Triticum aestivum (buğday), Triticum cinsine bağlı bütün dünyada ıslahı yapılmış tek yıllık otsu bitki türüdür. Değişik araştırmacıların yaptıkları araştırmaların ışığında buğdayın gen merkezi olarak Güney Türkmenistan, Anadolu, Batı İran ve Kafkasya kabul edilir.
Sığır, memeliler (Mammalia) sınıfının, çift toynaklılar (Artiodactyla) takımının, boynuzlugiller (Bovidae) familyasının sığırlar (Bovinae) alt familyasından evcil büyükbaş hayvan. Çoğunlukla evcil olan, kaba ve hantal yapılı, kuyrukları püsküllü, boynuzlu büyükbaş hayvanlardır. Mideleri dört gözlüdür ve geviş getirirler. Üst çenelerinde kesici dişleri bulunmaz. Otları alt çenelerinin dişleriyle keserler. Boynuzları daimidir. Kırıldığında bir daha yeniden çıkmaz.
Deinococcus radiodurans, ekstremofilik bir bakteri olup radyasyona karşı bilinen en dayanıklı canlılardan biridir. Bakteri, soğuk, dehidrasyon, vakum ve asit gibi diğer birçok aşırı koşula da dayanabilmekte ve bu nedenle poliekstremofiller arasında gösterilmektedir. Bu bakteri türü, en dayanıklı canlı olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na işlenmiş durumdadır.
Keçilerin bulaşıcı plöropnömonisi, orijinal adıyla Contagious caprine pleuropneumonia, halk arasında ise Keçi ciğer ağrısı olarak bilinir; Batı Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya’daki keçilerde meydana gelen oldukça ölümcül bir hastalıktır.
Mikoplazma (Mycoplasma) hücre duvarı bulunmayan bir bakteri cinsidir. Bir hücre duvarı olmadığı için hücre duvarı sentezini engelleyerek etki eden penisilin veya diğer beta-laktam antibiyotikler gibi çok yaygın kullanılan antibiyotiklerden etkilenmezler. Bunlar parazitik veya saprotrofik olabilirler. Çeşitli türleri insanlarda patojeniktir. M. pneumoniae atipik pnömoni ve diğer solunum yolu hastalıklarında ve M. genitalium, pelvik inflamatuar hastalık için etkendir. Mikoplazmalar şimdiye kadar keşfedilmiş en küçük canlı hücrelerdir. Oksijensiz yaşayabilir ve tipik olarak yaklaşık 0,1 mikrometre çapındadırlar.
Mycoplasma agalactiae, mikoplazma cinsine ait olan bir bakteri türüdür. Mikoplazma cinsine ait bakterilerin hücre zarını çevreleyen bir hücre duvarı yoktur. Hücre duvarı olmadığından penisilin, beta-laktam antibiyotikleri gibi hücre duvarı üretimini hedef alan antibiyotikler etki edememektedir. Mikoplazmalar bugüne dek keşfedilmiş en küçük bakterilerdir, oksijensiz yaşayabilir, çapları yaklaşık 0.1 µm kadardır.
Mycoplasma hominis, mikoplazma cinsinin üyesi bir bakteri türüdür. M. hominis insan hücrelerinin içerisine girebilme yeteneğindedir. Üreplazmalar ile birlikte mikoplazmalar, bilinen serbest yaşayabilen en küçük canlılardır. Hücre duvarları bulunmamaktadır, Gram boyama ile boyanmaz. M. hominis pelvik inflamatuvar hastalık ve bakteriyel vajina iltihabı hastalıkları ile ilişkilidir. Bu türler cinsel yolla bulaşan hastalıklara neden olmaktadır.
