İçeriğe atla

Nakkare

İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi'nde sergilenen bir kudüm
Goşa Nağara

Kudüm ya da nakkare, yarım küre biçiminde bir çift küçük davuldan oluşan vurmalı bir çalgı.

Din müziğinin önemli çalgılarından “kudüm”, dindışı ve mehter müziğinde “nakkare” adıyla anılır. “Tambur”, “kemençe”, “davul” gibi çalgılarla zenginleştirilmeden önce Mevlevî müziği nin dört temel çalgısından biri (diğerleri “ney”, “rebap” ve “halile”) olan “kudüm”ün, çapları yaklaşık 28-30 cm civarındaki davulları, dövme bakırdan yapılmış olup biri büyük diğeri küçük iki tasa benzer. İki çanağın büyüklüğünün birbirinden farkli olmasının sebebi, icra sırasında farkli tını elde etmek içindir. Yüksekliği ise yaklaşık 16 cm olan taslar, dibe doğru daralırlar. Büyüğünün ağzına iki, küçüğünün ağzına bir milim kalınlığında deri gerilir. Tiz ses veren davul (tek) sola, öbürü (düm) sağa konur. Daha ince bir derinin gerildiği (tek), boyut olarak da (düm)den biraz küçüktür. Devrilip sallanmalarını önlemek için, simit denen, içi pamuk doldurulmuş bir çift meşin halka üstüne oturtulan davullar, “zahme” denilen bir çift ahşap çubukla çalınır. Kudümün bakır gövdesi, metalik tınıyı gidermek amacıyla çoğunlukla dıştan meşinle kaplanır.

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Merengue</span>

Merengue 1850 yılına doğru Dominik Cumhuriyeti’nde doğmuş bir dans ve müzik türüdür. Günümüzde Latin dans okullarında öğretilen dans türlerinden biri olan Merenge en kolay öğrenilen Latin dansıdır. Merenge müziği günümüzde özellikle Porto Rikolu müzisyenlerce yorumlanmakta ve icra edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Davul</span> vurmalı çalgı

Davul, bilinen en eski vurmalı çalgılardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Franz Schubert</span> Avusturyalı besteci (1797-1828)

Franz Peter Schubert Avusturyalı besteci. Yaklaşık 600'ün üzerinde lied, 9 senfoni, operalar, çok sayıda oda müziği ve piyano parçaları bestelemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Partisyon</span> topluluklar için yazılan eserlerin bir bütün halinde görülmesini sağlayan nota

Partisyon orkestra, oda müziği topluluğu, koro, bando gibi topluluklar için yazılan eserlerin bir bütün halinde görülmesini sağlayan notadır.

<span class="mw-page-title-main">Bendir</span>

Bendir, zikir defi veya zikir bendiri Klasik Türk müziğinde kullanılan başlıca vurmalı ritim çalgılarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Kabak kemane</span>

Kabak kemane, Türk halk müziği'ndeki telli, yaylı ve deri kapaklı sazların tek örneğidir. Kökeni Orta Asya'ya dayanmaktadır. Kabak kemane, Türkiye’de özellikle Batı Anadolu’da Ege Bölgesi’nde) yaygın olarak kullanılan bir sazdır. Kabak, kabak kemane, rebap ve ıklığ gibi adlar ile bilinmektedir. Orta Asya Türkmenlerinin Gijek adını verdiği ve Azerbaycan halk müziğinde Kemança adıyla kullanılan çalgı da aynı köktendir. Gövdesi kabak veya hindistan cevizi, göğsü deri, iki veya üç telli olan bir halk çalgısıdır. Yörelere göre farklılık gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Mehter</span> Osmanlı İmparatorluğu askeri bandosu

Mehter, Osmanlı saray teşkilatında yer alan çalgı takımı.

