İçeriğe atla

Natüralizme karşı evrimsel argüman

Natüralizme karşı evrimsel argüman, biyolojik evrim teorisi ile felsefi natüralizm -doğaüstü süreçlerin ve varlıkların olmadığına inanma- arasında uyuşmazlık olduğunu göstermeye çalışan bir felsefi argümandır. İlk olarak Alvin Plantinga tarafından 1993 yılında öne sürülmüş ve epistemoloji, zihin felsefesi, din felsefesi alanlarında çalışan filozofların ve evrimsel biyoloji alanında çalışan bilim insanlarının oldukça ilgisini çekmiş ve yeni sorunlar ortaya koymuştur.[1] NKEA'nın temelinde, hem evrim teorisi hem de natüralizm doğruysa güvenilir bilişsel becerilere sahip olma ihtimalinin düşük olduğu iddiası bulunmaktadır. NKEA kısaca, evrim teorisi ile natüralizmin birbirlerini çürüttüğünü savunur.

Fikrî gelişimi

Natüralizmi eleştirerek NKEA'nın temellerini oluşturan ilk kişi Arthur Balfour'du.[2] Ardından C.S. Lewis, 1947'de ilk versiyonunu yazdığı Mucizeler (Miracles) kitabında argümanı popülerleştirdi.[3] Richard Taylor ise benzer savlarını Metafizik (Metaphysics) adlı kitabında yayımladı.[4] Argüman; Stephen Clark,[3][5] Richard Putill,[2][6] J.P. Moreland[2][7] gibi isimler tarafından da geliştirilmişti. 2003'te Victor Reppert C.S. Lewis's Dangerous Idea, In Defense of the Argument from Reason eserinde benzer fikirlerini detaylı şekilde anlattı.[2] Son dönem felsefecilerinden William Hasker ve James Jordan fiziksel determinizme karşı benzer argümanlar ortaya koydu.[8]

Plantinga kendi "natüralizme karşı evrimsel argümanını" 1993'te öne sürdü.[4] Plantinga, Warrant and Proper Function kitabının 12. bölümünde C.S. Lewis'in argümanını geliştirmiş[3] ve evrimsel natüralizme karşı iki ek argüman oluşturmuştu.[9] Fikirlerini, yayımlanmayan Naturalism Defeated adlı metninde ve Warranted Christian Belief adlı kitabında daha da ileriye taşıdı.[4] Argüman, 2002'de James Beilby 'nin editörlüğünü yaptığı Naturalism Defeated? adlı kitabında genişletildi.[10]

2008'de yayımlanan Knowledge of God (Tanrı Bilgisi) adlı çalışmasında Plantinga, önceki dört kategoriye ayırma yaklaşımı yerine, argümanın sadece anlamsal epifenomenal noktasına odaklanmış bir formülasyon sundu.[11]

Kaynakça

  1. ^ Beilby(2002) s 7
  2. ^ a b c d Victor Reppert, C.S. Lewis's Dangerous Idea, In Defense of the Argument from Reason (2003) s 46
  3. ^ a b c Nathan, N.M.L. (1997). "Naturalism and Self-Defeat: Plantinga's Version". Religious Studies. 33 (2). ss. 135-42. doi:10.1017/S0034412597003855. JSTOR 20008086. 
  4. ^ a b c Beilby(2002) p ix
  5. ^ Arthur Balfour, The Foundations of Belief: Notes Introductory to the Study of Theology, 8th ed. Rev. with a new introduction and summary (1906) ss 279-285
  6. ^ Richard Purtill, Reasons to Believe (1974) ss 44-46
  7. ^ J. P. Moreland, "God and the Argument from Mind", in Scaling the Secular City (1978) ss 77-105
  8. ^ Victor Reppert, C.S. Lewis's Dangerous Idea, In Defense of the Argument from Reason (2003) ss 204-275
  9. ^ Fitelson, Branden; Elliott Sober (1998). "Plantinga's Probability Arguments Against Evolutionary Naturalism" (PDF). Pacific Philosophical Quarterly. 79 (2). ss. 115-129. doi:10.1111/1468-0114.00053. 18 Nisan 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 6 Mart 2007. 
  10. ^ Beilby(2002) s. 2
  11. ^ Alvin Plantinga, Michael Tooley, Knowledge of God (2008) ss 31-51

