İçeriğe atla

Nazi Almanyası'nda propaganda

Nazi Almanyası'nda iki yaygın Yahudi tasviri: solda, kapitalist/komünist küresel parazit tasviri; sağda ise, gezgin Yahudi.

Nazi Almanyası'nda propaganda, NSDAP'nin iktidara gelmeden önce çoğunlukla Joseph Goebbels'in ve Adolf Hitler'in yürüttüğü II. Dünya Savaşı'nın öncesinde ve savaştaki zaman zarfını teşkil eden dönemde nasyonal sosyalizm öğütleri doğrultusunda yapılan antisemitik, antikapitalist ve antikomünist konuşmalar ve propagandalardır.

Nazilerin iktidara gelmeden önceki propagandaları

Nazilerin iktidara gelmeden ve iktidar olduktan sonraki zaman zarfında en güçlü silahları propagandaydı. Adolf Hitler, Alman halkının tek bir çatı altında toplanmasını sağlayabileceğini, sefalet içerisinde olan Alman halkının tek kurtuluşu NSDAP'nin olacağını ve 1918'deki Versay Barış Antlaşması'nı imzalayanların hain olduğunu, onlar gibi halkı aldatmayacaklarını ileri sürmüştür. Joseph Goebbels konuşmalarında kötü ekonominin ve bölünmenin sebebi olarak komünistleri ve Yahudileri hedef göstermiştir. 1933 yılından önce daha çok konuşmalara ağırlık veren Naziler, iktidara geçince devletin bütün imkanlarını kullanmaya başlayacak, çok kısa bir süre içerisinde Goebbels, komünistler ve Yahudiler için büyük bir karalama kampanyası düzenleyecektir. Adolf Hitler' propaganda biçimlerinin en önemli niteliklerini "büyük bir topluluk üzerinde etki yapmak", "propagandayı belirli birkaç nokta üzerinde yoğunlaştırarak devamlı bu konuları tekrarlamak", "kısa ve öz bir metin hazırlamak ve "fikri yaymak için büyük inat gösterip sonucu beklemede sabırlı olmak" olarak nitelendirir.[1]

Nazilerin iktidara geçtikten sonraki propagandaları

Adolf Hitler'in şansölye olmasıyla birlikte yapılan her yenilik afişlerle bastırılmış ve halka sunulmuştur. Radyo ve filmin gücünü önceden fark eden Joseph Goebbels gazete, radyo programları, tiyatroları ve filmleri Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığının onayı olmadan yayınlanması yasaklamıştır. Almanya'da yapılan bütün gazete, radyo programları tiyatro, sanat, müzik ve filmlerin içerisine kendi ideolojilerini halkın kendi fikirleriymiş gibi göstermeye çalışıyordu.[2]

Sinemada Nazi Almanyası'nın ilk propaganda filmi, Leni Riefenstahl'ın yönettiği filmidir. Filmde Nürnberg'de 30 Ağustos - 3 Eylül 1933 arasında gerçekleşen Nazi Partisi'nin Beşinci Parti Mitingi anlatılmaktadır.[3]

"Zafer'e İnanç" (Der Sieg des Glaubens) filminin Almanca özgün sinema afişi

Joseph Goebbels ve Adolf Hitler'in bir sonraki hedefi Almanya'nın kültürünü tehdit eden ve nasyonal sosyalizm ideolojisine ters düşen kitapların yakılmasıydı. Alman Öğrenci Birliği Basın ve Propaganda Merkez Bürosu Säuberung (toptan temizlik, toptan tasfiye) propagandası adı altında yakılacak kitapları topladı. Bu kitapların seçimi, özellikle Yahudilere ait olduğuna dair şüphe ettikleri kitaplardır. Kitap yakma zamanında yaklaşık 25 bin kitap yakıldığı bilinmektedir.[4]

