İçeriğe atla

Narkissos

Michelangelo Merisi detto Il Caravaggio: Narciso (1594-1596). Roma, Galleria nazionale d'arte antica.

Narkissos, Yunan mitolojisinde bir kahraman.

Kendine âşık olanlara aldırmayıp, onları karşılıksız bırakan ve çok güzel bir peri kızı olan Ekho, bir gün avlanan bir avcı görür. Narkissos adındaki bu avcı çok yakışıklıdır. Ekho bu genç avcıya ilk görüşte âşık olur. Ancak Narkissos bu sevgiye karşılık vermeyerek, peri kızının yanından uzaklaşır. Ekho bu durum karşısında günden güne eriyerek, kara sevda ile içine kapanarak ölür. Bütün vücudundan arta kalan kemikleri kayalara, sesi ise bu kayalarda 'eko' dediğimiz yankılara dönüşür.

Olimpos dağında yaşayan tanrılar bu duruma çok kızar ve Narkissos'u cezalandırmaya karar verirler. Günlerden bir gün av izindeki Narkissos susamış ve bitkin bir şekilde bir nehir kenarına gelir. Buradan su içmek için eğildiğinde, sudan yansıyan kendi yüzü ve vücudunun güzelliğini görür. O da daha önce fark edemediği bu güzellik karşısında adeta büyülenir. Yerinden kalkamaz, kendine âşık olmuştur. O ana dek kimseyi sevmediği kadar, sevmiştir kendi görüntüsünü . O şekilde orada ne su içebilir, ne de yemek yiyebilir, aynı Ekho gibi Narkissos da günden güne erimeye başlar ve orada sadece kendini seyrederek ömrünü tüketir. Öldükten sonra da vücudu nergis çiçeklerine dönüşür.

Ezoterizm'de Narkissos

Michelangelo Caravaggio, suya bakan Narsis

Yunan mitolojisinde Narkissos adıyla sözü edilen, adını narsizme, narkoza, bir çiçek familyasına (nergisgiller) ve bir çiçeğe vermiş olan Narsis (ya da Narkissos), Klasik Mitoloji'deki bir kahraman olup, öyküsünün kaynağı Antik Yunanistan’daki Elefsis Gizemleri inisiyasyonudur.

Narsis’in öyküsü kısaca şöyle anlatılır: Narsis, ırmak ilahı Kephissos ile arındırıcı suların bekçi perisi Liriope’nin oğlu olarak doğar. Bir kahin, ebeveynine Narsis’in dünyada, kendi yüzünü görmediği sürece yaşayacağını bildirir. Narsis bir gün bir su birikintisine dökülen bir kaynağın yanına gelir ve su birikintisine doğru eğilerek oradaki sudan içmeye başlar. Doğal olarak, bu sırada, birikintide yansıyan yüzünü görür. Kendi yüzünü görünce önce şaşkınlığa düşer, sonra kendini hayranlıkla seyre dalar ve kendisine âşık olur. Bu seyirden kendisini bir türlü alamayan Narsis gitgide hissizleşir, dünya yaşamına gözlerini yumar ve bulunduğu yere kök salarak açılmış bir çiçeğe dönüşür. Bu çiçek, güneş gibi, sarı göbekli, beyaz yapraklı, çevresine güzel kokular yayan bir çiçektir. Ölümünden sonra Styx nehrinin sularına katılır.

Narsis’in öyküsündeki sembolizm şöyle açıklanır:

