İçeriğe atla

Mycoplasma orale

Mycoplasma orale
Biyolojik sınıflandırma
Âlem: Bacteria
Şube: Firmicutes
Sınıf: Mollicutes
Takım: Mycoplasmatales
Familya: Mycoplasmataceae
Cins: Mycoplasma
Tür: M. orale
Mycoplasma orale
Taylor-Robinson ve diğ. (1964)

Mycoplasma orale, Mollicutes sınıfında bulunan küçük bir bakteridir.[1] İnsanlarda yaşayan, özellikleri iyi bilinen bir zorunlu hücre içi parazit grubu olan Mycoplasma cinsine aittir.[2] Ayrıca bağışıklık sistemi yetmezliği olan insanlarda fırsatçı bir patojen olduğu bilinmektedir.[3] Diğer Mycoplasma türlerinde olduğu gibi M. orale, peptidoglikan hücre duvarından yoksun olmasından dolayı birçok antibiyotikle kolayca tedavi edilmez.[4] Bundan dolayı bu tür tıp alanı ile ilgilidir, çünkü doktorlar bu mikrop ile enfeksiyondan muzdarip hastaları tedavi etme göreviyle karşı karşıyadır. Küçük bir fiziksel boyut (ortalama olarak 0.1 mikrometre çapında), küçük bir genom boyutu ve sınırlı bir metabolizma özelliklerine sahiptir.[5] Laboratuvar deneylerini sık sık kontamine ettiği de bilinmektedir. Bu bakteriler fizyolojik ve morfolojik olarak Mycoplasma cinsindeki kardeş türlerine çok benzer; ancak son keşifler bu mikroba ilişkin hala yanıtlanmamış birçok soru bırakmaktadır.

Keşif ve yalıtım

Taylor-Robinson ve diğ. 1964 yılında Washington'da bir hastanede bir çocuğun ağız boşluğundan ve Kuzey Carolina'da konuşlanmış üç askerden yalıtıldıktan sonra M. orale'yi saptamış ve adlandırmışlardır.[6] Taylor-Robinson ve diğ. organizmayı PPLO agar ve et suyu üzerinde anaerobik koşullar altında kültürlemişlerdir. Elde edilen koloni büyümesi, katı PPLO agar üzerinde kültürlendiğinde "sahanda yumurta" görünümündeydi. PPLO "Pleuropneumonia benzeri organizmalar" anlamına gelmektedir ve ilk olarak sığırların solunum yollarında bulunan parazitik bakterilerin büyümesi için tasarlanmıştır; artık bu bakterilerin Mycoplasma türü olduğu bilinmektedir. PPLO agar, Mycoplasma ve Ureaplasma türlerinin yalıtımı ve yetiştirilmesi için kullanılır; sığır kalbi infüzyonunu, maya özütünü, fenol kırmızısını, sodyum klorürü, Polimiksin B antibiyotiğini, antifungal Amfoterisin B'yi, Penisilin antibiyotiğini, deiyonize suyu ve at serumunu içermektedir.[7] Taylor-Robinson ve diğ. M. orale'nin; koyun eritrositleri, tannik asit ve tannik asitli Mikoplazma özütlerinin hemaglütinasyonunu kullanarak serolojik bir testle önceden keşfedilmiş Mycoplasma türlerinden farklı olduğunu doğrulamışlardır.

LG Tallgren ve diğ. ayrıca M. orale'yi 1974'te eozinofilik lösemili üç yaşındaki bir erkek çocuğundan alınan kemik iliği örneğinden yalıtılmıştır. Örnek, Finlandiya'nın Helsinki şehrindeki Aurora Hastanesinde yapılan bir kemik iliği biyopsisi ile elde edilmiştir. LG Tallgren ve diğ. Bu organizmanın katı bir ortamda kültürlediğinde tipik bir Mycoplasma "sahanda yumurta" görünümünde olduğunu kaydetmiştir.[8]

Taksonomik ve filogenetik sınıflandırma

16S rRNA dizilemesi ile belirlendiği gibi, M. orale Mikoplazma cinsine ait bir bakteridir.[2] Cins içindeki en yakın akrabası M. salivarius, en uzak olanı ise M. mycoides'tir. M. orale ve M. salivarius'un her ikisi de insan ağız boşluğunda gözlenmiştir ve bunların Mikoplazma cinsine çok yakın olduklarını kanıtlamıştır.[5]