Perküsyon veya vurmalı çalgı; bagetle, elle veya benzer başka bir çalgıyla vurma, sürtme veya ovma yoluyla ses çıkaran çalgı türüdür. Vurmalı çalgıların insan sesinden sonra en eski çalgı türü olduğu düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Saksofon</span> üflemeli çalgılar ailesine ait bir müzik aleti

Saksofon veya saksafon, çoğunlukla koni ve “S” biçiminde pirinçten üretilen, ağzındaki kamış vasıtasıyla ses çıkaran bir çalgıdır. 1840’lı yıllarda, Adolphe Sax tarafından tasarlanmıştır. Saksofon genellikle pop ve caz müziği ile ilişkilendirilse de, önceleri klasik Batı müziği ve ordu müziği çalgısı olarak tasarlanmıştı.

Orkestra, dört ana enstrüman grubundan çeşitli elemanların birlikte müzik yaptığı, büyüklüğü esere göre değişebilen çalgılar topluluğudur. Sözcük, Antik Yunan tiyatrosunda koraya ayrılan yer anlamına gelen Grekçe ὀρχήστρα sözünden türemiştir. Orkestra elemanları 18. ve 19. yüzyıl boyunca yapılan çeşitli eklemelerle hızlı bir büyüme göstermiştir. 20. yüzyılda ise orkestralarda kompozisyon açısından ciddi bir değişiklik yaşanmamıştır. Elli ya da daha az müzisyenden oluşan görece küçük orkestralar oda orkestrası olarak adlandırılabilir. Tam kadro bir orkestra ise yaklaşık 100 kişiden oluşur ve senfoni orkestrası ya da filarmoni orkestrası olarak anılabilir. Bu iki adlandırma arasında orkestranın özelliğini aktaran kesin bir ayrım bulunmamaktadır. Ancak farklı adlandırmalar aynı şehirde yerleşik iki orkestrayı ayırmak için kullanılabilir. Orkestralar, bazı eserlerde bir soliste eşlik ederken, koro ile birlikte de kullanılabilir. Her enstrüman grubunun farklı teknik özellikleri, tınısı ve önemi vardır. Besteci ifade etmek istediği konuyu ya da duyguları bu enstrümanların ses tınılarına veya çalınma tekniklerine göre kendine en yakın şekilde, belirli bir teknik bilgi ve mantık içerisinde kullanır.

Bakır Nefeslili Çalgılar partisyonda tahta nefesli çalgıların altında yer alır. Tahta nefesli çalgılar üçer adet kullanılmışsa, bakır nefesli çalgıların sayısı genellikle şöyle olur:

  1. 4 Korno
  2. 3 Trompet
  3. 3 Trombon
  4. 1 Tuba
<span class="mw-page-title-main">Trompet</span>

Trompet, bir ağızlık ve kendi üstüne kıvrılmış silindir bir borudan oluşan nefesli çalgıdır. (~Fr trompette / İt trompetta [küç.] bir nefesli çalgı, askerî borazan < İt tromba boru +ette) Aerophone sınıfına ait bir bakır üflemelidir.

Klasik Batı Müziği, kökeni Antik Yunan müzik kültürüne dayandırılan, daha sonra Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan Orta Çağ ve Gotik dönemde çok sesliliğin gelişimiyle beraber daha da biçimlenmiş, kilise ve saray baskısı altında Rönesans'ın erken yüzyılında vokal polifoni çerçevesi içinde gelişmiş, Yüksek Rönesans ile beraber çalgı müziğinin de yükselişiyle içeriği bugünün klasik müzik olarak adlandırılan biçimleri ve teknikleriyle gelişimini sürdürmüş bir kurumsal müziğin, kilise baskısına direnen halk müziğinin dans ve şarkı biçimleriyle karşılıklı etkileşimi sonucu gelişimini sürdürmüş olan, uluslararası olarak kabul görmüş müzik türüdür. En önemli özelliği, çok sesli ya da çok ezgili (polifonik) ve çok ritmli (poliritmik) olmasıdır.