Hindenburg'un ölümünden sonra diktatör yetkilerine sahip olan Hitler, Joseph Goebbels'in denetiminde Leni Riefenstahl'in önderliğinde "İradenin Zaferi" isimli 6. Parti Kongresi'ni temel alan bir film yapımına başlanır. Filmin her karesinde Adolf Hitler ve Naziler övülür. Film, görülmemiş bir propaganda gücünü ortaya koymuştur. İradenin Zaferi, onun (Leni Riefenstahl) uluslararası üne kavuşmasını sağlayacaktı. 1930'larda yaptığı filmlerinin propaganda değeri, en modern sinemacıları dahi kıskandıracak seviyededir.[5] Adolf Hitler'in "bin yıl sürecek imparatorluk" vaadi ilk olarak bu filmde söylenmiştir.[6] Bir diğer büyük bir propaganda çeşidi olan "Nürnberg yasaları" Yahudileri ve Almanların evlenmesini yasaklayan maddeler içeriyordu. Ve birçok halk, bu yasalarla birlikte Alman ırkından düşük sayılıyor ve bu tip bir birleşmenin ırksal olarak büyük sorunlar çıkardığını, üstün ırkın kirlendiğini ileri sürüyorlardı.

Nazilerin antisemitizm, antikapitalizm ve antikomünizm propagandaları

Naziler'in iktidara gelmeden öncede hedef aldıkları Yahudileri ve komünistleri, iktidar sonrasında da hedef almaya devam etti. Yahudileri toplumun dışına itmeye çalışan Naziler, devletin bütün imkanlarıyla büyük bir saldırı propagandası ve kampanyası başlattı. Birçok afişte Yahudilerle alışverişin kesilmesi adına Alman halkına çağrıda bulunmuştur. Ayrıca, Alman halkına tren etkisi adı verilen bir propaganda türüyle yürüyüşler düzenlemesini sağlamıştır. Yahudilerin komünistlerle ortak çalıştığını, Almanya'nın yok olması için çabaladıklarını iddia etmiş, birçok mitinglerde ve kongrelerde bunu açıkça dile getmiştir.

II. Dünya Savaşı

1 Eylül 1939'da Almanya'nın Polonya'ya savaş ilan etmeden önce, Polonya adına birçok karalama çalışması yapılmıştır. Gleiwitz Vakası bu propagandanın bir parçasıdır. Saldırıyı yapanlar SS Kuvvetleri olduğu halde, Almanya saldırıyı Polonya Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığını ileri sürmüş ve savaş nedeni olarak görmüştür. Nazilerin amacı, Polonya'nın saldırgan bir tutum sergileyerek, savaş için Almanya'yı kışkırttığını ve savaşa teşvik ettiğini dünyaya anlatmaktır.[7] 1940 yılındaki Fransa zaferi sonrası Adolf Hitler ve onun kurmayları Paris'e giderek, bir zafer ziyareti gerçekleştirdi. Hitler'in Eyfel kulesi önünde küçük gezintisi filme alındı. I. Dünya Savaşı'nda Almanya'yı küçük düşürmek isteyen Fransız hükûmeti, aynı tehlikeyle kendileri karşı karşıya kalmıştı. Hitler ve kurmayları hem Alman halkının ve Almanya'nın kaybedilen itibarını geri kazanması için, hem de Fransa'ya büyük bir utanç yaşatmak için, Fransa'nın Almanya'ya I. Dünya Savaşı'nda teslimiyet antlaşmasını imzalattırdığı vagonun getirilmesini talep etti ve antlaşma filmle alınmasını emretti. Bu yapılan propaganda ile Hitler Alman halkının kurtarıcısı haline geldi. Çünkü Almanların en utanç duyduğu olaylardan biri Almanya'nın küçük düşürülmesi için vagonda yapılan teslimiyet antlaşmasıydı. Ayrıca, Hitler'in bizzat verdiği emirle Fransa'da bulunan ve I. Dünya Savaşı zamanında yapılan anıtlar Wehrmacht tarafından yok edildi.[8] Eyfel kulesi fotoğrafları ve antlaşmanın çekilen videoları Almanya'da hızla yayılmaya başladı. Büyük propaganda örneği sonrası Hitler, artık Alman halkının kurtarıcısı oldu ve 1945 yılına kadar Alman halkı Hitler'i eşi görülmemiş bir şekilde destekledi.

Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar Nazi propagandası ile ilişkiliydi, zira Naziler düşman askerlerde korku uyandırması amacıyla mümkün olduğu kadar çok öldürmeyi teşvik etti.[9]

Doğu Cephesi propagandaları

21 Haziran 1941 yılında başlatılan Barbarossa Harekâtı ile birlikte, artık hedefte sadece Alman halkı değil, dünya halkları vardı. Bu dönemde Almanya, dünyadaki tarafsız milletleri savaşa çağırır nitelikte propagandalar ve afişler bastırarak, Sovyetler'e karşı mücadeleye davet ediyordu. 3 Ekim 1941 yılındaki söylevinde, "Bu savaşta, Almanya ve beraberinde Avrupa mücadele ediyor. Bugün Alman askeri, bu büyük cephede Finler, İtalyanlar, Macarlar, Romanyalılar, Slovaklar, Hırvatlar ve İspanyollarla birlikte savaşıyor. Belçikalılar, Hollandalılar, Danimarkalılar, Norveçliler ve hatta Fransızlarla beraber bu sefere katılıyorlar." Diyerek, Alman halkının hem moral kazanmasını, hem de bu büyük savaşta yalnız olmadıklarını hissettirmeyi sağlamıştı. Ve Hitler, bir propaganda dehası olarak "Savaş açtık, savaşıyoruz" gibi cümleleri çok nadir kullanmaktaydı. Daha çok "Operasyon yapıyoruz, müdahale ediyoruz, mücadele ediyoruz" gibi cümlelere başvuruyordu. Bu da propagandanın temelinde yatan insanı etkileme sanatlarına örnektir. Adolf Hitler, Doğu Cephesi'nde sanki bir savaş yokmuş, sadece bir müdahale ya da operasyon varmış hissini Alman halkının zihninde yaratmaya çalıştı ve başardı. 3 Ekim'deki konuşmasının bir bölümünde "ben uzlaşmak için çabaladığımda Churchill "savaş istiyorum!" Diye bağırdı. Şimdi istediği savaşı aldı!" Diyerek, savaşı Almanya'nın başlatmadığını Alman halkına ve radyo eşliğinde dünyaya aktarmaya çalıştı.[10] Ne zaman savaş Almanya'nın aleyhine dönse, Hitler ve Goebbels direkt konuşmalarıyla müdahale etmekteydi. İngiltere hava savaşındaki yenilgi kesinleşince bile, Hitler"sabahları hava sahamıza yaklaşamadıkları için gece bombalıyorlar, onlar 1 ton bomba bırakıyorsa, biz 1 milyon ton bomba bırakacağız, Londra'yı haritadan sileceğiz"[11] gibi cümleler kurmaya devam etmekteydi. En kanlı savaşlardan birine şahit olan Stalingrad Muharebesi'nde bile kesinleşmemiş bir sonuç varken kazandıklarını Alman halkına bildiriyordu.

1943-1945 Propagandaları

Joseph Goebbels'in 18 Şubat 1943 yılındaki Sportpalast konuşması
1943 yılına ait bir poster. Posterde: "Tek halk, tek imparatorluk, tek lider!" yazmaktadır.

