İçeriğe atla

Müttaki

Müttaki
Abbâsî Halifesi
Hüküm süresi940-944
Önce gelenRâzî
Sonra gelenMûstekfî
Doğum908
Ölüm3 Temmuz 968
Tam adı
Ebu İshâk İbrâhîm el-Müttaki-Lillâh b. Ca‘fer el-Muktedir-Billâh el-Abbâsî
HanedanAbbâsî Hanedanı
BabasıMuktedir
DiniSünni İslam

Müttaki ya da tam künyesiyle Ebû İshâk İbrâhîm el-Müttakī-Lillâh bin Ca'fer el-Muktedir-Billâh el-Abbâsî (908 - 968), 940-944 döneminde Bağdat'ta hüküm süren Abbâsî Halifelerinin yirmi birincisidir.

Yaşamı

Halife Müttaki döneminde darp edilen altın (26mm, 3.18gm) Dirhem sikkesi

Ebu İshak İbrahim Müttaki 908-929 ve 929-932 dönemlerinde iki defa Abbasi halifeliği yapmış olan Muktedir'in halifelik yapmış olan üç oğlundan biridir.[1] 908'de doğmuştur.

Halife olması

Halife Râzî 23 Aralık 940'ta öldüğü zaman Emîrü’l Ümerâ görevi yapmakta olan Türk asıllı Baykam, el-Baridi üzerine sefer yapmakta idi. El-Baridi İranlı asıllı olup Bağdat'ta Vezir olarak görev yapmıştı ama sonra Bağdat'ın hemen doğu komşusu olan eyalette kendini yarı-bağımsız tabi bir emir olarak ilan etmişti ve stratejik önemi olan El-Madain'i tehdit etmekte idi. Baykam için bu stratejik sefer yanında Bağdat'ta yeni bir halife seçilmesi önemsiz kalmakta idi.

Halife Râzî'nin ölümü üzerine Baykam başkatibini halife seçimi organize etmek görevi vererek Bağdat'ta gönderdi. Bu görevli şehirde bulunan önemli emirleri, şehir ileri gelenlerini ve bunlar arasında Abbas kökenli Şii inançlıları da toplayıp bir şura kurdu ve bu mecliste yeni halife seçildi. Bu süreç sırasında birkaç gün halifelik makamı boş kaldı ama bu şuranın seçtiği yeni halife Radi'nin küçük kardeşi olan İbrahim oldu ve halifelik ismi olarak "Müttaki Emrillah" ismini seçti. Müttaki'nin ilk icraatını emir-ul-ümara görevi olan ve seferde bulunan Baykam'ı şereflendirmek için ona bir sancak ve bir sembolik hilat elbisesi göndermek oldu.[2]

Baykam'ın ölümü. Halife'nin Bağdat'tan kaçması

Baykam üzerine gittiği el-Baridi'yi mağlubiyete uğrattı. Fakat Baykam'ın yaşamayı ve idare merkezi olarak kullanmayı tercih ettiği Vasıt şehrine dönmeden bir sürek avına iştirak etti. Bu av sırasında Kürt asıllı bir eşkıya grubunun hücumuna uğradı ve bu baskında öldürüldü.[2]

Baykam'ın ölümü üzerine Bağdat'ta bir ayaklanma çıktı ve şehir büyük bir anarşiye gömüldü. Türk asıllı askerle ile Daylam asıllı askerler birbirine girdiler. Bu sırada el-Baridi Vasit şehrini tekrar eline geçirdi. Bağdat'ın üzerine yürüyerek şehre girdi ve kendini halifeye "emir-ul-umara" olarak kabul ettirdi. Fakat Bağdat'taki karışıklığın önüne geçemedi. Birkaç hafta sonra el-Baridi Bağdat'tan kaçar ve "emir-ul-ulema" görevi Daylamlı askerlerin komutanlığını yapan "Kurtekin" olur. Fakat Kurtekin şehir ayaklanmasını bastırmak için çok zalimane idareye başlamıştı. Şehir halkı Suriye valisi olan İbn Râik'ten yardim istediler. Halife Müttaki'nin de daveti üzerine Suriye ordusu ile İbn Râik şehri kontrolü altına aldı ve Kurtekin atılıp yerine "emir-ul-ulema" yapıldı. el-Baridi Vasit'e çekilmişti. Oradan Bağdat'ta bulunan Türk asıllı askerlerle anlaştı ve tekrar Bağdat'a hücuma başladı. İbn Râik'in tavsiyesi ve ısrarı üzerine Halife Müttaki Bağdat'tan Musul'a kaçtı. Musul'da yarı bağımsız ama vasal olarak hüküm süren Hamdaniler emiri Nasir ad-Devle tarafından çok iyi karşılandı.[2]

