İçeriğe atla

Nadas

Nadas yapılmış bir tarla

Nadas, araziye bir yılda düşen yağışın, her yıl ürün almaya yetmeyecek kadar az olduğu yerlerde toprağın bir yıl boş bırakma işlemidir. Kuru tarım bölgelerinde uygulanır. Nadas işlemesi, tarla yüzeyini işleyerek bırakmaya, yapılan işleme nadas işlemesi denilir. Nadas tarlanın belli bir zaman boş bırakılması ve bu süre içinde yapılan işlemleri ifade eder.[1]

Amaçları

  • Nadas uygulamasının asıl amacı toprağın nemini artırmaktır.[1]
  • Toprakta organik madde miktarını artırmak.
  • Bitki besin maddelerinin alınabilirliğini temin etmek.
  • Arazideki yabancı otları yok etmek.
  • Yabancı ot kontrolü yanında zararlı ve hastalıklarla da mücadele etme fırsatı sunar.

İnsanları nadasa zorlayan sebep, yıllık toplam yağışın veya yıl içine dağılışının her yıl ürün almaya yetmemesidir. Nadasın görevi ekili zamana göre toprakta daha fazla yağış suyunun depolanmasıdır.[2]

Uygulama

Nadas uygulamasında toprak sürülüp kendi haline bırakılmakta, her hangi bir ürün ekilmemektedir. Toprak ekili duruma göre bitki besin maddeleri ve nem açısından daha iyi duruma gelmektedir. Böylece nadastan sonraki rekolte miktarı artmaktadır. Nadas ile toprakta yağışların %18-22'si depolanabilmektedir. Nadasa ayrılan tarlanın otlatmada kullanılması doğru değildir. Nadas süresince yabancı otlar ile mücadele edilmelidir.[3]

Nadasın uygulama nedenlerine göre göre değişik türleri bulunur. Güz nadası, yarım nadas, tam nadas, bostan nadası, anızlı nadas, kara nadas başlıca türlerdir.[1]

Türkiye'de yağış şartlarına göre, Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerinde nadasa ihtiyaç yokken, İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde sulama veya nadas yöntemi zorunludur. Sahil bölgelerimizin iç kesimlerinde değişen oranlarda (%0-40) nadas uygulaması yapılır.[4]

Kara nadas

Nadas için toprak işleme mart veya nisan ayında başlar, ekim ayına kadar sürer. Hasattan sonra gölge tavının oluşmadığı bu alanlarda anız bozma uygulanmaz. Kurak yörelerde uygulanır. İlkbaharda tarla 2/3 otlandıktan sonra ilk işleme pulluk ile yapılır. Tarla otlandıkça ikinci ve üçüncü sürümler yüzeysel toprak işleme araçları ile yapılır. Sonbahar işlemesinin fazla bir faydası yoktur. Nadasta tarlayı işlemenin amacı toprakta biriktirilmekte olan nemin ve minerallerin yabancı otlar tarafından tüketilmesini önlemektir.[5] Kara nadasta toprağın pullukla işlenip devrilmesi, yüzeyin ufalanmasına neden olur. Tarla su ve rüzgar erozyonuna açık hale gelmektedir.

Anızlı nadas

Yüzeysel toprak işleme aletleriyle alttan toprak işleme yapılır. Anız toprak üzerinde olduğu gibi bırakılır. Kuru tarım sisteminde kış sonu tarlaya girilebildiği zaman Mart sonu, nisan başı gibi yapılır. Yabancı otlar büyüdükçe ikileme, üçleme yapılır. Anızlı nadas kara nadasa göre daha faydalıdır.[5] Tarla kazayağı veya kırlangıçkuyruğu ile -3-8 cm derinden işlenir. Otlar kök boğazından kesilmiş olur. Anız erozyonu önleme görevi yapar. 10 cm derinliğindeki işlemenin buğdaya en yararlı yöntem olduğu belirlenmiştir.

Kimyasal nadas

Nadas uygulaması sırasında yabancı ot kontrolünün kimyasallar ile yapılmasıdır. Toprak işlenmesi yoktur. Fakat kimyasalların toprakta kalma süresi tek olumsuz tarafıdır. Toprakta uzun süre kalmayan, hızla parçalanan kimyasalların bulunmasıyla, kimyasal nadas kullanımı hızla artacaktır.[5]

  • Tam nadas: İlk toprak işlemenin sonbaharda yapılması hariç kara nadasa benzemektedir.
  • Bostan nadası: Kara nadas veya tam nadas uygulanan tarlaya karpuz, kavun ekilerek yapılır. Yabancı ot kontrolü yapılıp, topraktan yararlanılmış olur.

