İçeriğe atla

Nüfus aktarımı

Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi nedeniyle göç eden Müslümanlar.

Nüfus aktarımı veya yeniden yerleştirme, genellikle devlet politikası veya uluslararası otorite tarafından dayatılan ve çoğunlukla etnik köken veya din temelinde, ancak ekonomik kalkınma nedeniyle de gerçekleşen bir toplu göç türüdür. Sürgün de benzer bir süreçtir ancak bireylere ve gruplara zorla uygulanır. Nüfus aktarımı, bireysel olarak motive edilen göçten teknik olarak çok daha farklıdır, ancak savaş zamanlarında, tehlikeden veya kıtlıktan kaçma eylemi genellikle farklılıkları bulanıklaştırır. Eğer bir devlet, göçlerin sayısız "kişisel" kararın sonucu olduğu kurgusunu koruyabilirse yerinden edilmenin suçlusunun kendisi olmadığını iddia edebilir.

Çoğunlukla yeniden yerleştirilen nüfus uzak bir yere zorla tehcir edilir ve belki de yaşam şekillerine uygun olmayan bir bölgeye göç ettirilir ve ciddi zararları olabilir. Ayrıca süreç aceleye getirilip önemli miktarda mal kaybı da yaşanmaktadır. Bu aktarım, güçlü tarafın söz konusu araziyi başka şekilde kullanma arzusundan veya daha az sıklıkla, nüfus aktarımını gerektiren güvenlik veya felaket çevresel ya da ekonomik koşullardan kaynaklanabilir.[1]

Bilinen ilk nüfus aktarımları M.Ö. 13. yüzyıldaki Orta Asur İmparatorluğu'na kadar dayanır. Zorla yeniden yerleştirme ise Yeni Asur İmparatorluğu'nda oldukça yaygındı. Tek seferde yapılmış en büyük nüfus aktarımı Pencap Eyaleti'nde 12 milyon, İngiliz Hindistanı'nda toplam 15 milyondan fazla kişinin göç ettiği Hindistan'ın bölünmesiydi.[2] İkinci en büyük nüfus aktarımı ise 12 milyondan fazla kişinin yerinden olduğu İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Almanların kaçması ve sınır dışı edilmesidir.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sırasında aralarında binlerce çocuğun da bulunduğu yüz binlerce Ukraynalı Rusya'ya sınır dışı edilmeden önce[3] Avrupa'daki son büyük yeniden yerleştirme 1999'daki Kosova Savaşı'nda 800.000 Arnavut'un sınır dışı edilmesiydi ve ayrıca Avrupa'daki en büyük nüfus aktarımlarından bazıları Stalin dönemindeki SSCB'nin etnik politikasıyla bağdaştırılıyor. Son dönemlerde ekonomik kalkınma için yapılan ve en iyi bilinen yeniden yerleştirme, Çin'deki Üç Boğaz Barajı'nın inşasından kaynaklanmaktadır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Kültürel Travma Olarak Zorunlu Göç". Ferhat Tekin. 2011. 28 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ocak 2024. Zorunlu göç ya da yerinden edilme, bireylerin istemleri dışında yaşadıkları yerlerden ayrılmak zorunda kalmalarını ifade eder Birleşmiş Milletler zorunlu göçe maruz kalanları ya da "ülke içinde yerinden olmuş kişiler"i "zorla ya da mecbur kalarak evlerinden veya sürekli yaşamakta oldukları yerlerden, özellikle silahlı çatışmaların etkilerinden, genel olarak şiddet içeren durumlardan, insan hakları ihlallerinden veya doğal ya da insan kaynaklı felaketlerden korunmak için uluslararası kabul görmüş devlet sınırlarını geçmeksizin kaçan ya da bu yerleri terk eden kişi veya bu tip kişilerden oluşan gruplar" şeklinde tanımlamaktadır (BM, 2005: 1). 
  2. ^ "Hindistan ve Pakistan'ın bağımsızlığının 75. yılı: Bölünme sürecinde yaşananlar nasıl bir miras bıraktı?". Bu bölünme 15 milyon kişinin evlerinden olduğu ve tahminen 1 milyon kişinin öldüğü bir şiddet dalgası yarattı. BBC News Türkçe. 15 Ağustos 2022. 28 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ocak 2024. 
  3. ^ "ABD: 'Yüz binlerce Ukraynalı Rusya'ya zorla sınır dışı edildi'". Euronews Türkiye. 8 Eylül 2022. 28 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ocak 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İsveç</span> Kuzey Avrupada bir ülke

