İçeriğe atla

Naacal

Naacal Tabletleri, önce Augustus Le Plongeon daha sonra ise James Churchward tarafından bir zamanlar varolduğu iddia edilen antik bir halk ve uygarlık. Naacal'ın varlığına dair hiçbir bilimsel ve arkeolojik veri bulunmamış olmasına karşın, hakkında çok sayıda kurgu eserler yazılmıştır.

Augustus Le Plongeon'un Naacal tanımlaması

İlk olarak Augustus Le Plongeon, 1896 yılında yayınladığı "Queen Moo and the Egyptian Sphinx" adlı eserinde Naacal diye bir halktan bahsetti. Le Plongeon'a göre Naacal'lar Maya dininin ve uygarlığının misyonerleriydi. Le Plongeon, Churchward'ın aksine Orta Amerika'da eski ve güçlü bir uygarlığın olduğunu ileri sürüyordu.

James Churchward'ın Naacal tanımlaması

Naacal iddialarıyla ilgili bilinen bir sonraki yayın James Churchward tarafından 1926 yılında yapıldı. Churchward'ın kitabının adı "Kayıp Mu Kıtası, İnsanlığın Anayurdu" "The Lost Continent of Mu, Motherland of Man" idi. Churchward'a göre Naacal'lar kayıp Mu kıtasının halkına ve diline verilen bir isim olduğu gibi uygarlığın da adı idi.

Churchward'a göre bu uygarlığın nüfusu 64 milyon idi ve 50.000 yıldır varlığını sürdüren, teknolojik olarak çok gelişmiş bir uygarlığın sadece gerilemiş bir kalıntısı idiler. 50.000 yıl önceki bu uygarlık, hem Churchward'ın zamanından (19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başı) ve diğer bütün geçmiş uygarlıklardan çok daha gelişmiş idi.

Churchward'ın iddiasına göre Tibet'te bulunan bir mabedin başrahibi Rishi tarafından kendisine bazı tabletler gösterilir. Churchward bu tabletlerin dilini öğrenir ve çözer. Naacal tabletleri bu kıtanın, uygarlığın beşiği olduğunu öne sürmektedir. Buna göre yaklaşık 70.000 yıllık bir uygarlık geçmişine sahip olan Mu; zaman içerisinde tüm dünyada birçok koloniler ve büyük imparatorluklar oluşturmuştur. Ancak bu tabletlerin kendileri Churchward onları gördükten sonra kaybolmuştur.

Churchward, Naacal tabletlerinden edindiğini iddia ettiği bilgiler ile 5 kitap yazdı.

Churchward'ın kitabından bazı ifadeler

"Ulu büyük Melik'in… Ulu Hükümdarın, Yüce Tanrı'nın karada gücü nedir? O Melik nebatatı büyütür, gökyüzünün rengini değiştirir... Bizi genç bitkilere, taze sürgünlere, yeni filizlere karşı müşfik kılan, bize gök yüzünün çeşitli renklerini seçtiren, yükselen bulutlan gösteren, parlak yıldızlar ile beraber gelen nimetleri, hafif çiyi, serinletici yağmuru gönderen, .güneşi;. ayın ışığını sevdiren büyük Melikin, Ulu Hükümdarın, Yüce Tanrı'nın kudretini kâinat selâmlasın!... O, arzda insan yaratmış, insanları çoğaltmış, emirlere emir dinleyecekler, emir dinleyeceklere emirler ihsan etmiştir. İnsanları yaratan, emirlere salâhiyetler sunan, tebaaları itaatli kılan büyük Meliki, Ulu Hükümdarı, Yüce Tanrı'yı kâinat alkışlasın.... Büyük Melikin, Ulu Hükümdarın, Yüce Tanrı'nın denizde gücü nedir? O Melik gümüş balıklarını, yılan balıklarını, maymun balıklarını, ıstakozları, derin sularda yüzen iri balıkları, denizdeki diğer çeşit balıkları ve sair şeyleri deniz ile beraber halk etmiştir. Bu Yüce Hâlikı kâinat selâmlasın!... Bizi sineklerin, böceklerin, kurtların, diğer haşerelerin zararlarına karşı dayandıran odur. Onu, her şeyin Halikını, kâinat dualar* ile yücelesin!"