Hamdaniler Bağdat'ta

Hamdaniler Musul emiri Nasir ad-Devle kendi ordusuyla Halife'nin Bağdat'a geri dönmesi için destek vereceklerini bildirdi. Hamadaniler'in bu destek yardımı sırf kendi menfaatleri içindi. Kendi menfaatlerine karşı çıkabilecek olan halifenin emir-ul-umrasid ve kendisi ile Musul'a gelmiş olan İbn Râik'e bir komplo düzenleyip bir baskın yapıp onu öldürttüler ve İbn Râik'in Suriye'den beri yanında bulunan ordusunu kendi orduları ile birleştirdiler. O yıl bitmeden böylece takviyeleri Hamdaniler ordusu Bağdat'a yürüdü. Halife Müttaki bu orduyla beraberdi. Bu ordu Bağdat'ta bulunan El Baridi'nin şehirden kaçmasını sağladı.[2]

Fakat Musul Hamdanileri Musul ve civarındaki Araplar arasında isim yapmakla ve kuzey komşuları olan Bizanslılara karşı devamlı ve başarılı mücadele etmekle tanınmakla beraber büyük Bağdat şehrini idare etmekte büyük zorluklara düştüler. Şehir ve civardaki Araplar taşralı yabancı asıllıların şehri idaresinden hoşnut olmamaktaydılar. Şehirde büyük sayıda bulunan Türk asıllı veya Daylamlı askerler de en alt rütbeden en yüksek emir rütbesinde olanlar da şehir dışından gelmiş taşralı emirlerin disiplini altına girmekten çekinmekteydiler. Zaten Hamdanilerin getirdikleri çoğu Arap asıllı askerler Bağdat'ta bulunan paralı özellikle Türk asıllı profesyonel askerlerle boy ölçüşecek kalitede değildiler. Bu nedenle bir yılı geçmeden Nasir ad-Devle ve komutasındaki ordu Bağdat'tan ayrıldı.[2]

Tüzün

Bu sırada 943'te el-Baridi karşısında savaşmakta olan askerî birliklerin Türk asıllı komutanı olan Tüzün, Basra'da Baradi güçlerine karşı yaptığı muharebeyi kazandı ve el-Baridi güçlerinin kaçmasını sağladı. Tüzün ordusu başında Bağdat'a dönünce şehir halkı tarafından büyük bir törenle karşılandı. Halife Müttaki, Hamdani emiri Nasırü'd Devle'nin Bağdat'tan ayrılması ile boşalan Emîrü’l Ümerâ görevini Tüzün'e verdi. Fakat Baradi güçlerinin tekrar canlanmasını önlemek için Tüzün Bağdat'tan ayrılmak zorunda kaldı. Tüzün Bağdat'tan ayrı iken şehirde yeni bir komplo düzeni yapıldı ve bunun Halufe Müttaki'yi de tehlike altına sokacağı öğrenildi. Bunu öğrenen Halife Müttaki Musul Hamdani emirinden yardım istedi. Hamdani emiri de bir miktar askerî gücü Bağdat'a göndererek halifenin Bağdat'tan sağ salim ayrılmasını sağladı. Halife önce Musul'a gitti ve sonra Nusaybin'e geçti.[2]