İsveç, resmî adıyla İsveç Krallığı, Kuzey Avrupa'daki İskandinavya yarımadasında yer alan bir ülkedir. Ülkenin sınır komşuları batı ve kuzeyden Norveç, doğudan ise Finlandiya'dır. İsveç bunun dışında güneyinde yer alan Öresund Köprüsü ile Danimarka'ya bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tacikistan</span> Orta Asyada denize kıyısı olmayan bir ülke

Tacikistan, resmî adıyla Tacikistan Cumhuriyeti, 143.100 km2 yüzölçümü ve 9.537.645 kişilik tahmini nüfusu ile Orta Asya'da denize çıkışı olmayan bir ülkedir. Komşuları güneyde Afganistan, batıda Özbekistan, kuzeyde Kırgızistan ve doğuda Çin'dir. Resmî dil, en büyük etnik grup olan Tacikler'in anadili olan Tacikçe'dir. Tacik halkının geleneksel anavatanları, günümüz Tacikistan'ının yanı sıra Afganistan ve Özbekistan'ın bazı kısımlarını içerir. Ülke başkanlık sistemiyle yönetilmekte olup, seküler bir yapıya sahiptir. Başkent ve en büyük şehir Duşanbe'dir.

<span class="mw-page-title-main">Tehcir</span> zorunlu göç

Tehcir, deport veya zorunlu göç, bir topluluğu yaşadığı yerden göç ettirme, göç etmesine sebep olma, sürme.

Baraba Tatarları; Batı Sibirya'da, Altay ve Tuva cumhuriyetlerinin kuzeyinde, Tomsk, Abakan, Krasnoyarsk kentleri çevresinde ve bu bölgenin batısındaki Tobol Nehri'nin kenarına kurulu, Tümen, Tobolsk, Tara, Barabinsk kentleri çevresinde, ayrıca yukarıda saydığım iki bölgenin arasındaki Baraba bozkırlarında yaşarlar.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi</span> Türkiye ile Yunanistan arasında din esasına dayanılarak gerçekleştirilmiş zorunlu göç

Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi, 1923 yılında Lozan Barış Antlaşması'na ek olarak yapılan sözleşme uyarınca Türkiye Cumhuriyeti ve Yunanistan Krallığı'nın kendi ülkelerinin yurttaşlarını din esası üzerine tehcir ve zorunlu göçe tabi tutmasına verilen addır. Göçe tabi tutulan kişilere ise mübadil denir.

<span class="mw-page-title-main">Ruslar</span> Doğu Slav halkı

Ruslar, genellikle Rusya'da yaşayan Doğu Slav halkı veya bu halkın soyundan olan kimselere denir. Dünya çapında yaklaşık 132 milyon kişi civarında bir nüfusa sahiptirler.

<span class="mw-page-title-main">Orta Asya</span> Asyanın okyanuslardan uzak iç kesimi

Orta Asya, dar anlamıyla geçmişte Sovyetler Birliği'nin parçası olan beş ülkeyi tanımlar. Geniş anlamda ise Afganistan, Pakistan'ın kuzeyi, Çin'in batısı, Moğolistan ve Rusya'nın bir kısmı ile kuzeydoğu İran'ı içeren bölge ve bölgeyi tanımlamak için kullanılan coğrafi terim. Asya'nın dünya okyanuslarından uzak iç kesimini belirtmek için kullanılır, bölgenin bu denizlere kapalı oluşu başlıca ana özelliğidir. Orta Asya, aynı zamanda Türk halklarının anayurdudur.

<span class="mw-page-title-main">Kobuleti</span> Gürcistanda bir sahil kasabası

Kobuleti, Gürcistan’da, Acara Özerk Cumhuriyetinde bulunan, aynı adlı belediyenin yönetim merkezi olan kenttir. Demiryolu istasyonunun ve çay işleme atölyelerinin bulunduğu Kobuleti, yazın önemli dinlence yerlerinden biridir. Kobuleti kenti ve bölgesi, Osmanlı döneminde Çürüksu olarak adlandırılıyordu.