Mikoplazma cinsindeki 100'den fazla belgelenmiş türden 14'ünün insanlarda bilinen birer patojen olduğu saptanmıştır. Mollicutes sınıfı çeşitli türde organizmaların ortak kommensallerini ve patojenlerini içerdiğinden, bu hiç de şaşırtıcı gelmemektedir.[1] Mikoplazma cinsindeki birçok tür, M. fermentans ve M. hominis de içinde üzere pelvik veya genital bölge enfeksiyonlarıyla ilişkili olarak yaygın olarak bulunur.[9] Bu cinsteki başka türler, solunumla ilgili enfeksiyonların etken maddeleridir; bu türler özellikleri iyi bilinen Mycoplasma pneumoniae'yı kapsar.[10] Mycoplastaceae ailesi, Mycoplasma ve Ureaplasma cinslerini içerir. Üreplazma cinsindeki bakteriler insanlarda bilinen komensallerdir ve üreaz enzimine sahiptir (üre'yi karbondioksit ve amonyağa katalizler).[11] Hem Mikoplazma hem de Üreplazma türleri, metabolizma ve büyüme gereksinimindeki benzerlikleri nedeniyle aynı PPLO ortamında yetiştirilebilir.[7]

Asalaklık ve genom

M. orale'nin genomu tam olarak dizilenmemiş olsa da bilgi yakın akrabalarının dizilim verilerinden tahmin edilebilir.[2][12] Mycoplasma cinsinin üyeleri, ortalama 0.6 Mb (megabaz) boyutunda inanılmaz küçük genomları ile bilinir.[13] Bu, bilinen tüm prokaryotların keşfedilen en küçük kendi kendini kopyalayan genomudur. Önemli ölçüde azaltılmış bu genom büyüklüğünün, taksonun zorunlu parazitlere dönüşmesinin bir sonucu olduğu düşünülmektedir.[14] Mikoplazma türleri, genellikle konak pahasına da olsa tipik olarak besinlerini aldıkları konak hücrelerini istila eder ve bunlara yapışır.[5] M. orale'yi de içeren bu cinsin tüm üyeleri çok çeşitli memeli konaklarda yaşamaktadır.[15] M. orale genellikle insan ağız boşluklarında bir kommensal olarak var olmasına karşın, bu fırsatçı bir patojendir ve uygun koşullarda insan konaklarında hastalığa neden olur.[3] Küçük genom boyutları ve asalakça yaşam döngüleri nedeniyle metabolizmalarında vazgeçilemez olmayan biyosentetik yollardan yoksundur. Bunlar arasında hücre duvarı üretimi ve pürin üretimi yer almaktadır. Bu genomik özellikler bunları Minimal Genom Kavramı için iyi bir model yapar. M. orale de içinde olmak üzere Mikoplazma üyeleri aynı zamanda, genel olarak diğer bakteriler ile karşılaştırıldığında düşük bir G-C (guanin-sitozin) içeriğine sahiptir.[16] Araştırmalar, M. orale'nin 16S rRNA geninin yaklaşık 1.510 bp (baz çifti) olduğunu ortaya koymuştur.

Büyüme: Metabolizma ve üreme

Daha önce de belirtildiği gibi M. orale, tıpla ilişkili bakterilerin GIDEON Kılavuzuna göre insanlarda ve primatlarda bulunan zorunlu bir asalaktır.[15] Asalaklığa giden bu evrim birçok işlevsel metabolik yolun yitimiyle sonuçlanmıştır[9] Bu nedenle bu organizmalar, ortamda bulunan gerekli besinler ve metabolitler olmadan kültürde büyüyemez ve çoğalamaz. M. orale, özel bir ortam olan 1076b SP4-Z MEDIUM (ORTAMI) kullanılarak kültürlenir.[12] Bu besiyeri, karbon kaynağı olarak ya glikoz ya da arjinin içerir (ancak her ikisini de aynı anda içermez); bunun yanı sıra maya özü içermez.[17] Bu ortamın tüm bileşenleri hakkında kesin bilgi için Dış Bağlantılar'daki "DSMZ Ortamı"na bakınız. 37 °C sıcaklıkta en iyi büyüyen mezofilik bakteri olduğu düşünülmektedir. Bu durum, kuramsal olarak konağın bazal sıcaklıklarında en iyi şekilde büyümesi gerekmesinden dolayı böyle beklenmektedir. Bu organizmanın pH'si 6.0'dayken optimum şekilde büyüdüğü ve proteinin .2 Ual/Mg2sinde fosfataz etkinliğine sahip olduğu bulundu.[18] Diğer Mikoplazmaların aksine, M. orale glikozu fermente etme yeteneğine sahip değildir.[6] Ayrıca aerobik olarak 2-3-5 trifenil tetrazolyumu azaltamaz.[14] Bu, insan konaklarda yaşayan diğer Mikoplazma türleriyle yakın filogenetik ilişkisini göstermiştir. M. orale'nin iki şekilde bölündüğü gözlemlenmiştir: İkili fisyon veya kolonilerde miselyum filamentleri oluşturarak. İkili fisyon koloni büyümesinde daha derin gözlenirken, miselyal büyümenin hava arayüzüne doğru daha fazla olduğu bulunmuştur. Bu nedenle, misel büyümenin aerobik koşullarla, ikili fisyonla büyümenin daha anaerobik bir ortamla ilişkili olduğu anlaşılmıştır.[19]

