İçeriğe atla

Nancy Chodorow

Nancy Julia Chodorow (20 Ocak 1944) feminist sosyolog ve bir psikanalisttir.. Anneliğin Yeniden Üretimi: Psikanaliz ve Cinsiyetin Sosyolojisi, 1978, Feminizm ve Psikoanalitik Kuram, 1989, Dişilikler, Meşillikler, Cinsellikler: Freud ve Ötesi(1994) ve Duyguların gücü: Psikanaliz, Toplumsal Cinsiyet ve Kültürde Kişisel Anlam gibi eserleri içeren pek çok kitap yazmıştır. Anneliğin Yeniden Üretimi adlı eseri Çağdaş Sosyoloji dergisi tarafından son yirmi beş yılın en önemli on eserinden biri seçildi.

Nancy, önde gelen feminist psikanaliz kuramcılardan biri sayılır ve genellikle kongrelerinde konuşma yaptığı Uluslararası Psikanaliz Derneği'nin bir üyesidir. Chodorow, uzun yıllar Kaliforniya Üniversitesi 'nde sosyoloji ve klinik psikoloji bölümlerinde öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. 2005 yılında Kaliforniya Üniversitesi'nden emekli oldu ve daha sonrasında Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi/Cambridge Sağlık Birliği'nde psikiyatri öğretmeye devam etti.

Öz geçmişi ve eğitimi

Yahudi bir ailede doğan Nancy, 1966 yılında Radcliffe Koleji'nden mezun olmuş ve sonrasında, 1985'ten 1993 yılına kadar Brandies Üniversitesi'nde sosyoloji dalında doktorasını tamamladı. Doktorasını tamamlamasının ardından, San Francisco Psikoanalitik Enstitüsü'nde klinik eğitimi aldı.

Fikirleri

Nancy Chodorow, Anneliğin Yeniden Üretilmesi (1978; 2. baskı, 1999) adlı kitabında bahsettiği gibi Oidipus kompleksi uzlaşma biçimi olarak cinsiyet farklılıklarını görmektedir. Freud'un çocuğun iki eşeyli doğduğuna ve onun annesini ilk cinsel nesne olarak gördüğüne ilişkin fikriyle başlar. Karen Horney ve Melanie Klein'ın, çalışmalarını baz alan Chodorow, annenin baskın karakterine tepki olarak çocuğun egosunun oluştuğunu belirtir. Erkek çocuk, babanın özgürlüğü ve temsilciliği ile özdeşleşen ve onun anneye/eşe olan sahiplik hissine özenerek kolayca bağımsızlık duygusunu oluşturur. Bu durum bir kız çocuğu için basit değildir. Anne onu daha güçlü bir şekilde tanımlar ve kız, babayı yeni aşk nesnesi haline getirmeye çalışır, fakat onun ego oluşumu anneyle olan yoğun bağ tarafından engellenir. Erkek çocuk tipik olarak sevgiyi ikili bir ilişki olarak görürken, kızlar baba sevgisi ve anne sevgisi arasında kalan egonun libido üçgenine yakalanırlar ve babanın anneyle olan ilişkisi üzerine endişelenirler. Chodorow'a göre, ikili ve üçlü ilk aşk deneyimleri toplumsal cinsiyet rollerini, kadınların kültürdeki evrensel yozlaşmasını, erkek davranışında kültürlerarası kalıpları ve İkinci Dalga feminizmden sonra Batı'daki evlilikle ilgili gerginlikleri açıklar. Evlilikte, kadın cinselliğe daha az, çocuklara ise daha fazla ilgi gösterir. Onun cinselliğe karşı olan kararsızlığı sonunda erkeği uzaklaştırır. Kadın cinsel olgunluğa ulaştığında, enerjisini çocuklarına adar.

Onur ve ödülleri

  • Amerikan Psikologlar Derneği tarafından Kadınlara Saygılı Katkı ve Psikanaliz Ödülü (Nisan 2000)
  • The Power of Feelings (Duyguların Gücü) (Kasım 2000)
  • Amerikan Psikologlar Derneği'den Kadın Seyahat Bursu Ödülü (2007)

Ayrıca bakınız

  • Feminizm ve Oidipus Kompleksi

Daha fazlası

  • Chodorow, Nancy (1997), “The psychodynamics of the family” (Ailenin Psikodinamiği), Nicholson, Linda, The second wave: a reader in feminist theory İkinci Dalga: feminist teoride bir okuyucu, New York: Routledge, pp. 181–197, ISBN 9780415917612.

