İçeriğe atla

Nafile Dünya

Nafile Dünya, yazar Oktay Arayıcı’nın 1969 yılında yazdığı tiyatro oyunu. 1971'de Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahnelenmiş ve yasaklanmıştır. 2013 yılında, Duru Tiyatro tarafından yeniden sahnelenmiştir.

Konusu

Ramazan gerçeklerin iç yüzünü fark edemeyen, biraz Bekçi Murtaza’yı andıran bir polis komiseridir. Arayıcı’nın tipik bir statükocu olarak sahneye taşıdığı Ramazan, oyunun başında çomak sokmaması gereken yasadışı bir işi, kanun yoluyla halletmeye kalkar ve İstanbul’a tayin edilir. Yine bu karakolda yaptığı “işgüzarlıklar”, onun bu sefer bir sınır karakoluna sürgün edilmesiyle sonuçlanır. Burada İstanbul'dakinden daha tehlikeli işlere bulaşır, kendi başına yola koymaya çalışır; oyunun sonunda Ramazan bıçaklanarak öldürülür.

Yapısı

Oyunun yapısı Epik tiyatrodan da geleneksel tiyatrodan da izler taşır. Arayıcı tarafından episodik olarak tasarlanan oyun, kimi yerlerde seyirciyle arasına mesafe koyabilmek için şarkı kullanır. Oyunun karşı kahramanlarından biri olan Ali Cemali Abdülcemali, aynı anda üç kişiyi birden canlandırır ve oyunun anlatıcısıdır da. Sahnedekinin bir oyun olduğunu seyirciye hatırlatma düşüncesi, oyuncuların oyun başlar başlamaz oynadıkları karakteri tanıtmalarıyla sahneye yansır. Geleneksel tiyatroda da görülen bu göstermeci üslup, oyunun sonunda da kendini gösterir.

Arayıcı'nın amacı ülkenin geldiği duruma bir ayna tutmak ve var olan düzenin iyileştirilmesi yoluyla bir kurtuluş çaresinin bulunup bulunamayacağını sorgulamaktır. Ancak oyunun ulaştığı nokta, epik tiyatronun sunduğu sınıfsal bakıştan uzak, eleştirel gerçekçi bir eksende hareket etmeye çalışan, merak öğesinin alt edilemediği, epik tiyatro öğelerinin biçimsel olarak birbiri ardına sıralandığı bir tekdüzeliktir. Oyun sıkı dokunmuş bir neden sonuç ilişkisinden uzak olmaya çalışırken, giderek dağılan, uzayan bir yapıya bürünür. Arayıcı'nın oyunlarını değerlendirirken başarısını ve başarısızlığını epik tiyatro çerçevesinden değerlendirmek pek doğru değilmiş gibi gözükse de, Bertolt Brecht'in kuramının birbirine sıkı sıkıya bağlı öğelerini birbirinden ayırarak, kullanmak genellikle başarısız sonuçlar vermektedir.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Epik tiyatro</span>

Epik tiyatro, siyasal amaçlı bir tiyatro düşüncesidir. Bertolt Brecht’in doğrudan Marksizm-Leninizm etkilenimiyle oluşturduğu ve seslendiği seyirci kitlesini de emekçi sınıf olarak belirlemiş bir kuramdır. Epik kelime anlamıyla halk arasında söylenen destansılık anlamıyla epik kelimesi kullanılmamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Molière</span> Fransız oyun yazarı ve oyuncu (1622 - 1673)

Jean-Baptiste Poquelin daha bilinen adıyla Molière, Fransız oyun yazarı ve oyuncu.

<span class="mw-page-title-main">Oktay Arayıcı</span>

Oktay Arayıcı Türk oyun yazarı, senarist, radyo programcısı.

<span class="mw-page-title-main">Tiyatro</span> sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilenmesi amacıyla hazırlanmış gösteriler

Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir. Farklı bir şekilde duyguların ve olayların hareket (jest) ve konuşmalarla anlatılmasıdır. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak Shakespeare'in sözüyle de ifade edilir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Osmanlı İmparatorluğu döneminde (1914) Dârülbedâyi adıyla kurulmuş olan tiyatro 1934 yılında İBB Şehir Tiyatroları adıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçesine bağlanan bir tiyatro kurumudur.

<span class="mw-page-title-main">Muammer Karaca</span> Türk oyuncu

Mehmet Muammer Karaca, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu.

<i>Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım</i>

Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım, Haldun Taner'in 1964 yılında yazdığı iki perdelik tiyatro oyunu. Oyun, II. Meşrutiyet'ten 1960'ların sonuna kadarlık bir zaman diliminde Türkiye yakın tarihinde gerçekleşen toplumsal değişimleri Vicdani ve Efruz adlı iki karakterin yaşam hikâyeleri aracılığıyla anlatır.