Kuru tarım dışında uygulanan nadas türleri:

  • Yarım nadas: Tarla hasattan, ilkbahara ekimine kadar boş bırakılır. Nadas için ilk işleme sonbahardadır.
  • Güz nadası: Anız bozmadan, kış ekimine kadar tarlanın birkaç ay boş olduğu, kısa süreli bir nadas türüdür.[6]

Çözümler

Yağışlı veya sulama imkânı olan bölgelerde yılda birden fazla ürün alınırken nadas alanlarında iki yılda bir ürün alma ekonomik görülmemektedir. Ülkeler nüfuslarının gıda ihtiyacını karşılamak, tarım ürünü ihraç edebilmek ve tarımsal sanayiyi desteklemek amacıyla topraklarından en iyi şekilde yararlanma eğilimindedirler. Çoğu ülkede sanayileşmeden sonra (traktör ve pulluğun icadı) tarım alanları maksimum sınırlarına ulaşmıştır. Ormanlar ve meralar aleyhine genişleyen tarlaları daha fazla büyütmenin imkânı kalmamıştır. Bu nedenle nadas uygulaması mümkünse azaltılmalı, mümkün değilse nadas süresi en verimli şekilde geçirilmelidir.

Sulama, nadas alanlarını azaltmada başvurulacak ilk yöntemdir. Sulama ile nadasın azalmasının yanında verim, dolayısıyla üretimde artar. İç Anadolu'da sulamalı tarımın nadas tarımına göre dört kat verim artışına yol açacağı belirlenmiştir.

Türkiye'de yıllık yağışın 400 mm'yi geçtiği yerlerde nadas uygulamasının verimi artırmadığı belirlenmiştir. Böyle yerlerde nadas yerine ekim nöbeti, örneğin buğday-baklagil döngüsü daha yararlıdır.[4]

Arazinin yetenek sınıfına uygun kullanılması gereklidir. Orman ve meradan kazanılan eğimli tarlalarda nadas uygulaması yerine, buraların yeniden mera veya ormana dönüştürülmesi daha verimli bir yöntemdir. Toprak derinliği 90 cm'den az tarlaların nadasta nem tutma özelliği zayıftır.[4] Özellikle Türkiye'de kuru tarım alanları 1950 yılından sonra meralardan tarım arazilerine dönüştürülmüştür. Eğimli meraların tarıma açılması yoğun erozyon sorununa neden olmuştur.[1]

Nadas uygulaması düzenlenerek, iki yılda bir ürün yerine üç yılda bir, üç yılda iki ürün düzenlemesi uygulanabilir. Nadas zamanında bazı yem bitkilerinin (macar fiği, kışlık mercimek, yem bezelyesi gibi.) ekimi yapılabilir.[4]

Kaynakça

  1. ^ a b c d ALTIN, Doç. Dr. Murat (1984). "Doğu Anadolu Bölgesinde Nadas Alanlarından Yararlanma Olanakları". Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. 20 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mart 2020. 
  2. ^ DEMİRALAY, İbrahim (1981). "TÜRKİYE'DE NADAS ALANLARINDAN YARARLANMA OLANAKLARI". Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. 20 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mart 2020. 
  3. ^ İŞLER, Prof. Dr. Necmi. "Kuru Tarım" (PDF). mku.edu.tr. 14 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 19 Mart 2020. 
  4. ^ a b c d YAŞAR, Okan (1999). "Türkiye'de nadas alanlarını azaltmada doğal ve beşeri kaynakların harekete geçirilmesine coğrafi bir bakış". Türk Coğrafya Dergisi. 20 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mart 2020. 
  5. ^ a b c YÜRÜR, Prof. Dr. Nevzat. "Tarla Bitkileri". Anadolu Üniversitesi. 22 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2020. 
  6. ^ "Toprak işleme". omu.edu.tr. 22 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yulaf</span>

Yulaf (Avena), bol nişastalı taneleri (tohumları) için yetiştirilen bir tarım bitkisi. Daha çok hayvan yemi olarak kullanılan bu tahıldan insanların beslenmesinde de yararlanılır. Bir yulaf tarlası, buğday ya da arpa başaklarına benzemeyen, salkım biçimindeki dağınık başakları sayesinde öbürlerinden kolayca ayırt edilebilir. Sapçıkların ucunda bulunan başakcıkların her biri iki ya da üç tohum içerir. Dışları kılıfta örtülü olan bu tohumların ikisini birden yeniden zarsı iki yaprak kuşatır.

