İçeriğe atla

Nazik el-Melaike

Nazik El Melaike
Doğum1923
Bağdat, Irak
Ölüm2007 (83-84 yaşlarında)
Kahire, Mısır
MeslekŞair
MilliyetIraklı

Nazik El Melaike (1923 - 2007), Iraklı kadın şairdir.

Yaşamı

1923 senesinde Irak'ın kenti olan Bağdat'ta doğdu.[1] Bağdat Öğretmen Okulu'nda yükseköğrenimini tamamladıktan sonra İngiltere'de master yaptı.[1] Kuveyt Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yaptı.[1] 1947 yılında Nazik El Melaike ile Bedri Şakir'in[not 1] yayımladıkları deneysel şiirler, Arap edebiyatında serbest ölçünün başlamasına vesile oldu.[1][2] 2007 yılında Kahire'de öldü.[3]

Kaynakça

Özel
  1. ^ a b c d Fındıkçı, Metin [çev.] (2010). Çağdaş Arap Kadın Şairler Antolojisi. Ankara: Hayal Yayınları. s. 36. ISBN 978-605-5945-77-0. OCLC 949358636. 
  2. ^ Er, Rahmi (Haziran 2006). "Bedr Şâkir Es-Seyyâb ve Yağmurun Türküsü" (PDF). LITTERA. Cilt 18. Hacettepe Üniversitesi. s. 10. ISSN 1300-9427. 24 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2017. Bedr Şâkir es-Seyyâb, modern Arap edebiyatında serbest şiir hareketinin de öncülerinden biridir. Serbest şiirin bazı biçimlerine Cubran’ın ve Emîn er-Reyhânî’nin “mensur şiir”lerinde, ez-Zehâvî, Şukrî ve Bâ Kesîr’in bazı ürünlerinde rastlansa ve Luis ‘Avad bu alanda ilk ciddî ürünlerini ortaya koymuş olsa da, bu yeni şiir biçiminin gelişmesi için kuramsal temellerini atan ve hareketin öncüsü konumuna yükselen, Iraklı şairler Nâzik el-Melâike ile es-Seyyâb’dır. 
  3. ^ Rubin, Alissa J. (27 Haziran 2007). "Nazik al-Malaika, 83, Poet Widely Known in Arab World, Is Dead" (İngilizce). The New York Times. 24 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2017. 
Genel
  • Ürün, Ahmet Kâzım (Ekim 2015). Modern Arap Edebiyatı. Çizgi kitabevi. s. 141. ISBN 978-605-9108-91-1. 
Notlar
  1. ^ ISNI: 0000 0000 8135 4679 26 Mayıs 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

Türklerin Anadolu'ya geldikten sonra edebiyatları iki gruba ayrılmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen aydınların oluşturduğu "Yüksek Zümre Edebiyatı" ve İslam öncesinden gelen sözlü bir "Halk Edebiyatı". Anadolu'ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese eğitimi gören aydın kesim Arap ve Fars edebiyatlarının tesirini devam ettirirken, halk yine saz şairleri aracılığıyla halk edebiyatını devam ettirdi. Dolayısı ile Anadolu Türk Edebiyatı iki grupta incelenmektedir. Bu gruplardan biri halk edebiyatıdır.

Kaside, genellikle din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan bir şiir formudur. Ancak kaside biçiminin şiirin farklı konuları için de kullanıldığı vakidir. Kaside sanatı, öncelikli olarak Araplar tarafından geliştirilmiştir. Kaside, klasik Arap şiirinin en yüksek hali kabul edilmektedir. Eski Arap edebiyatında kasideler birkaç farklı dahili kısımdan oluşacak şekilde nazmedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gazel</span> divan edebiyatının aşktan bahseden temel şiir biçimi

Gazel, Türkçe Divan edebiyatının en yaygın nazım şeklidir. Gazel sözcüğü sözlük tarifi ile "kadınlarla sevgi üzerine konuşmak, söyleşmek" anlamına gelir.

Tasavvuf, kelime anlamıyla "sufi olmak, sufiye yolunu izlemek" demektir. Tasavvuf ehline mutasavvıf ya da sufi denir. Tasavvuf edebiyatı ise tasavvufla uğraşan kişilerin ortaya koyduğu ürünleri kapsayan edebiyat türüdür. Halk edebiyatının "tasavvufi halk edebiyatı" türü 12. yüzyılda Ahmed Yesevi ile başladı. Konusu Allah'a ulaşmanın yolları, ahlak ve nefsin terbiyesidir. Anadolu’nun bu alandaki ilk ve en ünlü şairi Yunus Emre’dir.