  • Narsis’in suda kendisini görmesi ve kendisine âşık olması, yeni üyenin önceden dışarıda aradığı en büyük sırrın, hakimiyet asasının, bilgelik anahtarının kendi içinde olduğunu fark etmesini, içindeki “spiritüel tesir” kanalını keşfetmesini simgeler.
  • Narsis'in gitgide hissizleşmesi ve dünya yaşamına gözlerini kapamasında, dünyasal isteklerden tümüyle uzaklaşması, başka insanların önem verdiği dünyasal, maddi değerlerin kendisi için artık hiçbir şey ifade etmemesi simgelenir.
  • Çiçek ve çiçeğin açılması varlığın "spiritüel tesir"i kendi başına (rehberi olmadan) çekip aktarabilecek duruma gelmesini simgeler. (Çiçek tüm ezoterik ekollerde aynı anlamda kullanılmıştır; nergisin yerini kimi ezoterik ekollerde gül, kimilerinde lotus almıştır.) Aldığını çevresine yayması, rengi ve biçimi küçük bir güneşi andıran nergis çiçeğiyle ifade edilmiştir.
  • Aldığı spiritüel tesir, burada, tesirin tüm geleneklerde en çok kullanılan sembolü olan, içtiği su ile simgelenmiştir.
  • Ölen çiçeğin ırmağa katılmasında ise, spiritüel tesirin kaynağı ile özdeş olma, spiritüel tesir zincirinin bir halkası olma simgelenir.

Kaynakça

  • Mitoloji Sözlüğü, Azra Erhat
  • Gizli Sırlar Öğretisi, Ergun Candan

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Pisagor</span> İyonyalı filozof, matematik ve gökbilimci

Sisamlı Pisagor, Antik İyonya'nın en ünlü düşünürlerinden birisidir. Yunan düşünür ve Pisagorculuğun kurucusudur. Siyasal ve dinsel öğretilerini daha çok Magna Graecia'da yayan Pisagor, önce Platon ve Aristo'nun felsefelerini sonra ise tüm Batı felsefesini etkiledi. Yaşam öyküsünün çoğu halk efsaneleriyle gölgelendirilmiştir, ancak Sisam adasında bir mücevher oymacısı olan Mnesarchus'un oğlu olduğu neredeyse kesindir.

<span class="mw-page-title-main">Şamanizm</span> ruhlarla iletişim kurabilmek için vecde amaçlı ritüel

Şamanizm, bir şamanın çeşitli bilinç durumları aracılığıyla ruh dünyası ile etkileşime girdiği dini bir uygulamadır. Uygulama genelde kâhinlik ya da iyileştirme gibi amaçlarla yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Eho</span> Damak kaşınmasına yol açar.

Ekho, Yunan mitolojisi'nde bir Nemf. Hakkındaki hikâyeler, rivayetler çeşitlilik göstermektedir. Bunlardan bazıları şunlardır:

<span class="mw-page-title-main">Helios</span> Güneşin Antik Yunan kişileştirmesi

Helios, eski Yunan dininde ve mitolojisinde Güneş Tanrısı ve Güneş'in kişileştirilmiş varlığıdır. Işık saçan bir taçla ve gökyüzünde dört atlı bir arabayla betimlenir. Yeminlerin bekçisi ve görme yetisinin de tanrısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Şarkışla</span> Sivasın ilçesi

Şarkışla, Sivas ilinin bir ilçesidir. Kuzeyinde Yıldızeli, doğusunda Sivas merkez ve Altınyayla, güneyinde Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesi, güneybatısında Gemerek ve batısında ise Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesi bulunur. 2021 istatistiklerine göre toplam nüfusu 37,708 olan Şarkışla, merkez dışında Sivas'ın en kalabalık ilçesidir.

<span class="mw-page-title-main">Hera</span> Yunan mitolojisinde Zeusun eşi ve ablası olan tanrıça

Hera, Yunan mitolojisinde Zeus'un eşi ve ablası olan tanrıçadır. Roma'da Juno olarak bilinir. Babası Titanlardan Kronos, annesi Rhea'dır. Olympos tanrıları arasında kraliçe vasfına sahiptir ve Evlilik Kraliçesi olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Enkidu</span> Gılgamışın yol arkadaşı

