Gezegen; genellikle bir yıldız, yıldız kalıntısı ya da kahverengi cücenin yörüngesinde bulunan, yuvarlak hâle gelmiş bir astronomik cisimdir. Uluslararası Astronomi Birliğinin (IAU) tanımına göre Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen bulunur. Bunlar, karasal gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars; dev gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Gezegen oluşumu için bilimsel açıdan mevcut en iyi teori, bir bulutsunun kendi içine çökmesi sonucu bir yıldızlararası bulut meydana getirdiğini ve yıldızlararası bulutun da bir önyıldız ve bunun yörüngesinde dönen bir öngezegen diski oluşturduğunu öne süren bulutsu hipotezidir. Gezegenler bu disk içinde, kütleçekiminin etkisiyle maddelerin kademeli olarak birikmesi sonucu, yığılma (akresyon) olarak adlandırılan süreçte büyürler.
Nötron yıldızı, yıldızların yaşamlarının son bulabileceği biçimlerden biridir. Bir nötron yıldızı, dev bir yıldızın Tip II, Tip Ib veya Tip Ic süpernova olarak patladıktan sonra geri kalan kısmın kendi içine çökmesiyle oluşur. Bu yıldızlar neredeyse tamamen nötronlardan oluşsa da az miktarda proton ve elektron da içerir. Bu proton ve elektronlar olmadan, nötron yıldızları uzun süre var olmaya devam edemezdi. Çünkü nötronlar serbest haldeyken kararsızdır ve beta ışıması yaparak kısa süre içinde proton ve elektronlara ayrışır. Ancak yıldızın içindeki yüksek basınç sebebiyle proton ve elektronların birleşerek nötronlara dönüşmesi, nötron yıldızlarının daha kararlı bir yapıya sahip olmasını sağlar.
Atarca ya da pulsar [İngilizce: pulsating radio source'dan ], mıknatısal kutuplarından elektromanyetik ışınım yayan, oldukça mıknatıslanmış, dönen bir nötron yıldızıdır. Bu ışınım, yalnızca bir ışın Dünya'ya doğrultulduğunda gözlemlenebilir ve bu, yayınımın titreşimli (atımlı) görünümünden sorumludur. Nötron yıldızları çok yoğundur ve kısa, düzenli döngülere sahiptir. Bu, tek bir atarca için milisaniyeden saniyeye kadar değişen atımlar arasında çok kesin bir aralık oluşturur. Atarcalar, yüksek enerjili evrensel ışınların olası kaynaklarından biridir.
Gliese 581 c Gliese 581 adlı bir "kırmızı cüce" sisteminde yer alan gezegendir. Gliese 581 yıldızı, 20,3 ışık yılı mesafesiyle Dünya'ya en yakın yıldızlardan birisidir ve Gliese 581 c, bu çok küçük yıldızın etrafında 13 günde bir dönmektedir. Yapılan ölçümler Gliese 581 c'nin yüzey sıcaklığının dünyadaki gibi 0 ile 40 derece arasında değiştiğini gösteriyor.
Ötegezegen veya Güneş dışı gezegen, Güneş'in baskın kütleçekim etkisinin dışında başka bir yıldızın veya kahverengi cücenin kütleçekim etkisi içinde olan gezegensel bir gök cismidir. Bir ötegezegenin ilk muhtemel kanıtı 1917 yılında kaydedilmiş, fakat o zamanlar bu şekilde kabul edilmemişti. Tespitin ilk teyidi 1992 yılında gerçekleşmiştir. 1988'de tespit edilen farklı bir gezegen ise 2003 yılında doğrulandı. 20 Ağustos 2024 itibarıyla, 4.963 gezegen sisteminde varlığı doğrulanmış 7.255 ötegezegen bulunmaktadır ve bu gezegen sistemlerinden 1.015 kadarı birden fazla gezegene sahiptir. James Webb Uzay Teleskobu'nun (JWST) daha fazla ötegezegen keşfetmesi ve bunların bileşimleri, çevresel koşulları ve yaşam potansiyelleri gibi özellikleri hakkında daha fazla fikir vermesi beklenmektedir.