Kayıkçı Kul Mustafa, Türk halk edebiyatının Bektaşî koluna bağlı halk ozanı. Şairin doğum ve ölümüyle ilgili net bilgiler bulunmamakla beraber; 17. yüzyıl ozanı olduğu belirlenebilmiştir. Kimi kaynaklarca 1658'de öldüğü rivayet edilmektedir. Ancak bu iddianın tersi olarak 1659'dan sonra öldüğünü savunan araştırmalar da vardır. Edebiyatçı Ahmet Kabaklı ise Kayıkçı Kul Mustafa'nın ölümünün 1646'dan sonra gerçekleştiğini söylemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

Arap Edebiyatı, anadili Arapça olan ulusların ortaya koymuş oldukları edebiyat eserlerini kapsar. Arapça Arap Yarımadası'nda ilkçağlardan beri kullanılan bir dildir. İslam dininin ortaya çıkışından sonra yayılarak İspanya'dan Endonezya'ya kadar uzanan bir alanda 600 yıl boyunca kültür dili durumuna gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan edebiyatı</span>

Azerbaycan edebiyatı Azerbaycan dilinde yazılan edebiyatı veya Azerbaycanlı yazarların, şairlerin veya Azerbaycanlı muhacirlerin yazdığı edebiyatı ifade eder.

Türkiye'de genel olarak tüm alanlarda batılılaşma süreci, 1839 yılında ilân edilen Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. 1838 - 1860 yılları arasında yetişmiş gençler 1860 yılında sonra Edebiyat alanında batılaşmayı sağlamışlardır. Bu dönem edebiyatına Tanzimat Edebiyatı denmektedir.

Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde eğitim amacıyla Avrupa'ya, özellikle Fransa'ya giden gençler oradaki edebiyatta gördükleri yenilikleri ülkeye dönüşlerinde Türk edebiyatında uygulamaya başlamışlardır. Bu şekilde belli dönemler halinde günümüze kadar süren yeni bir edebiyat başlamıştır. Bu dönemlerden biri de Cumhuriyet dönemi edebiyatıdır.

Kürt edebiyatı, Kürtçe ile yaratılmış sözlü ve yazılı edebi eserleri kapsayan edebiyat. İslam öncesi Kürt edebiyatına dair hiçbir bilimsel bulgu ve bilgi yoktur. Kürt anlatılarının büyük bir kısmı sözlü şekilde yayılmış ve bu sözlü edebiyat bugün de sürmektedir. 20. yüzyılın başına kadar olan yazılı edebiyat ise şiir şeklindedir. Nesrin gelişmesi ise daha çok politik ve sosyal gelişmeler sayesinde olmuştur. Avrupa ülkelerine göçün artmasıyla birlikte yüzü kendi topraklarındaki gelişmelere dönük olan yeni bir tür sürgün edebiyatının da geliştiği görülmektedir.

Muallekat, İslamiyet'ten önceki dönemden bugüne kalmış yedi uzun Arap şiir grubudur. Şiirler için Muallekat ya da Muallekat-ı Seba dışında es-Seb‘u’t-Tıvâl, es-Sümût, el-Müzehhebât, es-Seb‘iyyât, el-Vâhide, daha yeni eserlerde Mukalledât ve Müsemmetât isimleri de kullanılmaktadır. Bu şiirlerin, o zaman da kutsal kabul edilen Kabe'nin duvarına asılı oldukları söylenir. Rivayete göre bu şiirler, o dönem bölgede kurulan Ukaz ve diğer panayırlarda her yıl düzenlenen şiir yarışmalarında beğenilmiş olan şiirlerden seçilmiş ve Mısır keten bezinden yapılmış tomarlara altın harflerle yazılıp, Kabe'nin duvarına asılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Divan şairi</span>

Divan şairi, belli kıstasları ve mazmunları bulunan divan edebiyatı içinde eserler veren şairlere verilen addır. Eski Türk edebiyatını içerdiği gibi İslam coğrafyasındaki diğer dillerin edebiyatlarını da içine alan bu edebiyatta ortak bazı kurallar bulunmaktadır. Divan şairleri bu kurallara katiyen riayet etmiştir. 19. yüzyıla kadar yerel ya da bağımsız bir edebiyat anlayışı türetilmemiştir. Klasik Türk edebiyatı içerisinde şiir dışındaki yazı şekilleri rağbet görmüyordu. Yazılan her şey nazım- yani şiir şeklindeydi. Bu yüzden "divan şairi" tamlaması divan edebiyatçılarına işaret edebilir. Şairler divan edebiyatının ilk dönemlerinden beri tezkirelerde anılmıştır. Bu edebiyat tarihlerinde divan şairlerinin biyografileri, şiirlerinden örnekler bulunmaktadır. Osmanlı coğrafyasında yazılan tezkirelerde toplam 3182 şair yer almaktadır. Divan şairleri çeşitli mesleklere sahiptiler. İlmiye(%36), derviş(%5.7), bürokrat(%2.8), asker(%4), esnaf(%3.7) bunlardan birkaçıdır. En çok divan şairi yetiştiren yöreler bürokrasi ve saray eşrafının yoğun olduğu yerlerdir. İstanbul 609, Bursa 156, Edirne 150, Konya 69, Diyarbakır 40, Kastamonu 36, Bağdat 35, Gelibolu 30, Bosna 26, Kütahya 24 şairle önemli tezkirelerde yer alan yörelerdir.