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Epistemoloji</span> bilginin doğası, kapsamı ve kaynağı ile ilgilenen felsefe dalı

Epistemoloji ya da bilgi felsefesi, bilgiyle ilgilenen bir felsefe dalıdır. Epistemologlar, bilginin doğası, kaynağı ve kapsamı, epistemolojik gerekçelendirme, inancın rasyonelliğini ve diğer çeşitli konuları incelemektedir. Epistemoloji, felsefenin etik, mantık ve metafizikle birlikte dört ana dalından biri olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Agnostisizm</span> Tanrının varlığının bilinemeyeceğini savunan öğreti

Agnostisizm ya da bilinemezcilik, en yaygın ve bilinen tanımıyla, tanrı veya tanrısal varlıkların bilinemez veya varlığı ile birlikte yokluğunun da kanıtlanamaz olduğunu savunan bir felsefi görüştür. Agnostik düşünce epistemolojik alanda yer alan bir felsefi görüş olmakla birlikte, zayıf agnostisizm, güçlü agnostisizm gibi alt türlere ayrılır. Bununla birlikte agnostik felsefe varsayımların, özellikle tanrı gibi daha yüksek bir otoritenin varlığına veya yokluğuna ilişkin teolojik varsayımların bilimsel olarak hiçbir zaman açıklanamayacağı görüşündedir. Bu fikir akımının destekçilerine agnostik denir. Agnostisizm kendi içinde de farklı görüşlere ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Ateizm</span> Tanrının varlığını reddeden öğreti

Ateizm ya da tanrıtanımazlık, Tanrı'nın, tanrıların, doğaötesi inançların ya da ruhani varlıkların reddidir. Bu fikirde olanlara ateist ya da tanrıtanımaz denir.

Deizm veya yaradancılık, din, peygamber veya vahiy aracı olmaksızın bireyin akıl, gözlem, sezgi gibi yollarla Tanrı'nın varlığına inanmasına dayalı bir felsefi görüştür.

Panteizm ya da tüm tanrıcılık, her şeyi kapsayan içkin bir Tanrı'nın, Evren'in ya da doğanın Tanrı ile aynı olduğu görüşüdür. Panteistler kişileştirilmiş ya da antropomorfik bir Tanrıya inanmazlar.

<span class="mw-page-title-main">Steven Pinker</span> Kanadalı-Amerikalı bilişsel psikolog, psikodilbilimci, popüler bilim yazarı ve kamu aydını

Steven Arthur Pinker, Kanadalı-Amerikalı bilişsel psikolog, psikodilbilimci, popüler bilim yazarı ve kamu aydınıdır. Pinker, evrimsel psikolojinin ve işlemsel zihin teorisinin savunucusudur.

<span class="mw-page-title-main">Argüman</span> ikna etmeye çalışmak ya da sabitleştirmek veya gerçek bir sonuca varmak

Mantık ve felsefede argüman; sonuç ve onun doğruluk derecesini belirlemeye yönelik verilen öncüllerden kurulmuş bir dizi ifadedir. Bir argüman ifadelerden oluşur. Bunlardan biri sonuç, diğerleri sonucun doğruluğuna dayanak olarak verilen öncüllerdir. Herhangi bir düşünceyle karşılaştığımızda, o düşüncenin içerdiği esas iddiayı ileten ifade argümanın sonucu; onu destekleyen diğer tüm ifadeler argümanın öncülleridir. Bir argümanın doğal dildeki mantıksal formu, sembolik biçimsel dilde temsil edilebilir ve doğal dilden bağımsız şekilde, matematik ve bilgisayar bilimlerinde biçimsel olarak tanımlanmış argümanlar yapılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Mesih efsanesi teorisi</span> Nasıralı Yeşuanın (İsa) hiç var olmadığını öne süren kuram

Mesih Efsânesi teorisi ya da İsa Efsânesi teorisi ya da kısa şekliyle Efsânecilik, Nasıralı İsa'nın hiç var olmadığını veya var olmuşsa bile Hristiyanlığın kurulmasıyla ve incillerde anlatılanlarla hiçbir bağlantısı olmadığını öne sürer. Mesih Efsânesi teorisi, tarihsel İsa araştırmacılığına aykırı bir duruş sergiler. Tarihî İsa araştırmacılığı ise İncillerde anlatılan olayların birçoğunun tarihî olmadığını fakat İncillerin dallanıp budaklandığı tarihî bir özünün olduğunu savunur.