Türk tiyatrosu, Türkiye'de kırsal kesimlerdeki köy tiyatrosu ile kentlerdeki halk tiyatrosunu içeren geleneksel Türk tiyatrosu ve 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı Devleti'ndeki Batılılaşma hareketi ile ortaya çıkan batılı tarzdaki Türk tiyatrosunu ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Vasıf Öngören</span> Sanatçı

Vasıf Öngören, Türk bir oyun yazarı, yönetmen ve oyuncuydu. Oyunlarında yabancılaşma, toplumsal değerler, sınıfsal çelişkiler, ekonomik ve siyasi sorunlar gibi konuları işledi. Epik tiyatro türünde yazdığı Asiye Nasıl Kurtulur? oyunu ile tanınırlık kazandı.

<span class="mw-page-title-main">Pandomim</span> sözsüz tiyatro oyunu

Pandomim, pantomim, sözsüz oyun ya da mim sanatı, en basit anlatımıyla sözsüz tiyatro oyunudur. Gösteri sanatının dallarından biridir. İngiliz pandomimi (panto) ile karışmaması için kısaca "mim" olarak ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">Rumuz Goncagül</span> Oktay Arayıcının yazdığı iki perdelik oyun

Rumuz Goncagül, Oktay Arayıcı'nın yazdığı iki perdelik seyirlik oyun.

Sezai Altekin, Türk oyuncu.

<i>Aldatma</i> (oyun) Oyun Harold Pinter tarafından yazıldı

Aldatma, Harold Pinter'in orijinal adı Betrayal olan tiyatro oyunu.

Spor tiyatrosu, Bertolt Brecht'in sanat yaşamının başlarında ortaya koyduğu bir tiyatro türüdür.
Brecht, Dışavurumcu tiyatronun duyubirliğine (einfühlung) dayanan sanat anlayışını eleştirirken, duyuların dar sınırları içinde kalan bir tiyatronun izleyiciyi uyuşturduğu vurgusunu yapar. Bu sınırın nasıl kırılabileceğini araştırır ve izleyiciyle sahne arasında düşünsel bir diyalog yakalamaya çalışır.
"Daha Çok İyi Spor" adlı yazısında benzetmeci tiyatronun büyüsüne kapılan seyirci ile boks maçına katılan seyirci arasında bir karşılaştırma yapar. İyi bir spor izleyicisini boks maçının kurallarını aklında tutarken bir yandan da maçı yapan taraflarla birlikte düşünen, yargılayan kişi olarak tanımlar. Tiyatro izleyicisinin de sahnede gördüklerinin bir sanat yapıtı olduğunun farkına varan, etkin bir davranışla o yapıtı oluşturan temel düşünceyi kavramasını, kısaca yapıtı anlamasını bekler. İşte bu ilişkiden spor tiyatrosu doğar.
Brecht, 1920'de yazdığı "Kentlerin Çalılığı" oyunuyla spor tiyatrosuna bir örnek verir. Oyunda, iki kişinin dövüşünü bir boks maçı gibi izleriz. Dövüşenlerin kim oldukları, neden dövüştükleri, mekan, zaman bilgileri seyirciye verilmez. Bir öyküyü oluşturan en kritik öğeler olmadığından seyirci oyunun konusuyla ilgilenmekten alıkonmuştur. Sahnede sadece bir eylem vardır; seyirciden beklenen bu eylemi nesnel ve düşünsel bir düzeyde izlemesi, algılamasıdır. Brecht, sosyal ve psikolojik nedenlerden soyutlanmış bir düşünceden yola çıkarak düşünceyi sahne üzerinde somutlaştırır. Sahne ile seyirci arasındaki düşünsel diyaloğu bu şekilde yaratmaya çalışır.

<i>Yedi Kocalı Hürmüz</i> müzikal

Yedi Kocalı Hürmüz, Türk mizahının önemli isimlerinden Sadık Şendil tarafından yazılmış eserden senaryolaştırılan seyirlik bir oyundur.

<i>Zengin Mutfağı</i>

Zengin Mutfağı, Vasıf Öngören'in 1977'de yazdığı tiyatro eseridir. Eser, epik tiyatronun Türkiye'deki önemli örneklerinden biri kabul edilir.

<i>Sersem Kocanın Kurnaz Karısı</i>

Sersem Kocanın Kurnaz Karısı, Haldun Taner'in 1969'da yazdığı üç perdelik bir tiyatro oyunudur.

Sarıpınar 1914, Turgut Özakman’ın 1967’de yazdığı iki perdelik güldürüdür. Reşat Nuri Güntekin’in, Değirmen adlı romanından uyarlanmıştır.

Kafes, dünyaca ünlü İtalyan asıllı Amerikalı oyun yazarı Mario Fratti'nin 1963 yılında yazdığı tiyatro oyunudur.

Eşeğin Gölgesi, Haldun Taner'in 1965 yılında yazdığı epik tarzda üç perdelik bir politik tiyatro oyunudur.