
Asteroit,, iç Güneş Sistemi'nde yörüngede dönen ve meteoroitlerden daha büyük, fakat cüce gezegenlerden daha küçük olan bir küçük güneş sistemi cismidir. Atmosferi olmayan metalik veya kayalık cisimlerdir. Asteroitlerin boyutları ve şekilleri, cüce gezegenler de dahil olmak üzere önemli ölçüde farklılık gösterir.

NASA, Amerika Birleşik Devletleri'nin uzay programı çalışmalarından sorumlu olan kurum. 29 Temmuz 1958 tarihinde ABD Başkanı Dwight Eisenhower tarafından kurulmuştur. Daire, 1 Ekim 1958 tarihinden itibaren askerî amaçlardan ziyade sivil alanda barışçıl bir şekilde faaliyet göstermeye başlamıştır.

Ceres, Güneş'e en yakın cüce gezegen ve Mars ile Jüpiter arasında yer alan ana asteroit kuşağındaki en büyük gök cismidir.

Galaksi veya gök ada, kütle çekimi kuvvetiyle birbirine bağlı yıldızlar, yıldızlararası gaz, toz ve plazmanın meydana getirdiği yıldızlararası madde ve şimdilik pek anlaşılamamış karanlık maddeden oluşan maddesel bir sistemdir. Tipik galaksiler 10 milyon ile bir trilyon arasındaki miktarlarda yıldız içerirler ve bir galaksinin içerdiği yıldızların hepsi o galaksinin kütle merkezini eksen alan yörüngelerde döner. Galaksiler uzayda tek yönlü hareket ederler, galaksilerin yörüngeleri yoktur. Galaksiler çeşitli çoklu yıldız sistemlerini, yıldız kümelerini ve çeşitli nebulaları da içerebilirler. Çevresinde gezegenler ve asteroitler gibi çeşitli kozmik cisimler dönen Güneş, Samanyolu Galaksisi'ndeki yıldızlardan yalnızca biridir.

Edwin Powell Hubble, Amerikalı astronom.

Hubble Uzay Teleskobu (HUT), ismi Amerikalı astronom Edwin Hubble'ın anısına verilmiş; Nisan 1990'da STS-31 Görevi esnasında Uzay Mekiği Discovery tarafından Dünya etrafındaki yörüngesine taşınmış bir uzay teleskobudur. İlk uzay teleskopu olmamasına rağmen, HUT en büyüklerindendir ve birçok üstün özelliğe sahiptir. Ayrıca hem hayati öneme sahip bir araştırma aracı olması hem de astronomi için etkili bir halkla ilişkiler unsuru olması nedeniyle çok tanınmıştır.

Çöküntü çemberi, bir yıldızın yaşam döngüsünün farklı evrelerinde, yörüngesi çevresinde; gaz, toz, gezegenimsiler, asteroitler veya çarpışan parçacıkların halka benzeri bir şekilde birikmesidir. Bu gibi çemberler kendini şu şekillerde gösterir:
- Birincil yıldızı çevreleyen disk, bir çoklu yıldız sistemindeki başyıldızın yörünge çemberinde bulunması.
- İkili yıldızı çevreleyen disk, ikili sistemin birinci ve ikinci yörünge çemberlerinde birlikte bulunması.
- Yığılma diski, Neptün'ün yörüngesinin ötesinde.
- İlkel gezegen oluşum diski, yeni oluşmuş bir yıldız çevresindeki yoğun gaz ve tozun yıldızı çevreleyen diski.
- Enkaz diski, gezegenimsi cisimlerin yanı sıra ince toz ve bunların çarpışması ve buharlaşması sonucu ortaya çıkan az miktarda gazdan oluşur. Orijinal gaz ve küçük toz parçacıkları ise dağılmış veya gezegenlerde toplanmıştır.
- Asteroit kuşağı, Güneş Sistemi'nde Mars ile Jüpiter'in yörüngeleri arasında bulunan küçük gök cisimlerinin toplandığı bölgedir. Aynı zamanda gezegenler arası tozun kaynağıdır.
- Edgeworth-Kuiper kuşağı, Neptün'ün yörüngesinin ötesinde.
- Hills bulutu; sadece iç Oort bulutunun torus benzeri bir şekli vardır. Dış Oort bulutu ise daha çok küresel bir şekle sahiptir.

NGC 6302, Akrep takımyıldızı'nda yaklaşık olarak 4.000 ışık yılı uzaklıkta bulunan çiftkutuplu bir gezegenimsi bulutsudur. Bu, gözlenmiş en ilginç ve karmaşık gezegenimsi bulutsulardan birisidir. NGC 6302 orta yıldızlı bir galaksinin en sıcak cismidir, tayf bilgileri merkezindeki yıldızın yüzey sıcaklığını 200.000 °K olarak göstermektedir ki bu da bulutsuyu oluşturan yıldızın çok büyük bir yıldız olduğunu gösterir.

