Nazi Almanyası'nda propaganda
Nazi Almanyası'nda propaganda, NSDAP'nin iktidara gelmeden önce çoğunlukla Joseph Goebbels'in ve Adolf Hitler'in yürüttüğü II. Dünya Savaşı'nın öncesinde ve savaştaki zaman zarfını teşkil eden dönemde nasyonal sosyalizm öğütleri doğrultusunda yapılan antisemitik, antikapitalist ve antikomünist konuşmalar ve propagandalardır.
Nazilerin iktidara gelmeden önceki propagandaları
Nazilerin iktidara gelmeden ve iktidar olduktan sonraki zaman zarfında en güçlü silahları propagandaydı. Adolf Hitler, Alman halkının tek bir çatı altında toplanmasını sağlayabileceğini, sefalet içerisinde olan Alman halkının tek kurtuluşu NSDAP'nin olacağını ve 1918'deki Versay Barış Antlaşması'nı imzalayanların hain olduğunu, onlar gibi halkı aldatmayacaklarını ileri sürmüştür. Joseph Goebbels konuşmalarında kötü ekonominin ve bölünmenin sebebi olarak komünistleri ve Yahudileri hedef göstermiştir. 1933 yılından önce daha çok konuşmalara ağırlık veren Naziler, iktidara geçince devletin bütün imkanlarını kullanmaya başlayacak, çok kısa bir süre içerisinde Goebbels, komünistler ve Yahudiler için büyük bir karalama kampanyası düzenleyecektir. Adolf Hitler' propaganda biçimlerinin en önemli niteliklerini "büyük bir topluluk üzerinde etki yapmak", "propagandayı belirli birkaç nokta üzerinde yoğunlaştırarak devamlı bu konuları tekrarlamak", "kısa ve öz bir metin hazırlamak ve "fikri yaymak için büyük inat gösterip sonucu beklemede sabırlı olmak" olarak nitelendirir.[1]
Nazilerin iktidara geçtikten sonraki propagandaları
Adolf Hitler'in şansölye olmasıyla birlikte yapılan her yenilik afişlerle bastırılmış ve halka sunulmuştur. Radyo ve filmin gücünü önceden fark eden Joseph Goebbels gazete, radyo programları, tiyatroları ve filmleri Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığının onayı olmadan yayınlanması yasaklamıştır. Almanya'da yapılan bütün gazete, radyo programları tiyatro, sanat, müzik ve filmlerin içerisine kendi ideolojilerini halkın kendi fikirleriymiş gibi göstermeye çalışıyordu.[2]
Sinemada Nazi Almanyası'nın ilk propaganda filmi, Leni Riefenstahl'ın yönettiği filmidir. Filmde Nürnberg'de 30 Ağustos - 3 Eylül 1933 arasında gerçekleşen Nazi Partisi'nin Beşinci Parti Mitingi anlatılmaktadır.[3]
Joseph Goebbels ve Adolf Hitler'in bir sonraki hedefi Almanya'nın kültürünü tehdit eden ve nasyonal sosyalizm ideolojisine ters düşen kitapların yakılmasıydı. Alman Öğrenci Birliği Basın ve Propaganda Merkez Bürosu Säuberung (toptan temizlik, toptan tasfiye) propagandası adı altında yakılacak kitapları topladı. Bu kitapların seçimi, özellikle Yahudilere ait olduğuna dair şüphe ettikleri kitaplardır. Kitap yakma zamanında yaklaşık 25 bin kitap yakıldığı bilinmektedir.[4]
Hindenburg'un ölümünden sonra diktatör yetkilerine sahip olan Hitler, Joseph Goebbels'in denetiminde Leni Riefenstahl'in önderliğinde "İradenin Zaferi" isimli 6. Parti Kongresi'ni temel alan bir film yapımına başlanır. Filmin her karesinde Adolf Hitler ve Naziler övülür. Film, görülmemiş bir propaganda gücünü ortaya koymuştur. İradenin Zaferi, onun (Leni Riefenstahl) uluslararası üne kavuşmasını sağlayacaktı. 1930'larda yaptığı filmlerinin propaganda değeri, en modern sinemacıları dahi kıskandıracak seviyededir.[5] Adolf Hitler'in "bin yıl sürecek imparatorluk" vaadi ilk olarak bu filmde söylenmiştir.[6] Bir diğer büyük bir propaganda çeşidi olan "Nürnberg yasaları" Yahudileri ve Almanların evlenmesini yasaklayan maddeler içeriyordu. Ve birçok halk, bu yasalarla birlikte Alman ırkından düşük sayılıyor ve bu tip bir birleşmenin ırksal olarak büyük sorunlar çıkardığını, üstün ırkın kirlendiğini ileri sürüyorlardı.
