İçeriğe atla

Nüklit

Lityum

Nüklit ya da nükleer tür; atom numarası (Z), kütle numarası (A) ve nükleer enerji durumuna göre nitelenen herhangi bir atom türüdür. Bu nitelemede; atom numarasını oluşturan proton sayısı ve proton sayısıyla birlikte kütle numarasını oluşturan nötron sayısı (N) değerlendirilirken, söz konusu enerji durumunun yarı ömrü de gözlem yapmayı sağlayacak kadar (genellikle 10-10 saniyeden) uzun olmalıdır.[1][2]

Nüklit sözcüğü, 1947'de Truman Paul Kohman tarafından ortaya atılmış ve belli sayıda proton ile nötron barındıran "çekirdeğinin içeriğine göre nitelenen atom türü" olarak tanımlanmıştır.

Nüklitler ve izotoplar

Bir nüklit, örneğin 6 protonlu ve 7 nötronlu karbon-13 gibi, bir atomun çekirdeğinde belirli sayıda proton ve nötron bulunan bir türüdür. İzotop ise, bir elementin atom numarası aynı ama kütle numarası farklı olan nüklitleri ya da nükleer türlerinden her biridir. Dolayısıyla nüklit kavramı, herhangi bir elementin herhangi bir nükleer türüne atıfta bulunur ve kimyasaldan çok nükleer özelliklerine vurgu yapar. İzotop kavramı ise herhangi bir elementin tüm atom türlerini gruplar ve nükleerden çok kimyasal özellikleri vurgular. Zira, nötron sayısının nükleer özellikler üzerinde büyük etkileri varken, kimyasal reaksiyonlar üzerindeki etkisi çoğu element için ihmal edilebilir. Öyle ki, izotopları arasında N/Z oranının en fazla değiştiği hafif elementlerde bile genellikle sadece küçük bir etkiye sahip olup, ancak bazı durumlarda önemlidir:

  • En hafif element olan hidrojen için izotop etkisi, biyolojik sistemleri güçlü bir şekilde etkileyecek kadar büyüktür.
  • Helyumda; 4He Bose–Einstein istatistiklerine uyarken, 3He de Fermi-Dirac istatistiklerine uyar.

İzotop daha eski bir terim olduğundan, nüklitden daha iyi bilinir. Bu yüzden, nükleer teknoloji ve nükleer tıp gibi nüklitin daha uygun olabileceği bağlamlarda hala ara sıra kullanılmaktadır.

Nüklit türleri

Nüklit ve izotop terimleri sıklıkla birbirinin yerine kullanılsa da, izotop olmak nüklitler arasındaki bağıntılardan yalnızca biridir. Söz konusu bağıntılar aşağıdaki tabloda sunulmuştur:

Ad Özellikle Örnek Notlar
İzotoplar proton sayıları eşit

(Z1 = Z2 )

, ,
İzotonlarNötron sayıları eşit

(N1 = N2 )

, ,
izobarlarKütle numaraları eşit

(Z1 + N1 = Z2 + N2 )

, , Bakınız: beta bozunması
İzodiyaferler Eşit sayıda nötron fazlası

(N1 − Z1 = N2 − Z2 )

, , Bir nüklit ve onun alfa bozunma ürünü, izodiyaferlerdir.

Örnekler, nötron fazlalığı 1 olan izodiyaferlerdir.

Ayna çekirdekler Nötron ve proton sayısı değiş tokuşu

(Z1 = N2 ve Z2 = N1 )

,
Nükleer izomerlerProton ve kütle numaraları aynı ama enerji durumları farklı , m = meta-kararlı (uzun ömürlü uyarılmış durum)

Doğada, 80 farklı elementin bir ya da daha fazla kararlı izotopuna denk gelen ve bozunduğu hiç gözlemlenmemiş 252 nüklit vardır. Kararsız nüklitler radyoaktiftir ve radyonüklit olarak adlandırılırlar. Bunların bozunma ürünleri de radyojenik nüklitlerdir. Dünya'da, 252'si kararlı ve yaklaşık 87'si de kararsız olmak üzere, doğal olarak oluşan yaklaşık 339 nüklit bulunur.