Bu liste, Güneş Sistemi'nden en fazla 5 parsek uzaklıkta olan yıldızları ve kahverengi cüceleri kapsamaktadır. Bu mesafe içerisinde Güneş Sistemi de dâhil olmak üzere 56 yıldız sisteminin varlığı bilinmektedir. Bu sistemlerde bilinen toplam 60 hidrojen-füzyon yıldız ve 13 Kahverengi cüce bulunmaktadır. Bu nesneler görece olarak Dünya'ya yakın olmasına rağmen, sadece dokuz tanesinin görünen büyüklüğü 6,5'ten daha azdır ve bu da bu nesnelerin, sadece %12'sinin çıplak gözle görülebileceği anlamına gelmektedir. Güneş'in dışında sadece üç tane yıldız; Alfa Centauri, Sirius ve Procyon, birinci kadir yıldızlarıdır. Tüm bu nesneler, yerel kabarcık içindeki Samanyolu Gökadası'nın Orion–Kuğu Kolu bölgesinde yer alır.
Gliese 876, Kova takımyıldızı yönünde yaklaşık olarak 15 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir kırmızı cüce yıldızdır. 2011 yılında yıldızı yörüngeleyen dört güneş dışı gezegen onaylanmıştır. Orta gezegenlerin ikisi Jüpiter benzeri iken, en yakın gezegenin küçük bir Neptüne ya da geniş bir karasal gezegene benzediği, en dıştaki gezegeninse kütlece Uranüs'e benzediği düşünülmektedir.
Gliese 581 d, Dünya'dan yaklaşık olarak 20 ışık yılı uzaklıktaki Gliese 581 yıldızının etrafında dönen bir güneş dışı gezegendir. Sisteminde keşfedilmiş olan üçüncü ve yıldızından olan uzaklığına göre beşinci gezegendir. Dünya'dan en az 5,6 kat büyük kütlesi nedeniyle bir dev dünya olarak sınıflandırılmaktadır. Nisan 2009'da özgün keşif ekibi gezegenin sıvı su bulunmasına elverişli olan yaşanabilir bölgenin sınırlarında olduğuna karar verdi. Daha sonra üç boyutlu bir simülasyon gezegenin bir atmosfere ve yüzeyinde sıvı suya sahip olmasının olası olduğunu gösterdi.
Dev Dünya veya süper Dünya, astronomide Dünya'dan daha fazla kütleye sahip, fakat Güneş Sistemi'nin buz devleri olan Uranüs ve Neptün'den çok daha az kütleye sahip olan bir tür ötegezegendir. Bu terim yalnızca gezegenin kütlesine işaret eder ve yüzey koşulları ya da yaşanabilirlik konusunda bir şey ima etmez. Kütle ölçeğinin üst ucundaki gezegenler için alternatif olarak "gaz cüceleri" terimi daha doğru olsa da, yaygın olarak "mini-Neptün" terimi kullanılır.
Sıcak Jüpiterler, fiziksel olarak Jüpiter'e benzeyen ancak çok kısa yörünge periyotlarına sahip olan, gaz devi ötegezegen sınıfıdır. Yıldızlarına olan yakınlığı ve yüksek yüzey-atmosfer sıcaklıklarından dolayı, "sıcak Jüpiterler" olarak adlandırılmaktadırlar.
Proxima Centauri b bir ötegezegen olup Güneş'e en yakın yıldız olan kırmızı cüce Proxima Centauri etrafındaki yörüngesi yaşanabilir bölgededir. Bulunduğu yer, Dünya'dan 4,2 ışık yılı uzakta bulunan Erboğa Takımyıldızı'ndadır. Güneş Sistemi'ne bilinen en yakın ötegezegen olup muhtemelen yaşanabilir bir yerdir.
PSR J0108-1431, Balina takımyıldızı bölgesinde yaklaşık olarak 424 ışık yılı (130 pc) uzaklıkta bulunan bir atarcadır. 1994 yılında Avustralya'daki Parkes Gözlemevi'ndeki araştırmada (The Parkes Southern Pulsar Survey) keşfedildi. Tahmini yaşı 166 milyon yıl ve dönme süresi 0,8 saniye olan çok yaşlı bir atarca olarak kabul edilir. Bu atarcanın dönüşündeki yavaşlamayla üretilen dönme enerjisi 5,8 × 1023 W ve yüzey manyetik alanı 2,5 × 107 T'dir. 2008 yılı itibarıyla bilinen en zayıf atarcadır.