<span class="mw-page-title-main">Ayçiçeği</span> bitki türü

Ayçiçeği, Günebakan, Gündoğdu veya Günçiçeği, papatyagiller (Asteraceae) familyasından çekirdekleri ve yağı için yetiştirilen sarı çiçekli bir tarım bitkisidir.

<span class="mw-page-title-main">Yonca</span> bitki türü

Yonca, baklagiller (Fabaceae) familyasından uzun yıllar yaşayan, gerek yeşil ot gerekse kuru ot olarak değerlendirilebilen çok yıllık bir serin mevsim yem bitkisi türü.

Tapan (tırmık), toprak işlemede kullanılan ve tırmık grubuna giren bir zirai alet çeşididir.

<span class="mw-page-title-main">Yoğun tarım</span>

Yoğun tarım ya da intansif tarım, en yüksek verimin alınabileceği şekilde uygulanan tarım metodudur. Modern tarım sistem ve teknikleri kullanılır. Teknik ve bilimsel tüm önlemler alınır. Tarımın eski tekniklerle, yapıldığı ekstansif (yaygın) tarımın tersidir.

<span class="mw-page-title-main">Kımıl</span>

Kımıl, Hemiptera takımından bir böcektir. Türkçeye Arapçada bit anlamına gelen kelimeden (قمل) geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Toprak</span>

Toprak, bitki örtüsünün beslendiği kaynakların ana deposudur. 1 cm toprak ortalama olarak 1000 yılda oluşur. Toprak üzerindeki ölü bitkileri yakmak toprağa çok büyük zararlar verir ve toprağı verimsizleştirir. Toprak üzerindeki ölü bitkiler ve kuru yapraklar fosilleşerek bir gübre görevi görür ve toprağın zenginleşip nem tutarak verimliliğini artırır.

<span class="mw-page-title-main">Organik tarım</span>

Organik tarım, bitki nöbetleşmesi, yeşil gübre, kompost, "biyolojik zararlı kontrolü"nü içeren ve toprak üretkenliğini sağlamada mekanik işlemeye dayanan; sentetik gübre, pestisit, hormon, hayvan yem katkıları ve genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanımını reddeden veya sınırlayan tarım yöntemidir. Organik tarımda toprak ve su gibi doğal çevrenin tarım eliyle kirletilmesini engellemek, temiz malzeme ve teknikler kullanılarak üretilen tarım ürünleri ile insan, hayvan ve çevrenin sağlığı üzerinde olumlu katkı sağlamak amaçlanır.

<span class="mw-page-title-main">Bozkır</span>

Bozkır veya step, fiziki coğrafyada kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerdeki ağaçsız ekolojik bölge.

<span class="mw-page-title-main">Kuraklık</span> uzun süre suyun olmayışı durumu

Bir bölgede nem miktarının geçici dengesizliğinden kaynaklanan su kıtlığı olarak tanımlanabilen kuraklık, doğal bir iklim olayıdır ve herhangi bir zamanda ve yerde meydana gelebilir. Kuraklık genellikle yavaş gelişir ve uzun bir dönemi kapsar. Kurak iklimlerin hüküm sürdüğü yerlerdeki hayvanlar ve bitkiler, nem eksikliğinden ve yüksek değişkenlikteki yağıştan dolayı olumsuz etkilenirler. Kuraklık tespit edilmesi en zor felaketlerdendir.

<span class="mw-page-title-main">Sulama</span>

Sulama, mahsullerin, peyzaj bitkilerinin ve çimenlerin büyümesine yardımcı olmak için toprağa kontrollü olarak su verilmesidir. Sulama, 5.000 yılı aşkın bir süredir tarımın ana özelliklerinden biri olmuştur ve dünya çapında birçok kültür tarafından geliştirilmiştir. Sulama, kuru alanlarda ve ortalamanın altında yağış alınan zamanlarda mahsullerin yetiştirilmesine, peyzajın korunmasına ve bozulmuş toprakların yeniden yeşillendirilmesine yardımcı olur. Bu kullanımlara ek olarak sulama, mahsulleri dondan korumak, tahıl tarlalarında yabani ot büyümesini engellemek ve toprak konsolidasyonunu önlemek için de kullanılır. Ayrıca hayvanları serinletmek, tozu azaltmak, kanalizasyon suyunu bertaraf etmek ve madencilik faaliyetlerini desteklemek için de kullanılır. Yüzey ve yüzey altı sularının belirli bir yerden uzaklaştırılmasını sağlayan drenaj ise genellikle sulama ile birlikte incelenir.

