Roland Freisler, Alman hukukçu, Nazi Almanyası'nın Adalet Bakanı ve müsteşarı.
Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi veya yaygın kısa adıyla Nazi Partisi, Weimar Cumhuriyeti döneminde kurulmuş ve Weimar Cumhuriyeti'ni Nazi Almanyası'na dönüştürüp 1933-1945 yılları arasında yönetmiş olan bir Alman siyasi partisidir. Yirminci yüzyılın ilk yarısında Alman siyasetinde önemli bir yere sahip olmuş partinin programı ve ideolojisi olan nasyonal sosyalizm, radikal antisemitizm ile birlikte etnik milliyetçiliğe dayanan antiliberal ve antikomünist bir görüşteydi. 1921 senesinden itibaren parti başkanlığını sürdürmüş Adolf Hitler'in 1933 senesinde şansölye olmasının ardından 1945 senesine kadar nasyonal sosyalizm döneminde Almanya'nın tek yasal partisi olmuştur.
Dr. Paul Joseph Goebbels, 1933-1945 yılları arasında Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yapmış Alman politikacı ve Nazi Almanyası'nın ikinci şansölyesi. Adolf Hitler'in en yakın arkadaşlarından biri ve en sadık yandaşıydı. Kendisi coşkulu ve enerjik hitabet yeteneği, topluluk önünde konuşma becerisi, sert anti-semitik görüşleri ve kitlesel propagandanın Büyük Yalan olarak bilinen tekniğini kullanmadaki ustalığıyla bilinirdi. Hitler intihar ettikten sonra bir günlüğüne III. Reich'in başına geçmiştir.
Nazi Almanyası, Almanya’nın 1933 ile 1945 yılları arasında, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) idaresi altında, tek parti rejimine dayalı yönetim sistemiyle “Führer” unvanlı hükûmet (1933-1945) ve devlet başkanı (1934-1945) Adolf Hitler’in liderliğinde egemenlik sürdüğü döneme verilen isim. Alman tarihi içerisinde “Reich”ların üçüncüsüdür; bundan dolayı Üçüncü Reich ismiyle de nitelendirilir.
Dr. Robert Ley, Nazi Almanyası'nda politikacı ve 1933-1945 yılları arası Deutsche Arbeitsfront başkanıydı.
"Ein Volk, ein Reich, ein Führer", nasyonal sosyalistlerin propaganda sözcüğü ve ilkesidir.
Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı, Nazi Almanyası'nda nasyonal sosyalist ideolojiye göre hareket eden bakanlıktı. Kurulduğu günden kapandığı güne kadar bakanlığını Joseph Goebbels yapmıştır. O zamanki Alman halkı bu bakanlığı sadece "Halkı Aydınlatma Bakanlığı" olarak biliyordu.
Bu madde, Nazi Partisinin liderleri ve yetkililerinin listesidir.
Gleichschaltung, Nazi terminolojisine ait bir kavram olup "Nazileştirme süreci" denebilecek bir anlamı vardır. Bu sürecin amacı, Nazi Almanyası'nın "ekonomi ve ticaret birlikteliklerinden medyaya, kültüre ve eğitime" kadar topluluğun her alanında totaliter kontrol ve koordinasyon sistemi oluşturmasıydı.
Nazi Almanyası'nda propaganda, NSDAP'nin iktidara gelmeden önce çoğunlukla Joseph Goebbels'in ve Adolf Hitler'in yürüttüğü II. Dünya Savaşı'nın öncesinde ve savaştaki zaman zarfını teşkil eden dönemde nasyonal sosyalizm öğütleri doğrultusunda yapılan antisemitik, antikapitalist ve antikomünist konuşmalar ve propagandalardır.
Adolf Hitler'in siyasi görüşleri tarihçilere ve biyografilere bir miktar zorluk çıkarmıştır. Antisemitizm, anti-komünizm, anti-parlamentarizm, Alman Lebensraum gibi bazı sabit temalar olmasına rağmen, yazıları ve yöntemleri, Ari ırkının üstünlüğüne ve aşırı bir Alman milliyetçiliğine olan inancı genellikle ihtiyaca ve o dönemin koşullarına göre uyarlanmıştır. Hitler, kişisel olarak "Yahudi Bolşevizmi"ne karşı savaştığını iddia etmiştir.
Adolf Ziegler, Alman ressam ve politikacıydı. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi tarafından, Partinin Alman modern sanatçılarının çoğu tarafından "yozlaşmış sanat" olarak tanımladığı yapıtların tasfiyesini denetlemekle görevlendirildi. Hitler'in en sevdiği ressamdı.
Nazi yağması, Almanya'nın iktidardaki Nazi Partisi adına hareket eden ajanlar tarafından Üçüncü Reich döneminde Avrupa ülkelerinin organize yağmalanması sonucunda sanat eserlerini ve diğer eşyaları çalınması olayına denir. Yahudi mülklerinin yağmalanması, Holokost'un önemli bir parçasıydı. Yağma, 1933'ten, Alman Yahudilerinin mülklerine el konulmasından başlayarak, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar, özellikle de Kunstschutz olarak bilinen askeri birimler tarafından yapıldı, ancak çoğu yağma savaş sırasında elde edildi. Altın, gümüş ve paranın yanı sıra, resimler, seramikler, kitaplar ve dini hazineler dahil olmak üzere büyük öneme sahip kültürel öğeler çalındı. Bu öğelerin çoğu, Savaşın hemen ardından Müttefikler adına Anıtlar, Güzel Sanatlar ve Arşivler programının ajanları tarafından kurtarılmış olsa da, çoğu hala kayıp. Öğeleri hak sahiplerine, ailelerine veya kendi ülkelerine iade etmek amacıyla, hala hesaba katılmamış olan Nazi yağmasını tespit etmek için uluslararası bir çaba gerçekleştirilmektedir.