"Mu kıtası sıcak, fakat pek münbit ve mahsuldar, ovalık bir memleket idi. Her tarafı güzel çayırlar, meralar, düzlüklerde bitmiş zengin ormanlar süslüyordu. Akışları sakin, muntazam, geniş yataklı, seyrüsefere fevkalâde müsait nehirler kenarında kalabalık nüfuslu, büyük, zengin şehirler vardı. Dünya cenneti denmeğe lâyık olan bu kıtada hiç yüksek dağ yoktu. Dağlar yalnız orada değil, dünyanın başka taraflarında da henüz fazla yükselmemişti. Mu ve Muluların mevcudiyeti yeryüzünde büyük dağların teşekkülünden evvelki jeolojik zamana, üçüncü arz devrine tesadüf ediyordu. Mu ormanlarında ve sularında bu devrin hayvanları yaşıyordu. Mu insanları her nevi hayvanı muti bir hale getirmenin yolunu biliyorlardı. Koca kıtayı pek düzgün yollar ile kurşuni örümcek ağını örnek tutarak örmüşlerdi. Yollar nereden başlar, nerede biter, kestirilemez idi. O kadar mükemmel yapılmışlardı ki, kalıntıları karşısında günümüzün mühendisleri, kaldırım ustaları gözlerine inanamamaktadırlar. Main şeklindeki kaldırım taşları yan yana konuvermiş değil, birbirine kopmayacak surette eklenmiştir. Ne taraftan bakılsa kenarlar hattı müstakim teşkil eder."

"Mu kıtası ahalisi, bir hükümetin idaresi altında on kabileden terekküp ediyordu. Hükümet başkanına Mu'nun güneşi: tacı, hükümdarı, hâkimi, emîri mânasına Ra-Mu deniyordu. Ramu'lar ahaliyi Tanrı'nın vahiy ettiği mukaddes yazılar ahkâmına göre idare ediyorlardı. Başkanlar halka karşı vazifesini müdrik, müşfik, halk başkanlara karşı içten gelen bir istekle hürmetkar idi. Emir etsin, yahut emre tâbi olsun bütün Mu sakinleri tek Tanrı'ya inanıyordu."

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Atlantis</span> efsanevi kıta

Atlantis, Platon'un Timeos ve Critias diyaloglarında ulusların kibirlerini alegorik bir şekilde anlatmak için kullandığı efsanevi bir ada.

<span class="mw-page-title-main">Hititler</span> Tunç Çağında Anadolu yarımadasının büyük çoğunluğunu egemenliği altına alan bir Hint-Avrupa kavmi

Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu, Levant ve Kıbrıs'ta varlık göstermiş bir halk.

<span class="mw-page-title-main">Orta Dünya</span> Tolkienin kurguladığı Orta Dünya evreninde, yazarın eserlerinin büyük bir kısmına mekân olan hayalî kıta

Orta Dünya kıtası, J. R. R. Tolkien'in kurguladığı Orta Dünya evreninde, yazarın eserlerinin büyük bir kısmına mekân olan hayalî kıtadır. Bu eserlerin en meşhurları Hobbit romanı ve Yüzüklerin Efendisi roman üçlemesidir. Tolkien'in öykülerinde, meleksi varlıklar valar, elfler ve bunlarla ittifak halindeki insanlarla, şeytani Melkor ya da Morgoth ve onun yolundan giden büyük çoğunluğu orklardan, ayrıca ejderhalar ve köleleştirilmiş insanlardan oluşan iki büyük gücün Arda'yı ele geçirmek için yaptıkları savaşlar anlatılır. Sonraki çağlarda, Morgoth'un yenilmesi ve Arda'dan sürülmesi sonucunda kötülüklerin efendisi rolünü, baş yardımcısı Sauron devam ettirir. Morgoth'un defedilmesinden sonra valar, Orta Dünya'nın işlerine doğrudan karışmaktan tamamen el çekerler ve Sauron'a karşı süren mücadelede valar safındaki halklara yardım etmesi için Orta Dünya'ya Istari olarak bilinen maiaları yollarlar. Bunların en önemlileri Boz Gandalf ve Ak Saruman olmuştur. Gandalf, görevine sadık kalarak Sauron'un yok edilişinde kritik görevleri yerine getirir, Saruman ise mutlak egemenlik kurmak amacıyla Sauron'a rakip olarak ortaya çıkar. Kötülüğe karşı mücadeleye katılan diğer ırklar ise cüceler, elfler ve hobbitlerdir. Orta Dünya üzerinde hakimiyet tesis etmek için karanlık güçler ile aydınlık güçler arasında yaşanan mücadelenin başlangıcı ve ilk devreleri Tolkien'in Silmarillion adlı eserinde hikâye edilir. İyilik ile kötülüğün son mücadelesi, sırasıyla Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi romanlarında ele alınır.

