Koçgiri İsyanı, Şubat 1921'de Sivas'ın doğusunda bulunan ve ezici çoğunluğun militan olduğu Koçgiri bölgesinde başlayan bir Kürt ayaklanmasıydı. İsyan Alevi-Kürt topluluğu olan ve Sivas'ın doğusunda ikamet eden Koçgiri aşireti tarafından çıkarıldı. Aşiret liderlerinin Kürdistan Teali Cemiyeti ile yakın ilişkileri vardı. İsyan, Haziran 1921'de bastırıldı.
Musul Sorunu, Osmanlı Devleti'ne bağlı Musul Vilayeti'nin toprak sorunudur.
Şeyh Said İsyanı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde merkezî yönetime karşı girişilen, geniş çaplı, Kürt ve Zaza aşiretlerin destek verdiği Kürt milliyetçisi ve hilâfet taraftarı ayaklanma.
Cafer Tayyar Eğilmez, Türk asker ve siyasetçi.
Huzur Harekâtı ya da Huzuru Temin Harekâtı (1991-1996 arasında Huzur Harekâtı-2 Körfez Savaşı'ndan sonra, Kuzey Irak'taki Kürtleri Saddam Hüseyin'in saldırılarından korumayı amaçlayan, Amerika Birleşik Devletleri öncülüğünde savaşa katılan diğer müttefik ülkelerin de dahil olduğu ve Türkiye üzerinden gerçekleştirilen askerî harekât. Bu harekâtı uygulayan hava birliğinin adı olan "Poised Hammer" yanlış bir biçimde "Çekiç Güç" adıyla Türkçeye tercüme edilmiş ve uzun yıllar Türkiye'de yaygın biçimde bu harekâtı ve 1997-2003 yılları arasında bu harekâtın devamı olan Kuzeyden Keşif Harekâtı'nı uygulayan Birleşik Görev Gücü'nün yerine kullanılmıştır.
Ağrı ayaklanmaları veya Ararat İsyanı 1926-1930 yılları arasında Ağrı Dağı ve civarı ile İran topraklarının da dahil olduğu bir coğrafyada meydana gelen Kürt ayaklanmalarıdır. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı'nın etkilerinin olduğu bir zamanla birleşen bu dönemde, Türkiye'nin isyanı bastırmak için yaptığı harcamalar ekonomik krize neden oldu.
Koçzade Yusuf Ziya Bey, Birinci Meclis üyelerinden Kürt asıllı Türk siyaset adamı.
Kürdistan Krallığı, Süleymaniye'de kurulmuş kısa ömürlü krallık.
Bedirhan Bey, Botan Emiri.
İkinci Ağrı Harekâtı ya da İkinci Ağrı Ayaklanması, Ağrı Dağı'daki Kürt kuvvetlerini bastırmak için 3. Ordu Müfettişliğinin arzı ve GenelKurmay Başkanlığının onayıyla hazırlanmış ve 13-20 Eylül 1927 tarihleri arasında gerçekleştirilen askerî harekât.
Oramar Ayaklanması ya da Oramar İsyanı, 16 Temmuz 1930'da başlayıp 10 Ekim 1930'da biten, Şeyh Ahmed Barzani'ye bağlı Molla Hüseyin Şerif komutasındaki 500 kişilik Kürt silahlı kuvvetinin Dağlıca köyünde bulunan Oramar taburuna saldırmaları sonucu başlayan isyan. İsyan, bazı Kürt aşiretlerinin Türk askerleriyle birlikte direnmesi ve Türk Ordusunun havadan bombardımana başlaması üzerine Kürt kuvvetlerinin Irak'a çekilmesiyle son bulmuştur.