Mycoplasma adleri, mikoplazma cinsinde bulunan bir bakteri türüdür. Bu bakteri cinsinde hücre zarını çevreleyen bir hücre duvarı yoktur. Hücre duvarı olmadığından penisilin, beta-laktam gibi hücre duvarı üretimini hedefleyen birçok antibiyotik mikoplazmalara etkiyememektedir. Mikoplazmalar bugüne dek bulunmuş en küçük bakteri hücreleridir, oksijensiz yaşayabilirler, çapları yaklaşık 0.1 µm kadardır. Keçide enfeksiyona neden olduğu belirlenmiştir. Türün soyu G145(ATCC 27948 veya CIP 105676) soyudur. Bu türün genomu belirlenmiştir. M. adleri Gram -'dir, yuvarlak veya kokobasil bir biçimde görünürler. Türün bireylerinin çapı 300 ila 600 nanometre arasında değişir, her biri tek bir sitoplazma zarı ile çevrilidir. Besi yerinde "sahanda yumurta" görünümlü koloniler oluştururlar. Anaerop bakteridirler.
Mycoplasma primatum, Mycoplasma adı verilen bir bakteri cinsinden olan bir türdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0.1 µm çapındadır.
Mikoplazma spumans, Mycoplasma adı verilen bir bakteri cinsinden olan bir türdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0.1 µm çapındadır.
Mycoplasma arginini, Mycoplasmataceae ailesinin üyesi olan bir bakteri türüdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0,1 µm çapındadır.
Mycoplasma alkalescens, Mycoplasmataceae ailesinin üyesi olan bir bakteri türüdür.
Mycoplasma capricolum, Mikoplazma cinsinin üyesi olan bir bakteri türüdür. Öncelikle bir keçi patojeni olmakla birlikte koyun ve ineklerde de bulunmuştur.
Mycoplasma spermatophilum, Mycoplasma adı verilen bir bakteri cinsinden olan bir türdür. Bu bakteri cinsi, kendi hücre zarlarını çevreleyen bir hücre duvarından yoksundur. Hücre duvarı olmadan, penisilin veya hücre duvarı üretimini hedefleyen diğer beta-laktam antibiyotikler gibi yaygın antibiyotiklerin birçoğundan etkilenmez. Mikoplazmalar; henüz keşfedilmiş en küçük bakteri hücreleridir, oksijen olmaksızın hayatta kalabilir ve genellikle yaklaşık 0.1 µm çapındadır.
Mycoplasma synoviae, mikoplazma cinsinin üyesi olan bir bakteri türüdür. Kuşların eklemlerinde, kemiklerinde ve solunum sisteminde hastalıklara neden olur. Dünyada her yerinde bulunur ve enfeksiyon; enfeksiyöz sinovit, kuş mikoplazmozu, bulaşıcı sinüzit ve mikoplazma artriti olarak adlandırılabilir. Enfeksiyon yumurta üretiminde düşüşe neden olabileceğinden dolayı ekonomik yönden öneme sahiptir. Hastalık en çok tavuklarda görülür ve bulaşma hem dikey hem de yatay olarak gerçekleşir.
Mycoplasma bovis, Mycoplasma cinsinin 126 türünden biridir. Yaşayan en küçük hücredir ve doğada anaerobiktir. Herhangi bir hücre duvarı içermez ve bu nedenle penisilin ve başka beta laktam antibiyotiklere dayanıklıdır.
Mycoplasma ovipneumoniae, en yaygın olarak küçükbaş hayvanlarda yaşayan ve bu hayvanları etkileyen mikoplazma cinsinin üyesi olan bir bakteri türüdür. M. ovipneumoniae, hem primer atipik pnömoniye neden olabilen, hem de enfekte olmuş hayvanları Mannheimia haemolytica da içinde olmak üzere başka etkenlerle ikincil pnömoniye yatkın hale getirebilen evcil koyunlar, evcil keçiler, Amerika yaban koyunları, dağ keçileri ve diğer Caprinae ailesi üyelerinin solunum patojenidir. M. ovipneumoniae'nın patojenitesine katılan mekanizmaları içerisinde, M. ovipneumoniae'nin kendi polisakkarit kapsülü aracılığıyla geviş getiren hayvanların silli epitellerine tutunan makrofaj etkinliğini değiştirme, siliyer antijenler için otoantikor üretimi ve lenfositlerde etkinliğin baskılanması gösterilebilir; bunların hepsi, koyun ve öteki geviş getirenlerde gelişen hastalıklara katkıda bulunan önemli etkenlerdir. Bu bakteri, ayrıca diğer bakteriyel ve viral enfeksiyonlara zemin hazırlayan bir etken davranışı sergileme yeteneğine sahiptir.
