İçeriğe atla

Naoya Shiga

Naoya Shiga

Naoya Shiga (志賀直哉; 20 Şubat 1883- 21 Ekim 1971), Meiji döneminden Shōwa dönemine kadar aktif olan Japon yazar. Shirakaba Ekolü’nü (Akhuş Ekolü) temsil eden yazarlardan birisi olup kendisinden sonra gelen birçok Japon yazarın üzerinde iz bırakmıştır. En bilinen eserleri arasında Karanlık Bir Gecenin Geçiti (暗夜行路 Anya Kōro, A Dark Night's Passing), Barışma (和解 Wakai), Çırağın Tanrısı (小僧の神様 Kozō no Kamisama) ve Kale Burnu’nda (城の崎にて Ki no Sakinite) bulunur.

Miyagi ilinin Ishinomaki şehrinde doğmuş, Tokyo ilinde büyümüştür.

Özgeçmiş

Dedesi Naomichi (志賀直道), Sōma Beyliği’nin (günümüzde Fukushima ili Nakamura kasabası) yönetici ailesine hizmet etmiş, Furukawa zaibatsu grubunun kurucusu Furukawa Ichibe (古河市兵衛) ile birlikte Ashio Bakır Madeni’nin geliştirilmesi işini yürütmüştür ve sansasyonel “Sōma Vakası” ile ilişkilidir. Naomichi, filozof Ninomiya Sontoku’nun (二宮尊徳) öğrencisidir.

Babası Naoharu (志賀直温) ise, Sōbu Demiryolları ve Japonya İmparatorluk Hayat Sigortası Şirketi’nin yöneticiliklerinde bulunmuş, Meiji dönemi finans dünyasının önde gelen şahıslarındandır. 

Naoya Shiga,1883 yılında Daiichi Bankası’nda çalışmakta olan babasının o zamanki görev yeri olan Miyagi ilinin Ishinomaki şehrinde doğmuştur. İki yaşındayken babasıyla birlikte Tokyo’ya taşınan Shiga’yı babaannesi Rume (留女) büyütmüştür. İlköğretimden üniversiteye kadar olan eğitimini dönemin elit okulu olan Gakushūin Okulu’nda devam ettiren Shiga, daha sonra Tokyo İmparatorluk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin İngiliz Edebiyatı bölümüne girmiştir. 1908 yılında, yedi yıldır öğrencisi olduğu ve kendisinin Hristiyan olmasında rol oynayan Protestan misyoner Uchimura Kanzō’yu takip etmeyi bırakarak, kiliseden uzaklaşmıştır. Yazar, Japon Edebiyatı bölümüne geçiş yaptıktan sonra da okulu bırakır.

Kendisini tanıyanlarca Gakushūin yıllarından itibaren çok zengin olduğu söylenegelmiş, kendisiyle aynı zengin yaşam şartlarına sahip arkadaşlarıyla hovardalığın sınırlarını zorlamıştır. Gakushūin’de kendisinden bir sınıf altta olan Shigeno Mayotake’ye (滋野清武; Birinci Dünya Savaşı’nda Japonya’nın yıldız pilotu) arkadaşları Arishima Ikuma (有島生馬; ünlü yazar) ve Matsukata Gisuke (松方義輔; Prens Matsukata Masayoshi’nin dokuzuncu oğlu) ile birlikte sık sık eziyet ettiği ifade edilmiştir. Shiga ilerleyen yaşında bile, 1956 yılında yazdığı İnsanı Çarpan Konuşmalar başlıklı bir yazısında Mayotake hakkında “Zaten tuhaf bir şekilde insanlar tarafından sevilmeyen bir adamdı” diye yorumda bulunmuştur.[1]

Hayatı boyunca defalarca taşınan Shiga, 1915'te Yanagi Muneyoshi'nin (柳宗悦) tavsiyesiyle Chiba ilinin Abiko şehrine taşınarak burada 1923 yılına kadar yaşamış, bu süre zarfında yakın mesafede oturan arkadaşı filozof Mushanokōji Saneatsu (武者小路 実篤) ve seramik ustası Bernard Leach ile yakınlaşmıştır.

