İçeriğe atla

Nar

Nar
Korunma durumu

Asgari endişe altında (IUCN 3.1)[1]
Biyolojik sınıflandırma Bu sınıflandırmayı düzenle
Âlem:Plantae
Şube:Tracheophyta
Sınıf:Magnoliopsida
Takım:Myrtales
Familya:Lythraceae
Alt familya:Punicoideae
Cins:Punica
Tür: P. granatum
İkili adlandırma
Punica granatum
L., Sp. Pl.: 472 (1753).

Nar (Punica granatum), kınagiller (Lythraceae) familyasından, içinde küçük çekirdekleri ve meyve gövdesini oluşturan yüzlerce tanecik bulunan, hafif ekşi ve bazen tatlı tadı olan, ılıman iklimlerde yetişen bir meyve türü.

Yetişme koşulları ve yetiştiği yerler

Narlar kuraklığa dayanıklıdır. Akdeniz yağış rejiminin etkili olduğu, dönenceler ile 40. enlemler arasında, 1000 m kadar yüksekliğe sahip bölgelerde yetişebilir. -10 °C’ye kadar soğuğa dayanabilir. Yıllık 500 mm yağış yeterli olmaktadır. Bol güneş seven bitki, yazın aralıklarla sulanırsa verim artmaktadır.[2] Daha yağışlı bölgelerde sık sık mantar rahatsızlıklarından kaynaklanan kök çürümeleri ile karşı karşıya kalabilmektedirler.

İçi açılmış bir nar.

Dikim tarihi

Akdeniz havzasında birkaç bin yıldır ekilmekte olan narın ilk olarak İran’da ortaya çıktığı düşünülmektedir. Afganistan ve Pakistan’dan Himalayalar’a kadar geniş bir alanda yetişir. Gürcistan, Ermenistan ve Karadeniz’in doğu kıyılarında yabani nar bahçeleri vardır. Ermenistan, Azerbaycan, Türkiye, İran ve Hindistan nar yetiştiriciliği yapılan ülkeler arasındadır. Ayrıca, tarih öncesi zamanlardan beri Akdeniz ülkeleri ve Kafkaslar’da nar yetiştiriciliği yapılmaktadır. Latince ismi Punica granatumun kabaca Fenike elması anlamına gelmesi, Fenikelilerin yemişi Akdeniz havzasında taşımış olduklarını akla getirmektedir. Nar, kurak iklimlerde de yetişebildiğinden, Güneydoğu Asya’da, Malezya’da, tropikal Afrika’da da yetiştirilir. İpekyolu ve deniz tüccarları aracılığıyla Güney Çin’e ve Güneydoğu Asya’ya ulaşan nar, bu bölgelerde de yetiştirilmektedir. 18. yüzyılda İspanyollar tarafından Latin Amerika ve Kaliforniya’ya da getirilen nar, 2000'li yıllardan itibaren Kaliforniya ve Arizona’da ticari bir ürün olarak değer kazanmıştır.

Türkiye'de pek çok yerde gözüken nar yoğunlukla Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde ekine alınmıştır. Özellikle Denizli İli Irlıganlı kasabasında yoğunlukla yetiştirilmektedir. Ayrıca Irlıganlı’da yetişen narlar ihracat için en çok tercih edilen nardır.

Side (Antalya) nar demektir. Ayrıca, İspanya’nın güneyindeki tarihi bir şehir olan Granada, adını nar meyvesinden almıştır.

Morfolojik özellikleri

Sonbahar nar ağacının görüntüsü

Haziran-temmuz aylarında kırmızı renkli çiçekler açan, iki ile beş metre boylarında ağaççıklardır. Gövdeleri gayri muntazamdır. Yapraklar karşılıklı, parlak renkli, ince-uzun şekilli, kısa saplı ve kırmızı kenarlıdır. Çiçekler kısmen sapsız, tek tek ve birkaçı bir arada bulunur. Çanak yaprakları kırmızı renkli, dökülmeyen ve etlidir. Meyveleri küre şeklinde ve portakal büyüklüğünde, önceleri yeşil, olgunlukta kırmızımsı renkte, derimsi kabuklu, çok tohumlu ve etlidir. Meyvenin yenen kısmı, etli ve bol usareli olan tohumlarıdır. Bir nar meyvesinde 600 civarında tohum bulunur. Tohumların renkleri beyazdan koyu kırmızıya doğru değişik renk tonlarına sahiptir.