Türk halk müziği çalgıları, geçmişten günümüze Türk halk müziğinde kullanılan enstrümanlardır. Bu çalgılar telli, nefesli ve vurmalı olmak üzere üç ana başlıkta incelenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türk halk müziği</span> Türkçe yöresel etnik müziklerin tümü

Türk halk müziği ya da kısaca Türkü, Türkiye'nin çeşitli yörelerinde farklı ağızlar ve formlarda söylenen Türkçe yöresel etnik müziklerin tümü. Yapısal olarak folklorun bir parçası olan Türk halk müziği, sözlü halk müziği ve sözsüz halk müziği olmak üzere ikiye ayrılır. Sözlü halk müziğine genel olarak türkü adı verilir. Sözsüz halk müziğine ise ezgi adı verilir. Klasik Türk halk müziği, çeşitli yörelerden derlenmiş birçoğu anonim olan türkülerden ve sözsüz halk müziklerinden oluşur, anonim eserlerin sözü ve bestesinin kime ait olduğu bilinmez ve yöreye mâl olmuştur. Modern Türk halk müziği ise, 1970'li yıllardan sonraki dönemde eski yöresel müzik kalıpları örnek alınarak oluşturulmuş, sözü ve bestesi belli olan halk müzikleridir. Türk halk müziği, halk oyunları ve halkbilim ile de yakından ilgilidir. Bunun dışında genel karakteristiğine göre; bektaşi, halay, teke, zeybek gibi türlere ayrılır. Ayrıca il bazında türküler kategorilendirilmiştir.

Usul veya Usûl; Türk Müziği'nde makamdan sonra gelen en temel öğedir. Müzikteki ölçü ve ritim kavramlarının tümünü kapsayan usul terimi, Osmanlı–Türk müziğinde aruzla birlikte oluşan ve gelişen bir olgudur.

<span class="mw-page-title-main">Halile</span> bir tür vurmalı çalgı

Halile, bir tür vurmalı çalgıdır. Genellikle çift olarak kullanılır ve ince, yuvarlak şekilli olup ve çeşitli ebatlarda üretilir.

Pentikostalizm, 20. yüzyılın başında, Tanrı ile kişisel bir deneyime vurguda bulunan bir Protestan akımıdır. İsmini Pentikost Günü'nden alır. Bu akım, Pentikost Günü Kutsal Kitap'a göre Kutsal Ruh, inananların ağzından bütün dillerde konuşmaya başladığı inancı üzerine Kutsal Ruh'a büyük önem verir. Toplantılarında belli şekillere bağlanmayı iyi görmez ve cemaate Kutsal Ruh'un gelişini engelleyebileceğini ileri sürerler. Toplu olarak veya evlerde küçük gruplar hâlinde bir araya gelerek yaptıkları bu toplantılarda modern çalgılarla hafif müzik stilinde şarkılar söyler, sağa sola doğru hafif dönerek ve bazen ellerini çırparak katılırlar. Toplantılarında cemaatin "Amin!" ya da "Haleluya!" diye bağırmaları da yaygındır.

<span class="mw-page-title-main">Koltuk davulu</span>

Koltuk davulu, tek taraflı çıplak elle çalınan çift başlı halk davuludur. Ermenistan, Türkiye, İran Azerbaycanlıları, Azerbaycan Gürcistan ve diğer Kafkasya bölgelerinde kullanılmaktadır. Çalındığı bölgeye göre farklı isimlerle anılmaktadır. Koltuk davulumembranofonu, Hindistan'daki dhol ve nakkareden farklıdır.

<span class="mw-page-title-main">Pit orkestra</span>

Pit orkestra, operalarda, balelerde, müzikallerde ve müzik içeren diğer gösterilerde sanatçılara eşlik eden bir tür orkestra türüdür. Bu terim, bir piyanodan daha fazlası kullanıldığında sessiz filmlere eşlik eden orkestralar için de kullanılmıştır. Opera ve bale performanslarında, çukur orkestrası tipik olarak bir senfoni orkestrasına benzer boyuttadır, ancak parçaya bağlı olarak daha küçük yaylı ve bakır çalgı grupları içerebilir. Bu tür orkestraların boyutları yaklaşık 30 kişiden 90-100 müzisyene kadar değişebilir. Bununla birlikte, finansal, mekân ve hacim kaygıları nedeniyle, 2000'lerde müzikal tiyatro çukur orkestrası önemli ölçüde daha küçüktür.