Tıbbi ilişki

M. orale, özellikle bağışıklık sistemi sağlam olan bireylerde patojenik olmayan bir kommensal olarak kabul edilir.[3] Bununla birlikte, bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda M. orale içeren apseler kaydedilmiştir. 33 yaşında bağışıklık sistemi baskılanmış bir erkekten alınan bakteri örnekleri üzerinde bir çalışma yapılmıştır. Bu birey ateş, kilo kaybı ve diğer patolojiler arasında omuz ağrısı ile başvurdu. Örnekler hastadan alındı ve test için ortam üzerinde büyütüldü. 16S rRNA dizilimi tamamlandı ve enfeksiyonun suçlusu M. orale ortaya çıkarıldı. Bu durum, bu organizmanın insanlarda patolojiye neden olma yeteneğini ortaya çıkardı. M. orale'nin de içinde olduğu Mikoplazma üyelerinin enfeksiyonlarının, hücre duvarı yokluğu nedeniyle antibiyotiklerle tedavisi güç olabilmektedir.[4] Bu peptidoglikan yokluğu bu bakterilere, yaygın olarak kullanılan penisilin ve türevlerinin yanı sıra vankomisin de içinde olmak üzere peptidoglikan üretimini hedefleyebilecek herhangi bir antibiyotiğe direnç kazandırır.[20] Bu durum, bakteriyel Mikoplazma enfeksiyonlarından muzdarip hastalarını tedavi etmeye çalışan doktorlara bir tür kafa tutma olarak belirir.

Laboratuvardan bulaşım

Mikoplazma türleri laboratuvarlarda genellikle bulaşıcı olarak bulunur. 1956'dan 2000'lerin başlarına dek Johns Hopkins, ABD Gıda ve İlaç İdaresi ve Almanya'daki Alman Mikroorganizma ve Hücre Kültürleri Koleksiyonu (DSMZ) da içinde olmak üzere çeşitli kuruluşlar, hücre kültürleri arasında, %15-70 arasında değişen derecelerde Mikoplazma bulaşımı bildirdiler.[5] Mikoplazma bulaşımı sorunludur, çünkü konak hücre büyümesini önlemek ve olumsuz etkilemek zordur. Bulaşım, küçük fiziksel boyutları, hücre duvarı yokluğu ve pleomorfizm nedeniyle yaygındır. Pleomorfizm, bir organizmanın ortamlarındaki değişikliklere yanıt olarak şeklini ve boyutunu değiştirme yeteneği olarak tanımlanır.[21] Mikoplazma türlerindeki pleomorfizm tipik membran filtrasyon sistemlerinin atlanmasına olanak tanır. Daha önce belirtildiği gibi, hücre duvarı yokluğu, kültürlenmiş ortam üzerinde istenmeyen hücre büyümesini önlemek için antibiyotik kullanımınının önüne geçer. Kültür bulaşımlarına ek olarak, Mikoplazmanın bulaşıcı hücre kültürleri, konak hücrelerden besinleri çalarak konak hücre büyümesi üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. M. orale'nin arjinin konak hücresini alt ederek konak hücrenin büyümesini baskıladığı bulunmuştur. Güvenilir ve doğru laboratuvar araştırma sonuçları için Mikoplazmanın bulaşımını önlemek önemlidir.