Nazilerin antisemitizm, antikapitalizm ve antikomünizm propagandaları
Naziler'in iktidara gelmeden öncede hedef aldıkları Yahudileri ve komünistleri, iktidar sonrasında da hedef almaya devam etti. Yahudileri toplumun dışına itmeye çalışan Naziler, devletin bütün imkanlarıyla büyük bir saldırı propagandası ve kampanyası başlattı. Birçok afişte Yahudilerle alışverişin kesilmesi adına Alman halkına çağrıda bulunmuştur. Ayrıca, Alman halkına tren etkisi adı verilen bir propaganda türüyle yürüyüşler düzenlemesini sağlamıştır. Yahudilerin komünistlerle ortak çalıştığını, Almanya'nın yok olması için çabaladıklarını iddia etmiş, birçok mitinglerde ve kongrelerde bunu açıkça dile getmiştir.
II. Dünya Savaşı
1 Eylül 1939'da Almanya'nın Polonya'ya savaş ilan etmeden önce, Polonya adına birçok karalama çalışması yapılmıştır. Gleiwitz Vakası bu propagandanın bir parçasıdır. Saldırıyı yapanlar SS Kuvvetleri olduğu halde, Almanya saldırıyı Polonya Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığını ileri sürmüş ve savaş nedeni olarak görmüştür. Nazilerin amacı, Polonya'nın saldırgan bir tutum sergileyerek, savaş için Almanya'yı kışkırttığını ve savaşa teşvik ettiğini dünyaya anlatmaktır.[7] 1940 yılındaki Fransa zaferi sonrası Adolf Hitler ve onun kurmayları Paris'e giderek, bir zafer ziyareti gerçekleştirdi. Hitler'in Eyfel kulesi önünde küçük gezintisi filme alındı. I. Dünya Savaşı'nda Almanya'yı küçük düşürmek isteyen Fransız hükûmeti, aynı tehlikeyle kendileri karşı karşıya kalmıştı. Hitler ve kurmayları hem Alman halkının ve Almanya'nın kaybedilen itibarını geri kazanması için, hem de Fransa'ya büyük bir utanç yaşatmak için, Fransa'nın Almanya'ya I. Dünya Savaşı'nda teslimiyet antlaşmasını imzalattırdığı vagonun getirilmesini talep etti ve antlaşma filmle alınmasını emretti. Bu yapılan propaganda ile Hitler Alman halkının kurtarıcısı haline geldi. Çünkü Almanların en utanç duyduğu olaylardan biri Almanya'nın küçük düşürülmesi için vagonda yapılan teslimiyet antlaşmasıydı. Ayrıca, Hitler'in bizzat verdiği emirle Fransa'da bulunan ve I. Dünya Savaşı zamanında yapılan anıtlar Wehrmacht tarafından yok edildi.[8] Eyfel kulesi fotoğrafları ve antlaşmanın çekilen videoları Almanya'da hızla yayılmaya başladı. Büyük propaganda örneği sonrası Hitler, artık Alman halkının kurtarıcısı oldu ve 1945 yılına kadar Alman halkı Hitler'i eşi görülmemiş bir şekilde destekledi.
Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar Nazi propagandası ile ilişkiliydi, zira Naziler düşman askerlerde korku uyandırması amacıyla mümkün olduğu kadar çok öldürmeyi teşvik etti.[9]
Doğu Cephesi propagandaları
21 Haziran 1941 yılında başlatılan Barbarossa Harekâtı ile birlikte, artık hedefte sadece Alman halkı değil, dünya halkları vardı. Bu dönemde Almanya, dünyadaki tarafsız milletleri savaşa çağırır nitelikte propagandalar ve afişler bastırarak, Sovyetler'e karşı mücadeleye davet ediyordu. 3 Ekim 1941 yılındaki söylevinde, "Bu savaşta, Almanya ve beraberinde Avrupa mücadele ediyor. Bugün Alman askeri, bu büyük cephede Finler, İtalyanlar, Macarlar, Romanyalılar, Slovaklar, Hırvatlar ve İspanyollarla birlikte savaşıyor. Belçikalılar, Hollandalılar, Danimarkalılar, Norveçliler ve hatta Fransızlarla beraber bu sefere katılıyorlar." Diyerek, Alman halkının hem moral kazanmasını, hem de bu büyük savaşta yalnız olmadıklarını hissettirmeyi sağlamıştı. Ve Hitler, bir propaganda dehası olarak "Savaş açtık, savaşıyoruz" gibi cümleleri çok nadir kullanmaktaydı. Daha çok "Operasyon yapıyoruz, müdahale ediyoruz, mücadele ediyoruz" gibi cümlelere başvuruyordu. Bu da propagandanın temelinde yatan insanı etkileme sanatlarına örnektir. Adolf Hitler, Doğu Cephesi'nde sanki bir savaş yokmuş, sadece bir müdahale ya da operasyon varmış hissini Alman halkının zihninde yaratmaya çalıştı ve başardı. 3 Ekim'deki konuşmasının bir bölümünde "ben uzlaşmak için çabaladığımda Churchill "savaş istiyorum!" Diye bağırdı. Şimdi istediği savaşı aldı!" Diyerek, savaşı Almanya'nın başlatmadığını Alman halkına ve radyo eşliğinde dünyaya aktarmaya çalıştı.[10] Ne zaman savaş Almanya'nın aleyhine dönse, Hitler ve Goebbels direkt konuşmalarıyla müdahale etmekteydi. İngiltere hava savaşındaki yenilgi kesinleşince bile, Hitler"sabahları hava sahamıza yaklaşamadıkları için gece bombalıyorlar, onlar 1 ton bomba bırakıyorsa, biz 1 milyon ton bomba bırakacağız, Londra'yı haritadan sileceğiz"[11] gibi cümleler kurmaya devam etmekteydi. En kanlı savaşlardan birine şahit olan Stalingrad Muharebesi'nde bile kesinleşmemiş bir sonuç varken kazandıklarını Alman halkına bildiriyordu.
1943-1945 Propagandaları
1943 ve 1945 yıllarında propaganda etkisi Alman halkında doruk seviyelere ulaşmıştı. Stalingrad yenilgisi sonrası büyük güç kaybeden Almanya, Goebbels'in müdahalesiyle kontrol altına alınmaya çalışıldı. Goebbels'in 1943 yılında yaptığı Sportpalast konuşması insanları etkileme sanatına örnektir. Konuşmada Alman halkına on soru soruldu ve cevapları topyekûn savaşı desteklemekti. Konuşmanın bir bölümünde Joseph Goebbels'in etkileyici konuşmasından birkaç cümle: "İngiliz hükûmeti, Alman halkının savaş istemediğini, hükûmetin topyekûn savaş politikasında destek bulamadıklarını söylüyorlar! 'Onlar, topyekûn savaş değil, koşulsuz şartsız teslimiyet istiyor,' diyorlar! Şimdi soruyorum sizlere... Topyekûn bir savaş istiyor musunuz? Gerekirse hayal edemeyeceğiniz kadar büyük ve radikal bir savaş istiyor musunuz? Führer'imizi halkımızın önünde bir bayrak gibi takip ederek ve ordumuzla birlikte, büyük bir azimle savaşmaya ve zafer bizim olana kadar birlikte mücadeleye razı mısınız? İyi günde ve kötü günde sonunda büyük fedakarlıklar yapmak zorunda kalsak bile, Führer'imizi bir bayrak gibi takip etmeye kararlı mısınız?"(Salondakiler: Führer ilerler, biz takip ederiz!)[12] diyerek, topyekûn savaşa katılmayı kabul etmiştir. Olumlu cevap alan Goebbels, Alman halkının Hitler'i ve Nazi Almanyası'nı savaşın sonuna kadar desteklemelerini garanti altına almıştır. 