Enkidu (Sümerce: 𒂗𒆠𒄭 EN.KI.DU10), antik Mezopotamya mitolojisinde efsanevi bir figür ve Uruk kralı Gılgamış'ın savaş zamanındaki yoldaşı ve arkadaşıdır. İkisinin maceraları, Sümer edebiyatında ve M.Ö. 2. binyılda yazılan Akad destanı Gılgamış Destanında yer aldı. Enkidu, vahşi adamın en eski edebi temsili olarak, Mezopotamya'daki sanatsal temsillerde ve Antik Yakın Doğu edebiyatında sıkça rastlanan bir motif olarak öne çıkıyor. Enkidu'nun ilkel bir adam olarak belirmesi, M.Ö. 1300-1000 arasındaki Eski Babillilerin versiyonuyla potansiyel bir benzerlik taşıyor; bu versiyonda Enkidu, Sümerce şiirlerde bir hizmetkâr-savaşçı olarak tasvir edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Erlik</span> Türk-Altay mitolojisinde kötülük tanrısı

Erlik Han, Türk ve Altay mitolojisinde kötülük, yeraltı ve yıkım tanrısıdır. Erlik Han, Gök Tanrı'nın oğlu ve eski Türklerin inancı Tengricilik'te yer altı âleminin efendisidir.. Moğollar ise Erleg veya Yerleg derler. Macar mitolojisindeki Ördög ile eşdeğerdir. Ülgen'in kardeşidir. Yer Tengri'nin yeğeni ve Kayra Han'ın oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Nemesis (mitoloji)</span> yunan mitolojisinde adalet tanrıçası

Antik Yunan inancında Nemesis, Adalet, intikam ve denge tanrıçasıdır. Nemesis'in tapınağı Marathon'un kuzeyinde bulunan Rhamnous şehrinde olduğu için Rhamnousia/Rhamnusia olarak da anılır. Bir diğer adı “kaçınılmaz” anlamına gelen Adrasteia'dır.

<span class="mw-page-title-main">Artemis</span> Yunan mitolojisinde avcılık, okçuluk ve ay tanrıçası

Yunan mitolojisinde Artemis (Yunanca: Ἄρτεμις) av, vahşi doğa, vahşi hayvanlar, doğa, bitki örtüsü, doğum, çocuk bakımı ve iffet tanrıçasıdır. Ay tanrıçası Selene ve başka bir Ay tanrıçası olan Hekate ile yoğun bir şekilde özdeşleştirilmiştir bu nedenle yukarıda belirtilen ikisinin yanı sıra mitolojideki en önemli ay tanrılarından biri olarak kabul edilir. Çoğunlukla su perileri, bazı ölümlüler ve avcılardan oluşan geniş çevresiyle Yunanistan ormanlarında sık sık dolaşırken betimlenmiştir. Tanrıça Diana Roma mitolojisindeki eşdeğeridir.

<span class="mw-page-title-main">Ruh</span> yaşayan bir varlığın manevi özü

Ruh, can ya da tin; din ve felsefede, insan varlığının fiziksel olmayan yönü ya da özü olarak tanımlanır ve genellikle bireysellikle eşanlamlı olarak ele alınır. Teolojide ruh kişinin tanrısallığa ortak olan kısmı olarak tanımlanır ve genellikle bedenin ölümünden sonra kişinin varlığını sürdüren kısmı olarak ele alınır.

<span class="mw-page-title-main">Türk mitolojisi</span> altay türklerin oluşturduğu mitlerden oluşan mitoloji

Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inanmış oldukları mitolojik bütüne verilen isimdir. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak inancı Tengricilikten ögeler taşımaktan çok sosyal ve kültürel temalarla doludur. Bunların bazıları sonradan İslâmî ögeler ile değiştirilmiştir. Dünyanın en eski edebi belgelerinden biri olarak geçen Dede Korkut destanlarının orijinal yapıtları, Vatikan ve Dresden kütüphanelerinde bulunmaktadır. Ege ve Anadolu Uygarlığı mitolojisi ile benzerlikler bulundurmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Büyü</span> doğaüstü eylemleri içeren inanç ve uygulama türleri

Büyü veya sihir, insanların doğaüstü, paranormal veya mistik yöntemlerle doğal dünyayı etkileyebildiğini öne süren uygulamalar ve bunların çevresinde oluşturulan kültürel sistem.