Rakka'ya geçmesi, Akşidler emiri ziyareti

Hamdani emiri ile Abbasi emir-ul-umerasi olan Tüzün arası iyileşti ve 944'te Halife Müttaki ecdatlarının büyük tantana ile yaşamış oldukları Rakka'ya gidip orada saraya yerleşti. Bağdat'tan uzun bir müddet ayrı kalmış olan Halife Müttaki bu sefer Suriye'ye gelmiş olan İkşidler emiri Muhammed bin Toğaç ile yazışmaya geçti. Muhammed bin Toğaç gayet zengin hediyelerle birlikte halifeyi Rakka'da ziyarete geldi. Muhammed bin Toğaç halifeyi Mısır'a gelip yerleşmeye davet etti. Fakat halife Irak'tan ayrılmak istememekteydi. Muhammed bin Toğaç halifeye ziyaret etmekten ayrılırken onu Tüzün'e fazla dayanmaması için uyardı.[2]

Halife Müttaki kendine iltica hakkı vermek isteyen hem İkşidler ve hem de Hamdaniler'in bunun karşılığında Suriye valiliğini isteyeceklerini gayet iyi bilmekteydi. Eğer bunlardan birine Suriye valiliği unvanı verirse bundan sonra bunların kendine nasıl davranacaklarından şüpheli idi.[2]

Tüzün'e geri dönme, kör edilip halifelikten halli, ölümü

944'te Halife Müttaki Hemadaniler ile İkşidler arasında tercih yapamamakta idi ama sonunda her iki tarafa da inanmayacağına karar verdi. Bunun üzerine, İkşidler emirinin ikazına rağmen, Tüzün ile görüşmeye geçti. Tüzün Halife Müttaki'yi kendine çok itimat edebileceğini inandırdı ve Halife'ye gayet sadakatle hizmet edeceğine kitap üzerine yemin etti.

Fakat bundan çok geçmeden, gayet ciddi yeminine rağmen yine 944'te Tüzün Halife Müttaki'nin hal edilmesine ve gözlerine mil çekilerek kör edilmesine emir verdi. Bu emir ifa edilirken Halife'nin kardeşi olan Abdullah Mustekfi Tüzün'un seçimi üzerine Abbasi Halifesi olarak ilan edildi.[2]

Kor olarak Müttaki, Bağdat'ta kardeşi Mûstekfî ve kuzeni Muti halifelik dönemlerinde 3 Temmuz 968'e kadar yaşamıştır.[2]

Kaynakça

  1. ^ Birincisi 934–940 döneminde halifelik yapmış olan Radi; ikincisi Müttaki ve üçüncüsü 946-974 döneminde halifelik yapmış olan Muti.
  2. ^ a b c d e f g h i j Muir, William (1924), The Caliphate, its rise, decline and fall, Edinburgh:John Grant http://www.answering-islam.org/Books/Muir/Caliphate/chap74.htm 3 Haziran 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)

Ayrıca bakınız

  • Abbasi Halifeleri soyağacı ve listeleri

Dış bağlantılar

  • Hitti, Philip H. (çev. Salih Tuğ), (1968) Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi (İV Cilt), İstanbul: Boğaziçi Yayınları.
  • Üçok, Bahriye (1979) İslam Tarihi Emeviler-Abbasiler, Devlet Kitapları, Ankara: Milli Eğitim Basımevi (1.Basım:1968)
  • Muir, William (1924), The Caliphate, its rise, decline and fall, Edinburgh: John Grant AL-MUTTAKI AND AL-MASTAKFI3 Haziran 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) (Erişim: 05.01.2014)
Müttaki
Doğumu: 908 Ölümü: 968
Sünni İslam unvanları
Önce gelen
Muhammed Râdî
Abbâsî Halifesi
940 - 944
Sonra gelen
Abdullâh Mûstekfî

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mutasım</span> Sekizinci Abbasi halifesi

Mutasım veya Abbas el-Mutasım Billâh Tam Adı: Ebû İshâk "el-Muʻtasım bi’l-Lâh" 'Abbas bin Hârûn er-Reşîd, sekizinci Abbasi halifesi. Harun Reşid'in küçük oğluydu ve annesi Harun Reşid'in Türk asıllı bir cariyesi idi. 833'te kardeşi Memun'un yerine tahta geçti.