Zilan Katliamı, diğer adlarıyla Zilan Deresi Katliamı veya Zilan Deresi Kırımı, 1930 yılının Temmuz ayında Ağrı Dağı İsyanları sırasında Ferîk Salih Omurtak komutasındaki 9. Kolordu tarafından Üçüncü Ağrı Harekâtı başlatılmadan önce, Van ilinin Erciş ilçesinde yer alan Zilan Deresi'ne sığınan Kürt sivillere yönelik gerçekleştirilen katliamdır. 16 Temmuz 1930 tarihli Cumhuriyet gazetesine göre 15.000 kişi, bizzat Ağrı İsyanları'nda da yer alan Kürt yazar Hesen Hîşyar Serdî'ye göre Ademan, Sipkan, Zilan ve Hesenan aşiretlerden oluşan 18 köyden 47.000 köylü, Ermeni araştırmacı Garo Sasuni'e göre ise 5.000 kadın, çocuk ve yaşlı öldürülmüştür. Almanya merkezli Berliner Tageblatt gazetesi, 3 Ekim 1930 tarihli sayısında olayları "Türkler, Zilan bölgesinde 220 köyü imha etti ve 4.500 kadın ve yaşlıyı katletti." şeklinde aktarmıştır. Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi ise şöyle aktarmıştır: "Zilan Bölgesi vadilerinden birinde 1.550 kişi kesildi, Erciş bölgesinde 200 köy yakıldı, Patnos sahasında yakılıp yıkılmayan tek köy kalmadı. Türk askerleri, Kürtlerin hayvanlarını da alıp aşırdılar."
Dersim İsyanı, Dersim'de 1937-1938 yıllarında merkezî Türk Hükûmetiyle bazı Dersim aşiretleri arasında bölgenin hâkimiyeti ile ilgili çıkan anlaşmazlıklar sonucu yaşanan olaylara verilen isim. Dersim'de aşiretlerin isyanı sonucunda mutlak devlet hâkimiyetini sağlamak için Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından aşiretler üzerine Dersim Harekâtı düzenlendi. İsyancıların önemli kesimini 1920'de Sivas'ın Zara ve İmranlı ilçelerinden sığınan isyancılar oluşturuyordu. Harekât neticesinde sayılar hakkında birçok iddia bulunurken yaygın kanı olarak 11.683 kişi göçe tâbi tutulurken, 1.401 kişi öldürülmüştür.
Sırasıyla Hurri ve Urartu Krallıkları'nın parçası olan Hakkâri, Pers İmparatorluğu'nun egemenliğinden sonra Arap egemenliğine geçmiştir. Daha sonra Selçuklu Hanedanı'nın kontrolüne giren kent, 1536 yılında Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu, I. Dünya Savaşı'ndan ayrıldıktan sonra İngilizler ilk iş olarak Musul Vilayeti'ni işgal etti. Mondros Ateşkes Antlaşması'na bile aykırı olarak işgal edilen Musul Vilayeti'ni tekrar elde edebilmek için çeşitli planlar tatbik edildi. Zaten bölge ahâlîsinin çoğunluğunun Türk ve Kürtlerden müteşekkil olması, Anadolu Türkleri ile kültürel bağların kurulmasında kolaylık sağlamıştı. Hem bölge insanının ayaklanmaları hem de Özdemir Bey'in komutanlık ettiği Derbent Muharebesi cephedeki önemli gelişmelerdendir.
Ahmed Barzani, Kürdistan'daki, Barzani Aşireti aşiretinin liderlerindendir. Ahmed Barzani, birçok farklı Kürt kabilesini otoritesi altına alıp Barzan bölgesini genişleterek Barzani aşiretinin güçlenmesinde önemli rol oynamıştır. Ayrıca Erken Kürt milliyetçiliğinin mimarı olarak kabul edilir. Küçük kardeşi Molla Mustafa Barzani ile birlikte 1920 ve 1930'larda Irak hükûmetinin kontrolüne karşı savaşmıştır.
Ermeni-Kürt ilişkileri, Kürtler ve Ermeniler arasındaki tarihsel ilişkileri kapsamaktadır.
