Nazım el-Kudsi
Nazım el-Kudsi ناظم القدسي | |
---|---|
Suriye Devlet Başkanı | |
Görev süresi 12 Aralık 1961 - 7 Mart 1963 | |
Yerine geldiği | Cemal Abdünnasır (Birleşik Arap Cumhuriyeti) |
Yerine gelen | Luay el-Etâsî |
Suriye Başbakanı | |
Görev süresi 24 Eylül 1949 - 27 Eylül 1949 | |
Yerine geldiği | Haşim el-Etâsî |
Yerine gelen | Halid el-Azm |
Görev süresi 4 Haziran 1950 - 27 Mart 1951 | |
Yerine geldiği | Halid el-Azm |
Yerine gelen | Halid el-Azm |
1. Suriye'nin ABD Büyükelçisi | |
Görev süresi 19 Mart 1945 - 1947 | |
Yerine gelen | Faris el-Huri |
Suriye Halk Meclisi Başkanı | |
Görev süresi 1 Ekim 1951 - 2 Aralık 1951 | |
Yerine geldiği | Maaruf el-Devalibi |
Yerine gelen | Me'mun el-Kuzbari |
Görev süresi 14 Ekim 1954 - 1 Ekim 1957 | |
Yerine geldiği | Me'mun el-Kuzbari |
Yerine gelen | Ekrem el-Havrani |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | 14 Şubat 1906 Halep, Halep Vilayeti, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm | 6 Şubat 1998 (91 yaşında) Amman, Ürdün |
Partisi | Ulusal Blok, Halk Partisi |
Nazım el-Kudsi (Arapça: ناظم القدسي; 14 Şubat 1906 - 6 Şubat 1998[1]), 14 Aralık 1961'den 8 Mart 1963'e kadar Suriye Devlet Başkanı olarak görev yapan Suriyeli bir politikacı.
İlk yılları ve eğitimi
El-Kudsi, 14 Şubat 1906'da Halep'te doğdu. Halep Amerikan Kolejinden lise eğitimini alan Kudsi, hukuk eğitimini Şam Üniversitesi'nden aldı. Daha sonra Beyrut Amerikan Üniversitesi'nden yüksek lisans derecesi ve Cenevre Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü'nden doktora derecesi aldı.
Erken kariyeri
Eğitiminin ardından 1935'te Suriye'ye dönen Kudsi, Fransız karşıtı önde gelen bağımsızlık hareketi olan Ulusal Blok'a katıldı ve Halep'teki önde gelen üyelerinden biri oldu. Ulusal Blok, silahlı direniş yerine diplomatik yollarla Suriye'yi Fransız kontrolünden kurtarmaya çalışan siyasi bir örgüttü. Kudsi, 1936'da Ulusal Blok listesiyle parlamentoya girdi. 1939'da İskenderun'un Türkiye'ye ilhakını engelleyemeyen Blok liderliğiyle çatıştı. Bunun sonucunda Blok saflarından istifa etti. Kudsi, kendi etrafında Halepli aydınlardan ve onun görüşlerini paylaşan başka bir avukat olan Rüşdü el-Kikhiya'dan bir koalisyon oluşturdu, iki adam 1943'te kendilerini Parlamento'ya aday gösterdiler ve kolaylıkla kazandılar. İkili, Ulusal Blok lideri Şükri el-Kuvvetli'nin devlet başkanı olarak seçilmesine karşı lobi yaptılar, ancak Kuvvetli Ağustos 1943'te göreve seçildi. Muhalefeti yatıştırmak için yeni Başkan, Kudsi'yi Suriye'nin ilk ABD Büyükelçisi olarak atadı. Kudsi, Washington DC'de Suriye Büyükelçiliğini sıfırdan kurdu ve 19 Mart 1945'te Başkan Franklin D. Roosevelt'e itimatnamesini sundu. 1947'de o ve Rüşdi el-Kihya Halep'te Halk Partisi'ni kurdu. Parti, Kuvvetli rejimine karşı bir muhalefet hareketi olarak başlatıldı ve Kuvvetli'ye sadık Ulusal Blok'un halefi olan Ulusal Parti'nin siyasi ağırlığını dengelemek için kuruldu. Halk Partisi'nin kurucuları, esas olarak Suriye ve Irak arasında birlik oluşturmayı, demokratik bir hükûmeti sürdürmeyi ve Batı ile daha güçlü bağları savunmayı amaçlayan Halep'in ileri gelenleriydi. Bağdat'taki Haşimi kraliyet ailesi partiyi destekledi ve faaliyetlerinin çoğunu finanse etti.