Doğal radyonüklitlerin kökenleri

Doğal radyonüklidleri üç tipe ayırmak uygun olabilir:

  1. Yarı ömürleri (t1/2) Dünya'nın yaşının (4,6 x 109) en az %2'si kadar olanlar:
    • Güneş Sistemi'nin oluşumundan önce, yıldızlarda oluşan nükleosentez kalıntılarıdır.
    • t1/2'leri Dünya'nın yaşının %10'undan genellikle az olduğu için, tespit edilmeleri zordur.
    • Yaklaşık 34'ü keşfedilebilmiştir.
    • Örneğin, uranyumun 238U izotopu (t1/2 = 4,5 × 109 yıl) doğada hala oldukça bolken, daha kısa ömürlü izotopu olan 235U (t1/2 = 0,7 × 109 yıl) 138 kat daha nadirdir.
  2. Yarı ömürleri ilksel olamayacak kadar kısa olup, yalnızca daha uzun ömürlü radyoaktif ilksel nüklitlerin bozunması nedeniyle doğada bulunabilen radyojenik nüklitler:
    • Uranyum veya toryumun ilksel izotoplarının radyoaktif bozunum zincirlerinde oluşurlar.
    • Yaklaşık 51 tanesi vardır.
    • Radyum izotopu 226Ra (t1/2 = 1602 yıl) tipik bir örnek iken, fransiyum izotopları gibi bazı yavru nüklitler çok kısa ömürlüdür.
  3. Kendiliğinden basit radyoaktif bozunma olmaksızın, doğal nükleer reaksiyonlarla sürekli oluşanlar:
    • Atomların kozmik ışınlar, kendiliğinden fisyon ya da diğer kaynaklardan gelen doğal nötronlarla reaksiyonu ya da kozmik ışınların doğrudan bombardımanıyla oluşurlar.
    • Doğal nötronlarla oluşanlar, nükleojenik nüklitlerdir.
      • Örnek: Uranyum cevherlerindeki doğal 238U'in nötronlarca vurulmasıyla hala yaratılmakta olan nükleojenik 239Pu.
    • Kozmik ışınların doğrudan etkisiyle oluşanlar, eğer ilksel değillerse, kozmojenik nüklitlerdir.
    • Kozmojenik nüklidler, kararlı veya radyoaktif olabilir. Eğer kararlılarsa, bilinen her kararlı nüklit ilksel olarak Dünya'da bulunduğundan, varlıkları da bu kararlı nüklitlerin arka planına karşı çıkarsanmalıdır.
      • Örnek: Diğer elementlerin kozmik ışınlarla vurulmasıyla oluşan 14C, yani radyokarbon.

Kaynakça

  1. ^ nuclide 1 Aralık 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. IUPAC Gold Book. (Erişim tarihi: 14 Aralık 2021)
  2. ^ nuclide 8 Kasım 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Brittanica. (Erişim tarihi: 14 Aralık 2021)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Element</span> aynı cins atomlardan oluşan ve kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddel

Element, aynı cins atomlardan oluşan ve kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktivite</span> Atom çekirdeğinin kendiliğinden parçalanması

Radyoaktivite, radyoaktiflik, ışınetkinlik veya nükleer bozunma; atom çekirdeğinin, daha küçük çekirdekler veya elektromanyetik ışımalar yayarak kendiliğinden parçalanmasıdır. Çekirdek tepkimesi sırasında veya çekirdeğin bozunması ile ortaya çıkar. En yaygın ışımalar alfa(α), beta(β) ve gamma(γ) ışımalarıdır. Bir maddenin radyoaktivitesi bekerel veya curie ile ölçülür.