Narlarda yumuşak çekirdeklilik, tohum kabuğunun (testa) derece derece daha az odunlaşması ya da çok az odunlaşması (sertleşmesi) ile oluşmaktadır. Halk arasında bu tip narlara genellikle çekirdeksiz nar denilmektedir. Ancak bu narlarda tam oluşmuş, gerçek tohumlar yine mevcuttur.

Kullanımı

Bitkinin tohumları meyve olarak yenildiği gibi, gövde-kök ve dal kabukları ile meyve kabuğu da tıbbi olarak kullanılır. Kök ve gövde kabuğu tanen, nişasta ve alkaloidlerden pelletierin taşır.

Besin olarak kullanımı

Nar (çiğ)
Nar taneleri
Besin değeri
Enerji 350 kJ (80 kcal)
Karbonhidrat18.7
 - Şeker13.67
 - Lif4
Yağ1.17
Protein1.67
Su78
Tiyamin (Vit. B1)0.067 mg (%5)
Riboflavin (Vit. B2)0.053 mg (%4)
Niyasin (Vit. B3)0.293 mg (%2)
Pantotenik asit (Vit. B5)0.377 mg (%8)
B6 vitamini0.075 mg (%6)
Folik asit (Vit. B9)38 μg (%10)
C vitamini10.2 mg (%17)
E vitamini0.6 mg (%4)
K vitamini16.4 μg (%16)
Kalsiyum10 mg (%1)
Demir0.3 mg (%2)
Magnezyum12 mg (%3)
Mangan0.119 mg (%6)
Fosfor36 mg (%5)
Potasyum236 mg (%5)
Sodyum3 mg (%0)
Çinko0.35 mg (%4)
Link to USDA Database entry
Oranlar yetişkinler için alınması önerilen oranlardır.


Narı çiğ olarak tüketmek için, önce bir bıçakla ikiye ayırmak gerekir, sonra narın tohumları kabuğundan ayrılmalıdır. Tohumlar arasındaki beyaz liflerin de tohumlardan ayrılması gereklidir. Bunu yapmanın kolay bir yolu, tohumları su dolu bir kaba koymaktır. Taneler dibe çöker, beyaz lifler su üstünde kalır. Bir tabağa doldurulan taneler, bir kaşık yardımı ile çiğ olarak yenilir. Bazı narların tadı çok ekşi, bazılarınınki çok tatlı olabilir. Ama genelde nar, ekşi ile tatlı arasında bir tada sahiptir.

Nar suyu, Orta Doğu ülkelerinde çok tüketilen bir içecektir. 2000'li yıllardan itibaren ABD'de de popüler olmuştur.

Türkiye’de nar çiğ olarak doğrudan tüketilmesinin yanı sıra nar ekşisi olarak çeşitli biçimlerde, özellikle salataya tat vermede, eti terbiye etmede veya doğrudan içilerek de tüketilmektedir. Nar taneleri de aynı zamanda salatalarda kullanılabilmekte, aşure, muhammara ve güllaç’a katılabilmekte ve çeşitli tatlı süslemelerinde kullanılmaktadır.

İran ve Hint mutfağında nar, çeşitli Yemeklere malzeme olarak katılmaktadır. Domatesin İran mutfağına henüz girmediği dönemlerde, İran mutfağında nar şurubu çok yaygın olarak kullanılmıştır. Halen nar şurubunun kullanıldığı geleneksel yemekler yaşatılmaktadır. Örneğin, ana malzemesi nar şurubu ve öğütülmüş ceviz olan koyu bir sos, çeşitli kümes hayvanları pişirildiğinde üzerlerine dökülerek kullanılır, nar çorbası içilir.