1943 ve 1945 yıllarında propaganda etkisi Alman halkında doruk seviyelere ulaşmıştı. Stalingrad yenilgisi sonrası büyük güç kaybeden Almanya, Goebbels'in müdahalesiyle kontrol altına alınmaya çalışıldı. Goebbels'in 1943 yılında yaptığı Sportpalast konuşması insanları etkileme sanatına örnektir. Konuşmada Alman halkına on soru soruldu ve cevapları topyekûn savaşı desteklemekti. Konuşmanın bir bölümünde Joseph Goebbels'in etkileyici konuşmasından birkaç cümle: "İngiliz hükûmeti, Alman halkının savaş istemediğini, hükûmetin topyekûn savaş politikasında destek bulamadıklarını söylüyorlar! 'Onlar, topyekûn savaş değil, koşulsuz şartsız teslimiyet istiyor,' diyorlar! Şimdi soruyorum sizlere... Topyekûn bir savaş istiyor musunuz? Gerekirse hayal edemeyeceğiniz kadar büyük ve radikal bir savaş istiyor musunuz? Führer'imizi halkımızın önünde bir bayrak gibi takip ederek ve ordumuzla birlikte, büyük bir azimle savaşmaya ve zafer bizim olana kadar birlikte mücadeleye razı mısınız? İyi günde ve kötü günde sonunda büyük fedakarlıklar yapmak zorunda kalsak bile, Führer'imizi bir bayrak gibi takip etmeye kararlı mısınız?"(Salondakiler: Führer ilerler, biz takip ederiz!)[12] diyerek, topyekûn savaşa katılmayı kabul etmiştir. Olumlu cevap alan Goebbels, Alman halkının Hitler'i ve Nazi Almanyası'nı savaşın sonuna kadar desteklemelerini garanti altına almıştır. 1943 yılı Almanya için kritik bir yıl olmuştur. Naziler, ilk defa savaşta kadınları cephe gerisinde kullanmaya başlamıştır. Çünkü nasyonal sosyalizm ideolojisinde kadınların görevi, evleriydi. Nasyonal sosyalist kadınlar sağlıklı, eğitimli ve partiye bağlı çocuklar yetiştirmekle görevliydi. Kız çocuklarının ileride nasyonal sosyalizm düşüncesiyle bir anne adayı, erkeklerin ise devletine sadık bir asker adayı olmalıydı. Topyekûn savaş sonrası bu düşünce rafa kaldırılmıştır. Her ne kadar Goebbels, bu savaş için "çok kısa sürecektir" dese de, 1945 yılına kadar Naziler kadınlar üzerindeki düşüncelerini uygulamaya koyamayacak ve başarısızlıkla sonuçlanmasına şahit olacaktı. 1945 yılına gelindiğinde Berlin'de Alman halkı durumdan habersiz bir şekilde savaşın Almanya'nın lehine gittiğini düşünüyordu. Gerçek savaşın galibini sadece üst rütbeli kişiler bilmekteydi. 1945 yılı olmasına rağmen Joseph Goebbels son büyük propagandasını Görlitz halkına ve Berlin Muharebesi'ne saklamıştı. 1945 yılında, kayda geçen konuşmasında "Doğu Cephesi'ndeki askerlerimiz durumu kontrol altına alacak, düşmana mermiler yağdıracak, Führer bütün krizleri atlattı, bunu da atılacaktır..."[13] gibi aslında gerçeği hiç yansıtmayan cümleler kuruyordu. Halk ise propagandanın etkisinde kalmış Joseph Goebbels'i alkışlıyor ve ona inanmaya devam ediyordu. Savaşın son günlerinde Alman halkı gerçeği fark ettiğinde her şey çoktan geçmişti. Hitler ve propaganda bakanı Goebbels intihar etmiş, o zamana kadar olaylardan haberdar olmayan Alman halkı ve Wehrmacht subayları Himmler'in Polonya'daki Yahudi, Sırp ve çingene katliamlarına şahit olmuştu. Kaynaklarda II. Dünya Savaşı'nın en büyük propagandasını Nazilerin yaptığı ifade edilmektedir.[] Adolf Hitler önderliğindeki Nazi Partisi, milyonları ikna edecek konuşmalara, propagandalara imza atmış ve Alman halkını savaşın son günlerine kadar arkalarından sürüklemeyi başarmıştır.

Galeri

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Adolf Hitler, Kavgam (1924), s.301
  2. ^ "Nazi Propaganda". 10 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2019. 
  3. ^ Leni Riefenstahl (1993). The Wonderful, Horrible Life of Leni Riefenstahl (motion picture). Almanya, Afrika: Ray Müller. Etkinlik zamanı: 19.42. 
  4. ^ "Kitap yakma, 1933". 27 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2019. 
  5. ^ "Nazi Propaganda Film". 28 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2019. 
  6. ^ "Triumph of the Will (İradenin Zaferi)". 11 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2019. 
  7. ^ "Nürnberg Mahkemeleri'nde binbaşı Faar'ın itirafı". 19 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2015. 
  8. ^ "Hitler takes a tour of Paris". 11 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2019. 
  9. ^ Beevor, Antony (2000). Stalingrad (Lehçe). Książka i Wiedza. s. 66. ISBN 83-05-13135-1. 
  10. ^ "Hitler, 3.10.1941 Speech English Text". 8 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2019. 
  11. ^ "Hitler Speech Churchill, 04.09.1940 English Text". 7 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2019. 
  12. ^ Bytwerk, Randall (1998). "Goebbels' 1943 Speech on Total War". German Propaganda Archive. Calvin College. 3 March 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 July 2019. 
  13. ^ "Joseph Goebbels'in Görlitz Halkına seslenişi, 1945". 12 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Adolf Hitler</span> Nazi Almanyası diktatörü (1933–1945)