Notlar

  1. ^ Chodorow, Nancy (1995). “Becoming a feminist foremother” (Bir feminist olmak). Phyllis Chester, Esther D. Rothblum, Ellen Cole. Feminist foremothers in women's studies, psychology, and mental health (Kadın araştırmaları, psikoloji ve zihinsel sağlık konularında Feminist öncüler). New York: Haworth Press. ss. 141-154. ISBN 9781560247678 .
  2. ^ a b "Nancy (Julia) Chodorow." Contemporary Authors Online (Çağdaş Yazarlar Çevrimiçi). Detroit: Gale, 2005. Bağlam veritabanında Biyografi yoluyla alındı, 07.07.2017. Encyclopedia.com aracılığıyla çevrimiçi olarak da erişilebilir.
  3. ^ “CMPS Annual Conference” (CMPS Yıllık Konferans,1 Aralık 2012)”. Center for Modern Psychoanalytic (Modern Psikoanalitik Araştırmalar Merkezi), New York, NY. 18 Aralık 2012'de orijinalinden arşivlendi .07.07.2017 tarihinde ulaşıldı.
  4. ^ a b “The Reproduction of Mothering” (Anneliğin Yeniden Üretimi) [yayıncının açıklaması]. Kaliforniya Üniversitesi Basın Bülteni. ucpress.edu
  5. ^ Scott, Joan W. (1986). “Gender: A Useful Category of Historical Analysis” (Cinsiyet: Tarihi Analizin Yararlı Bir Kategorisi). The American Historical Review (American Tarihi İncelemesi). Vol. 91, No. 5, sf. 1053-1075; burada: p. 1061.doi:10.2307/1864376.
  6. ^ Meltz, Marilyn Newman (Kış 2003). “From Society to Psychoanalysis: The Works of Nancy J. Chorodow” (Sosyolojiden Psikoanalize: Nancy Chodorow'un Eserleri) [Nancy Chodorow'un kitap incelemeleri, The Reproduction of Mothering (Anneliğin Yeniden Üretimi); Feminism and Psychoanalitic Theory (Feminizm ve Psikoanalitik Kuram); Femininities, Masculinities and Sexualities (Dişilikler, Meşillikler ve Cinsellikler): and The Power of Feelings (Duyguların Gücü)]. Psychologist-Psychoanalyst (Psikolog-Psikanalizci) (bülten), pp. 55–60. Psikanaliz (Bölüm 39), Amerikan Psikoloji Birliği. apadivision.org/division-39. 07.07.2017 tarihinde alındı.
  7. ^ “2011 Visiting Nancy Chodorow, PhD” (2011 Ziyaretçi Profesör Nancy Chodorow, Doktora), Michigan Psikanaliz Enstitüsü ve Toplumu internet sitesi
  8. ^ a b “”UC Berkeley Sociology Department CV”” (UC Berkeley Sosyoloji Bölümü).
  9. ^ Unger, Rhoda K. (1 Mart 2009). “Psychology in the United States” (Amerika Birleşik Devletleri'nde Psikoloji). Jewish Women: A Comprehensive Historical Encyclopedia (Yahudi Kadınlar: Kapsamlı Bir Tarihi Ansiklopedi) Yahudi Kadınların Arşivi.
  10. ^ Chodorow'un biyografisi Radcliffe Koleji Dergisi'nde yer alır.
  11. ^ “Nancy Chodorow.” Fakülte.websiter.edu 16.03.2017 tarihinde alındı.

Kaynakça

Dış bağlantılar

Yetki kontrolü

WorldCat Identities29 Aralık 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. · [1]31 Aralık 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.51815924[] · http://id.loc.gov/authorities/names/n78038304.html · http://www.isni.org/isni/0000000120257186 · https://portal.dnb.de/opac.htm?method=simpleSearch&cqlMode=true&query=nid%3D121922308 · https://libris.kb.se/auth/181549 · https://www.idref.fr/083008152 · http://catalogue.bnf.fr/ark:/12148/cb127466953 · [2]29 Aralık 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. · https://id.ndl.go.jp/auth/ndlna/00435941

[1]

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 12 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Aralık 2017. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sigmund Freud</span> Psikanaliz biliminin kurucusu olan nörolog

Sigmund Freud veya doğum adı ile Sigismund Schlomo Freud, psikolojinin en önemli alt dallarından biri olan psikanaliz biliminin kurucusu olan Avusturya doğumlu Yahudi nörolog. Psikanaliz, hasta ile psikanalist arasında gerçekleşen diyalog yoluyla psikopatolojik vakaları tedavi etmekte kullanılan klinik yöntemidir. Hastaların zihinsel süreçlerinin bilinç dışı unsurlarla olan bağlantılarını ortaya çıkarmaya çalışır. Freud'a göre, bilinç dışına itimler yaşantıların kendileri değil, anıları üzerinde gerçekleşirler. Ancak söz konusu istekler gerçeğe dönüştürüldüğünde, daha doğrusu doyurulduğunda karşılaşılacak üzüntü ve pişmanlık duygusundan kaçınılmaktadır.