Yabani nar zaman zaman anardana denilen bir baharat olarak da kullanılmaktadır ki anardana sözcük olarak nar taneleri anlamına (anar=nar, dana=taneler) gelmektedir. Bu baharat daha çok Hindistan ve Pakistan mutfağında yer bulmuşsa da aynı zamanda İran ve Orta Doğu mutfağında nar pekmezinin yerine de kullanılabilmektedir. Kurutulmuş çekirdekler bütün etnik marketlerden elde edilebilmektedir. Çekirdekler etten ayrılarak 10-15 günlüğüne kurumaya bırakılır ve çatni (bir tür Hindistan sosu) veya köri yapımında asidik unsur olarak kullanılırlar. Nar taneleri zaman zaman kendisi ile yapılmış yemekleri yerken dişler arasında sıkışmasını engellemek için ezilip-kıyılabilmektedir. Himalayalardaki vahşi nar tanelerinin (daru) bu baharatın en kaliteli kaynağı olduğu düşünülmektedir. DARU kelimesi ile Türkçede çeşitli taneli yemiş için (Panicum miliaceum ve Zea mays) kullanılan darı kelimesi arasındaki benzerlik dikkat çekicidir.

Yunanistan’da nar (Yunanca rodi) pek çok şekilde tüketilmektedir: Kurumuş üzüm ve kaynamış buğdaydan yapılan kremsi bir et suyu olan kollivozoumi, nar ve buğdayla yapılan legume salatası, geleneksel orta doğu kebabı, narlı patlıcan çeşnisi, avokado ve nar daldırma yunan mutfağında narın kapladığı yeri belirtmek için verilebilecek sadece birkaç örnektir. Narın aynı zamanda likörü yapılmakta ve dondurma tepesine dökülen popüler meyve pastasının da yapımında kullanılmaktadır. Zaman zamansa yoğurt ile karıştırılmakta veya reçel gibi ekmeğe sürülüp kahvaltıda tüketilmektedir.

Tıbbi kullanımı ve sağlığa faydaları

100 ml nar suyu, yetişkin bir insanın günlük C vitamini gereksiniminin %16’sını karşılar. Nar suyu ayrıca B vitamini ve potasyum içerir. Çeşitli diyet ürünlerinde nar özü kullanılmaktadır. Çünkü nar özü şeker, kalori ve katkı malzemeleri içermemektedir.

Endüstrideki kullanımı

Yün iplikler, sarımsı renklere boyanabilir. Ayrıca meyve ve gövde kabukları mordanlarla birlikte yün ipliklerin esmer-sarı, sarı veya siyaha boyanmasında kullanılır.

Dünyada nar üretimi

Nar üretiminde önde gelen ülkeler sırasıyla İran, Hindistan, Çin, Türkiye, ABD, Irak, İspanya, Suriye, Azerbaycan, Afganistan, Mısır, Özbekistan ve Pakistan'dır.

Dünya nar üretiminin önemli bir kısmını gerçekleştiren Çin ve Hindistan nüfus fazlalığı nedeniyle nar ihracatı yapamamaktadır. Dünya nar ticaretinde (2008-2010) önemli ülkeler ve ihracat miktarları; Türkiye (86 bin ton), İran (60 bin ton), İspanya (40 bin ton), Hindistan (35 bin ton), ABD (17 bin ton), Azerbaycan (15 bin ton).[2]

Türkiye'de nar üretimi

Türkiye'de 2002 yılında 3 milyon nar ağacı ve 50-60 bin ton üretim vardı. Olumlu piyasalar ve devlet desteği ile 2010 yılına gelindiğinde 13 milyon ağaç ve 315 bin ton üretime ulaşıldı. Bölge olarak Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri, il olarak Antalya, Muğla, Mersin, Adana ön plana çıkar. 2010 üretiminin %60'ı Akdeniz, %25 Ege, %10 Güneydoğu Anadolu bölgelerinden sağlanır. Türkiye'nin güneyi boyunca uzanan üç bölge üretimin %95'ini sağlar.[2]

Üretim iller bazında incelendiğinde; Antalya Türkiye üretiminin %37,9 karşılar. Antalya'yı sırasıyla Muğla, Denizli, Mersin, Gaziantep, Aydın, Hatay, Adana izler.