NGC 602, Küçük Macellan Bulutu bölgesinde bulunan genç ve parlak bir açık yıldız kümesi. James Dunlop tarafından 1 Ağustos 1826 yılında keşfedilmiştir.

NGC 1275, Kahraman takımyıldızı yönünde yaklaşık olarak 235 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan 1,5 tipi bir Seyfert galaksisi. NGC 1275, çok büyük ve görece yakın Kahraman Kümesi'nin merkezinde yer almakta olup, kümenin baskın bir üyesidir. Muazzam bir x-ışını ve radyo dalgası kaynağı olan NGC 1275, malzemesini üzerine düşen galaksilerden sağlamakta ve böylece merkezinde bulunan çok büyük kütleli bir kara deliği beslemektedir.

James Webb Uzay Teleskobu, kızılötesi astronomiye yönelik bir uzay teleskobudur. Uzaya gönderilmiş en güçlü teleskoptur. Eskiyen Hubble Uzay Teleskobu'nun kısmen ardılı olacak şekilde planlanmış, NASA öncülüğünde ve ESA ile CSA'nın desteğiyle geliştirilmiştir. Aralık 2021'de fırlatılmış ve Ocak 2022'de yörüngesine girmiştir.

Çift kutuplu bulutsu, simetrik bir eksende iki loblu bir görünüm ile karakterize olan kendine özgü bir bulutsu oluşumudur. Tamamı olmasa da pek çok gezegenimsi bulutsunun çift kutuplu bir yapı sergilediği gözlenmiştir.

Hb 12, Andromeda takımyıldızı yönünde bulunan bir gezegenimsi bulutsudur. 1921 yılında Edwin Hubble tarafından keşfedilmiştir. Kum saati şeklinde bir yapıya sahip olan bulutsu, saniyede 120 km'lik bir hızla genişlemektedir.

Harpalyke, Jüpiter'in ters yön yörüngeye sahip düzensiz uydusudur. 2000 yılında Hawaii Üniversitesi'nden Scott S. Sheppard liderliğindeki bir grup astronom tarafından keşfedilmiş ve geçici olarak S/2000 J 5 adı verilmiştir. Ağustos 2003'te, bazı anlatılarda Zeus (Jüpiter) ile de sevgili olan, Clymenus'un ensest kızı Harpalyke'nin adını almıştır.
Vesto Melvin Slipher Amerikalı astronom.

OSIRIS-REx, Dünya'ya yakın karbonlu bir asteroit olan 101955 Bennu'yu ziyaret eden ve ondan örnekler toplayan bir NASA asteroit çalışması ve örnek getirme göreviydi. Eylül 2023'te getirilen malzemenin, bilim adamlarının Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi, gezegen oluşumunun ilk aşamaları ve Dünya'da yaşamın oluşumuna neden olan organik bileşiklerin kaynağı hakkında daha fazla bilgi edinmelerini sağlaması bekleniyor. Ana görevin tamamlanmasının ardından uzay aracının OSIRIS-APEX adlandırmasıyla, asteroit 99942 Apophis'e yakın bir geçiş yapması planlanmaktadır.

Fortuna, en büyük ana kuşak asteroitlerinden biridir. John Russell Hind tarafından 22 Ağustos 1852'de keşfedildi ve adını Roma şans tanrıçası Fortuna'dan aldı. 1 Ceres'e benzer bir bileşime sahiptir; tholinler de dahil ilkel organik bileşiklerden oluşan, yoğun şekilde uzay etkisine maruz kalmış koyu renkli bir yüzeyi vardır.

Deep Space 1 (DS1), bir asteroit ve bir kuyruklu yıldızın yakınından uçuş gerçekleştiren NASA'nın teknoloji kanıtlama amaçlı bir uzay aracıydı. Gelişmiş teknolojileri test etmek için tahsis edilmiş Yeni Binyıl Programı'nın bir parçasıydı.

Aktif asteroitler, asteroit benzeri yörüngelere sahiptir ancak kuyruklu yıldız benzeri görsel özellikler gösteren küçük Güneş Sistemi cisimleridir. Yani, koma, kuyruk veya kütle kaybının diğer görsel kanıtlarını gösterirler, ancak yörüngeleri Jüpiter'in yörüngesi içinde kalır. Bu cisimler ilk olarak 2006 yılında astronomlar David Jewitt ve Henry Hsieh tarafından ana kuşak kuyruklu yıldızları (MBC'ler) olarak adlandırılmıştı, ancak bu isim onların bir kuyruklu yıldız gibi zorunlu olarak buzlu olduklarını ve yalnızca ana kuşakta var olduklarını, oysa artan nüfus Aktif asteroitlerin sayısı bunun her zaman böyle olmadığını gösterir.

Sönmüş kuyruklu yıldız, uçucu buzunun büyük bir kısmını kaybetmiş, kuyruk ve saç oluşturmak için çok az maddeye sahip olan bir kuyruklu yıldızdır. Durağan kuyruklu yıldız durumunda ise tükenmemiş olan uçucu bileşenler, hareketsiz bir yüzey tabakasının altına hapsedilmiştir.