Adolf Hitler (Almanca telaffuz: [ˈadɔlf ˈhɪtlɐ],

Führer, Adolf Hitler'in, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin ve Üçüncü Alman İmparatorluğu'nun yöneticisi olduğu dönemde kullandığı ve “önder” anlamına gelen unvan. Führer, “tek halk, tek imparatorluk, tek önder” ilkesinin gerektirdiği şekilde, tüm yurttaşların temsilcisi olmakla beraber halkın, partinin ve devletin önderidir. Ulusal toplumculuk' ta halkın ulusal ve toplumsal bütünlüğünü ile eşitliğini sağlamakla sorumlu olan Führer, halkın ve devletin lehine işlerde bulunmakla görevlidir. Kesin kararlar alır. O, halkın isteklerini kendi benliğinde hissederek gerçekleştirir ve dikkate alır. Ulusun yol göstericisidir ve ulusu için çalışır. Führer, ulusunun parçası olan insanların yaşadığı ülke için en iyi olanı yapmalıdır. Kanunları Führer yapar ve denetler.

<span class="mw-page-title-main">Propaganda</span> psikolojik olarak etkilemek amacıyla yapılan mesajlar

Propaganda ya da yaymaca, çok sayıda insanın düşünce ve davranışlarını etkilemek amacını taşıyan önceden planlanmış bir mesajlar bütünüdür. Propaganda tarafsız bilgi sağlamak yerine, en temelde kendi kitlesini etkileyecek bilgiyi sunar. Mesaj doğru olsa da yönlü olabilir ve olayın tümünü dengeli bir şekilde sunmayabilir. Genellikle politikada; eski ifadeyle "seçim propagandası" ya da günümüz ifadesiyle "seçim kampanyası" şeklinde kullanılır. Hükûmetler ve politik partiler tarafından da desteklenir.

Nasyonal sosyalizm ya da Nazizm, kökten Yahudi aleyhtarı, ırkçı, aşırı milliyetçi, völkisch, sosyal Darwinist, anti-komünist, anti-liberal ve anti-demokratik bir ideolojidir. İtalya'da Benito Mussolini önderliğinde kurulan faşizm akımından etkilenerek ortaya çıkmıştır. Meydana gelişi Almanya'da gerçekleşen ve temel ilkeleri Adolf Hitler tarafından ortaya konan nasyonal sosyalizm, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin 30 Ocak 1933'ten Almanya'nın II. Dünya Savaşı'nda teslim olduğu 8 Mayıs 1945 tarihine kadar, 12 yıl 3 ay iktidarda olduğu dönem boyunca Almanya'nın resmî ideolojisi olarak uygulanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi</span> Almanyada 1920 ila 1945 arasında var olmuş aşırı sağ siyasi parti

Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi veya yaygın kısa adıyla Nazi Partisi, Weimar Cumhuriyeti döneminde kurulmuş ve Weimar Cumhuriyeti'ni Nazi Almanyası'na dönüştürüp 1933-1945 yılları arasında yönetmiş olan bir Alman siyasi partisidir. Yirminci yüzyılın ilk yarısında Alman siyasetinde önemli bir yere sahip olmuş partinin programı ve ideolojisi olan nasyonal sosyalizm, radikal antisemitizm ile birlikte etnik milliyetçiliğe dayanan antiliberal ve antikomünist bir görüşteydi. 1921 senesinden itibaren parti başkanlığını sürdürmüş Adolf Hitler'in 1933 senesinde şansölye olmasının ardından 1945 senesine kadar nasyonal sosyalizm döneminde Almanya'nın tek yasal partisi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Joseph Goebbels</span> Alman siyasetçi

Dr. Paul Joseph Goebbels, 1933-1945 yılları arasında Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yapmış Alman politikacı ve Nazi Almanyası'nın ikinci şansölyesi. Adolf Hitler'in en yakın arkadaşlarından biri ve en sadık yandaşıydı. Kendisi coşkulu ve enerjik hitabet yeteneği, topluluk önünde konuşma becerisi, sert anti-semitik görüşleri ve kitlesel propagandanın Büyük Yalan olarak bilinen tekniğini kullanmadaki ustalığıyla bilinirdi. Hitler intihar ettikten sonra bir günlüğüne III. Reich'in başına geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Nazi Almanyası</span> 1933ten 1945e dek Nazi Partisi yönetimindeki Almanya