Çeşitlerinden bazıları

  • Ekşi (eşki) nar; nar ekşisi yapılır.
  • Katırbaşı nar; iri taneli olur.
  • Mayhoş nar; genellikle rakının yanında yenir.
  • Tatlı kırmızı taneli nar
  • Tatlı beyaz taneli nar
  • Çekirdeksiz kırmızı nar
  • Çekirdeksiz beyaz nar
  • Milisi nar
  • Piç nar
  • Ağacı dikensiz nar

Din, folklor ve mitolojide nar

Yunan mitolojisinde Hades tarafından Yeraltı dünyasına kaçırılan Persephone birkaç nar tanesi yediği için bir daha ölüler dünyasını terk edip yeryüzüne insanlar arasında dönememiştir.[3] Yahudi inancına göre nar, doğruluğu simgeler. Yahudi ve Hristiyan folkloruna göre, Adem ile Havva’ya yasak olan cennet meyvası elma değil, nardır.[3] Bu yüzden, Hıristiyanlar’ın dini süsleme sanatında nar, sıklıkla kullanılan bir motiftir. Papaz giysilerinde, oda duvarlarına asılan dinsel süsleme amaçlı kumaşlarda ve metal işlerinde nar motifine rastlanır. Çingeneler, mevsimi gelmeden dalından nar koparmanın büyük günah olduğuna inanmakta olup nar hasadını 'nar bayramı' adıyla kutlamaktadır.[4]

Kur'an’da nar sözcüğü 3 kez geçmektedir; Enam Suresi 99. ve 141., Rahman Suresi 68. ayetleridir. Bunların ilk ikisinde nar, Allah’ın yarattığı güzel şeylerin bir örneği olarak verilmiştir, üçüncüsünde ise cennetteki bir meyve olarak anlatılmaktadır.

“O, çardaklı, çardaksız olarak bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmalıkları ve ekinleri, zeytini ve narı (her biri) birbirine benzer ve (her biri) birbirinden farklı biçimde yaratandır. Bunlar meyve verince meyvelerinden yiyin. Hasat günü de hakkını (öşürünü) verin, fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.” (Enam, 141)

“O gökten su indirendir. İşte biz onunla her türlü bitkiyi çıkarıp onlardan yeşillik meydana getirir ve o yeşil bitkilerden, üst üste binmiş taneler, -hurma ağacının tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar- üzüm bahçeleri, zeytin ve nar çıkarırız: (Her biri) birbirine benzer ve (her biri) birbirinden farklı. Bunların meyvesine, bir meyve verdiği zaman, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Şüphesiz bunda inanan bir topluluk için (Allah'ın varlığını gösteren) ibretler vardır.” (Enam,99)

“İçlerinde her türlü meyve, hurma ve nar vardır.” (Rahman,68)

“Türklerin Orta Asya’da nar ile tanıştıkları Batı Türkistan’daki Harzemşahlar dönemine ait kaynaklarda nar ve nar kabuğu sözcüklerinin yer almasından anlaşılmaktadır. Bu şekilde Orta Asya’da nar sözcüğünü kullanmaya başlayan Türkler Anadolu’da nara “deve dişi, feyz, hâfız, kara, ekşi, tatlı” gibi adlar vermek suretiyle bu ismi kullanmayı sürdürmüşlerdir.” (Ögel, 1985: 317)

“Türkler nar ile tanışırken ona yüklenen sembolizm ile de tanışmışlardır. Türkistan’a İslam’dan önce giren Maniheizm’in nurlu yemişi ve Hazar Hakanı simgelerinden nar motifi, Hakanlılar’ın da simgelerinden biri olmuştur”(Esin, 2004: 47).