Kaynakça

  1. ^ a b Tortoli, E. (2014). "Microbiological features and clinical relevance of new species of the genus Mycobacterium". Clinical Microbiology Reviews. 27 (4). ss. 727-752. 
  2. ^ a b c Chambaud, I. (2001). "The complete genome sequence of the murine respiratory pathogen Mycoplasma pulmonis". Nucleic Acids Research. 29 (10). ss. 2145-2153. 
  3. ^ a b c Paessler (1 Ekim 2002). "Disseminated Mycoplasma orale infection in a patient with common variable immunodeficiency syndrome". Diagnostic Microbiology and Infectious Disease. 44 (2). ss. 201-204. 
  4. ^ a b Niederweis, M. (2010). "Mycobacterial outermembranes: in search of proteins". Trends in Microbiology. 18 (3). ss. 109-116. 
  5. ^ a b c d Olarerin-George, A. (2015). "Assessing the prevalence of mycoplasma contamination in cell culture via a survey of NCBI's RNA-seq archive". Nucleic Acids Research. 43 (5). ss. 2535-2542. 
  6. ^ a b Taylor-Robinson, D. (1964). "A Newly Identified Oral Mycoplasma (M. orale) and its Relationship to other Human Mycoplasmas". American Journal of Hygiene. 80 (1). ss. 135-148. 
  7. ^ a b "PPLO (Mycoplasma) Media". Hardy Diagnostics. 22 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2020. 
  8. ^ Tallgren, L.G. (1974). "Eosiniphilic Leukaemia—Recovery of Mycoplasma Orale from the Bone Marrow". Acta Medica Scandinavica. 195 (1–2). ss. 87-92. 
  9. ^ a b Samuel Baron (1996). Medical Microbiology (İngilizce). University of Texas Medical Branch. ISBN 9780963117212. 
  10. ^ "Mycoplasma pneumoniae". Center for Disease Control. 3 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2017. 
  11. ^ Blanchard, A., Razin, S., Kenny, G. E., & Barile, M. F. (1988). "Characteristics of Ureaplasma urealyticum urease". Journal of Bacteriology. 170 (6). ss. 2692-2697. 
  12. ^ a b "BacDrive: Mycoplasma orale". 2 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2020. 
  13. ^ "AY796060 Sequence Browser - StrainInfo". www.straininfo.net (İngilizce). 2 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2020. 
  14. ^ a b Fox, H. (1969). "Characterization of a Newly Identified Mycoplasma (Mycoplasma orale Type 3) from the Human Oropharynx". Journal of Bacteriology. 98 (1). ss. 36-43. 
  15. ^ a b GIDEON Informatics, Inc.; Dr. Stephen Berger (3 Nisan 2014). GIDEON Guide to Medically Important Bacteria (İngilizce). GIDEON Informatics Inc. ISBN 9781617558412. 
  16. ^ Boxer (1979). "Structural and enzymological characterization of the homogeneous deoxyribonucleic acid polymerase from Mycoplasma orale". Biochemistry. 18 (21). ss. 4742-4749. 
  17. ^ "DSMZ Microorganisms. 1076b. SP4-Z MEDIUM" (PDF). DSMZ. 22 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 21 Şubat 2017. 
  18. ^ Shibata, K. (1986). "Phosphatase Activity as a Criterion for Differentiation of Oral Mycoplasma". Journal of Clinical Microbiology. Cilt 23. ss. 970-972. 
  19. ^ NAKAMURA, M. (1972). "Ultrastructure of Mycoplasma orale Serotype 1 in Agar Growth". Journal of General Microbiology. 70 (2). ss. 305-314. 
  20. ^ Romaniuk (2015). "Bacterial cell wall composition and the influence of antibiotics by cell-wall and whole-cell NMR". Philosophical Transactions of the Royal Society B: Biological Sciences. 370 (1679). s. 20150024. 
  21. ^ Joshi (7 Temmuz 2009). "Nutrition induced pleomorphism and budding mode of reproduction in Deinococcus radiodurans". BMC Research Notes. Cilt 2. s. 123. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bakteri</span> mikroorganizma üst âlemi

Bakteri (İngilizce telaffuz: [bækˈtɪəriə] ( dinle); tekil isim: bacterium), tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu, kimi virgül şeklinde olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardır. Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hücrelerinin sayısı 40 milyon, bir mililitre tatlı suda ise bir milyondur; toplu olarak dünyada beş nonilyon (5×1030) bakteri bulunmaktadır, bunlar dünyadaki biyokütlenin çoğunu oluşturur. Bakteriler gıdaların geri dönüşümü için hayati bir öneme sahiptirler ve gıda döngülerindeki çoğu önemli adım, atmosferden azot fiksasyonu gibi, bakterilere bağlıdır. Ancak bu bakterilerin çoğu henüz tanımlanmamıştır ve bakteri şubelerinin sadece yaklaşık yarısı laboratuvarda kültürlenebilen türlere sahiptir. Bakterilerin araştırıldığı bilim bakteriyolojidir, bu, mikrobiyolojinin bir dalıdır.