Osmanlı dağılma dönemi göç hareketleri. Osmanlı Devletinde görülen başlıca göç tarzı ele geçirilen yerleşim birimlerinin yeniden canlanması amacıyla buralara yapılan nüfus hareketleridir. Osmanlı devletinde nüfus hareketlerine devlet müdahalesi her zaman söz konusu olmuştur. Böylece Osmanlı Devletindeki göç hareketlerinin ağırlıklı olarak devlet eliyle planlandığı ve kontrol edildiği yönündeki belirleme haklı bir bakış açısı kazanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Rus Ortodoks Kilisesi</span>

Rus Ortodoks Kilisesi veya Moskova Patrikliği, dünyanın en büyük özerk Ortodoks Kilisesi. Rus Ortodoks Kilisesi, resmî olarak Ortodoks kiliselerinin öncelik sırasına göre, Rum Ortodoks Kilisesi'nin dört antik patrikhanesi olan, İstanbul, İskenderiye, Antakya ve Kudüs'ün hemen altında beşinci sırada yer alıyor.

Moldova tarihi bugünkü Moldova topraklarının tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan tarihini kapsar. Günümüzde Moldova adıyla anılan topraklar Prut ve Dinyester nehirlerinin arasında tarihi adı Besarabya olan bölgedir. Bu bölge 1812 yılına kadar Boğdan adıyla anılan devletin doğu kısmını oluşturuyordu. 1812 yılından sonra Rusya'nın eline geçti. Boğdan'ın geri kalan kısmı ise etnik bakımdan kardeş olan Eflak'la birleşerek günümüzdeki Romanya Devleti'ni oluşturdu. Moldova halkı Romanya halkıyla aynı dili konuşmaktadır, etnik bakımdan kardeş uluslardır. Dolayısıyla Moldova tarihi Romanya tarihi'yle iç içe geçmiş bir tarihtir.

<span class="mw-page-title-main">İnsan göçleri</span>

Göç, dini, iktisadi, siyasi, sosyal ve diğer sebeplerden dolayı insan topluluklarının hayatlarının tamamını veya bir bölümünü geçirmek üzere bir iskân ünitesinden, bir başkasına yerleşmek suretiyle yaptıkları coğrafi yer değiştirme hareketidir. Kişisel nedenlerle yer değiştirmeye ve bu esnada nakledilen eşyaların hepsine de göç denmektedir. Ayrıca kuşların, balıkların ve bazı hayvan türlerinin, belli mevsimlerde dünyanın çeşitli yerlerine gitmeleri de göç adıyla anılır.

<span class="mw-page-title-main">OST-Arbeiter</span>

OST - Arbeiter, II. Dünya Savaşının Doğu Cephesindeki topraklarda yaşayan ve bu toprakların Nazi Almanyası işgaline uğramasıyla beraber esir işçi olarak çalışmaya zorlananlara Naziler tarafından verilen isim. OST-Arbeiter çoğunlukla Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti bölgesinden sağlanmaktaydı. Beyaz Ruslar, Ruslar, Tatarlar da bulunuyordu. Savaş döneminde OST-Arbeiter sayısının 3.5 ila 5 milyon dolayında olduğu öne sürülmektedir.

Sazlıbosna, İstanbul ilinin Arnavutköy ilçesine bağlı bir mahalledir. Başlıca komşu köyleri Dursunköy, Hadımköy ve Hacımaşlı'dır. Aynı zamanda Sazlıdere Baraj Gölü bu köyün sınırları içinde yer almaktadır. Leyleklerinin Her sene belirli zamanlarda burada konaklaması bu Mahalle'nin halk arasında "Leylekli Köy" olarak adlandırılmasına sebep olmuştur. Köy halkının başlıca gelir kaynakları tarım ve hayvancılık üzerine kuruludur. Genç nüfus ise genellikle endüstri sektöründe çalışmaktadır. 1086 nüfuslu köy 1995 yılında Sazlıdere Barajı'nda su tutulmaya başlamasıyla bazı sorunlarla da karşılaşmış. İçme suyu havzasında yer aldığından yeni inşaat izninin verilmediği köyde, yeni evliler köyün dışında ev tutmak zorunda kalmışlar. Geçimin tamamen tarıma dayalı hale gelmesiyle sıkıntı yaşayan köy halkı alternatif iş alanları üretme yollarına başvurmuşlar.