Mycoplasma hyopneumoniae, domuzları etkileyen oldukça bulaşıcı ve kronik bir hastalık olan enzootik domuz pnömonisine neden olduğu bilinen bir bakteri türüdür. Diğer molliküt (mollicute) türleri gibi, M. hyopneumoniae'nin boyutu küçüktür (400-1200 nm), küçük bir genomu vardır ve hücre duvarından yoksundur. Karmaşık beslenme gereksinimleri ve mikoplazma kültürü ile ilişkili yüksek bulaşma olasılığı nedeniyle laboratuvarlarda büyütmek zordur. Bakteriyi başarıyla büyütmek için, %5-10'luk karbondioksitli ortam gereklidir ve ortam, asit renk kayması göstermelidir.
Mycoplasma orale, Mollicutes sınıfında bulunan küçük bir bakteridir. İnsanlarda yaşayan, özellikleri iyi bilinen bir zorunlu hücre içi parazit grubu olan Mycoplasma cinsine aittir. Ayrıca bağışıklık sistemi yetmezliği olan insanlarda fırsatçı bir patojen olduğu bilinmektedir. Diğer Mycoplasma türlerinde olduğu gibi M. orale, peptidoglikan hücre duvarından yoksun olmasından dolayı birçok antibiyotikle kolayca tedavi edilmez. Bundan dolayı bu tür tıp alanı ile ilgilidir, çünkü doktorlar bu mikrop ile enfeksiyondan muzdarip hastaları tedavi etme göreviyle karşı karşıyadır. Küçük bir fiziksel boyut, küçük bir genom boyutu ve sınırlı bir metabolizma özelliklerine sahiptir. Laboratuvar deneylerini sık sık kontamine ettiği de bilinmektedir. Bu bakteriler fizyolojik ve morfolojik olarak Mycoplasma cinsindeki kardeş türlerine çok benzer; ancak son keşifler bu mikroba ilişkin hala yanıtlanmamış birçok soru bırakmaktadır.
Mycoplasma incognitus, çeşitli hastalıkları tetikleyen hastalık yapıcı bir etmen olmasının yanı sıra Mycoplasma cinsinden olan insanlarda istilacı bir bakteri türüdür. Bu hastalıklardan bazıları AIDS, Kronik Yorgunluk Sendromu, Tip 1 Diyabet, Parkinson Hastalığı ve Romatoid Artrittir. M. incognitus'un, mikoplazmadan çıkarılan Visna virüsü ile birlikte Brucella bakterisinin mutasyona uğramış bir formu olduğu düşünülmektedir. M. incognitus, immünomodülatör bir etkendir, yani bağışıklık sisteminin antikor üretme yeteneğini azaltarak bağışıklık yanıtını zayıflatabilir. Bu mikoplazma türü oldukça bulaşıcıdır; ter ve kan gibi vücut sıvıları yoluyla kişiden kişiye geçebilir. M. incognitus bir mikoplazma olduğundan, bir hücre duvarına sahip değildir, bu da penisilin veya hücre duvarını hedefleyen diğer antibiyotikler gibi birçok farklı antibiyotiğe doğal olarak bağışık olduğu anlamına gelir. Bununla birlikte, bu yeni mikoplazmanın daha sonraları farklı olmasına karşın, Mycoplasma fermentans formuna yakın olduğu belirlenmiştir.