İçeriğe atla

Nadr bin Haris

Nadr bin Haris
نضر إبن الحارث (Nâdr ibnü'l-Hâris)
Ali, Muhammed'in huzurunda Nadr bin Haris'in kafasını kesiyor. Mustafa Darir'in Siyer-i-Nebi'sinin bir nüshasının 4. cildindeki minyatür. İstanbul; c. 1594 David Col.
MeslekTüccar
Hekim
EvlilikZeyneb bint Nebbâş

Nadr bin Haris (Arapçaنضر إبن الحارث), Arap tüccar ve şairdir. Kureyş'in Abdumenâfoğulları koluna mensup olan Nadr, babası Hâris'ten tıp alanında eğitim almış ve babası gibi hekim olmuştur. Aynı zamanda bir tüccar olan Nadr Bizans ve İran topraklarında ticaret yapmaktaydı.

İslam karşıtı faaliyetleri

Nadr bin Haris İslam'a karşı çıkanların başında geliyordu. Müfessirlerin çoğu bazı ayetlerin inişini onun faaliyetlerine bağlamaktadır.[1] Babasından tıp ve diğer alanlarda eğitim alan Nadr'ın Müslümanlara olan karşıtlığı bilgi birikimi, anlattığı hikâyeler, hitâbet gücü ve iknâ kabiliyetini kullanmak şeklinde olmuştur. Müslümanlara işkence ettiği hakkında hiçbir bilgi bulunamayan Nadr, daha çok entelektüel kimliğiyle ön plana çıkmıştır. İslam Peygamberi Muhammed'in oturduğu meclisleri takip ettiği, o ayrıldıktan sonra gelerek, “Vallahi ey Kureyşliler! Ben ondan daha güzel konuşurum. Bana gelin, ben size onun sözünden daha güzelini aktarırım” dediği ve yolculuk ettiği ülkelerde öğrendiği hikâyeleri Kureyşlilere anlattığı söylenir. Muhammed ile Nadr'ın aynı mecliste karşı karşıya gelerek tartıştıkları da olmuştur. Nadr’ın, bir kişinin Müslüman olacağını duyduğu zaman o kişiyi, satın aldığı şarkıcı cariyesine götürerek cariyesinden bu kişiyi yedirip içirmesini, ona şarkılar söylemesini istediği, sonra da ona bu hayatın Muhammed'in davet ettiği dinden daha iyi olduğunu söylediği anlatılır.[2]

Hakkında inen ayetler

Bazı ayetlerin Nadr bin Haris ile ilgili olarak indiğine inanılmaktadır. Enfal Suresi 31. ayette geçen “İşittik işittik! İstesek biz de aynını söyleyebiliriz; bu sadece eskilerin masallarıdır’ derlerdi” ve Mutaffifin Suresi 13. ayette geçen “Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, ‘Öncekilerin masallarıdır’ der” şeklindeki sözlerin Nadr ile ilgili olarak indiğine inanılmaktadır. Lokman Suresi 6-7. ayette geçen “İnsanlar arasında, bir bilgisi olmadığı hâlde Allah yolundan saptırmak için gerçeği boş sözlerle değişenler ve Allah yolunu alaya alanlar vardır. İşte alçaltıcı azap bunlar içindir” mealindeki ayetin Nadr sebebiyle indiği düşünülmektedir. Nadr b. Haris bir gün eline çürümüş bir kemik alıp ufalayarak, “Bunu kim diriltebilir yâ Muhammed?” diye sorar. Bunun üzerine “Kendi yaratılışını unutur da çürümüş kemikleri kim diriltecek diyerek bize misal vermeye kalkar?” şeklindeki Yasin Suresi 78. ayet iner. Bunların dışında Sad Suresi 16. ayet, Nahl Suresi 103. ayet, Furkan Suresi 4 ve 5. ayet ve Fatır Suresi 42. ayet de Nadr'a cevap niteliğinde indiği düşünülmektedir.[1]

Ölümü

Bedir'de esir alınan Nadr, Muhammed'in emriyle Ali tarafından öldürülür.[1] Nadr'ın bizzat Muhammed tarafından öldürüldüğü de söylenir.[2]