<span class="mw-page-title-main">Senetli kölelik</span>

Senetli kölelik, özellikle gençlerin Yeni Dünya'ya geçiş karşılığında belirli bir süre, bir işveren için çalışmak zorunda olduğu çalışma rejimiydi. Başta Kuzey Amerika olmak üzere 18. yüzyılda Britanya İmparatorluğu sömürgelerinde çok yaygındı. Britanya ve Almanya'daki yoksul gençler için bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Belirli bir süre zorunlu çalışmanın ardından kişi istediği yerde çalışma hakkını kazanabiliyordu. İşyeri sahibi patron gençleri geldikleri gemi kaptanından satın almaktaydı. Gelişen imalat sanayisinin yanı sıra çiftliklerde yoğun bir işgücü talebi bulunmaktaydı. Her iki taraf da sözleşmenin şartlarını yerini getirmekle mesuldü, bu konuda Amerikan mahkemeleri yetkiliydi. İşyerinden kaçanlar yakalanıp geri getirilirdi. 17 ve 18. yüzyılda Amerikan sömürgelerine gelen beyazların neredeyse yarısı bu şekilde senetli köleydi. İngiltere ve Fransa çocuk yaşta yoksul gençleri kaçırıp Karayipler'de senetli köle olarak satan suç örgütleri mevcuttu, sözleşmeleri alınıp satılarak sürekli el değiştiren bu çocukların bazıları özgürlüklerine hiç kavuşamazdı.

Lozan Sözleşmesi ve Türk ve Yunan Nüfuslarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme olarak da bilinen Türk-Yunan Mübadele Sözleşmesi, Türk Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi sonrasında, 30 Ocak 1923'te Lozan'da Yunan ve Türk hükûmetleri temsilcileri tarafından imzalanan arasında bir anlaşmadır. Anlaşma, Ortodoks Hristiyanların Türkiye'den Yunanistan'a ve Müslümanların Yunanistan'dan Türkiye'ye eşzamanlı olarak sınır dışı edilmesini sağladı. Bu gönülsüz nüfus transferleri, 1,5 milyon Anadolu Rumu ve 500.000 Yunanistan Müslümanı olmak üzere yaklaşık iki milyon insanı kapsıyordu.

Yeniden Canlanma Süreci, Bulgaristan Türkleri ve diğer Müslüman etnik azınlık mensuplarına karşı uygulanan zorla asimilasyon politikasıdır.

Sovyetler Birliği'ndeki Kürtlerin sürgünü Sovyetler Birliği yaşayan bazı Sovyet Kürtlerinin göç ettirilmesi olayıdır. 1937 yılında bazı Ermenistan Kürtleri ile Azerbaycan Kürtleri, 1944 yılında da bazı Gürcistan Kürtleri Kazakistan SSC'ye, Kırgızistan SSC'ye ve Orta Asya'ya göç ettirildi. 1937 yılındaki göçe sebep olarak; Sovyet sistemi karşıtlığı, sosyal ve ekonomik ilişkilerinde şeyhlik, seyyidlik, kan davası gibi geleneklerin varlığıyla birlikte ataerkil ilişkilerden kaynaklı zengin ağaların hüküm sürmeye devam etmesi, kolhoz ve sovhoz sistemini aksatma gibi nedenler sayıldı. 1944'teki göçler için ise II. Dünya Savaşı döneminde kırsal bölgelerde yaşayan bazı Kürtlerin Türkiye'ye istihbarat ilgileri verdikleri gerekçesiyle Devlet Savunma Komitesi tarafından gerçekleştirildi.

Eski Sovyetler Birliği'ndeki Türkler küçük bir azınlıktı. Ancak binlerce Türk'ün anavatanlarından sınır dışı edilmesi nedeniyle Türkoloji için önemli kabul edilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Samtshe-Cavaheti, Gürcistan'ın güneybatı bölgesinde bir Türk etnisitesi üreterek yoğun bir şekilde İslamlaştırıldı. Kasım 1944'te bu Türklerden 120.000 kadarı Joseph Stalin'in yönetimi altında Orta Asya'ya sürüldü.

<span class="mw-page-title-main">Çin-Hindistan ilişkileri</span>

Çin-Hindistan ilişkileri, Çin Halk Cumhuriyeti ile Hindistan Cumhuriyeti devletleri arasında sürdürülen ikili ilişkilerdir. Binlerce sene öncesine dayanan bu ilişkiler, tarih boyunca barışçıl bir şekilde sürdürülmüştür, ancak modern çağda, özellikle de Çin Komünist Partisi'nin Çin'de iktidara gelmesinden beri, bu ilişki kimi zaman aksiliklere uğramıştır. İki ülke birbiriyle ekonomik işbirliği girişimlerinde bulunmaya çalışırken, sınır anlaşmazlıkları ile iki ülkede var olan ekonomik milliyetçilik eğilimleri, bu iki ülke arasında gerilim üretmiş unsurlar teşkil etmiştir.