<span class="mw-page-title-main">Mu</span> 14 bin yıl önce batarak yok olduğu söylenen efsanevi kıta

Mu kıtası veya kısaca Mu, ilk olarak 19. yüzyılda yaşamış yazar ve gezgin Augustus Le Plongeon tarafından Büyük Okyanus'ta yer aldığı ve 14 bin yıl önce batarak yok olduğu ileri sürülmüş, günümüzde bilim çevrelerinde sözdebilimsel bir iddia olduğu kabul gören efsanevi kıtadır. Le Plongeon, kıtada Antik Mısır ve Mezoamerika toplumlarının atalarının yaşadığını iddia etmiştir. Kavram daha sonra, kıtanın bir zamanlar Pasifik Okyanus'unda var olmuş olduğunu iddia etmiş James Churchward tarafından popülarize edilmiştir.

Babil ve Asur uygarlıkları, Mezopotamya'da, Fırat ve Dicle ırmakları arasındaki bölgede 5.000 yıl önce kurulan en büyük kentlerden Babil ve Asur çevresinde yaratılan uygarlıklardır. Bu kentler, Babil ve Asur ülkelerinin de merkeziydi. Yazı başta olmak üzere burada pek çok buluş gerçekleştirildi. Asur ve Babil'de ortaya çıkan uygarlık doğuda İran ve Hindistan'a; batıda ise Filistin, Yunanistan ve Roma'ya doğru yayıldı. Babil ve Asur böylece doğu ve batı uygarlıklarının da çıkış yeri oldu.

<span class="mw-page-title-main">I. Melikşah</span> 3. Büyük Selçuklu Devleti Sultanı

I. Melikşah, Türk, Büyük Selçuklu İmparatorluğu hükümdarı.

<span class="mw-page-title-main">Hermes Trismegistus</span> Kurgusal karakter

Hermes Trismegistus, Antik Mısır metinleri üzerinde çalışan araştırmacılara göre, hem bir tanrının, yaşamış bir bilgenin hem de bir rahip sınıfının adıdır. Hermetizm fikrinin temel taşı olan Hermetika'yı yazmıştır.

<span class="mw-page-title-main">James Churchward</span> Britanyalı asker, araştırmacı, kâşif, balık uzmanı, maden bilimcisi ve tarihçi

James Churchward, Britanyalı asker, araştırmacı, kâşif, balık uzmanı, maden bilimcisi, tarihçi.

<span class="mw-page-title-main">Delhi Sultanlığı</span> Türk-Hint devleti

Delhi Sultanlığı ya da Sultanat-ı Hint, 1206-1526 yılları arasında Hindistan'da hüküm sürmüş olan sultanlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Melikşah (Anadolu Selçuklu sultanı)</span> Anadolu Selçuklu Devleti sultanı

Şahinşah veya Melikşah Anadolu Selçuklu Devleti sultanı (1107-1116). Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan'ın büyük oğludur. Büyük Selçuklu Devleti'nin hükümdarı olan Melikşah ile karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Toltekler</span> Kolomb öncesi Amerika uygarlıklarından biri

Toltekler, Kolomb öncesi Amerika uygarlıklarından birini oluşturan halk olup, Meksika'daki Aztek-öncesi üç kültürden biri olarak kabul edilirler. Meksika topraklarında ilk insan topluluklarına ait izler, tarihçilere göre, yaklaşık 20.000 yıl öncesine dayanır.

<span class="mw-page-title-main">İhşîdîler</span> Mısırda kurulup Hicaz ve Levanta doğru genişlemiş bir emirlik

İhşîdîler Hanedanı ya da Akşitler, 935'ten 969'a kadar Mısır ve Levant'ı yöneten bir Türk Memlûk hanedanıydı. Bir Türk Memlûk askeri olan Muhammed bin Toğaç, Abbasi halifesi Râzî tarafından Vali olarak atandı. Hanedan, Abbasiler adına valiler olarak konumlarını yansıtan Arapça "Wāli" unvanını taşıdı. Fâtımî ordusu 969'da Fustat'ı fethettiğinde İhşîdîler sona erdi. Ailenin mezarı Kudüstedir.