1947'de Kudsi yeniden milletvekili oldu. Konumunu 1949, 1954 ve 1961 seçimlerinde de korudu. Kuvvetli'nin yeniden devlet başkanı seçilmesine karşı oy kullandı, ancak parlamentonun çoğunluğu Kuvvetli'yi devlet başkanı seçti. 29 Mart 1949'da Kuvvetli yönetimi, Genelkurmay Başkanı Hüsnü Zaim tarafından başlatılan bir askeri darbeyle devrildi. Suriye'nin yeni hükümdarı Kudsi'den bir hükûmet kurmasını istedi, ancak Kudsi, Zaim rejiminin anayasaya aykırı olduğunu iddia ederek ve hatalarına rağmen Kuvvetli'nin anayasal olarak seçilmiş bir devlet başkanı olduğunu, Zaim'in ise “yasadışı” olduğunu öne sürerek bu teklifi reddetti. Sonuç olarak, Zaim Kudsi'yi tutuklattı ve Halk Partisi kapatıldı. Kısa bir süre sonra Kudsi serbest bırakıldı ve Halep'te ev hapsine alındı. Zaim, Suriye'nin Ürdün ve Irak sınırını kapattığında ve her iki ülkeyi de Büyük Britanya'nın Orta Doğu'daki ajanları olmakla suçlayarak savaşa girmekle tehdit ettiğinde Kudsi, Zaim'i oldukça eleştirdi. 14 Ağustos 1949'da, Halk Partisi'nin eski bir dostu ve Bağdat'taki Haşimi kraliyetlerinin müttefiki General Sami el-Hinnavi tarafından başlatılan Zaim'i deviren ve idam ettiren bir darbeyi destekledi. Hinnavi, resmi bir hükûmetin yokluğunda siyasi işleri yürütmek için bir siyasi komite oluşturdu ve Kudsi'yi en üst liderliğine atadı. Kudsi ayrıca Suriye için yeni bir anayasa hazırlayan Anayasa Meclisinde de görev yaptı ve Zaim sonrası başbakan olan Haşim el-Attasi'nin ilk kabinesinde dışişleri bakanı oldu. Müttefiği Kikhiya içişleri bakanı olurken diğer görevler de Halk Partisi üyelerine ve eski rejime karşı çıkan bağımsızlara dağıtıldı.[2] Kudsi, Irak Veliaht Prensi Abdülillah ile Suriye ile Irak arasında acil bir birlik oluşturmak için görüşmeler yaptı ve bu amaçla Bağdat'a sayısız sefer yaptı. İki devlet arasındaki askeri, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi ilişkileri koordine ederken Şam ve Bağdat'taki bağımsız hükûmetleri koruyan federal birlik çağrısında bulunan bir anlaşma formüle etti. Daha sonra Kahire'ye gitti ve 1 Ocak 1951'de Arap Birliği'ndeki tüm Arap devletleri için benzer bir program önerdi.