<span class="mw-page-title-main">Persefoni</span> Yunan mitolojisinde bahar tanrıçası ve yeraltı kraliçesi

Persephone,, Yunan mitolojisinde Zeus ile kız kardeşi Demeter'in kızıdır. Persephone'nin asıl ismi Kore'dir. Hades Persephone ismini, O'nu yeraltına kaçırdıktan sonra vermiştir. Kaçırılıp Persephone orada, Hades'in sunduğu nardan biraz yedikten sonra, "ölüler ülkesinde bir şey yiyenlerin yeryüzüne çıkma hakları bulunmamaktadır" kuralı nedeniyle, ölüler ülkesinde kalmak zorunda kalmıştır. Hades'in eşi ve ölüler ülkesinin tanrıçası olmuştur fakat doğan hiçbir çocuğu Hades'ten değildir. Annesi Demeter'in ısrarları sonucunda, kış dönemi hariç kalan kısmını yeryüzünde geçirmeye hak kazanmıştır. Bu yüzden ölülerle ve yeraltıyla olduğu kadar hasatla da ilişkilendirilir. Aynı zamanda Zeus'un kızlarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Deniz kızı</span> denizlerde ve okyanuslarda yaşadığı inanılan mitolojik varlık

Deniz kızları, belinden yukarısı dişi bir insan görünümünde olan ama aynı zamanda bir balık kuyruğuna sahip efsanevi varlıklardır.

<span class="mw-page-title-main">Aşk</span> aşırı sevgi ve bağlılık duygusu

Aşk, kişilerarası ilişki veya bir başka varlığa duyulan derin sevgidir. Bunun daha derini ise TDK sözlüğüne göre "güçlü sevgi, güçlü aşk" veya aşırı ve güçlü tutku, istek anlamına gelen hem ruhen hem de bedenen aşık olmayı kapsadığı düşünülen "sevda"dır. Bunun umutsuz, güçlü ve insanı hasta edecek derecede saplantılı haline ise "kara sevda" adı verilmektedir. Çeşitli kültürlerde aşk, en yüce erdem veya iyi alışkanlıktan, en derin kişiler arası sevgiden en basit zevke kadar bir dizi güçlü, olumlu duygusal ve zihinsel durumları kapsar. Cinsel veya romantik bir ilişki olursa, partnerlere aşıklar/sevgililer de denir. Bununla birlikte aşk ile ilgili tam bir evrensel tanıma kültürel farklılıklar nedeniyle ulaşılamakta zorlanılmaktadır. En yaygın olarak aşk, güçlü bir çekim ve duygusal bağlanma hissi anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Bella Swan</span>

Isabella "Bella" Marie Swan, Stephenie Meyer'in yazdığı Alacakaranlık roman serisindeki kurgusal başkahramandır. Alacakaranlık, Yeni Ay, Tutulma ve Şafak Vakti romanlarını içeren Alacakaranlık serisi Bella'nın bakış açısı ile anlatılır.

Sümer mitolojisi, Sümerler'in yıkılışlarına kadarki dönemde din ve bilimle ilgili kültürünü içerir. Birçok tanrı ve tanrıçaları vardır ve onlar Sümer mitolojisini oluşturur. Bu tanrılar ve tanrıçalar Yaradılış Destanı, Tufan hikâyesi gibi edebî eserlerde açıkça belirtilmektedir.

Aşağıdaki karakterler Harry Potter serisindeki Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nun çalışanları, sakinleri ve kurucularıdır.

Gürcü mitolojisi, Hristiyanlık etkisinin görülmeye başladığı tarihten önceki Gürcülerin mitolojisini ifade eder. Gürcü mitleri ve efsaneleri esas olarak popüler masallarla günümüze ulaşmıştır. Bu efsanelerin çoğu, 3 ve 4. yüzyıllarda Gürcistan'ın Hristiyanlaşmasıyla dini efsanelerle kaynaşmıştır.