<span class="mw-page-title-main">Atom</span> tüm maddelerin kimyasal ve fiziksel özelliklerini taşıyan en küçük yapıtaşı

Atom veya ögecik, bilinen evrendeki tüm maddenin kimyasal ve fiziksel niteliklerini taşıyan en küçük yapı taşıdır. Atom Yunancada "bölünemez" anlamına gelen "atomos"tan türemiştir. Atomus sözcüğünü ortaya atan ilk kişi MÖ 440'lı yıllarda yaşamış Demokritos'tur. Gözle görülmesi imkânsız, çok küçük bir parçacıktır ve sadece taramalı tünelleme mikroskobu vb. ile incelenebilir. Bir atomda, çekirdeği saran negatif yüklü bir elektron bulutu vardır. Çekirdek ise pozitif yüklü protonlar ve yüksüz nötronlardan oluşur. Atomdaki proton sayısı elektron sayısına eşit olduğunda atom elektriksel olarak yüksüzdür. Elektron ve proton sayıları eşit değilse bu parçacık iyon olarak adlandırılır. İyonlar oldukça kararsız yapılardır ve yüksek enerjilerinden kurtulmak için ortamdaki başka iyon ve atomlarla etkileşime girerler.

<span class="mw-page-title-main">İzotop</span> Aynı elemente ait farklı atomlara verilen isim

İzotoplar, periyodik tabloda aynı atom numarasına ve konuma sahip olan ve farklı nötron sayıları nedeniyle nükleon sayıları bakımından farklılık gösteren iki veya daha fazla atom türüdür. Belirli bir elementin tüm izotopları neredeyse aynı kimyasal özelliklere sahipken, farklı atomik kütlelere ve fiziksel özelliklere sahiptirler. İzotop terimi, "aynı yer" anlamına gelen Yunan kökenli isos ve topos 'den oluşur; isimin anlamı ise, tek bir elementin farklı izotoplarının periyodik tabloda aynı pozisyonda yer alması anlamına gelir. Margaret Todd tarafından 1913 yılında Frederick Soddy'ye öneri olarak sunulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Nötron</span> Yüke sahip olmayan atomaltı parçacık

Nötron, sembolü n veya n⁰ olan, bir atomaltı ve nötr bir parçacıktır. Proton ile birlikte, atomun çekirdeğini meydana getirir. Bir yukarı ve iki aşağı kuark ve bunların arasındaki güçlü etkileşim sayesinde oluşur. Proton ve nötron yaklaşık olarak aynı kütleye sahiptir fakat nötron daha fazla kütleye sahiptir. Nötron ve protonun her ikisi nükleon olarak isimlendirilir. Nükleonların etkileşimleri ve özellikleri nükleer fizik tarafından açıklanır. Nötr hidrojen atomu dışında bütün atomların çekirdeklerinde nötron bulunur. Her atom farklı sayıda nötron bulundurabilir. Proton ve nötronlar, kuarklardan oluştukları için temel parçacık değildirler.

<span class="mw-page-title-main">Plütonyum</span> atom numarası 94 olan, neptünyumdan elde edilen radyoaktif bir element (simgesi Pu)

Plütonyum, 1940 yılında Glenn T. Seaborg, Edwin M. McMillan, J. W. Kennedy ve A. C. Wahlby tarafından 152 cm'lik siklotron içerisindeki uranyumun döteryum ile bombardımanı sonucunda elde edilmiştir.

Neptünyum (Np), uranyumun nötronlarla bombardımanından yapay olarak elde edilen, atom numarası 93, atom ağırlığı 239 olan, radyoaktif bir element.