Maskülizm esas olarak erkeklerin deneyimleri üzerine kurulmuş toplumsal teori ve politik bir hareket tarzıdır. Maskülizmin çoğu sözcüsü bir yandan toplumsal ilişkilerin eleştirisini yaparken bir yandan da toplumsal cinsiyet (gender) eşitsizlik ve erkeklerin hakları ve sorunları gibi konular üzerine yoğunlaşmaktadırlar. Maskülizmi savunan kişiye "maskülist" denir. Tarihte bu adlandırmaya uygun görüşleri (maskülizmi) ilk kez ortaya koyan kişi sosyalist bir teorisyen olan Ernest Belfort Bax idi. Bununla birlikte zaman içinde maskülist çevrelere muhafazakâr kesimler de dahil olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Feminizm</span> İdeoloji

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

Marksist feminizm, marksizm ve feminizmin bileşimi olan bir feminist harekettir.

Sosyalist feminizm, 1960'lı yılların sonu ve 1970'li yılların başında sözü edilmeye başlanan feminizm hareketidir. Barbara Ehrenreich’in 1976 yılında WIN dergisindeki makalesinde söylediği üzere sosyalist feminizm terimi, “olduğu şey olması için çok kısa bir tanımlamadır, bununla birlikte, gerçekten sosyalist, enternasyonalist, ırkçılık ve heteroseksizm karşıtı feminizm”dir. sosyalist feministlere göre aile, üretimin ve dağıtımın yapıldığı yer, yani mücadelenin merkezidir. Sosyalist feminizm, kapitalizmi kadının ezilmişliğinin temel kaynağı olarak kabul eder, tarihsel kapitalizm bağlamı içine konulmadıkça, cinsiyetçiliğin kadın hayatları üzerindeki etkinlik biçiminin anlaşılamayacağını savunur.

Radikal feminizm, 1970'lerde kadın hareketlerinin en güçlü olduğu dönemlerde en çok sözü geçen iki akımdan biridir. Kadın sorununun temeline inmeye çalışmışlar, sorunu ataerki (patriyarka) olarak tanımlamışlardır. Radikal feminizm, toplumda temel kötülüğün toplumun üzerinde şekillendiği kadına yönelik baskı olduğu ve düzenlenmeye karşı çıkmanın temelini tüm standart cinsiyet rolleri ve erkek hakimiyetine karşı çıkmakta gören feminizmin bir koludur.

<span class="mw-page-title-main">Jacques Lacan</span> Fransız ruh hekimi (1901-1981)

Jacques Marie Émile Lacan, "Freud'dan bu yana en tartışmalı psikanalist" olarak anılan Fransız psikanalist ve psikiyatr.

“Das Unbehagen der Geschlechter” kitabının yazarı Judith Butler’ın öncülüğünde eşitlik feminizmi üzerine kurulmuş; ancak bir adım daha da ileriye giderek “toplum cinsiyeti” ve “biyolojik cinsiyet” olmak üzere iki cinsiyetten bahsetmiştir. Cinsiyet kimliklerinin ortak kabul edilebilmesi, cinsiyetler arasındaki farklılıkların daha az güçlü olmasıyla bağlantılıdır.

<span class="mw-page-title-main">Patricia Hill Collins</span> Amerikalı akademisyen

Patricia Hill Collins, Maryland Üniversitesi'nde sosyoloji dalında seçkin üniversite profesörüdür ve Cincinnati Üniversitesi Afrika Kökenli Amerikalı Çalışmaları Departmanı'nın eski başkanıdır.

Gülnur Acar-Savran, sosyalist-feminist yazar ve çevirmendir.

Penis kıskançlığı, Sigmund Freud tarafından ortaya atılmış psikanaliz kuramına göre kadınların penise sahip olmadıklarını fark ettiklerinde hissettikleri eksikliktir. Kurama göre psikoseksüel gelişimin fallik evresinde kız çocuğu penise sahip olmadığı gerçeğini öğrenir ve bu yüzden annesini suçlar, aynı zamanda babasına sahip olmak ister. Bu karmaşa, anneyle özdeşleşme ve cinsiyet rolünün kazanımıyla sonlanır. Penis kıskançlığı kavramı Karen Horney, Melanie Klein ve Ernest Jones gibi dönemin çeşitli psikanalistleri tarafından eleştirilmiştir.