<span class="mw-page-title-main">Mera</span> hayvanların otlatılması için kullanılan kısa boylu buğdaygil ve baklagil bitkileriyle kaplı arazi

Mera, otlak, meyilli, engebeli ve taban suyunun derinde olduğu yem bitkilerinin bulunduğu alanlara ve hayvancılık amacı ile kullanılan alanlara verilen addır. Çayırlara göre daha kısa boylu, seyrek otların bulunduğu meralar kaba yem alanlarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kültürel mücadele (tarım)</span>

Kültürel mücadele, tarım sürecinde zararlı canlıların meydana gelmesini önleyecek üretim sistemlerinin kullanıldığı tarımsal mücadele yöntemleridir. Tarla yeri ve tohum seçimi, ekim-dikim zamanı ve şekli, besleme, bakım, hasat ve saklama şartlarının en az zararlı ve hastalık oluşacak şekilde ayarlanmasıdır. İnsan sağlığında koruyucu hekimlik yöntemine benzemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Permakültür</span> Tarım ve arazi yönetimine yaklaşım

Sürdürülebilir tarım ya da permakültür, doğadaki insan yerleşimlerini, doğal ekosistemlerden örneklenen ziraat uygulamaları ve sürdürülebilirlik görüşüne göre uygulayan bir ekolojik tasarım anlayışıdır.

<span class="mw-page-title-main">Antik Yunanistan'da tarım</span>

Antik Yunanistan'da tarım, ülke ekonomisinin başlıca kaynağıydı. Nüfusun hemen hemen %80'lik bir bölümü çeşitli tarım işleriyle uğraşıyordu. Yunan kentlerinin hemen hepsinde yetişen zeytin halkın günlük yaşamında önemli bir yer tutuyordu. Buna bağlı olarak zeytinyağı üretimi de gelişmişti. Zeytinin yanı sıra topraklarda lahana, soğan, fasulye gibi sebzeler ve pek çok tahıl türü yetiştirilirdi. Sulama, zararlı otları yolma, mahsul toplama, ekin ve hasat zamanları yapılacak her işi köleler yapardı. Pek çok kişinin geçimini sağladığı tarım Yunan kültürün biçimlenmesinde de büyük rol oynamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Akçaşehir, Karaman</span> Karaman merkez ilçesinde bir belde

Akçaşehir Karaman iline bağlı bir kasabadır. 28 Şubat 1967 tarihinde belediye teşkilatı kurulmuştur. Güneydoğusundaki Ayrancı ilçesine 20, kuzeyindeki Karapınar ilçesine 38, doğusundaki Ereğli ilçesine 53 km uzaklıkta bulunur. Söz konusu il ve ilçelere asfaltlanmış kara yolları aracılığı ile ulaşım yapılabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kapsamlı tarım</span>

Kapsamlı tarım, yaygın tarım, kaba tarım veya ilkel tarım; alan büyüklüğüne oranla az miktarda insan gücü, gübre ve anaparanın kullanıldığı tarım yöntemidir. Genellikle koyun ve sığır otlatmak için kullanılmakta olup buğday ve arpa yetiştirilmesine de olanak sağlamaktadır. Toprağın yaşı bu tür tarım alanlarında verimin düşmesine neden olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ekim nöbeti</span>

Ekim nöbeti (münavebe), bir tarlaya aynı ürünleri arka arkaya ekilmemesi, farklı bitkilerin bir düzen içinde birbirinin peşi sıra ekilmesini ifade eden tarım yöntemidir.

<span class="mw-page-title-main">Kuru tarım</span> sulama yapılmadan yapılan tarım türü

Kuru tarım, kurak ve yarı kurak bölgelerde sulama yapılmadan yapılan tarım türüdür. Tarlaya düşen yağış ile tarım yapmak için teknikler uygulanır.

<span class="mw-page-title-main">Toprak işleme</span>

Toprak işleme; kazma, karıştırma ve ters çevirme gibi çeşitli türlerde mekanik çalkalama yoluyla toprağın tarımsal olarak hazırlanmasıdır. El aletlerinin kullanıldığı insan gücüyle toprak işleme yöntemlerine örnek olarak kürek çekme, toplama, kazma işi, çapalama ve tırmıklama verilebilir. Hayvan gücüyle yapılan veya mekanize iş örnekleri arasında saban sürme, kultivatör veya diğer silindirlerle yuvarlama, tırmıklama ve kültivatör saplarıyla (dişler) toprak işleme yer alır.