<i>Mikoplazma</i>

Mikoplazma (Mycoplasma) hücre duvarı bulunmayan bir bakteri cinsidir. Bir hücre duvarı olmadığı için hücre duvarı sentezini engelleyerek etki eden penisilin veya diğer beta-laktam antibiyotikler gibi çok yaygın kullanılan antibiyotiklerden etkilenmezler. Bunlar parazitik veya saprotrofik olabilirler. Çeşitli türleri insanlarda patojeniktir. M. pneumoniae atipik pnömoni ve diğer solunum yolu hastalıklarında ve M. genitalium, pelvik inflamatuar hastalık için etkendir. Mikoplazmalar şimdiye kadar keşfedilmiş en küçük canlı hücrelerdir. Oksijensiz yaşayabilir ve tipik olarak yaklaşık 0,1 mikrometre çapındadırlar.

Mycoplasma agalactiae,  mikoplazma cinsine ait olan bir bakteri türüdür. Mikoplazma cinsine ait bakterilerin hücre zarını çevreleyen bir hücre duvarı yoktur. Hücre duvarı olmadığından penisilin, beta-laktam antibiyotikleri gibi hücre duvarı üretimini hedef alan antibiyotikler etki edememektedir. Mikoplazmalar bugüne dek keşfedilmiş en küçük bakterilerdir, oksijensiz yaşayabilir, çapları yaklaşık 0.1 µm kadardır.

Mycoplasma hominis, mikoplazma cinsinin üyesi bir bakteri türüdür. M. hominis insan hücrelerinin içerisine girebilme yeteneğindedir. Üreplazmalar ile birlikte mikoplazmalar, bilinen serbest yaşayabilen en küçük canlılardır. Hücre duvarları bulunmamaktadır, Gram boyama ile boyanmaz. M. hominis pelvik inflamatuvar hastalık ve bakteriyel vajina iltihabı hastalıkları ile ilişkilidir. Bu türler cinsel yolla bulaşan hastalıklara neden olmaktadır.

Mycoplasma adleri, mikoplazma cinsinde bulunan bir bakteri türüdür. Bu bakteri cinsinde hücre zarını çevreleyen bir hücre duvarı yoktur. Hücre duvarı olmadığından penisilin, beta-laktam gibi hücre duvarı üretimini hedefleyen birçok antibiyotik mikoplazmalara etkiyememektedir. Mikoplazmalar bugüne dek bulunmuş en küçük bakteri hücreleridir, oksijensiz yaşayabilirler, çapları yaklaşık 0.1 µm kadardır. Keçide enfeksiyona neden olduğu belirlenmiştir. Türün soyu G145(ATCC 27948 veya CIP 105676) soyudur. Bu türün genomu belirlenmiştir. M. adleri Gram -'dir, yuvarlak veya kokobasil bir biçimde görünürler. Türün bireylerinin çapı 300 ila 600 nanometre arasında değişir, her biri tek bir sitoplazma zarı ile çevrilidir. Besi yerinde "sahanda yumurta" görünümlü koloniler oluştururlar. Anaerop bakteridirler.

Mycoplasma faucium, Mycoplasma adı verilen bir bakteri cinsinden olan bir türdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0.1 µm çapındadır.

Mycoplasma buccale, Mycoplasma adı verilen bir bakteri cinsinden olan bir türdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0.1 µm çapındadır.

Mycoplasma lipophilum, Mycoplasma adı verilen bir bakteri cinsinden olan bir türdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0.1 µm çapındadır.

Mycoplasma amphoriforme, Mycoplasma adı verilen bir bakteri cinsinden olan bir türdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0.1 µm çapındadır.

Mycoplasma pirum, Mycoplasma adı verilen bir bakteri cinsinden olan bir türdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0.1 µm çapındadır.

Mycoplasma primatum, Mycoplasma adı verilen bir bakteri cinsinden olan bir türdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0.1 µm çapındadır.