Nazi Almanyası bayrağı veya resmî ismiyle Alman İmparatorluğu bayrağı, kırmızı arka planda beyaz bir dairenin içindeki bir gamalı haçtan oluşur. Bayrak 3 renkten olşur; kırmızı, siyah ve beyaz bunlar aynı zamanda Alman İmparatorluğu bayrağı'nın renkleriydi. Naziler iktidara ilk geldikleri iki yılda Alman İmparatorluğu'nun oranları değiştirilmiş bir bayrağını kullandılar.
Adolf Hitler'in kişilik kültü, Nazi Almanyası'nın (1933–1945) öne çıkan bir özelliğiydi, ve 1920'lerde Nazi Partisi'nin ilk günlerinde başladı. Führerprinzip'e dayanarak, aralıksız Nazi propagandasının her zaman öne sürerek, liderin her zaman haklı olduğu ve Hitler'in Almanya'nın ekonomik sorunlarını çözmedeki bariz başarısıyla, İkinci Dünya Savaşı öncesinde dış politikadaki kan dökmeden elde ettiği zaferleriyle pekiştirildi ve savaşın başlarında Polonya ve Fransa'daki hızlı askeri başarıları, sonunda Alman halkının Nazi kontrolünün merkezi bir yönü haline geldi.
1933-1945 yılları arasında Almanya'nın diktatörü olan Adolf Hitler, Almanya'da tanınmış bir politikacı haline geldiğinden beri popüler kültürde temsil edilmiştir. Kendine özgü imajı muhalifleri tarafından sık sık parodileştirildi. Parodiler, iktidarda olduğu dönemde Almanya dışında çok daha belirgin hale geldi. İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana Hitler'in hem ciddi hem de hicivsel temsilleri popüler kültürde öne çıkmaya devam etmiş ve bazen önemli tartışmalara yol açmıştır. Birçok kitap ve filmde Hitler ve Nazizm arketipik kötülük rolünü üstlenmektedir. Bu yaklaşım kurguyla sınırlı olmayıp, Hitler'i bu şekilde ele alan kurgusal olmayan yazarlar arasında da yaygındır. Hitler başka açılardan da hayranlık uyandırmaya devam etmiştir; Alman Tarih Müzesi'nde geniş katılımlı bir sergi de benzer örnekler arasındadır.
Nazi Almanyası diktatörü Adolf Hitler, 30 Ocak 1939'da Reichstag'da yaptığı ve yeni bir dünya savaşının çıkması halinde "Avrupa'daki Yahudi ırkının yok edileceği" öngörüsüyle bilinen bir konuşma yaptı.
Nazi ırksal teorileri, nazi ırkçılığını meşrulaştırmak amaçlı ortaya atılmış teorilerdir. Nazi Partisi, ırksal olarak aşağı gördüğü insan gruplarının soykırımını meşrulaştırmak için ideolojisinin bir parçası olarak çeşitli sözdebilimsel ırk sınıflandırmalarını benimsemiş ve geliştirmiştir. Naziler, varsayılan "Aryan ırkı"nı üstün bir "Üstün Irk" olarak görüyorlardı ve Siyahileri, Slavları, Çingeneleri, Yahudileri ve diğer etnik grupları ırksal olarak aşağı "insan altı" olarak kabul ediyorlardı. Bu inançlar, 19. yüzyıl antropolojisi, bilimsel ırkçılık ve anti-semitizmin bir karışımından kaynaklandı.
Dejenere sanat, 1920'lerde Almanya'daki Nazi Partisi tarafından modern sanatı tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Adolf Hitler'in diktatörlüğü sırasında, uluslararası üne sahip sanatçıların birçok eseri de dahil olmak üzere Alman modernist sanatı, devlete ait müzelerden kaldırıldı ve bu tür sanatların Alman olmayan, Masonluk, Yahudi veya Komünist olarak görülüp, "Alman duygusuna hakaret" olduğu gerekçesiyle Nazi Almanyası'nda yasaklandı. Dejenere sanatçı olarak tanımlananlar, öğretmenlik görevlerinden ihraç edilme, sanatlarını sergilemeleri veya satmaları yasaklanma ve bazı durumlarda sanat üretme yasağı gibi yaptırımlara maruz kaldılar.
Die Deutsche Wochenschau Nazi Almanyası'nın sinemalarında Haziran 1940'tan 22 Mart 1945'te yayınlanan son yayınıyla II. Dünya Savaşı'nın sonlarına kadar gösterilen birleştirilmiş haber filmi serisinin başlığıdır. Koordineli haber filmi prodüksiyonu, savaşta Nazi propagandasının kitlelere yayılmasında hayati bir araç olarak görüldü ve bu doğrultuda kuruldu. Günümüzde, korunmuş Wochenschau kısa haber filmleri Nazi Dönemine ait görsel-işitsel kayıtların büyük bir kısmını teşkil ediyor.