1943 yılı Almanya için kritik bir yıl olmuştur. Naziler, ilk defa savaşta kadınları cephe gerisinde kullanmaya başlamıştır. Çünkü nasyonal sosyalizm ideolojisinde kadınların görevi, evleriydi. Nasyonal sosyalist kadınlar sağlıklı, eğitimli ve partiye bağlı çocuklar yetiştirmekle görevliydi. Kız çocuklarının ileride nasyonal sosyalizm düşüncesiyle bir anne adayı, erkeklerin ise devletine sadık bir asker adayı olmalıydı. Topyekûn savaş sonrası bu düşünce rafa kaldırılmıştır. Her ne kadar Goebbels, bu savaş için "çok kısa sürecektir" dese de, 1945 yılına kadar Naziler kadınlar üzerindeki düşüncelerini uygulamaya koyamayacak ve başarısızlıkla sonuçlanmasına şahit olacaktı. 1945 yılına gelindiğinde Berlin'de Alman halkı durumdan habersiz bir şekilde savaşın Almanya'nın lehine gittiğini düşünüyordu. Gerçek savaşın galibini sadece üst rütbeli kişiler bilmekteydi. 1945 yılı olmasına rağmen Joseph Goebbels son büyük propagandasını Görlitz halkına ve Berlin Muharebesi'ne saklamıştı. 1945 yılında, kayda geçen konuşmasında "Doğu Cephesi'ndeki askerlerimiz durumu kontrol altına alacak, düşmana mermiler yağdıracak, Führer bütün krizleri atlattı, bunu da atılacaktır..."[13] gibi aslında gerçeği hiç yansıtmayan cümleler kuruyordu. Halk ise propagandanın etkisinde kalmış Joseph Goebbels'i alkışlıyor ve ona inanmaya devam ediyordu. Savaşın son günlerinde Alman halkı gerçeği fark ettiğinde her şey çoktan geçmişti. Hitler ve propaganda bakanı Goebbels intihar etmiş, o zamana kadar olaylardan haberdar olmayan Alman halkı ve Wehrmacht subayları Himmler'in Polonya'daki Yahudi, Sırp ve çingene katliamlarına şahit olmuştu. Kaynaklarda II. Dünya Savaşı'nın en büyük propagandasını Nazilerin yaptığı ifade edilmektedir.[] Adolf Hitler önderliğindeki Nazi Partisi, milyonları ikna edecek konuşmalara, propagandalara imza atmış ve Alman halkını savaşın son günlerine kadar arkalarından sürüklemeyi başarmıştır.
Galeri
- 1933 yılında Yahudilere zorla yürüyüş yaptıran SA. Bazı pankartlarda "Yahudilerle alışveriş yapmayın. İyi Almanlar Yahudilerle alışveriş yapmaz!" yazmaktadır.
- İradenin Zaferi'nden bir sahne. Sahnede Alman Silahlı Kuvvetleri'nin gücüne vurgu yapılmaktadır. Almanya'nın Versay zoruyla 100 bin kişilik ordu mevcudiyetini kabul etmeyen ve antlaşmayı yok sayıp, ordu gücünü yükselten Hitler'in başarısını İradenin Zaferi filminde birçok kez propaganda amaçlı kullanılmıştır.
- Nazilerin propaganda yoluyla halkı etkileyip, kitap yakmaya teşvik etmesi üzerine kitaplar yakılıyor, 1933.
- Hitler'in Paris gezisi, Eyfel kulesi önünde hatıra fotoğrafı çektiriyor, 1940.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Adolf Hitler, Kavgam (1924), s.301
- ^ "Nazi Propaganda". 10 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2019.
- ^ Leni Riefenstahl (1993). The Wonderful, Horrible Life of Leni Riefenstahl (motion picture). Almanya, Afrika: Ray Müller. Etkinlik zamanı: 19.42.
- ^ "Kitap yakma, 1933". 27 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2019.
- ^ "Nazi Propaganda Film". 28 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2019.
- ^ "Triumph of the Will (İradenin Zaferi)". 11 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2019.
- ^ "Nürnberg Mahkemeleri'nde binbaşı Faar'ın itirafı". 19 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2015.
- ^ "Hitler takes a tour of Paris". 11 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2019.
- ^ Beevor, Antony (2000). Stalingrad (Lehçe). Książka i Wiedza. s. 66. ISBN 83-05-13135-1.
- ^ "Hitler, 3.10.1941 Speech English Text". 8 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2019.
- ^ "Hitler Speech Churchill, 04.09.1940 English Text". 7 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2019.
- ^ Bytwerk, Randall (1998). "Goebbels' 1943 Speech on Total War". German Propaganda Archive. Calvin College. 3 March 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 July 2019.
- ^ "Joseph Goebbels'in Görlitz Halkına seslenişi, 1945". 12 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2019.