<span class="mw-page-title-main">Fermiyum</span>

Fermiyum, atom numarası 100, kütle numarası 257 olan elementtir. Aynştaynyumla aynı zamanda bulunan, izotopu 1953'te yapay olarak elde edilmiş olan elementin kısaltması Fm'dir. Bu elemente fizikçi Fermi'nin isimi verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Uranyum-235</span>

Uranyum-235 (kim. simge 235U), 1935 yılında Amerikalı nükleer fizikçi Arthur Jeffrey Dempster tarafından keşfedilen, 92 proton ve 143 nötronlu bir Uranyum izotopudur. Bu izotopu bir başka radyoaktif Uranyum izotopu olan 238U'den ayıran en önemli özelliği doğada ekonomik miktarlarda bulunması ve zincirleme fisyon reaksiyonu yaratabilmesidir. 235U'in yarılanma zamanı (yarı ömrü) 7.038·108 yıldır ve radyoaktif bozunma sonucu Toryum-231 izotopunu oluşturur. Bir mol 235U atomunun fisyonundan 200 MeV = 3.2 × 10−11 J, yani 18 TJ/mol = 77 TJ/kg'lik enerji açığa çıkar. Doğadaki toplam doğal uranyumun kütle olarak yalnızca %0.72'si U-235'dir, geri kalanın çoğu U-238'dir. En önemli kullanım alanları nükleer silahlar ve elektrik santralleridir.

<span class="mw-page-title-main">Uranyum-238</span>

Uranyum-238, (kim. simge 238U veya U-238), 92 proton ve 146 nötronu ile doğada en sık rastlanan (tümü içindeki oranı %99,284) Uranyum izotopudur. 238U'in yarılanma zamanı (yarı ömrü) 4.46 × 109 (4,46 milyar) yıldır ve radyoaktif ışıma yaparak (doğal ışıma enerjisi 4,267 MeV) sırasıyla bir başka uranyum izotopu olan 239U, Neptünyum 239Np ve Plütonyum 239Pu'a indirgenir. Silah sanayiinde zırh ve zırh delici mermilerde sıklıkla kullanılan Zayıflatılmış uranyum içerisinde bol miktarda 238U izotopu bulunurken, nükleer silah yapımında kullanılan Zenginleştirilmiş uranyum ise yüksek oranda 235U izotopundan oluşur. 238U direkt nükleer yakıt olarak kullanıma uygun değildir, ancak reaktör ortamında fisyon özelliği bulunan plütonyum elementinin üretiminde kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Nükleer fizik</span> atom çekirdeğinin yapısı ve davranışı ile uğraşan fizik alanı

Nükleer fizik veya çekirdek fiziği, atom çekirdeklerinin etkileşimlerini ve parçalarını inceleyen bir fizik alanıdır. Nükleer enerji üretimi ve nükleer silah teknolojisi nükleer fiziğin en çok bilinen uygulamalarıdır fakat nükleer tıp, manyetik rezonans görüntüleme, malzeme mühendisliğinde iyon implantasyonu, jeoloji ve arkeolojide radyo karbon tarihleme gibi birçok araştırma da nükleer fiziğin uygulama alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Radyonüklit</span>

En basit çekirdek olan hidrojen çekirdeği hariç bütün çekirdeklerde nötron ve proton bulunur. Nötronların protonlara oranı hafif izotoplarda birebir oranındayken periyodik tablonun sonundaki ağır elementlere doğru bu oran gittikçe artmaktadır. Bu oran daha da artarak nüklitin artık kararlı olmadığı bir noktaya gelir. Daha ağır nüklitler, dışarıya verecekleri fazla enerjileri olduğundan kararsızlardır. Bunlara radyonüklit denir. Bu süreçte radyonüklid radyoaktif bozunmaya uğrar ve bu esnada gama ışını ve/veya atom altı parçacıklar yayabilir. Bu parçacıklar iyonlaştırıcı radyasyonu oluştur. Radyonüklidler doğada bulunabildikleri gibi yapay yollarla da üretilebilirler.