Nazi Almanyası, Almanya’nın 1933 ile 1945 yılları arasında, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) idaresi altında, tek parti rejimine dayalı yönetim sistemiyle “Führer” unvanlı hükûmet (1933-1945) ve devlet başkanı (1934-1945) Adolf Hitler’in liderliğinde egemenlik sürdüğü döneme verilen isim. Alman tarihi içerisinde “Reich”ların üçüncüsüdür; bundan dolayı Üçüncü Reich ismiyle de nitelendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Magda Goebbels</span>

Johanna Maria Magdalena Goebbels, Nazi Almanyası'nda Propaganda Bakanı olarak görev yapan Joseph Goebbels'in eşi. Magda Goebbels Adolf Hitler'e olan hayranlığıyla da bilinir.

II. Dünya Savaşı'nda Sovyet propagandası, Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında Sovyetler Birliği'nin Nazi Almanyası'na karşı oluşturduğu antifaşist propagandadır.

<i>İradenin Zaferi</i> Nazilerin 1934 tarihli propaganda filmi

İradenin Zaferi, 1935 Almanya yapımı propaganda amacıyla çekilmiş bir belgesel filmdir. Özgün adı Triumph des Willens'dir. ABD'de Triumph of the Will adı ile gösterilmiştir. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin (NSDAP) 1934 tarihinde Nürnberg şehrinde yaptığı gösterişli 6. kongresini belgelemek üzere ısmarlama yaptırılmış bir propaganda filmidir.

<i>Ein Volk, ein Reich, ein Führer</i>

"Ein Volk, ein Reich, ein Führer", nasyonal sosyalistlerin propaganda sözcüğü ve ilkesidir.

<span class="mw-page-title-main">Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı</span>

Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı, Nazi Almanyası'nda nasyonal sosyalist ideolojiye göre hareket eden bakanlıktı. Kurulduğu günden kapandığı güne kadar bakanlığını Joseph Goebbels yapmıştır. O zamanki Alman halkı bu bakanlığı sadece "Halkı Aydınlatma Bakanlığı" olarak biliyordu.

<i>İnancın Zaferi</i> Film

İnancın Zaferi, Leni Riefenstahl'ın yönettiği ilk propaganda filmidir. Filmde Nürnberg'de 30 Ağustos - 3 Eylül 1933 arasında gerçekleşen Nazi Partisi'nin Beşinci Parti Mitingi anlatılmaktadır. Film, Adolf Hitler ve Ernst Röhm'ü yakın ve samimi olarak gösterdiği için büyük bir tarihsel ilgi alanı taşımaktadır. Röhm 1 Temmuz 1934'te Uzun Bıçaklar Gecesi sırasında Hitler'in emirleri üzerine vuruldu. Filmin bilinen tüm kopyaları Hitler'in emriyle yok edildi ve Birleşik Krallık'ta 1990'larda bir kopyası ortaya çıkıncaya kadar kaybolmuş sayıldı.

<span class="mw-page-title-main">Adolf Hitler'in vejetaryenliği</span>

Adolf Hitler'in vejetaryenliği, vejetaryenlik konusu altında çok kez tartışılmış konulardan birisidir. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi 1933 yılında iktidara gelmesinin ardından hayvan haklarını koruma maksatlı birçok yasa çıkardı. Adolf Hitler ve Rudolf Hess gibi üst düzey Naziler kendini vejetaryen olarak tanımlamaktaydı. Nasyonal sosyalist rejim pek çok kez hayvan haklarının önemini vurgulayan afişler hazırladı. Bu durum halk arasında Hitler'in hayvanseverliğinin oldukça fazla olduğu düşüncesi oluşturdu.

<span class="mw-page-title-main">Sportpalast konuşması</span>

Sportpalast konuşması ya da topyekûn savaş çağrısı, Nazi Almanyası Propaganda Bakanı Joseph Goebbels'in 18 Şubat 1943 tarihinde Berlin Sportpalast'ta yaptığı topyekûn savaş çağrısını içeren konuşmasıdır. Goebbels bu konuşmasında Alman halkını uzun ve zor olmasına rağmen savaşı sürdürmeye ikna etmeye çalışmıştır. Goebbels'e göre; Bolşevizm gerek Almanya'nın, gerekse Almanya tarafından kontrol edilen Avrupa'nın geleceği için büyük bir tehlikeydi ve bu nedenle topyekûn bir savaş gerçekleştirilmeliydi.