Kaynakça

  1. ^ Bishkek, Kyrgyzstan (11-13 Haziran 2006) (2020). Punica granatum. Participants of the FFI/IUCN SSC Central Asian regional tree Red Listing workshop. ss. e.T63531A173543609. 
  2. ^ a b c KURT, Yrd. Doç. Dr. Halil; Şahin, Dr. Güven (Ocak 2013). "BİR ZİRAAT COĞRAFYASI ÇALIŞMASI: TÜRKİYE'DE NAR (Punica granatum L.) TARIMI". MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 27. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Aralık 2015. 
  3. ^ a b Özhan Öztürk (2016). Dünya Mitolojisi. Ankara: Nika Yayınevi. s. 861. 
  4. ^ Özhan Öztürk (2009). Folklor ve Mitoloji Sözlüğü. Ankara: Phoenix Yayınevi. s. 721. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Pirinç</span> Buğdaygiller (Poaceae) familyasından otsu bir bitki türü

Pirinç, Buğdaygiller familyasından Oryza sativa veya daha az yaygın olarak Oryza glaberrima türüne ait bitki ve bu bitkinin tohumlarıdır. Yabani pirinç adı genellikle terim her ne kadar yabani ve evcilleştirilmiş olsa da Zizania ve Porteresia cinslerinin türleri için kullanılır ayrıca ilkel veya ekilmemiş Oryza çeşitleri için de kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Vişne</span> meyve

Vişne, gülgiller (Rosaceae) familyasından kiraza benzeyen ve tadı kiraz tadından daha ekşi olan bir meyve türü.

<span class="mw-page-title-main">Meyve</span> çiğ halde yenilebilir gıda

Botanikte meyve çiçeklenmeden sonra yumurtalıktan oluşan, çiçekli bitkilerde tohum taşıyan yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Narenciye</span>

Narenciye ya da turunçgiller, turunç, portakal, mandalina, greyfurt ve limon gibi ekonomik değeri yüksek olan Citrus cinsi meyve ağacı türlerini de içine alan bir bitki topluluğudur.

<span class="mw-page-title-main">Ayva</span>

Ayva, gülgiller (Rosaceae) familyasından 4–5 m boylanan, kırmızı kahverengi gövdeli meyve ağacıdır. Derine gitmeyen yüzeysel kök sistemine sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Limon</span> turunçgillerden bir meyve

Limon, yıl boyunca büyümeyi sürdüren, küçük bir ağaç türü ve bu ağacın meyvesidir. Halk dilinde suluzırtlak, cıcık ve zıvrak da denilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kimyon</span> Bitki türü, baharat çeşiti

Kimyon, maydanozgiller (Apiaceae) familyasından Mayıs-Haziran ayları arasında, beyaz ve pembemsi renkli çiçekleri açan, 40–60 cm boyunda, bir yıllık otsu bir bitki türü. Anavatanı Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'dur.

<span class="mw-page-title-main">Çemen otu</span>

Çemen otu ya da buyotu bir ottur. En sık kullanıldığı bölge olan Yozgat ve Kayseri'deki yerel ismi çaman otudur., baklagiller familyasına ait bir ot türü. Anavatanı Yakın Doğu, özellikle Lübnan ve Suriye, Güneybatı Avrupa, Hindistan ve Çin'dir.

<span class="mw-page-title-main">Demirhindi</span> baklagiller familyasından bir bitki türü

Demirhindi, baklagiller (Fabaceae) familyasından Afrika kökenli olmakla birlikte öteden beri bütün tropikal ülkelerde, özellikle de Hindistan ve Mısır'da yetiştirilen ağaç türü.