Birinci Sason İsyanı, 1894 Sason İsyanı veya Talori İsyanı, 1894 senesinde Sason'da gerçekleşen Ermeni isyanını ifade eder. Sason günümüzde Batman iline bağlı bir ilçe olmakla beraber Diyarbakır ile Muş arasında kalan dağlık bir bölgedir. İsyan birçok eserde "Sason isyanı" olarak anılsa dahi bazı kaynaklarda "Talori İsyanı" olarak da geçmektedir. Bazı kaynaklarda Talori İsyanı denmesinin sebebi isyanın Sason'a bağlı Talori vadisinde başlamasından ötürüdür. Talori Vadisi ise Sason ile Muş arasında dağlarla çevrili geniş bir vadidir. Ayrıca bu vadi Silvan'lı Bekran aşireti'nin yaz aylarında yayla olarak kullandığı bir yerleşim yeridir. 1875 yıllarında bölgede üç Ermeni köyü mevcutken zamanla köy sayısı on dörde çıkmış ve bölgede Ermeni nüfusunda hızlı bir artış yaşanmıştır. Hızla artan Ermeni nüfusu, Bekranlılar'ın bölgeden çıkmasını istiyor ve bölge aşiretleri ile manastır rahiplerinin desteklerini alarak kendilerinden şikayetçi oluyorlardı.Nitekim bölgede Ermeniler ile Kürtler arasında uzun süredir bir ihtilaf sürüyordu. Ermeniler emniyetlerini sağlamak adına Kürtler'e her yıl vermeleri gereken geleneksel haracı aşiret reislerine vermiyor ve Kürt aşiretlerine karşı direniyorlardı. Osmanlı Devleti ise Kürt aşiretlerini bir Ermeni kalesi olarak görülen Sason'a yönlendirerek direnen Ermenileri kontrol altında tutmak istemekteydi. Bunun üzerine İstanbul Kumkapı Olayın'dan sonra olayın sorumlularından Mihran Damadyan 1891 senesinde Sason'a gelerek yerli Ermeni halkı örgütlemeye yönelik girişimlerde bulunmuştur. "Damadyan Çetesi" adıyla Sason dahilinde kurulan çete Sason'da yaşayan Kürtler'e yönelik saldırılar düzenlemiştir. Çete lideri Damadyan'ın yakalanmasının ardından 1894'te Ermeni Taşnak örgütü, Sason halkının kendilerini Hamidiye tasfiyelerine karşı savunmasına yardımcı olmak için yerel nüfusa silah sağlayarak bölgedeki gerginliklerden yararlanmış ve Talori vadisinde birinci Sason isyanını başlatmıştır. Ardından Damadyan'ın yakalanması üzerine isyancılar Hınçak cemiyeti üyesi olan Hamparsun Boyacıyan önderliğinde, Sason Talori'de kanlı eylemler gerçekleştirmiş ve Hınçaklar, Zadyan ile Behran aşiretlerine saldırarak yağmacılığa başlamışlardır. Boyacıyan'ın Sason bölgesinde halkı kışkırtarak yaptığı propagandalara dair II.Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük güçler sempozyumunda şu ifadeler yer almıştır:
Van İsyanı, 1895 senesinin sonlarına doğru Ermeni komiteciler'in Kafkasya ile İran'dan Doğu Anadolu bölgesine yüklü miktarlarda silah ve cephanelik taşıyarak Van bölgesinde çıkardıkları isyanı ifade eder.
I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu içinde çeşitli Kürt isyanları patlak verdi. Bu isyanlar başta Kürtlere bağımsız bir devlet vadetmiş olan Birleşik Krallık olmak üzere İtilaf Devletleri tarafından teşvik edilmişti. Buna rağmen İtilaf Devletleri Kürt isyancılara yalnızca sınırlı derecede askeri destek sağladı. İngilizlerin bağımsız bir Kürt devleti vaatleri planlanmış bir Kürt devletine küçük bir bölge ayıran 1920'deki Sevr Antlaşması'nda yer aldı, ancak bu planlar Türk Kurtuluş Savaşı'nı Anadolu Hareketi'nin kazanmasıyla ve 1923'teki Lozan Antlaşması'yla iptal edildi.