Urkiye Mine Balman Lefke doğumlu, Kıbrıs Türkü şair, yazar ve öğretmen. 1946 yılında Kıbrıs Türk öğretmen kolejinden mezun oldu. Kıbrıs adasında çeşitli okullarda öğretmenlik yaptı. Kıbrıs Türk edebiyatının ilk kadın şairidir. Adada Çağdaş ve Yeşilada, Türkiye'de ise Yedigün ve Türk Dili gibi dergilerde etkin oldu. Yedigün'de Nihad Sâmi Banarlı'nın desteğini aldı. 1952 yılında Türkiye'ye ve Türk milletine adadığı Yurduma Giden Yollar adlı bir şiir kitabı çıkarmıştır. Kıbrıs yaşamına dair içerikler kaleme alsa bile bu kitap onun düşünsel olarak Türkiye'den ayrılamamasına bir örnek olarak görüldü. Genel olarak serbest türde şiirler kaleme aldı. 2017 Ali Nesim Edebiyat Ödülleri'nde Öncü Şair Ödülü'ne layık görüldü.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Şevki</span>

Ahmed Şevki, Arap şair ve tiyatro yazarı. Arap şiirine kazandırdığı yenilikler dolayısıyla ona "Emîru'ş-Şu'arâ'" unvanı verilmiştir ve bugün hâlâ bu unvanla tanınmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mahmud Sami el-Barudî</span> Çerkes asıllı Mısırlı devlet adamı ve şair

Mahmud Sami Paşa el-Barudî, Çerkes asıllı Mısırlı devlet adamı ve şair.

<span class="mw-page-title-main">14 Temmuz Devrimi</span> 1958de Irakta monarşiyi deviren askeri darbe

1958 Irak askerî darbesi olarak da bilinen 14 Temmuz Devrimi, 14 Temmuz 1958 tarihinde Irak'ta gerçekleşen ve Kral II. Faysal'ın devrilmesi ve Haşimi liderliğindeki Irak Krallığı'nın yıkılmasıyla sonuçlanan bir darbedir. Bu darbenin ardından kurulan Irak Cumhuriyeti, altı ay önce Irak ve Ürdün arasında kurulan Haşimi Arap Federasyonu'nun sonunu getirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kasım 1963 Irak askerî darbesi</span> Irakta bir askeri darbe

Kasım 1963 Irak askerî darbesi, 13 - 18 Kasım 1963 tarihleri arasında, parti içindeki bölünmelerin ardından Nasır yanlısı Iraklı subayların Baas Partisi yönetimine karşı gerçekleştirdiği bir askeri darbedir. Darbenin kendisi kansız olmasına rağmen, ilgili eylemlerde 250 kişi öldürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">1959 Musul Ayaklanması</span> Irakta darbe girişimi

1959 Musul Ayaklanması, o zamanki Irak Başbakanı Abdülkerim Kasım'ı devirmek ve daha sonra Irak Cumhuriyeti'ni Birleşik Arap Cumhuriyeti ile birleştirecek bir Arap milliyetçi hükûmeti kurmak isteyen Musul'daki Arap milliyetçilerinin bir darbe girişimiydi. Darbenin başarısız olmasının ardından, kaosu siyasi ve kişisel hesapları halletmek için kullanmaya çalışan çeşitli gruplar arasında günlerdir şiddetli sokak savaşlarına sahne olan Musul'da asayiş ve düzen bozuldu.

Irak'ta sanat, Irak'tan çıkan görsel sanatlardır ve tarih boyunca birçok toplumsal ve siyasi olaydan etkilenmiştir. Bağdat, Abbasi Halifeliği döneminde sanatta Arap dünyasının merkeziydi fakat 1258'deki Moğol istilası'nda sanat eserlerinin tahrip edilmesi nedeniyle bu özelliğini kaybetti. Bağdat, kültürel olarak daha sonra Pir Budak'ın saltanatı ve Osmanlı'nın hakim olduğu dönemlerde gelişti. 20. yüzyılda, geleneksel ve modern teknikleri birleştiren birçok sanatçı yetişti. Bu sanatçıların bazıları Orta Doğu dışında da uluslararası tanınırlık kazandı.