Yazarın tek uzun romanı olan ve 1921-1937 yılları arasında yazdığı Karanlık Bir Gecenin Geçidi, modern Japon edebiyatının başyapıtlarından biri olarak kabul görmektedir.

1949'da yakın arkadaşı Tanizaki Junichirō (谷崎潤一郎) ile birlikte “İmparatorluk Yüksek Edebiyat Nişanı”nı almıştır. Hayatının geri kalanında, Gakushūin’den beridir dostu olan Mushanokōji Saneatsu, Hosokawa Moritatsu (細川護立), Yanagi Muneyoshi (柳宗悦) ve Satomi Ton’un (里見 弴) dışında, diğer edebiyat devlerinden Umehara Ryūzaburō (梅原龍三郎), Abe Yoshishige (安倍能成), Watsuji Tetsurō (和辻哲郎), Yasui Sōtarō (安井曽太郎), Tanikawa Tetsuzō (谷川徹三) gibi birçok bilgin ve aydın ile fikir alışverişinde bulunmuştur. Bu dönemdeki gelişmeleri Shiga’nın geride bıraktığı günlük ve mektuplarda görmek mümkündür.

İlginç bir şekilde savaştan hemen sonraki dönemde Japonya’nın resmi dilinin “dünyadaki en iyi, en güzel dil” ve “mantıklı bir dil” olarak adlandırdığı Fransızcaya değiştirilmesi gerektiğini savunmuştur. Yazar, savaştan sonra Shibuya’ya (Tokyo) taşınmış ve her ne kadar hayatının son yıllarına doğru eser üretemese de, birçok yeni yazarı destekleyerek edebiyat dünyasına katılmalarını sağlamıştır. 88 yaşında zatürreye yenik düşerek ölmüştür.

Takahata Salonu

Dönemin en etkin edebiyat tartışmalarının döndüğü Takahata Salonu'nun bulunduğu ve Shiga’nın bir dönem yaşadığı bu eski ev, günümüzde Nara şehrinin Takahata semtinde “Eski Shiga Naoya Konağı” olarak korunmaktadır.

1925 yılında Kyotō’dan Nara’ya taşınan Shiga, Nara Parkı’nın hemen yanında bulunan Wakakusa Dağı’na bakan bir noktada, tarlaların arasına 1929’da bir köşk inşa ettirir. Kendi kişisel planlarını hayata geçirdiği bu evde, 1938’de Kamakura’ya taşınana kadar ailesiyle birlikte yaklaşık 10 sene geçirdi. Sukiya stilinde inşa edilen eve sonradan Avrupa ve Çin tarzı odalar da sonradan eklenmiştir. Ev, Batı tarzı döşenmiş aydınlık oda, çalışma odası, çay salonu ve mutfak gibi bölümler içermektedir. Shiga, bu evde Karanlık Bir Gecenin Geçidi, Deli Aşk ile Platonik Aşk gibi önemli eserlerini kaleme almıştır.

Değerlendirme

Her ne kadar Natüralizm akımına tepki olarak doğduğu bilinen Shirakaba Ekolü’nün (Akhuş Grubu) yazarlarından biri olarak kabul edilse de, Shiga’nın eserlerinde Natüralizm’in etkilerini görmek mümkündür.

Tarz bağlamında anlamsız cümle kurmamanın Shiga’nın ideallerinden biri olduğuna dair birçok görüş mevcuttur. Shiga’nın bu idealinden ötürü, edebi teknik olarak gerçek olanın kopyalanmasını benimsediği söylenebilir. Sıkı bir takipçisi olan yazar Akutagawa Ryūnosuke (芥川龍之介), Shiga’yı kendisinden çok daha üstün bir usta olduğunu kabul ederek Shiga’nın idealini benimsemiştir.

Dönemin coşkulu genç edebiyatçıları tarafından bir tür külte çevirilerek başyapıt kabul edilen Çırağın Tanrısı’ndan hareketle “Edebiyatın Tanrısı” lakabı verilen Shiga, bir toplantıda Dazai Osamu’ya amansızca sözlü saldırıda bulununca, Dazai tarafından ağır eleştirilere uğramıştır.

Shiga’nın savaştan sonra savunduğu “resmi dilin Fransızca olması” fikri de eleştiri alan bir başka noktası olmuştur.

