lezbiyen, gey, biseksüel ve trans (LGBT) bireyler yoğun oranda ayrımcılığa uğramaktadır. Açık eşcinsel erkeklerin Irak Silahlı Kuvvetleri'nde askerlik hizmetinde bulunmalarına izin verilmemektedir ve hem hemcins evlilikleri hem de medenî birliktelikler kanunen yasaktır. Cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği temelinde yapılan ayrımcılığı yasaklayan hiçbir yasa yoktur ve LGBT bireyleri sürekli olarak vigilantist şiddete veya namus cinayetlerine maruz kalmaktadır.
Bir nefret grubu, ırk, Etnik grup, ulus, din, cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim veya toplumun belirlenmiş herhangi bir kesiminin üyelerine karşı nefret, düşmanlık veya şiddeti savunan ve uygulayan bir toplumsal gruptur. Amerika Birleşik Devletleri Federal Soruşturma Bürosu'na (FBI) göre, bir nefret grubunun "birincil amacı, örgüt üyelerinden farklı bir ırk, din, engellilik, cinsel yönelim veya etnik köken/ulusal kökene mensup kişilere karşı düşmanlık, husumet ve kötülüğü teşvik etmektir."