<span class="mw-page-title-main">Aşure</span> Türk ve komşu ülkeler mutfağından jöleli bir tatlı

Aşure, tahıllar, meyveler, kuru meyveler ve kuruyemişlerden oluşan bir karışımdan yapılan bir tatlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bamya</span> Ebegümecigiller familyasından bir bitki türü

Bamya, ebegümecigiller (Malvaceae) familyasından ılık iklimlerde yetişen bir yıllık bitki türü.

<span class="mw-page-title-main">Karsambaç</span> kar ve pekmez veya meyve şuruplarıyla (ya da balla) yapılan tatlı

Karsambaç veya karlamaç, rendelenmiş buz veya temiz karın üzerine tatlı bir şurup ekilerek hazırlanan bir tatlıdır. Türkiye'nin güney illerinde daha çok rastlanan bir tatlıdır. Yayla kültürü olan bölgelerde tüketilir. Osmanlı Devleti'nde kullanılan geleneksel yiyecektir.

<span class="mw-page-title-main">Turunç</span>

Turunç, sedef otugiller ailesi içinde bir alt grup olan turunçgillerden olan bütün Akdeniz'e kıyı ülkelerde, Güneydoğu Asya kıyılarında yetişen, kışın yaprağını dökmeyen ağaca ve bu ağacın portakala benzeyen, fakat suyu acımtırak olan meyvesine verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Alman mutfağı</span> Alman ulusunun yemek tarzı

Alman mutfağı, Alman ulusunun yemek tarzından ileri gelmektedir. Yüzyıllar boyunca bölgeden bölgeye gerçekleşen sosyal ve politik değişiklikler etkisiyle mutfak gelişimini sürdürmüştür. Almanya'nın güney bölgeleri olan Bavyera ve Svabya, birçok ortak yemek kültürünü paylaşmaktadır. Malzeme ve yemekler eyaletlere göre değişmektedir. Hem ulusal, hem bölgesel nitelikte birçok önemli yöresel yemek bulunmaktadır. İlk zamanlar yöresel haldeki birçok yemek, günümüzde değişiklikler geçirerek ülke çapına yayılmışlardır. Alman mutfağı heterojen toplum yapısı ve karışık kültürü ile çeşitlilik göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kudret narı</span>

Kudret narı, kabakgiller (Cucurbitaceae) familyasından tropik iklim bölgelerinde yetişen gıda ve ilaç olarak kullanılan bitki türü.

<span class="mw-page-title-main">Pitaya</span>

Pitaya, bilimsel anlamda Hylocereus cinsi çeşitli kaktüs türlerinin olarak adlandırılan meyvesidir. En önemlisi ve yaygın olanı da Hylocereus cinsinden olanlardır.

<span class="mw-page-title-main">Pomelo</span>

Şadok Çin greyfurdu diye de bilinen pomelo sedef otugiller ailesinin alt oymaklarından Turunçgillere bağlı Citrus cinsinin bir türü olan ağaca ve meyvesine verilen addır. Pomelo aynı zamanda turunçgiller içinde en büyük meyvelere sahip olan türdür. Meyvelerinin çapı 15–25 cm'i bulabileceği gibi. Ağırlıkları 2 kilograma kadar çıkabilir. Jeruk Bali, lusho fruit, ya da jabong, pompelmous ya da Tamil lehçesinde pampa limāsu,, Pompous limonu bilinen diğer adlarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de tarım</span>

Türkiye'de tarım, istihdam, ihracat ve ulusal gelire yaptığı katkı ile önemli bir sektördür.

Pirinç sirkesi mayalanmış pirinçten yapılan bir sirke türüdür. Hafif ekşi, hafif tatlı bir tadı olan pirinç sirkesi çoğunlukla Doğu Asya ve Güneydoğu Asya mutfağında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Macar mutfağı</span> Macaristanın mutfak gelenekleri

Macar mutfağı, Macaristan ulusunun ve onun birincil etnik grubu olan Macarların mutfağının karakteristik özelliklerini ortaya koyar. Geleneksel Macar yemekleri öncelikle et, mevsim sebzeleri, meyveler, ekmek, süt ürünleri ve peynirlere dayanmaktadır.