Feminist etik, geleneksel etik teorilerinin, çoğunlukla erkek egemenliğinde olduğu için, kadının ahlaki deneyimine az değer verildiği inancına dayanan bir etik yaklaşımdır ve bu nedenle etiği dönüştürmek için bütüncül bir feminist yaklaşımla yeniden şekillendirmeyi seçer.

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal cinsiyet sosyolojisi</span> sosyolojinin alt dalı

Toplumsal cinsiyet sosyolojisi, kadın ve erkek arasındaki farkılılıkların kültürel ve toplumsal olarak nasıl kurulduğunu, kadın ve erkeğin sosyal yapı içindeki durumlarını, kadınlık ve erkeklik kimliğinin oluşum sürecini inceleyen sosyoloji alt dalıdır.

Postgenderizm ya da Post Cinsiyetçilik, toplumsal cinsiyetin kültürel, psikolojik ve sosyal olarak aşınmasından doğan

Kişisel olan politiktir ya da özel olan politiktir, 1960'lı yılların sonlarından itibaren öğrenci aktivizmi ve İkinci dalga feminizmin ortak bir sloganıdır. Bireyin kişisel deneyimlerinin daha büyük siyasi, sosyal ve toplumsal yapılarla olan çatışmasıyla ilişkilidir. 1960 ve 1970'li yılların feminist hareketi bağlamında aile değerlerine ve çekirdek aileye bir karşıtlık manasına geliyordu. Söylem ikinci dalga feminizm, radikal feminizm, kadın çalışmaları ve genel anlamda feminizmin tanımlayıcı karakteri olarak görüldü. 1970'te Carol Hanisch'in "The Personal is Political" başlıklı 1969 tarihli yazısıyla popüler hale geldi.

<span class="mw-page-title-main">Feminist hareketler ve ideolojiler</span>

Yıllar boyunca çeşitli feminist ideoloji hareketleri gelişti. Hedefler, stratejiler ve bağlılıklar bakımından farklılık gösterirler. Sıklıkla örtüşürler ve bazı feministler kendilerini feminist düşüncenin çeşitli dallarıyla özdeşleştirirler.

<span class="mw-page-title-main">Jessica Benjamin</span>

Jessica Benjamin, psikanalize ve toplumsal düşünceye yaptığı katkılarıyla tanınan bir psikanalisttir. Şu anda, New York Üniversitesi Psikanaliz ve Psikoterapi Doktora Sonrası Psikoloji Programı ve Stephen Mitchell İlişkisel Çalışmalar Merkezi'nde öğretim üyesi olduğu New York'ta pratisyen bir psikanalisttir. Jessica Benjamin, psikanaliz ve toplumla ilgili olarak ilişkisel psikanaliz, öznelerarasılık teorileri, cinsiyet araştırmaları ve feminizm alanlarına orijinal katkıda bulunanlardan biridir. Hem insani gelişme hem de sosyopolitik alanda tanınma konusundaki fikirleriyle tanınır.

Feminist seksoloji, kadınların cinsel yaşamlarıyla ilgili olarak cinsiyet ve toplumsal cinsiyetin kesişimine odaklanan bir seksoloji çalışma dalıdır. Seksoloji, genel olarak psikanalizde büyük bir rol oynayan Freudcu teori üzerinden bir temele sahiptir. Seksolojinin bu spesifik alanı ise, klasik seksolojiden farklı olarak cinsellik deneyimlerini kapsayıcı olarak ele almaya ve geçmişte seksolojide ifade edilen sorunlu fikirleri yıkmaya çalışır. Feminist seksoloji, kapsayıcı seksoloji alanıyla birçok ilkede ortaktır; özellikle kadın cinselliği için belirli bir metod veya "normallik" önermeye çalışmaz, sadece kadınların cinselliklerini ifade ettikleri farklı, çeşitli yolları inceler ve not eder. Yeni ancak hızla büyüyen bir alandır.

Feminist psikoloji, sosyal yapılara ve cinsiyete odaklanan bir psikoloji biçimidir. Feminist psikoloji, tarihsel psikolojik araştırmaları, erkeklerin norm olduğu görüşüyle, erkek bakış açısıyla yapıldığı şekliyle eleştirir. Feminist psikoloji, feminizmin değer ve ilkelerine odaklanır.

Ruj feminizmi geleneksel feminist fikirlerle birlikte, kadınların cinsel cazibesi de dahil olmak üzere geleneksel kadınlık kavramlarını benimsemeyi amaçlayan bir feminizm çeşididir. Konsept Üçüncü dalga feminizm, Üçüncü dalga feminizmde, kadınların hem kadınsı hem de feminist olamayacaklarını hissettikleri önceki hareketlerin yarattığı ideallere karşı yanıt olarak ortaya çıkmıştır.