Yeni Ateizm, bazı yirmi birinci yüzyıl ateistleri tarafından ileri sürülen bir akımdır. Bu modern ateizm ve laiklik akımı, din eleştirmenleri olarak da bilinen, batıl inanç, din ve usdışılıkçılık gibi görüşlerin anlayışla karşılanmaması gerektiğini; tam tersine, özellikle de bunların etkilerinin devlet, eğitim ve politikada hissedildiği her dönemde bunlarla mücadele edilmesi, bunların eleştirilmesi ve yalanlarının açığa çıkarılması gerektiğini düşünen bir grup yazar ve düşünür tarafından savunulmaktadır. "Yeni Ateizm" terimi, Gary Wolf tarafından 2006 yılında Wired dergisinde yayımlanan bir makalede ilk defa kullanılmıştır.

Ateizme genel bir bakış ve güncel bir rehber olarak aşağıdaki ana hatlar verilmiştir:

<span class="mw-page-title-main">Yapı</span> bir nesne veya sistemdeki birbiriyle ilişkili unsurların düzenlenmesi ve organizasyonu veya bu şekilde organize edilmiş nesne veya sistem

Yapı, maddi bir nesne veya sistemdeki birbiriyle ilişkili unsurların düzenlenmesi ve organizasyonu veya bu şekilde organize edilmiş nesne veya sistemdir. Maddi yapılar, binalar ve makineler gibi insan yapımı nesneleri ve biyolojik organizmalar, mineraller ve kimyasallar gibi doğal nesneleri içerir. Soyut yapılar bilgisayar bilimlerindeki veri yapılarını ve müzik formunu içerir. Yapı türleri arasında bir hiyerarşi, çoktan çoğa bağlantılar içeren bir bağlantı veya uzayda komşu olan bileşenler arasındaki bağlantıları içeren bir kafes bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Tarihî İsa</span> Tarihsel bir kişilik olarak İsa

Tarihî İsa, Kristolojik tanımların ve İsa'nın diğer Hristiyan anlatımlarının aksine, İsa'nın yaşamının ve öğretilerinin eleştirel tarihsel yöntemlerle yeniden inşasıdır. Ayrıca İsa'nın yaşadığı tarihsel ve kültürel bağlamları da göz önünde bulundurur. Tarihî İsa veya Nasıralı İsa, MÖ 4-7 arasında, muhtemelen Nasıra'da doğmuş; MS 30-31'de Kudüs'te yaşamış bir Yahudi gezgin vaizdi. 28 yılından itibaren Celile ve Yahudiye'de halka vaaz vermeye başladı. Aradan geçen iki ila üç yıl sonra, Roma valisi Pontius Pilatus'un emriyle Roma askerleri tarafından çarmıha gerildi. Yeni Ahit, Hristiyanlık inancının ilk belgesi olarak, İsa hakkında yapılan tarihi araştırmaların en önemli kaynağıdır. İsa, havarilerini topladı ve Yahudilere Tanrı’nın Krallığı’nda krallığını ilan etti, bu nedenle halkını tövbe etmeye çağırdı. Havarileri, ölümünden sonra onu İsa Mesih, Mesih ve Tanrı'nın Oğlu olarak ilan ettiler. Bu olayın sonrasında, yeni bir dünya dini olan Hristiyanlık doğdu. İsa, Hristiyanlığın dışında da önemli hale geldi.

<span class="mw-page-title-main">Sosyokültürel evrim</span>

Sosyokültürel evrim, sosyokültürel evrimcilik veya kültürel evrim, toplumların ve kültürün zaman içinde nasıl değiştiğini tanımlayan sosyobiyoloji ve kültürel evrim teorilerinin ortaya konduğu alandır. Sosyokültürel gelişme, bir toplumun veya kültürün karmaşıklığını artırma eğiliminde olan süreçleri takip ederken, sosyokültürel evrim, karmaşıklıkta azalmaya yol açabilen veya karmaşıklıkta görünürde önemli değişiklikler olmaksızın varyasyon veya çoğalma üretebilen (kladogenez) süreçleri de dikkate alır. Sosyokültürel evrim, "yapısal yeniden yapılanmanın zaman içinde etkilendiği, nihayetinde atasal biçimden niteliksel olarak farklı bir biçim veya yapı ürettiği süreçtir".