Mikoplazma spumans, Mycoplasma adı verilen bir bakteri cinsinden olan bir türdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0.1 µm çapındadır.

Mycoplasma arginini, Mycoplasmataceae ailesinin üyesi olan bir bakteri türüdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0,1 µm çapındadır.

Mycoplasma agassizii, Mycoplasma adı verilen bir bakteri cinsinden olan bir türdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0.1 µm çapındadır.

Mycoplasma spermatophilum, Mycoplasma adı verilen bir bakteri cinsinden olan bir türdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0.1 µm çapındadır.

Mycoplasma salivarium, Mycoplasma adı verilen bir bakteri cinsinden olan bir türdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0.1 µm çapındadır. Mycoplasma salivarium'u sağlıklı popülasyonun % 97'sinin ağızlarında bulunmuştur; genel olarak kommensal bir organizma ve normal ağız florasının bir parçası olduğu kabul edilir.

Mycoplasma mycoides, Mollicutes sınıfındaki Mycoplasma cinsinin üyesi olan bir bakteri türüdür. Bu mikroorganizma, geviş getiren hayvanlarda yaşayan bir parazittir. Mycoplasma mycoides, sığırları ve keçi gibi küçük geviş getiren hayvanları enfekte eden iki alt tür içerir: mycoides ve capri.

Mycoplasma mobile, tatlı su balıklarının solungaçlarında nekroza neden olan parazitik bir bakteri türüdür. Parazitik veya komensal olabilen azaltılmış genom boyutlarına sahip bakterileri kapsayan Mollicutes sınıfına aittir. Gram pozitif bir bakteridir, ancak hücrelerinde peptidoglikan katmanı yoktur. M. mobile hücreleri, nesneler ile yüzeylere tutunmadan ve yüzey proteinlerinin konağın bağışıklık yanıtlarından kurtulmasına olanak sağlayan bir düzenek olan antijenik çeşitlilikten sorumlu yüzey proteinlerini de içeren membrana bağlanmış proteinlerle kaplıdır. M. mobile hayatta kalması; konak hücrelerini bağlayıp enfekte etmesine, konağın bağışıklık sisteminden kaçmak için kendi yüzey proteinlerini değiştirmesine ve besinler ile iyonları taşımasına izin veren yüzey proteinlerine bağlıdır.

Mycoplasma hyopneumoniae, domuzları etkileyen oldukça bulaşıcı ve kronik bir hastalık olan enzootik domuz pnömonisine neden olduğu bilinen bir bakteri türüdür. Diğer molliküt (mollicute) türleri gibi, M. hyopneumoniae'nin boyutu küçüktür (400-1200 nm), küçük bir genomu vardır ve hücre duvarından yoksundur. Karmaşık beslenme gereksinimleri ve mikoplazma kültürü ile ilişkili yüksek bulaşma olasılığı nedeniyle laboratuvarlarda büyütmek zordur. Bakteriyi başarıyla büyütmek için, %5-10'luk karbondioksitli ortam gereklidir ve ortam, asit renk kayması göstermelidir.

Mycoplasma incognitus, çeşitli hastalıkları tetikleyen hastalık yapıcı bir etmen olmasının yanı sıra Mycoplasma cinsinden olan insanlarda istilacı bir bakteri türüdür. Bu hastalıklardan bazıları AIDS, Kronik Yorgunluk Sendromu, Tip 1 Diyabet, Parkinson Hastalığı ve Romatoid Artrittir. M. incognitus'un, mikoplazmadan çıkarılan Visna virüsü ile birlikte Brucella bakterisinin mutasyona uğramış bir formu olduğu düşünülmektedir. M. incognitus, immünomodülatör bir etkendir, yani bağışıklık sisteminin antikor üretme yeteneğini azaltarak bağışıklık yanıtını zayıflatabilir. Bu mikoplazma türü oldukça bulaşıcıdır; ter ve kan gibi vücut sıvıları yoluyla kişiden kişiye geçebilir. M. incognitus bir mikoplazma olduğundan, bir hücre duvarına sahip değildir, bu da penisilin veya hücre duvarını hedefleyen diğer antibiyotikler gibi birçok farklı antibiyotiğe doğal olarak bağışık olduğu anlamına gelir. Bununla birlikte, bu yeni mikoplazmanın daha sonraları farklı olmasına karşın, Mycoplasma fermentans formuna yakın olduğu belirlenmiştir.