İçeriğe atla

Nebi (İslam)

Nebi (Arapça: نبي), bir İslam dini terimi. Nebi kelimesi "haberci"[1] "haber alan" anlamına gelir.[2] İslam inancına göre 124.000 veya 200.000'den fazla nebi vardır.[3]

Peygamber = Nebi + Rasul

Türkçede kullanılan ve aslı Farsça olan peygamber kelimesi, Arapça aslında nebi ve rasul kelimesinin ikisinin birden anlamını içerir. Nebi, Allah'tan mesaj alan ve bu mesajı insanlara haber veren anlamına gelir ve İslam inancına göre Allah'tan mesaj alan ve bu mesajı haber verenlerin sonuncusu (Hâtemü'l-Enbiyâ) Muhammed'dir.[4] Resul ise, mesajı hiçbir şekilde değiştirmeden; eklemeden ve çıkarmadan, olduğu gibi bir başkasına aktaran kişidir.[1]

Kaynakça

  1. ^ a b Devellioğlu, Ferit (1993). Osmanlıca - Türkçe Ansiklopedik Lûgat. Ankara: Aydın Kitapevi Yayınları. ISBN 975-7519-02-2. 
  2. ^ http://mazdek.com/2013/07/26/zerdust-peygamberin-yolunda/[]
  3. ^ Ahmet bin Hanbel’in Müsnedi
  4. ^ Ahzâb Suresi 40. Ayet

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

Peygamber veya yalvaç, Tanrı aracılığıyla bir dini veya dinî öğretiyi yaymakla görevlendirildiğine inanılan kişidir. Peygamberler ayrıca dinî terminolojide âyet, işaret veya mûcize denilen doğaüstü güç veya olayların kendilerine atfedildiği mitolojik veya yarı mitolojik insanlardır. İbrahimî dinlerin inananları, peygamberlerin Tanrı'dan aldıkları “vahiy” adlı mesajları diğer insanlara ulaştırdıklarına inanırlar.

Cihat, İslami bir terim. Arapça "mücadele" kökünden gelir ve güncel Türkçede çoğunlukla "İslam uğruna savaşma" anlamında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Miraç</span> İslam inancında Muhammed tarafından gerçekleştirilmiş olan öte âlem yolculuğu

Miraç ; İslam dini anlatımlarında, Muhammed'in göğe yükselip, Allah ve öte âlemleri görüp geriye döndüğü rivayetlerine verilen isimdir. Rivayetler; Muhammed'in kalbinin temizlenmesi, Burak ve Cebrail eşliğinde Mescid-i Aksa'ya gidiş (isra), Burak'ı bağlayıp peygamberlere namaz kıldırma, muallak taşından göğe yükselme, Allah ile konuşmalar, gök katlarında diğer peygamberler ile diyaloglar, cennet ve cehennemi görme ve geri dönme gibi bölümlerden oluşur.

<span class="mw-page-title-main">İhlas Suresi</span> Kuranın 112. suresi

İhlas Suresi, Kur'an'ın 112. suresidir. Sure, 4 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Mevlid Kandili</span> İslam peygamberi Muhammedin doğum günü vesilesiyle kutlanan dinî uygulama

Mevlid Kandili ya da Veladet Kandili, İslam peygamberi Muhammed'in doğum gecesi ve aynı zamanda hicri rebiülevvel ayının on ikinci gecesidir. İslam Nebisi, Ashab-ı Kiram, Emevîler ve Abbâsîler dönemlerinde herhangi bir kutlama örneğine rastlanmayan rebiülevvel ayının on ikinci gecesi olan Mevlid Kandili, ilk defa hicretten yaklaşık üç yüz elli yıl kadar sonra Mısır'da, Şii Fâtımî Devleti döneminde kutlanmaya başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kelime-i şehâdet</span> İslam dinine girişin (mümin olmak) dinen beyanı, başka bir ifadeyle imanın dil ile ikrarı

Kelime-i şehâdet, İslâm inancında Allah'tan başka ilâh olmadığı, Muhammed'in de onun kulu ve elçisi olduğunu beyan eden ibaredir.

Akîde, Akâid veya İtîkâd ; İslam'da inanç olarak bağlanmayı gerekli kıldığına inanılan inanç esaslarının bütünü olarak bilinir. Akîde kelimesi Arapça "a-k-d" (عقد) kökünden gelip, "bağ", "bağlama/bağlanma", "düğümleme/düğümlenme" ve aynı zamanda "bağlılık" ve "sözleşme" anlamlarına da gelir. Terim olarak "inanç" ve "iman" anlamında kullanılmıştır. Benzer bir ifade olan kelâm ise inançla ilgili felsefi tartışmalar için kullanılmıştır.