I. Hâkim (tam adı: Ebû'l-'Abbâs ʿAhmed "el-Hâkim biʿEmr i’l-Lâh" ;, Ellidokuzuncu İslam Halifesi.

Mûstansır uzun adı El-Mûstensir Billâh; Tam Adı: Ebû'l Kâsım Ahmed bin Zâhir el-Mûstensir bi'l-Lâh, Soyadı: el-Mûstensir. 58. İslam Halifesi. el-Mûstensir bi'l-Lâh et-Sânî (İkinci Mûstensir bi’l-Lâh) olarak da tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Emîn</span> Altıncı Abbasi halifesi

Emin veya Muhammed Emîn Tam Adı: Ebû Abdullâh "Emîn" Muhammed bin Hârûn Reşîd altıncı Abbasi halifesidir. Babası Harun Reşid öldüğünde, 809'da, Abbasi Halifesi olmuş; kendi halifeliğini ilan etmiş olan kardeşi Memun ile bir iç savaştan sonra 813'te idam edilip öldürülmesine kadar, 809-813 döneminde dört yıl sekiz ay halifelik yapmıştır.

Muhtedi, tam ismiyle Ebu İshak Muhtedi Billah Muhammed bin Harun el-Vasık, 869-870 döneminde sadece bir yıl dönemle hükümdarlık yapan on dördüncü Abbasi halifesi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Müktefî</span>

Muktefi veya ʿAlî el-Muktefî Billâh Tam Adı: Ebû Ahmed "el-Muktefî bi’l-Lâh" ʿAlî bin ʿAhmed el-Mu'temid Abbasi halifelerinin onyedincisidir. 902 senesinde halife oldu ve 908'de öldü. Abbasi hakimiyetindeki geniş topraklarda parçalanmalar başlamış ve eyalet valileri birer birer bağımsızlıklarını ilan etmeye başlamışlardı. Muktefi, bu parçalanmayı durdurdu ve Abbasi hakimiyetini yeniden tesis etti.

<span class="mw-page-title-main">Muktedir (Abbâsî halifesi)</span>

Muktedir veya Câʿfer el-Muktedir Billah Tam Adı: Ebû'l-Fadıl "el-Muktedir bi’l-Lâh" Câʿfer bin ʿAhmed el-Mu'tedhid onsekizinci Abbasî halifesi ve halifelerin otuzaltıncısıdır. 908-929 ile 929-932 dönemlerinde iki kez halife olmuştur. 25 yıl kadar süren halifeliği döneminde Abbâsî halifeliğinin karakteri değişmiştir.

Tâi veya Abdulkerim et-Tai Billah veya Ebû Bekir Abdulkerîm "et-Tâʾi Billâh" bin Fadıl Muti Abbâsî Hâlifelerinin yirmidördüncüsüdür.

Mutî veya Fadıl "Mutîʿ lillâh" Tam Adı: Ebû’l-Kâsım "Mutîʿl illâh" Fadıl bin Câfer Muktedir Abbasi halifelerinin yirmiüçüncüsüdür.

Mustarşid veya Ebû el-Mansur "el-Mustarşid Billâh", Abbâsî Hâlifelerinin yirmi dokuzuncusudur. 1118–1135 döneminde Bağdat'ta Abbasi halifesi olarak hüküm sürmüştür.

Mustekfî veya Mustekfî "Billâh" veya Abdullāh Mûstekfî Tam Adı: Ebū Kāsım Mustekfī Billāh Abdullāh bin Alī Muktafī 943-946 döneminde Bağdad merkezli Abbâsî Hâlifelerinin yirmiikincisidir.

Râzî veya Muhammed "Râdî Billâh"" .. 934–940 döneminde halifelik yapmış yirminci Abbasi halifesi ve halifelerin otuzsekizincisidir.

<span class="mw-page-title-main">Azîz (Fâtımî halifesi)</span>

Aziz veya El-Aziz Billah tam adı Ebu Mansur Nizar El-Aziz Billah, 21 Aralık 975 - 14 Ekim 996 arasında beşinci Fatımi halifesi.

<span class="mw-page-title-main">Nasırü'd Devle</span> Hamdânî emiri

Ebu Muhammed el-Hasan ibn Ebu'l-Hayja Abdallah ibn Hamdan al-Taghlibi, daha yaygın olarak basitçe Nasırü'd Devle'nin, Cezire'nin çoğunu kapsayan Musul Emirliği'nin ikinci Hamdânî hükümdarıydı.