Birleşik Arap Cumhuriyeti
Birlik görüşmelerini ilerletmek için, yakın zamanda devlet başkanı seçilen el-Attasi, Kudsi'yi 24 Aralık 1949'da bir hükûmet kurmaya çağırdı. Ancak askeri yetkililer kabinesini veto etti ve Kudsi iktidara geldikten beş gün sonra görevinden istifa etti. Subaylar, kabinesine bir subay dahil etmediğini ve üyelerinin çoğunun siyasi işlere karışan subaylara muhalif olanlar olduğunu iddia ettiler. 4 Haziran 1950'de Kudsi, ilkinden daha az aşırılık yanlısı olan yeni bir hükûmet kurdu ve General Fevzi Selu'yu Savunma Bakanı olarak atayarak onayını aldı. Selu, Suriye'nin askeri diktatörü General Edib Çiçekli'nin sağ koluydu. Kabine on ay ayakta kaldı, ancak birlik meselesini daha ileri taşıyamadı. Kudsi 27 Mart 1951'de istifa etti. 1 Ekim 1951'de meclis başkanı seçildi. Kısa bir süre sonra, 28 Kasım 1951'de, Edib Çiçekli Şam'da iktidarı ele geçirdi ve tüm Halk Partisi liderliğini tutukladı. Çiçekli, onları Suriye'deki cumhuriyet rejimini devirmek ve onun yerine İngiltere ve Irak'a sadık monarşik bir rejim kurmayı istemekle suçladı. Selu'yu geçici devlet başkanı olarak atadı ve Kudsi'yi tutuklayarak Mezzeh Hapishanesine gönderdi. Kudsi, Ocak 1952'de serbest bırakıldı, ancak ev hapsine alındı. Kudsi Çiçekli'ye karşı olan faaliyetlerini yeraltında devam ettirdi ve Şubat 1954'te Çiçekli'yi deviren bir darbeyi destekledi.
Ekim 1954'te Nazım el-Kudsi, Çiçekli sonrası kurulan ilk parlamentoda milletvekili oldu ve 14 Ekim 1954'te meclis başkanı seçildi. Siyasi çevrelerdeki etkisinin bir kısmını yeniden kazanmaya çalıştı, ancak o zamana kadar Halk Partisi gözden düşmüştü ve çok az Suriyeli Irak'la birleşmeyi savunuyordu. Bunun yerine genç ve karizmatik Cumhurbaşkanı Cemal Abdünnâsır'ın yükselen liderliği altında Mısır ile birleşmek istediler. Kudsi, Nasır'ın otoritesine karşı boşuna meydan okumaya çalıştı. Suriyelilerin çoğunluğunun Sovyetler Birliği yanlısı olduğu bir dönemde İngiliz ve Amerikan yanlısı görüşleri savundu. Suriye'yi, komünizmi kontrol altına alacak bir Anglo-Amerikan anlaşması olan Bağdat Paktı'na katılmaya çağırdı ve Nasır yanlısı gazeteler onu Haşimilerin ajanı olarak çalışmakla suçladı. 12 Ekim 1957'de Kudsi görevinden istifa etti ve yerine Nasır yanlısı sosyalist lider Ekrem el-Havrani geçti. Kudsi, Suriye-Mısır birliğine karşı oy kullandı ve 1958'de iki ülkenin Birleşik Arap Cumhuriyeti'ni (BAC) oluşturmak üzere birleşmesi üzerine kamusal hayattan tamamen istifa ederek Halep'te emekli oldu.
BAC sonrası uluslararası ilişkiler
28 Eylül 1961'de Suriye'de yeni bir darbe gerçekleşti ve BAC hükûmetini devirdi. Kudsi, desteğini toplayarak birlik sonrası ilk parlamentoya kendisini aday gösterdi ve Aralık 1961'de Halep'ten milletvekili oldu. Daha sonra devlet başkanlığı görevine aday oldu ve kazanarak 12 Aralık 1961'de Suriye'nin Nasır sonrası ilk lideri oldu. Devlet Başkanı olarak Suriye'nin Ürdün, Suudi Arabistan ve Lübnan'daki Nasır karşıtı rejimlerle dostluğunu yeniden tesis etmek ve ABD ve Büyük Britanya ile yakınlaşmak için çalıştı. Son otuz yıldır kariyerine destek olan Bağdat'taki Haşimi ailesi, Temmuz 1958'de kanlı bir askeri devrimle devrilmişti. Irak'ın yeni liderleriyle, özellikle de isyanın lideri General Abdülkerim Kasım'la hiçbir zaman iyi geçinmedi. Batı, özellikle ABD Başkanı John F. Kennedy, Kudsi'nin yükselişini memnuniyetle karşıladı ve onu Amerika Birleşik Devletleri'nin "arkadaşı" olarak nitelendirdi. Kudsi, Suriye'nin Washington ile ilişkilerini geliştirmek için, 1961-1963 yılları arasında AUB mezunu, Halepli ünlü bir şair olan Ömer Ebu Riçe'yi büyükelçi olarak atadı. Kudsi, BAC'nin başındayken Nasır tarafından millîleştirilen fabrikaları restore ederek ve Nasır yanlısı tüm yetkilileri görevden alarak büyük bir ekonomik reform programı başlattı. Mısır Cumhurbaşkanı'na hala sadık olan tüm subaylar Suriye Ordusu'ndan terhis edildi. Kudsi Suriye için yeni bir anayasa hazırladı, yasadışı siyasi partileri restore etti ve Suriye'nin yerinden oynayan ekonomisini yeniden inşa etmek için Dünya Bankası'ndan kredi aldı.