Dr. Muhammed Abdullah el-Avsan, Peygamberin Biyografisinde Söylenenler ve İspatlanamayanlar adlı kitabında bu olayı yalanlamış ve El-Elbani'nin hadisin rivayet zincirini eleştirirken söylediği şu sözlerini aktarmıştır: "Zayıftır. El-Beyhaki (9/64) tarafından Şafii'den rivayet edilmiştir: Kureyş'ten bazı alimler ve diğer savaş alimleri, Allah'ın Elçisi Bedir günü Al-Nadr ibn Al-Haris Al-Abdi'yi yakaladı ve çölde öldürdü. Veya Al-Asîl sabırlıydı ve Ukbe bin Ebi Muayt'ı yakaladı ve onu sabırla öldürdü. diye rivayet ettiler. Gördüğünüz gibi bu problemlidir (ikilemdir)."[3][4] Ayrıca Nadr bin Haris ile birlikte esir düştükten sonra başı kesilerek öldürüldüğü söylenen Ukbe bin Ebi Muayt, Buhari'ye ve hadisçilerin güvenilir bulduğu bazı kaynaklara göre Bedir Savaşı esnasında savaş meydanında öldürülmüştür.[5][6][7]

Kaynakça

  1. ^ a b c Aycan, İrfan. "NADR b. HÂRİS". TDV İslâm Ansiklopedisi. 24 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2020. 
  2. ^ a b Köse, Feyza Betül (30 Haziran 2018). "Bir Entelektüel Müşrik: Nadr b. el-Hâris el-Abderî ve Mücadelesi". İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. 1 (9). ss. 69-85. 22 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2020. 
  3. ^ قتل النضر بن الحارث صبراً - كتاب ما شاع ولم يثبت في السيرة النبوية
  4. ^ قتل النضر بن الحارث صبراً - موقع قصة الإسلام
  5. ^ Sahih Bukhari: Volume 1, Book 4, Number 241
  6. ^ Sahih Bukhari: Volume 1, Book 9, Number 499
  7. ^ Al Tabaqat-al-Kubra, Muhammad Ibn Sa'd, Volume 2, p.260, ghazwatul Badr, Darul Ihya'it-Turathil-'Arabi, Beirut, Lebanon, First Edition, (1996)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hadis</span> İslam peygamberi Muhammede isnat edilen sözler ve fiiller

Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.

<span class="mw-page-title-main">Kevser Suresi</span> Kuranın 108. suresi

Kevser Suresi, Kur'an'ın 108. suresidir. Kur'an'ın en kısa suresi olan Kevser Suresi, 3 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Kureyş Suresi</span> Kuranın 106. suresi

Kureyş Suresi, Kur'an'ın 106. suresidir. Sure 4 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Kadir Gecesi</span> İslamda, Kuranın indirilmeye başlandığına inanılan Ramazan ayının içerisinde yer alan kutsal sayılan gece

Kadir Gecesi, İslam inancına göre Kur'an'ın, Allah tarafından Cebrail adlı melek aracılığıyla Peygamber Muhammed'e vahyedilmeye başlandığı gecedir. Tarihsel olarak Ramazan ayının son günlerinde yer alır. Kur'an'da bu günün ''bin aydan daha hayırlı'' olduğu belirtilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ömer</span> İslam Devletinin ikinci halifesi, sahabe

Ömer bin Hattab, İslâm peygamberi Muhammed'in sahâbesi ve İslâm Devleti'nin Ebû Bekir'den sonraki ikinci halifesidir. Ehl-i Sünnet, Ömer bin Hattab'ı zaman zaman "Ömer'ul-Farûk" diye anarlar. Şiiler ise Ömer'in hâlifeliğini tanımazlar. 23 Ağustos 634 tarihinde Râşidîn Halifeliği'nin ikinci hâlifesi oldu ve bu görevi, öldürüldüğü yıl olan 644'e kadar sürdürdü.

<span class="mw-page-title-main">İbn Teymiyye</span> Şeyhülislam

Takıyyüddin ibn Teymiyye, özellikle Selefileri ve Vehhabîleri fıkıh, şeriat ve diğer İslamî görüşler konusunda etkilemiş olan İslam alimi. Kendinden sonra gelen çeşitli ve ağırlıklı olarak Hanbeli mezhebini benimseyen İslâm âlimlerini ve akımlarını da etkilemiştir. İbn Teymiyye'nin etkilediği isimlerin en önemlilerinden birisi de Muhammed bin Abdülvehhâb'dır.

<span class="mw-page-title-main">Fatıma</span> İslam peygamberi Muhammedin küçük kızı

Fatıma bint Muhammed, Fatımatü'z-zehra, İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali bin Ebu Talib'in eşi.

<span class="mw-page-title-main">Kureyş</span> Muhammedin de mensubu olduğu Arap kabilesi

Kureyş, rivayet kültüründe İslam peygamberi Muhammed'in mensup olduğu Arap kabilesidir.

