İçeriğe atla

Mülkiye

Mülkiye, Osmanlı Devleti'nde, üst düzey sivil kamu görevlileri sınıfı. İlmiye, seyfiye (askeriye) ve kalemiye ile birlikte dört ana hizmet sınıfından biriydi.

Eyalet, sancak ve kazaları merkez denetimine almak için II. Mahmut (hükümdarlığı 1808-39), merkez ve taşrada, kalemiye sınıfının üstündeki görevlileri mülkiye sınıfı içinde örgütlemeye çalıştı. Böylece taşradaki yöneticiler ve üst düzey memurlar, Babıali bürokratları, nezaretlerdeki bilirli görevliler mülkiye sınıfına alındı. 1843'te aşağıdan yukarıya doğru mülkiye rütbeleri kondu ve bu rütbelerle ilmiye ve askeriye rütbeleri arasında protokol denklikleri belirlendi. Başlangıçta rütbelerle görev unvanları arasında da koşutluk öngörülmüştü. Örneğin, mirmiranlar ve beylerbeyleri eyalet valiliklerine atanıyordu. 19. yüzyıl sonlarına doğru görev unvanına bakılmaksızın, salt onursal ödüllendirme amacıyla da mülkiye rütbeleri verildi. Mülkiye sınıfına görevli yetiştiren başlıca eğitim kurumu Mekteb-i Mülkiye idi.

İlgili Araştırma Makaleleri

Tımar, en genel kapsamında devlete sağlanan tanımlanmış bir hizmet karşılığında ücret olarak toprak tahsis edilmesidir. Farsça bir kökten gelir, bu dildeki anlamı acı, ızdırap, sadakat ve bakımdır. Pek çok tarihçi bir kurum olarak Orta Çağ İslam toplumlarında, ikta adı altında uygulandığı görüşündedir. Ancak Jak Yakar, Hitit İmparatorluğu toprak düzeninde hizmet karşılığı toprak tahsisinden bahsetmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Rumeli</span>

Rumeli, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 15. yüzyıldan itibaren Balkanlar’ın güneyine verilen addır. Aslı Rum İli olan coğrafik terim zamanla Rum Eli olarak dile otursa da 19. asra kadar evrakta Rum İli olarak yazımı devam etmiştir. Rumeli, sözündeki "Rum" kelimesi "Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde olan toprak, halklar" anlamıyla kelimenin yapısına katılmıştır.

Albay, birçok ülkenin kara ve hava kuvvetlerinde kıta görevi alay komutanlığı olan, yarbay ve tuğgeneral arasındaki askerî rütbe. NATO kodu OF-5'tir. Rütbe bekleme süreleri 5 yıldır. 2 yılını tamamlayan ve liyakatleri en üst makamlarca onaylanan albaylara kıdemli albay denir.

<span class="mw-page-title-main">Kâzım Dirik</span> Emekli Korgeneral, Trakya Ümmümi Müfettişliği ve İzmir valiliği yapmış bürokrat

Mehmet Kazım Dirik, Türk asker ve siyasetçi.

Kaymakam Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yönetim sisteminde, ilçenin en yüksek mülki idare amiridir. Kaymakamlar görevlerini il valilerinin gözetim ve denetimi altında yaparlar. İlk kez Osmanlı Devleti'nde Tanzimat Fermanı'nın ilanıyla görev yapmaya başlamışlardır. Kaymakamlık bir kariyer meslek memurluğudur. Mesleğe giriş için mevzuatla belirlenen şartlar aranmaktadır. Seçilmesi, yetiştirilmesi, atanması ve yer değiştirilmesi belli kurallara bağlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Şeyhülislam</span> Dini konularda yetkili devlet memuru

Şeyhülislam ya da Şeyh'ül-İslam, dini konularda en yüksek derecede bilgi ve yetkiye sahip olan kimse.

Belde, Türkiye Cumhuriyeti'nin idari yapılanmasında yönetsel açıdan köy ile ilçe arasında, bucaktan aşağı ya da eşiti bir konumda yer alan yerel yönetim birimine verilen ad.

<span class="mw-page-title-main">Amerika Birleşik Devletleri Kara Harp Okulu</span>

Birleşik Devletler Askerî Akademisi, ABD Kara Kuvvetleri'ne subay yetiştiren Amerika Birleşik Devletleri Askeri Akademisi, dünyanın en eski askeri akademilerinden biridir. 16 Mart 1802'de kurulan akademi New York'a bağlı Orange ilinde yer alan West Point'te 6,000 hektarlık bir alanı kaplar.

Defterdar, Osmanlı Devleti'nde maliye nazırına (bakanına) verilen addır. Defterdar aynı zamanda Dîvân-ı Hümâyun üyesi idi. Ayrıca eyalet defterdarları vardı ve bunları maliye nazırından (bakanından) ayırma için mutlaka eyalet defterdarı ya da nazır-ı emval denilirdi. Cumhuriyet döneminde eyaletler kaldırılıp sancaklara önce vilayet sonra il ismi verilince, bunların başındaki en yüksek maliye görevlisine defterdar dendi. Bugün de defterdar kelimesi bu manada kullanılmaktadır.

Eyalet askerleri, başlıca topraklı veya tımarlı sipahi olarak adlandırılan süvarilerle; yaya, müsellem, azab ve akıncılardan oluşan askerî bir sınıftı. Osmanlı ordusunun önemli bir kısmını oluşturan Türk ve Müslüman askerlerden oluşmaktaydı. Bu askerler yeniçerilere göre daha üst düzey sayılmış ve daha fazla gelir elde etmiştir. Bu sınıfa dahil askerler de gördükleri hizmetlere göre, azablar, sekban ve tüfekçiler, icareliler, lağımcılar ve müsellemler olmak üzere beş gruba ayrılırdı.