Nazi Almanyası'nda sansür aşırıydı ve iktidardaki Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi tarafından sıkı bir şekilde uygulandı, ancak özellikle Joseph Goebbels ve Reich Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı tarafından uygulandı. Nazi Almanyası içindeki sansür, gazete, müzik, edebiyat, radyo ve filmi içeren tüm kitle iletişim biçimlerinin kontrolünü içeriyordu. Aynı kurum, yalnızca Nazi fikirlerini ve mitlerini ilerletmeye adanmış kendi literatürünü de üretti ve yaydı. Yahudi karşıtlığı, Jud Süß ve The Eternal Jew gibi 1940 filmleri de dahil olmak üzere çalışmalarının merkezinde yatıyordu. Bakanlık, 1934 Der Sieg des Glaubens ve 1933'te yapılan İradenin Zaferi gibi ilk filmlerin sponsoru oldu, Adolf Hitler kültünü destekledi ve filmlerin bilinen tüm kopyaları Hitler'in emriyle yok edildi. Birleşik Krallık'ta 1990'larda bir kopyası ortaya çıkıncaya kadar kaybolmuş sayıldılar. 1934'te Hitler tarafından Uzun Bıçaklar Gecesi'nde öldürülen Ernst Roehm'in öne çıkan rolü nedeniyle Naziler tarafından yasaklandı.

<span class="mw-page-title-main">Yeni Düzen (Nazizm)</span>

Avrupa'nın Yeni Düzeni, Nazi Almanyası'nın egemenliği altındaki fethedilmiş bölgelere empoze etmek istediği siyasi düzendi. Bu düzen, II. Dünya Savaşı'nın başlamasından çok önce uygulanmaya başlamıştı, ancak 1941'de Adolf Hitler tarafından açıkça ilan edildi: "1941 yılı, inanıyorum ki, büyük bir Avrupa Yeni Düzeni'nin tarihi yılı olacaktır!"

<span class="mw-page-title-main">Adolf Hitler'in kişilik kültü</span>

Adolf Hitler'in kişilik kültü, Nazi Almanyası'nın (1933–1945) öne çıkan bir özelliğiydi, ve 1920'lerde Nazi Partisi'nin ilk günlerinde başladı. Führerprinzip'e dayanarak, aralıksız Nazi propagandasının her zaman öne sürerek, liderin her zaman haklı olduğu ve Hitler'in Almanya'nın ekonomik sorunlarını çözmedeki bariz başarısıyla, İkinci Dünya Savaşı öncesinde dış politikadaki kan dökmeden elde ettiği zaferleriyle pekiştirildi ve savaşın başlarında Polonya ve Fransa'daki hızlı askeri başarıları, sonunda Alman halkının Nazi kontrolünün merkezi bir yönü haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">Popüler kültürde Adolf Hitler</span>

1933-1945 yılları arasında Almanya'nın diktatörü olan Adolf Hitler, Almanya'da tanınmış bir politikacı haline geldiğinden beri popüler kültürde temsil edilmiştir. Kendine özgü imajı muhalifleri tarafından sık sık parodileştirildi. Parodiler, iktidarda olduğu dönemde Almanya dışında çok daha belirgin hale geldi. İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana Hitler'in hem ciddi hem de hicivsel temsilleri popüler kültürde öne çıkmaya devam etmiş ve bazen önemli tartışmalara yol açmıştır. Birçok kitap ve filmde Hitler ve Nazizm arketipik kötülük rolünü üstlenmektedir. Bu yaklaşım kurguyla sınırlı olmayıp, Hitler'i bu şekilde ele alan kurgusal olmayan yazarlar arasında da yaygındır. Hitler başka açılardan da hayranlık uyandırmaya devam etmiştir; Alman Tarih Müzesi'nde geniş katılımlı bir sergi de benzer örnekler arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">30 Ocak 1939 Reichstag konuşması</span>

Nazi Almanyası diktatörü Adolf Hitler, 30 Ocak 1939'da Reichstag'da yaptığı ve yeni bir dünya savaşının çıkması halinde "Avrupa'daki Yahudi ırkının yok edileceği" öngörüsüyle bilinen bir konuşma yaptı.