<span class="mw-page-title-main">Fetih Suresi</span> Kuranın 48. suresi

Fetih Suresi, Kur'an'ın 48. suresidir. Sure, 29 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Mâlik bin Enes</span> Mâlikî mezhebinin kurucusu ve imamı olan din bilgini

Mâlik bin Enes, Mâliki mezhebinin kurucusu, müctehid ve muhaddis.

<span class="mw-page-title-main">Bedir Muharebesi</span> İslam tarihinde Müslümanlar ile Mekkeli paganların yaptığı ilk savaş

Bedir Muharebesi, 13 Mart 624 tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslümanların, Mekke'nin Kureyşli paganlarla yaptığı ilk savaştır. Müslüman ordusu, Ebu Cehil'in önderlik ettiği Kureyş ordusunu savaş meydanında mağlup etmiş, Ebu Cehil de dahil olmak üzere toplam 70 Kureyşli ölmüştür. Bu muharebe, Müslümanların yaptığı ve kazandığı ilk savaştır. Savaş sonrası Kureyşlilerin başına geçen Muhammed'in kayınbabası Ebu Süfyan, Müslümanlardan intikam almak için yemin etmiş ve Kureyşli paganlar ile Müslümanlar arasındaki çatışmalar hız kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Zeyd bin Hârise</span> İslam peygamberi Muhammedin sahabesi ve evlatlığı

Zeyd bin Hârise, Muhammed'in özgür bırakılmış kölesi ve evlatlığı olan sahabedir. Kur'an'da ismi geçen tek sahabidir. (33:37).

Edep, "toplum töresine uygun davranma" veya "iyi ahlak, incelik, terbiye" olarak tanımlanır. İslam'da, hayatın her yönünü kapsayan görgü ve ahlak kurallarıdır. Edep, davranış bağlamında, öngörülen İslami görgü kurallarını ifade eder: "incelik, görgü, ahlak, terbiye, nezaket, sevecenlik". Arapça kökenli adab terimi, çok geniş anlamlıdır ve en uygun doğru çeviri "bir şey hakkında uygun şekilde gitmek (davranma)" olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Ebû Ubeyde bin Cerrâh</span> Sahabe, komutan

Ebu Ubeyde bin Cerrāh, İslam peygamberi Muhammed'in sahabelerinden ve cennetle müjdelenmiş on sahabeden biridir. İslam tarihinde yeri önemlidir ve Ömer'in halifeliğinde ordu komutanlığı yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gadîr-i Hum</span> Muhammedin 632 yılında damadı Ali lehine bir beyan içeren vaazı.

Gadîr-i Hum İslam peygamberi Muhammed'in 16 Mart 632 tarihinde vereceği vaaz için Müslümanların toplanmış olduğu tarihsel etkinliktir. Şiilerin ve Arap Alevilerinin inancına göre İslam peygamberi bu vaazinde, Ali bin Ebu Talib'i kendisinden sonra gelecek halef tayin etmiştir. Bu günün hicri yıldönümü Şiiler ve Arap Alevileri tarafından her yıl Gadir-i Hum Bayramı olarak kutlanır.

Ukbe bin Ebi Muayt, İslam karşıtı Kureyşli Arap.

Muhammed, İslam'ı duyurmaya başlamasıyla zaman içerisinde kendisine taraftar topladı ve böylece giderek artan bir nüfuz elde etti. Diğer inançlara mensup bazı kimseler, kendilerini yanlış yolda olmakla itham eden Muhammed'e karşı koydu. Bazı şairler şiirleriyle Muhammed'i hicvederken bazıları ise şiirleriyle insanları ona karşı savaşmaya davet etti. Muhammed muhaliflerini ortadan kaldırmak amacıyla onları öldürttü.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah bin Selam</span>

Abdullah bin Selam, Yahudi alimiyken Müslüman olan sahabe. Asıl adı Husayn olup Müslüman olduktan sonra Muhammed kendisine "Abdullah" ismini vermiştir.

Hâtıb bin Ebû Beltea ya da İbn Ebû Beltea, Muhammed'in Mısır valisi Mukavkıs'a elçi olarak gönderdiği sahabe.

Haris bin Abdülmuttalib İslam peygamberi Muhammed'in amcalarından biriydi. Kureyş kabilesinden Abdülmuttalib ile ilk eşi olan Hevazin kabilesinden Sumra binti Cündeb'in oğludur. Babasının künyesi Ebu'l-Haris idi ve uzun süre başka çocuğu olmadı.