Osmanlı devlet teşkilatı, Osmanlı İmparatorluğu'nun idari, askeri ve siyasi olarak teşkilatlanmasını, yapılanmasını bütünüyle ele alan konudur. Osmanlı, genel olarak merkeziyetçi bir yapıya sahipti. Padişah, devlet teşkilatında en üst mertebede sayılmasına rağmen Harem, Divan ve çeşitli odakların fikirleri baskın olabiliyordu. II. Abdülhamid, kendi devrinde devletin yönetim şeklini değiştirerek meşrutiyet şeklini getirdi.

<span class="mw-page-title-main">İlmiye</span>

İlmiye, Osmanlı Devleti'ndeki başlıca dört enstitüden biri. Diğer üçü ise seyfiye, mülkiye ve kalemiyedir. Devlet kontrolünde örgütlü bir sınıf olan ve tepesinde Şeyhülislam'ın bulunduğu ilmiyenin başlıca görevleri dini eğitim ve şeriatin doğru bir şekilde uygulanmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Legatus</span>

Legatus, Roma ordusunda görevli olan ve modern ordulardaki general rütbesine karşılık gelen askeri unvan.

Praefectus, Antik Roma'da çok çeşitli tipleri bulunan bir tür resmî görevli.

Vali ya da ilbay bir ili ya da federal devletlerde bir eyaleti devlet tüzel kişisini temsilen yöneten en üst düzey idari amirdir. Valiler, yürütme erkinin bir organı olup, devlet hiyerarşisinde devlet başkanının hemen ardından gelir. Belediye başkanı gibi kendi özerk tüzel kişiliği yoktur, onun yerine devlet tüzel kişisine bağlıdır. Bir vali, seçimle ya da atamayla göreve gelebilir. Valilerin yetki alanları ülkeden ülkeye değişiklik gösterir. Bazı valiler, bölgesel hükûmetin tümü üzerinde topyekün kontrole sahipken kimilerinin göreviyse tamamen semboliktir. Kavram olarak eski Türklerdeki İlteber kavramı ile benzerlik göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sancak (idari birim)</span> osmanlı idari birim

Sancak, Osmanlı İmparatorluğu’nun idari yapılanmasına dair bir terim olan sancak, Osmanlı Devleti'nde bir bölge veya gelir getiren has anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği Silahlı Kuvvetleri</span> SSCB Silahlı Kuvvetleri

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Silahlı Kuvvetleri, 1918-1946 yılları arasında Kızıl Ordu ve 1946-1991 yılları arasında Sovyetler Birliği Silahlı Kuvvetleri olarak adlandırılan, önce Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'nin ve daha sonra Sovyetler Birliği'nin silahlı kuvvetleriydi.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı toplumu</span> Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde yaşamış halkların sosyal yapısı

Osmanlı toplumu, Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde yaşamış halkların bütününü ifade eder. Toplum, Müslüman ve Müslüman olmayan (gayrimüslim) milletlerden oluşuyordu. Gayrimüslimler, "cizye" vergisi ödemek dışında toplumdan bir ayrıma tâbi değildi. Müslüman toplumun yaşantısı şeriat ile şekillenirken, farklı milletlerin din ve örflerine göre mahalli yaşam tarzlarını koruma imkânı da vardı. Toplumu "yönetenler" ve "yönetilenler" olarak, art zamanlı şekilde, iki sınıfa ayırmak mümkündür. Sınıflar arası geçiş yasak değildir, ancak sınırlı tutulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kalemiye</span>

Kalemiye Sınıfı, Divan-ı Hümayun'a dahil sınıflardandır. Yaygın olmayan adı Ehl-i Kalem'dir. Kitâbet sınıfı olarak da bilinir. Bürokrasi, diplomasi ve mali işlerden sorumlu, kısacası defter işlerinden sorumlu kişiler bu sınıfa dahildir. Kalemiye Sınıfının en üst rütbesi Nişancı'dır. Nişancı, Divan-ı Hümayun'de verilen kararlara, Padişah'ın tuğrasını çekmekle görevliydi. Bu yüzden bu makamdakilere Tuğrai de denirdi. Kendisine bağlı olan Reis-ül Küttab ise tamamıyla Dışişleri bakanlığını karşılıyordu. Osmanlı İmparatorluğu yükselme dönemi ile ortaya çıkan bu makamın da önemi giderek artmış ve Divan-ı Hümayun'un kaldırılmasıyla yerini Hariciye Nazırlığı'na bırakmıştır. Ayrıca, Kalemiye Sınıfı'nda Reis-ül Küttab'a bağlı her biri ayrı görevle meşgul kalemler vardı.

Seyfiye, Osmanlı toplum yapısında askerleri ve askeri yöneticileri tanımlayan toplumsal sınıf. Ehl-i seyf veya Ehl-i örf olarak da bilinir. Toplum içerisinde savaş zamanında savaş bölgesinde görev almaktan, barış zamanında ise halkın güvenliğini sağlamak ve iç karışıklık çıkmasını önlemekten sorumluydular. Sadrazam, vezirler, tımarlı sipahiler, kapıkulu askerleri ve deniz askerleri seyfiye üyelerinden bazılarıdır. Osmanlı İmparatorluğu'nda sivil ve idari yönetimden sorumlu Mülkiye sınıfı oluşana kadar Seyfiye, kamu yönetiminden de sorumluydu.