Bugüne dek kullanılmış başlıca soyluluk unvanları şunlardır:

<span class="mw-page-title-main">Altın buzağı</span> Eski Ahitte bahsi geçen bir put

Altın buzağı, Eski Ahit'e göre, Musa Sina Dağı'na çıktığında isyan başlatan İsrailoğullarını memnun etmek için Samiri tarafından yapılmış bir puttur. Buzağı, Mısır'ın Tanrısının fizikselleştirilmiş haliydi, dolayısıyla hem puta tapıldığından hem de Tanrı görselleştirildiğinden çifte hata yapılmıştır. Çıkış 32:7-14 RAB Musa'ya, “Aşağı in” dedi, “Mısır'dan çıkardığın halkın baştan çıktı. Buyurduğum yoldan hemen saptılar. Kendilerine dökme bir buzağı yaparak önünde tapındılar, kurban kestiler. ‘Ey İsrailliler, sizi Mısır'dan çıkaran ilahınız budur!’ dediler.”RAB Musa'ya, “Bu halkın ne inatçı olduğunu biliyorum” dedi, “Şimdi bana engel olma, bırak öfkem alevlensin, onları yok edeyim. Sonra seni büyük bir ulus yapacağım.”Musa Tanrısı RAB'be yalvardı: “Ya RAB, niçin kendi halkına karşı öfken alevlensin? Onları Mısır'dan büyük kudretinle, güçlü elinle çıkardın. Neden Mısırlılar, ‘Tanrı kötü amaçla, dağlarda öldürmek, yeryüzünden silmek için onları Mısır'dan çıkardı’ desinler? Öfkelenme, vazgeç halkına yapacağın kötülükten.Kulların İbrahim'i, İshak'ı, İsrail'i anımsa. Onlara kendi üzerine ant içtin, ‘Soyunuzu gökteki yıldızlar kadar çoğaltacağım. Söz verdiğim bu ülkenin tümünü soyunuza vereceğim. Sonsuza dek onlara miras olacak’ dedin.” Böylece RAB halkına yapacağını söylediği kötülükten vazgeçti.

Mustekfî veya Mustekfî "Billâh" veya Abdullāh Mûstekfî Tam Adı: Ebū Kāsım Mustekfī Billāh Abdullāh bin Alī Muktafī 943-946 döneminde Bağdad merkezli Abbâsî Hâlifelerinin yirmiikincisidir.

Tuğtekin veya tam adıyla Zahireddin Tuğtekin, Türk asıllı asker ve Büyük Selçuklu Devleti altında, 1097 - 1128 arasında, Suriye Selçuklu Devleti Şam Emiri ve sonra aynı devlete tabi Böriler Şam Atabeyi olan yönetici. Kalıtsal Şam Atabeyleri olan Böriler hanedanı kurucusu.

Fahrülmülk Rıdvan bin Tutuş Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Alp Arslan'ın torunu ve Suriye Selçuklu Devleti hükümdarı Tutuş'un oğlu idi. 1095-1113 döneminde Suriye Selçuklu Halep Meliki olarak hüküm sürdü.

Kavurd Bey veya adına darp edilen sikkelerde adı Kara Arslan Bey veya tam adı Kara Arslan Ahmed Kavurd Bey. Selçuklu hanedanından Selçuk Bey'in büyük torunu, Çağrı Bey'in oğlu ve Alp Arslan'ın kardeşidir. Güney Fars'da Kirman meliki. Kirman'da 140 yıl hüküm sürecek olan Kirman Selçuklu Devleti kurucusu. Selçuklu Devleti tahtına çıkan yeğeni Melikşah'a karşı taht iddiası ile isyan etmesi ve bu isyanın bastırılması üzerine idam edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Antakya Kuşatması</span>

Antakya Kuşatması, Antakya kalesinin 20 Ekim 1097 - 28 Haziran 1098 Birinci Haçlı Seferi için Kudüs'e gidip o şehri tekrar Hristiyanlar eline geçirmeye hedefi ile Batı Avrupa'dan toplanan ordu ile Antakya'yı elinde tutmaya çalışan Büyük Selçuklu Devleti ve ona destek veren Müslümanlar orduları arasında arka arkaya yapılmış iki defa aynı kalenin kuşatılmasını içeren askeri mücadeledir.

<span class="mw-page-title-main">Antik Mezopotamya dini</span> din

Antik Mezopotamya dini, Antik Mezopotamya medeniyetlerinin, özellikle yaklaşık MÖ 3500 ve 400 yılları arasında Sümer, Akad, Asur ve Babil medeniyetlerinin dinî inançlarına ve uygulamalarına atıfta bulunur. Antik Mezopotamya dininin temelleri Erken Sümer Hanedanları tarafından atılmış, daha sonra oluşan uygarlıklar ve bölgeye yerleşen kavimler bu dinî yapıyı benimsemiştirler. Her ne kadar bölgenin bölümleri arasında farklılık gözlense de temel dinî figürler, destanlar ve inanışlar aynı kalmıştır. Politeistik bir din olan Mezopotamya dininin tanrı ve tanrıçaları zaman içinde isim değiştirse de özellikleri genelde aynı kalmıştır fakat dinler tinsel olarak nitelik kazanmıştır.