Kaynakça

  1. ^ Shiga Naoya’nun Tüm Yazıları, Iwanami Yayınevi, 9. cilt, 1999, sf.351-354

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Brezilya</span> Güney Amerikada bir ülke

Brezilya, resmî adıyla Brezilya Federatif Cumhuriyeti, Güney Amerika'nın en büyük ve en kalabalık ülkesidir. Latin Amerika'nın %47,7'sini kaplayan Brezilya, Ekvador ve Şili haricinde Güney Amerika ülkelerinin hepsi ile sınır komşusudur. Başkenti Brasília ve en kalabalık şehri São Paulo'dur. Brezilya, 26 eyaletten ve bir Federal Bölgeden oluşan bir federasyondur ve Portekizcenin resmi dil olduğu tek Güney Amerika ülkesidir.

<span class="mw-page-title-main">Sümerler</span> Güney Mezopotamyadaki eski medeniyet ve tarihi bölge

Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hinduizm</span> Hindistan merkezli bir din

Hinduizm, çok kapsamlı inanç ve yaşam felsefesinin toplamıdır. Özellikle Hindistan, Nepal ve Bangladeş'te yaygındır. Günümüzde yaklaşık 1.25 milyar izleyeni ile Hristiyanlık ve İslam'dan sonra üçüncü sırada yer alan Hinduizm inancının neredeyse tüm takipçileri Hindistan ve çevresinde bulunmaktadır. Budizm ve Zen Budizmi gibi çeşitli ekoller Hinduizm'den kaynaklanıp ayrılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bedri Rahmi Eyüboğlu</span> Türk ressam, şair ve yazar

Bedri Rahmi Eyüboğlu Türk ressam, yazar ve şairdir.

<span class="mw-page-title-main">Edgar Allan Poe</span> 19. yüzyılda yaşamış Amerikalı yazar, şair, editör ve edebiyat eleştirmeni

Edgar Allan Poe, Amerikalı şair, yazar, editör ve edebiyat eleştirmeni. Çoğunlukla şiir ve kısa öykü yazdı. Özellikle gizem ve macabre öyküleri ile tanınır. ABD'de ve Amerikan edebiyatında Romantizm akımının önemli figürlerinden biri olmasının yanı sıra ülkesinde kısa öykünün ilk yazarlarından sayılır. Genellikle polisiye türünün mucidi olarak kabul edilmesinin yanında ayrıca yeni ortaya çıkmakta olan bilimkurgu türüne de katkıda bulunduğu öne sürülür. Yaşamını yalnızca yazdıkları ile sürdürmeye çabalayan ilk tanınmış Amerikan yazarı olan Poe'nun yaşamı ve kariyeri ekonomik güçlükler içinde geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Karate</span>

Karate, silahsız savaş sanatı karate-do (空手道:からてどう) için yaygın kullanılan kısaltılmış terim olup Japonca kara (空:から) boş + te (手:て) el + do (道) yol, sanat kelimelerinden oluşmakta ve silahsız elin yolu/sanatı anlamına gelmektedir. Zen Budizmi ve Japon kültürü ile yoğrulan karate, kişinin kendini, bedensel ve zihinsel olarak eğitmesi ilkesi üzerine kurulu, eğitim sistemi sayesinde insanı şiddetten uzaklaştıran, barışçıl duygular beslemesini sağlayan bir disiplindir. Japon dövüş sanatları, Çin dövüş sanatları ve Kore dövüş sanatları'nda önemli yere sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Ateizm</span> Tanrının varlığını reddeden öğreti

Ateizm ya da tanrıtanımazlık, Tanrı'nın, tanrıların, doğaötesi inançların ya da ruhani varlıkların reddidir. Bu fikirde olanlara ateist ya da tanrıtanımaz denir.

Fransız edebiyatı, Fransızca kullanılarak ortaya çıkan edebiyat ürünlerini kapsar. Dünyanın en zengin ve en etkileyici edebiyatlarından biridir. Fransız yazarlar başta epik şiir, lirik şiir, drama ve kurgu olmak üzere edebi yazınların tümüne katkıda bulunmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Orhan Veli Kanık</span> Türk şair (1914–1950)

Orhan Veli Kanık, daha çok Orhan Veli olarak tanınan Türk şairdir. Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birlikte yenilikçi Garip akımının kurucusu olan Kanık, Türk şiirindeki eski yapıyı temelinden değiştirmeyi amaçlayarak sokaktaki adamın söyleyişini şiir diline taşıdı. Şair otuz altı yıllık yaşamına şiirlerinin yanı sıra hikâye, deneme, makale ve çeviri alanında birçok eser sığdırdı.