Sürgün
Devlet Başkanı Kudsi, kendisini iktidara getiren subaylarla çatıştı ve subayların siyasi meselelerdeki rollerini marjinalleştirmeye çalıştı. Subay karşıtı görüşleri olan Halk Partisi gazisi Maaruf el-Davalibi'yi başbakan ve aynı partiden Reşad Barmada'yı Savunma Bakanı olarak atadı. Çiçekli döneminden bu yana subaylarla olan deneyiminden acı çeken Davalibi, askeriyenin tüm devlet işlerindeki etkilerini kısıtlamaya ve meseleleri Kudsi ve hükûmetin elinde merkezileştirmeye başladı. 28 Mart 1962'de Suriye'de Albay Abdülkerim en-Nahlavi tarafından başlatılan bir darbe gerçekleşti. Kudsi ve Davalibi'yi yetkilerini kötüye kullanmakla ve Suriye Ordusu subaylarına zulmetmekle suçlayarak tutukladı. 2 Nisan'da Genelkurmay Başkanı Abdülkerim Zahreddin'in tüm birliklerine Devlet Başkanı Kudsi'nin yanında durmasını emrettiği bir karşı darbe patlak verdi. Ordu buna uydu, Kudsi'yi hapishaneden salıverdi ve feshedilen parlamentoyu yeniden kurdu. Kudsi, Nehlavi'yi tutuklamayı veya öldürmeyi reddetti, bunun yerine onu Endonezya'ya askeri ataşe olarak atayarak gücünü kısıtladı - tamamen törensel bir görevdi. Daha sonra Kudsi, subayları ve sosyalistleri yatıştırmak için Nasır'a yakın olan ve BAC'de Sağlık Bakanı olarak görev yapan Beşir el-Azma'yı Nisan 1962'de Başbakan ve Reşad Barmada'yı (Kudsi'nin uzun dönem arkadaşı) ise başbakan yardımcısı olarak atadı.[3] Kabinesinde Nasır yanlısı sosyalist Baas Partisi üyeleri vardı. Kudsi ve Azma, Mısır Cumhurbaşkanı ile ilişkileri düzeltmek için Dışişleri Bakanı Adnan el-Ezheri'yi Kahire'ye gönderdiler. Ancak bu plan başarısız olduğunda, Arap Birliği'ne şikayette bulundular ve Nasır'ı Suriye'nin içişlerine müdahale ederek istikrarı bozmak ve orduyu hükûmete karşı isyan etmeye çağırmakla suçladılar. Ancak 8 Mart 1963'te Suriye'de Baas Partisi Askeri Komitesi tarafından başlatılan bir başka darbe daha gerçekleşti. İktidara gelen subaylar, BAC'yi yeniden kurma sözü verdiler ve Kudsi'yi tutuklattılar. Kudsi, bir süre sonra serbest bırakıldı. Lübnan'a, Avrupa'ya ve son olarak da Şubat 1998'deki ölümüne kadar sürgünde yaşadığı Ürdün'e taşındı.
Kaynakça
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2021.
- ^ al-Hawrani, Akram. Mudhakkirat Akram al-Hawrani. Four Volumes, Muktabat al-Baduni, Cairo, 2000, pp. 1010-1015.
- ^ Steel & Silk: Men and Women who Shaped Syria 1900-2000 (İngilizce). Cune Press. 2006. ISBN 978-1-885942-40-1. 27 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2021.
Konuyla ilgili yayınlar
- Sami Moubayed, "Çelik ve İpek: Suriye'yi Şekillendiren Erkekler ve Kadınlar 1900-2000" (Cune Press, Seattle, 2005).