Hanif kelimesinin kaynağı ve anlamına dair çeşitli görüşler bulunmakta; Arapça, İbrânîce, Süryânîce veya Habeşçe bir kökten geldiği öne sürülmektedir. Kelimenin kökünü oluşturan “hnf” bütün Sâmî dillerde ortaktır. Kelimenin Ken‘ânîce şekli olan hanpa ve hanapu Tell el-Amarna tabletlerinde ortaya çıkmaktadır. Bu metinlerde kelime “kötülüğe meyilli ve sapkın olmak, iftira etmek” anlamlarındadır. Yeni İbrânîce ve Mişna’da kullanılan Yahudi-Ârâmî (Judeo-Aramaic) dilinde “iki yüzlü olmak”, Süryânîce şekli olan hanfo (hanpa) ise “putperest” anlamına gelmektedir.

İslam peygamberleri, İslâm dininde Âdem ile başlayıp Muhammed ile son bulan ve peygamber oldukları kabul edilen dinî şahsiyetlere denir.

İslam dininde cin ateşten yaratılmış, gözle görülmeyen bir ruhani varlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Türbe</span> İslami kültürde saygın kişilere ait mezar

Türbe, devlet görevlilerinin veya din âlimlerinin mezarlarının bulunduğu oda şeklindeki yapıya verilen isimdir. İçerisinde çoğunlukla saygın kişilerin gömülü olduğu anıtsal tarihi mezarlar için de türbe kelimesi kullanılır.

Şehit kutsal bir ülkü, din veya inanç uğrunda ölen kimse. Şehit olma eylemine "şehâdet" adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Burak</span> İslam inancına göre bir binek

Burak, İslam inancına göre, Muhammed'in Miraç'ta kullandığı binektir. Burak, anlam olarak Allah'a yaklaşan ve yaklaştıran demektir. Burak, Arapça yıldırım, şimşek, parıldamak, ışıldamak anlamlarına gelen Berk kelimesinden türetilmiştir. Kur'an'da böyle bir isim geçmemekle beraber, hadis kaynaklarında böyle bir varlığın olduğu yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Danyal</span> Yahudilik, Hristiyanlık, İslam ve Bahâîlik inançlarında peygamber

Danyal, Daniyel veya Daniel, Tanah'ın Daniel Kitabı'nda ismi geçen Yahudi karakterdir. Anlatıya göre Kudüslü Danyal, Babil kralı II. Nebukadnezar tarafından esir alınır ve Babil'e sürülür. Burada Belteşassar adını alan Danyal, Nebukadnezar'a ve ardıllarına Ahameniş İmparatoru II. Kiros'un bölgeyi fethine kadar hizmet eder, ancak bu sırada Rab'be olan inancını korur.

Berzâh, Arapça kökenli bir söz olup, coğrafyada bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası, kıstak, anlamına gelmektedir. İslam eskatolojisinde ise öldükten sonra ölenlerin ruhlarının gittiği ve kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem veya mekândır. Kâbir âlemi olarak da bilinir. Kur'an'da üç yerde geçen berzah kelimesi engel, iki şey arasındaki perde anlamlarında kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Zariyat Suresi</span> Kuranın 51. suresi

Zariyat Suresi Kur'an'ın 51. suresidir. Sure 60 ayetten oluşur.

Sâbiîlik veya Mandeizm/Mandaeizm (Mandaeans) (Arapça: الصابئة veya مندائية), Orta Doğu'da bir din. Araplarca Sabiiye olarak adlandırılan grup, kendilerine bilgili, gnostik anlamlarına gelen Manden, din adamlarına ise Nasura demektedirler.

Cüz'i irade, İslam dinine göre insanlara verilmiş olan ve kaza ve kader sınırları çerçevesinde hareket imkânı tanıyan özgür iradedir. Cüz'i kelimesi Arapça ve Osmanlı Türkçesinde "kısmi, tikel" anlamına gelir. Buna karşılık Külli irade yani Allah'ın iradesi herhangi bir sınırla bağlı değildir ve cüz'i iradenin üstünde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Ceset</span> Ölü bir insanın bedeni

Ceset veya naaş, ölü bir insanın bedeni. Aynı anlama gelen kadavra sözcüğü genelde tıbbî anlamda kullanılır. Cenaze töreni için hazırlanmış cesede cenaze denir.

<span class="mw-page-title-main">Salavat</span> İslamî bir dua

Salavat, İslam peygamberi Muhammed’e ve onun soyundan gelenlere saygı bildirmek için Müslümanlar tarafından okunan dualara denir. En yaygın biçimleri Allahüme salli âla seyyidina Muhammedin ve âla ali seyyidina Muhammed ile Sallallâhu aleyhi ve sellem şeklindedir. Kur'an’da Ahzab Suresi’nin 56. ayetinde Allah ve meleklerin Muhammed’e salâvat okuduğu belirtilerek, inanan kişilerin de ona salat ve selâm okumaları istenir. Müslümanlarda namaz içinde tahiyyata oturunca, namazdan sonraki dualarda, çeşitli dualarda (Mevlid) ve Muhammed’in adını söyleyince ya da yazınca ona salavat okurlar.