<span class="mw-page-title-main">Haiku</span>

Haiku bugün tüm dünyada meşhur olan geleneksel bir Japon şiir türüdür. Dünyanın en kısa şiir türü sayılır.

<span class="mw-page-title-main">Blaise Pascal</span>

Blaise Pascal, Fransız bilim adamı, mucit, Katolik düşünür ve dini savunucusu.

<span class="mw-page-title-main">Hadrianus</span>

Publius Aelius Traianus Hadrianus, 117 ile 138 yılları arasında Roma imparatoruydu. Hadrianus, Hispania Baetica'da bir İtalik yerleşim yeri olan ve İspanya'daki modern Sevilla'ya yakın olan Italica'da doğdu. Aelia gensinin kolu olan Aeli Hadriani, doğu İtalya'daki Hadria kasabasından geliyordu. Nerva-Antoninus hanedanının bir üyesiydi.

<span class="mw-page-title-main">Richard Wright (yazar)</span> Amerikalı yazar (1908 – 1960)

Richard Nathaniel Wright, Afrikalı-Amerikalı öykü, roman ve makale yazarı, şair.

<span class="mw-page-title-main">Paula Modersohn-Becker</span>

Paula Modersohn-Becker, ülkesinde dışavurumculuk akımının en erken temsilcilerinden biri olan Alman ressam. Dresden kökenli olan Paula Becker resim çalışmalarına başladıktan sonra Bremen'in yakınlarında bulunan Worpswede köyünde doğaya dönüşü savunan ve köy yaşantısının sade değerlerine önem veren bağımsız sanatçılar topluluğuna katıldı. Burada ressam Otto Modersohn ile evlendi. Worpswede ressamlarını yeteri kadar cesur bulmadığından dışarıdan ilham alma yoluna gitti ve birçok kere Paris'te avangartçıları ziyaret etti.

Müzeler listesi ülkeler bazında alfabetik sıra ile verilmiştir. Kültürel, sanatsal, bilimsel veya tarihsel bir ilgi konusu olabilecek objeleri bir araya getiren ve halka sergileyen her çeşit kamu ve özel kuruluşlar müze olarak kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Albert Bitran</span> Fransız ressam (1931 – 2018)

Albert Bitran ressam ve heykeltıraş.

<span class="mw-page-title-main">Japonya sineması</span> Japon ulusuna ait sinema kültürü

Japon sineması, Japon ulusunda veya Japon film yapımcıları tarafından yurt dışında yapılan film ve yaratıcı film sanatını da içermektedir. Uzak Doğu'nun en gelişmiş sinemasına sahip olan Japonya, aynı zamanda Batı tarafından bilinen de bir sinemadır.

<span class="mw-page-title-main">Yuki-onna</span>

Yuki-onna, Japon folklorunda bir ruh veya yōkaidir. Genellikle kışın sert geçtiği dağlık bölgelerde ortaya çıktığına inanılırdı. Yuki-onna, Japon edebiyatında, sineması ve animasyonunda popüler bir figürdür

<span class="mw-page-title-main">Realizm (sanat)</span>

Realizm veya Gerçekçilik, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir sanat akımıdır. Bu yüzyılda gerçekleşen endüstriyel gelişmeler, toplumsal sınıfların belirginleşmesi, insanları duygular dünyasından gerçekler dünyasına itmiştir. Sanatçılar da bu gelişmelere tepki olarak Realist (gerçekçi) çalışmalar gerçekleştirmeye başladılar. Realizm, konuların idealist bir tarzda ele alındığı Romantizm’e bir tepki olarak başladı. Realistler sıradan veya gerçekçi temaları ortaya koyabilmek için teatral dramadan ve sanatın klasik formlarından uzaklaşma eğiliminde oldular.

İsveç edebiyatı, İsveççede veya İsveçli yazarlar tarafından yazılmış edebiyatı ifade eder.