Kozmojenik nüklitler, kozmik ışın ufalanmasının neden olduğu güneş sistemindeki bir atom çekirdeği ile birlikte yüksek enerjili bir kozmik ışın etkileştiğinde oluşan nadir izotoplardır. Bu izotoplar Dünya'nın atmosferinde kaya ve toprak gibi, Dünya dışında göktaşları gibi maddelerde üretilen materyallerdir. Kozmojenik izotopları ölçen bilim adamları, jeolojik ve astronomik süreçlerin aralığı hakkında fikir elde edebiliyor. Hem radyoaktif ve istikrarlı izotoplar vardır. Bu radyoizotopların bazıları Trityum, Karbon-14, Fosfor-32’dir.

<span class="mw-page-title-main">Nükleosentez</span> Başta proton ve nötronlar olmak üzere önceden var olan nükleonlardan yeni atom çekirdekleri yaratan süreç

Nükleosentez, daha önceden var olan çekirdek parçacıklarından, esasen proton ve nötronlardan, yeni atomik çekirdeklerin yaratılması sürecidir. İlk atomik çekirdekler, Büyük Patlama'dan yaklaşık üç dakika sonra, Büyük Patlama nükleosentezi olarak bilinen sürecin sonunda oluşmuştur. Hidrojen ve helyumun ilk yıldızların bileşenlerini oluşturması ve kainatın bugünkü hidrojen/helyum oranı o zamanlara dayanır.

Nükleer bağlanma enerjisi, atomun çekirdeğini bileşenlerine ayırmak için gereken enerjidir. Bu bileşenler nötron, proton ve nükleondur. Bağ enerjisi genelde pozitif işaretlidir çünkü çoğu çekirdek parçalara ayrılmak için net bir enerjiye ihtiyacı vardır. Bu yüzden, genelde bir atomun çekirdeğinin kütlesi ayrı ayrı ölçüldüğünde daha azdır. Bu fark nükleer bağlanma enerjisidir ki bu enerji birbirini tutan bileşenlerin uyguladığı kuvvet tarafından sağlanır. Çekirdeği bileşenlerine ayırırken, kütlenin bir kısmı büyük bir enerjiye dönüştürülür bu yüzden bir kısım kütle eksilir, eksik kütlede bir fark yaratır çekirdekte. Bu eksik kütle, kütle eksiği diye bilinir ve çekirdek oluşurken çıkan enerjiye takabül eder.

Nükleer dönüşüm, bir kimyasal element ya da bir izotopun birbirine dönüşmesidir. Her element atomlarındaki proton sayılarıyla tanımlanırlar. Başka bir deyişle, atom çekirdeği içindeki proton ya da nötron sayısında değişim gerçekleştiğinde nükleer dönüşüm meydana gelir.

Yapay elementler Dünya’da doğal olarak bulunmayan veya eser miktarda bulunan, fakat nükleer laboratuvarlarda başka elementlerden elde edilebilen elementlerdir.

Radyojenik nüklit ya da daha sık anıldığı adıyla radyojenik izotop, radyoaktif bozunma süreci ile oluşan bir nüklitdir ve kararsız, yani radyoaktif (radyonüklit) ya da kararlı nüklit olabilir.

Nötron yakalama, bir atom çekirdeğinin ve bir veya daha fazla nötronun daha ağır bir çekirdek oluşturmak için çarpıştığı ve birleştiği bir nükleer reaksiyondur. Nötronların elektrik yükü olmadığından, elektrostatik olarak itilen pozitif yüklü protonlardan daha kolay bir şekilde çekirdeğe girebilmektedirler.

Yüzeye çıkma tarihlemesi, bir kayanın yerküre yüzeyinde veya yakınında açıkta kaldığı sürenin uzunluğunu tahmin etmeye yönelik jeokronolojik tekniklerin bir derlemesidir. Yüzeye çıkma tarihlemesi, buzul ilerlemelerini ve geri çekilmelerini, erozyon geçmişini, lav akışlarını, göktaşı çarpmalarını, kaya kaymalarını, fay yüzeylerini, mağara gelişimini ve diğer jeolojik olayları tarihlendirmek için kullanılır. En çok 103 ile 106 yıl arasında açıkta kalan kayalar için kullanışlıdır.