<span class="mw-page-title-main">Graham Oppy</span> Avustralyalı filozof

Graham Robert Oppy, ana araştırma alanı din felsefesi olan Avustralyalı filozof. Halen Monash Üniversitesi'nde felsefe profesörü ve Araştırma Dekanı Yardımcılığı görevlerini sürdürmektedir. Aynı zamanda Avustralya Felsefe Derneği'nin CEO'su, Australasian Philosophical Review'un baş editörü, Australasian Journal of Philosophy'nin yardımcı editörü olarak ve Philo, Philosopher's Compass, Religious Studies ve Sophia dergilerinin yayın kurullarında görev yapmaktadır. 2009 yılında Avustralya Beşeri Bilimler Akademisi üyesi seçilmiştir.

Ram Roy Bhaskar, eleştirel gerçekçilik (EG) olarak adlandırılan felsefi hareketin başlatıcısı olarak bilinen İngiliz bilim filozofuydu. Bhaskar, bilimin görevinin nicel yasaların keşfinden ziyade "dünyanın fenomenlerini üreten kalıcı ve sürekli aktif doğa mekanizmalarının bilgisinin üretimi" olduğunu savundu. Bu bağlamda deneysel bilimin yalnızca laboratuvarın içinde değil dışında da etki ediyorsa anlamlı olduğunu vurguladı. Mekanizmalar ve nedensel etkiler hakkındaki bu gerçekçiliği sosyal bilim felsefesine uygulamaya devam etti ve ayrıca felsefenin ve insani bilimlerin eleştirel rolünü desteklemek için bir dizi argüman geliştirdi. Bhaskar'a göre, toplum çalışmalarının bilimsel olması mümkündür ve öyle olması arzu edilir.

Michael Ruse, biyoloji felsefesinde uzmanlaşmış ve bilim ile din arasındaki ilişki, yaratılış-evrim tartışması ve bilimdeki sınır belirleme sorunu üzerinde çalışmış İngiltere doğumlu Kanadalı bir bilim filozofudur. Ruse Florida Eyalet Üniversitesi'nde ders vermektedir.

Bilgi argümanı, Frank Jackson tarafından "Epifenomenal Qualia " (1982) adlı makalesinde önerilen ve "What Mary Didn't Know" (1986) adlı makalesinde genişletilen felsefi bir düşünce deneyidir. Deney, rengin fiziksel tanımlarına geniş erişime sahip olan, ancak insan duyusuyla renk algılayamayan, yani dünyayı siyah beyaz gören bir bilim insanı olan Mary'yi anlatıyor. Düşünce deneyinin ana sorusu, Mary'nin siyah beyaz dünyanın dışına çıkıp renkli görmeyi deneyimlediğinde yeni bilgiler edinip edinemeyeceğidir.

Ateistin bahsi, Pascal'ın Kumarı'na karşı filozof Michael Martin tarafından 1990 yılında yayımlanan Atheism: A Philosophical Justification adlı kitabında verdiği ateistik karşılıktır.

Felsefi zombi, zihin felsefesindeki bir düşünce deneyinde fiziksel olarak normal bir insanla aynı olan ancak bilinçli deneyime sahip olmayan bir canlıdır.

William Payne Alston Amerikalı filozoftur. 20. yüzyılın en önemli epistemologlarından ve din felsefecilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda metafizik ve dil felsefesi alanındaki çalışmalarıyla da tanınmaktadır. Diğer birçok konunun yanı sıra temelcilik, içselcilik ve dışsalcılık, söz edimleri ve mistik tecrübenin epistemik değeri hakkındaki düşünceleri çok etkili olmuştur. Chicago Üniversitesi'nden doktorasını almış ve Michigan Üniversitesi, Rutgers Üniversitesi, Illinois Üniversitesi ve Syracuse Üniversitesi'nde eğitim görevlisi olarak çalışmıştır.