2MASS J23062928-0502285 e olarak adlandırılan TRAPPIST-1e, Kova takımyıldızında bulunan ve Dünya'dan yaklaşık 40 ışık yılı uzakta olan ultra soğuk cüce yıldız TRAPPIST-1'in yörüngesinde bulunan ve dünyaya çok benzediği düşünülen kayaç gezegendir. Gök bilimciler ötegezegeni, bir gezegenin yıldızının önünden geçerken neden olduğu karartma etkisinin ölçüldüğü geçiş yöntemini kullanarak buldular.
Bu liste, potansiyel olarak yaşanabilir ötegezegenlerin bir listesini sunmaktadır. Liste büyük ölçüde Yaşanabilir Ötegezegenler Kataloğu tarafından yapılan yaşanabilirlik tahminlerine ve NASA Ötegezegen Arşivi'nden alınan verilere dayanmaktadır. HEC, Arecibo'daki Porto Riko Üniversitesi Planetary Habitability Laboratory tarafından sürdürülmektedir. Ayrıca, süper yaşanabilir gezegenlerin spekülatif bir listesi de geliştirilmektedir.
Kırmızı cüce sistemlerinin teorik olarak yaşanabilirliği çok sayıda faktör tarafından belirlenmektedir. Modern kanıtlar, düşük yıldız akısı, yüksek gelgit kilitlenmesi olasılığı ve dolayısıyla muhtemelen manyetosfer ve atmosfer eksikliği, küçük yıldız çevresi yaşanabilir bölgeleri ve kırmızı cüce yıldızların gezegenlerinin yaşadığı yüksek yıldız değişimi nedeniyle kırmızı cüce sistemlerindeki gezegenlerin yaşanabilir olma ihtimalinin düşük olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, kırmızı cücelerin her yerde bulunmaları ve uzun ömürlü olmaları, küçük bir yaşanabilirlik olasılığını gerçekleştirmek için yeterli fırsat sağlayabilir.
Doğal uyduların yaşanabilirliği, bir uydunun yaşam için habitat sağlama potansiyelinin incelenmesini tanımlar, ancak yaşam barındırdığının bir göstergesi değildir. Doğal uyduların sayısının gezegenlerden büyük bir farkla fazla olması beklenmektedir ve bu nedenle bu çalışma astrobiyoloji ve dünya dışı yaşam arayışı için önemlidir. Bununla birlikte, uydulara özgü önemli çevresel değişkenler vardır.
Çift yörüngeli gezegen veya İki-yörüngeli gezegen tek bir yıldız yerine iki yıldızın yörüngesinde dönen gezegendir. Çift yıldız sisteminde iki yıldız birbirinin yörüngesinde döner, gezegen ise tipik olarak sistemin merkezinden iki yıldızdan daha uzakta bir yörüngede döner.
Herhangi bir gezegen, ana yıldızıyla karşılaştırıldığında son derece zayıf bir ışık kaynağıdır. Örneğin Güneş gibi bir yıldız, etrafında dönen gezegenlerden yansıyan ışıktan yaklaşık bir milyar kat daha parlaktır. Bu kadar zayıf bir ışık kaynağını tespit etmenin esas zorluğuna ek olarak, ana yıldızdan gelen ışık, onu silip süpüren bir parlamaya neden olur. Bu nedenlerden ötürü, Ocak 2024 itibarıyla rapor edilen ötegezegenlerin çok azı doğrudan gözlemlendi; hatta daha azı, konak yıldızdan ayrıştırıldı.
En yakın karasal ötegezegen adaylarının bu listesi, Güneş Sisteminden 50 ışıkyılı kadar uzaklıkta bulunan ve artan mesafeye göre sıralanmış olası karasal ("kayalık") ötegezegenleri içerir.