Emîrü’l Ümerâ, ; 10. yüzyılda Abbâsî Halifeliği'nde, sahipleri 936'dan sonraki on yılda vezir yönetimindeki sivil bürokrasinin yerini alarak etkili birer naip haline geldiler ve Abbasi halifelerini salt törensel bir role indirgediler. Bu makam daha sonra Büveyhîlerin 11. yüzyılın ortalarına kadar Abbasi halifeleri ve Irak üzerindeki denetiminin temelini oluşturmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Baykam</span> askeri komutan

Ebu el-Hüseyin Bajkam el-Mākānī, Baykam, Badjkam veya Bachkam olarak anılırdı, bir Türk askeri komutanı ve Abbasiler Halifeliği'nin bir görevlisiydi. Ziyârî hanedanının eski gulâmlarından olan Baykam, 935 yılında Ziyârî hükümdarı Merdavij'in suikasta uğramasının ardından Abbasi hizmetine girdi. Bağdat'taki Halifelik sarayında beş yıl görev yaptığı sırada kendisine Emîrü’l Ümerâ unvanı verildi; bu sayede halifeler Râzî ve Müttaki üzerindeki hakimiyeti sağlamlaştırıldı ve onların toprakları üzerinde mutlak bir güç elde etti. Baykam, yönetimi boyunca aralarında Emîrü’l Ümerâ öncülü İbn Râik, Basra merkezli Berîdîler ve İran'ın Büveyhî hanedanı da bulunan çeşitli muhaliflerin meydan okumalarına maruz kaldı; ancak ölümüne kadar kontrolü elinde tutmayı başardı. 941 yılında el-Muttaki'nin halife olmasından kısa bir süre sonra bir av gezisi sırasında bir grup Kürt tarafından öldürüldü. Baykam, hem kararlı yönetimiyle hem de kendisine saygı duyan ve bazı durumlarda dost olan Bağdat aydınlarına olan himayesiyle tanınıyordu. Onun ölümü merkezi iktidarda bir boşluğa yol açtı ve Bağdat'ta kısa süreli bir istikrarsızlık ve çatışma dönemi yaşandı.

Berîdîler, Abbâsî tarihinde önemli rol oynayan ailelerden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Medâin Muharebesi</span> 942de Bağdatın kontrolü için yapılan muharebe

Medâin Muharebesi, Hamdânîler ve Berîdîler arasında, Abbasiler'in başkenti ve merkezi olan Bağdat'ın kontrolü için Irak'ın merkezindeki Medâin yakınlarında yapılan muharebedir. Muharebe, Bağdat'ın yaklaşık 22 kilometre (14 mi) uzaklığında gerçekleşmiş ve daha sonra Bağdat, Hamdânîler'in kontrolü altına girmiştir. Dört gün süren ve her iki tarafa da çok sayıda kayıp verdiren şiddetli bir muharebede Hamdânîler galip gelmiştir. Ancak, takip edemeyecek kadar yorgun olduklarından, Berîdîler önce Vasıt'a sonra da Basra'ya çekilmişlerdir.

Abu'l-Wafa Tuzun, genellikle Tüzün olarak bilinir, önce İran hükümdarı Merdevîj bin Ziyar'a, ardından da Abbâsîlere hizmet etmiş bir Türk askeridir. Abbâsî ordusunda liderlik pozisyonuna yükselmiş, Hamdânî hükümdarı Nasırü'd Devle'yi Bağdat'tan çıkarıp 31 Mayıs 943'te Emîrü’l Ümerâ makamını üstlenerek halifeliğin fiili yöneticisi olmuştur. Bağdat ve onunla birlikte Abbasiler Halifeliği Büveyhîlerin kontrolüne girmeden birkaç ay önce Ağustos 945'teki ölümüne kadar bu görevi sürdürmütür.

Ebu Bekir Muhammed bin Râik, genellikle sadece İbn Râik olarak bilinir, Abbasi Halifeliği'nin üst düzey bir yetkilisiydi ve halifelik hükûmetinin zayıflığını kullanarak 936 yılında halifeliğin ilk Emîrü’l Ümerâ olmuştur. 938 yılında rakip Türk askeri liderleri tarafından tahttan indirilmiş, 941 yılında görevi geri almış ve Şubat 942'deki suikasta kadar bu görevi sürdürmüştür.