İçeriğe atla

Mycobacterium leprae

Mycobacterium leprae
M.leprae (kırmızı boyanmış çubuklar) mikroskop görüntüsü,
Biyolojik sınıflandırma Bu sınıflandırmayı düzenle
Üst âlem:Bacteria
Şube:Actinobacteria
Takım:Actinomycetales
Familya:Mycobacteriaceae
Cins:Mycobacterium
Tür: M. leprae
İkili adlandırma
Mycobacterium leprae
(Hansen 1880) Lehmann and Neumann 1896[1]

Mycobacterium leprae, hareketsiz, sporsuz 1 – 8 mm boyunda ve 0,3 - 0,4 mm eninde, düz veya hafif kıvrık çomakçık şeklinde bir bakteri. Mikroskobik incelemelerde çalı demetleri gibi kümeler şeklinde görülür. Basillerin bu şekilde toplu halde bulunmaları zooglea adı verilen yapışkan bir madde meydana getirmelerinden dolayı oluşmakta ve bu bakteri topluluğuna globi adı verilmektedir.

Asitlere dirençli alkole az dirençlidir. Ehrlich Ziehl Neelsen yöntemi ile asitlere dayanıklı boyanma özelliği gösterir.

Yol açtığı hastalıklar

Lepra basilinin kültürü besi yerlerinde yapılamamaktadır. Hayvanlarda da üretilememekte fakat fare ve armadillolarda yavaş da olsa (3 – 12 ay) bir üreme görülebilmektedir.

İnsanlarda lepra (cüzzam) hastalığının etkenidir. Hastalığın seyrine göre farklı bulgular veren şekiller gösterir. Bunlar;

- Tüberküloid şekil: Direnci yüksek olan hastalarda görülen, hastalığın seyri selim veya kronik gidişli olan ve bazen kendi kendine iyileşebilen özellik gösteren şekildir. Bu şekilde lepromin reaksiyonu kuvvetli pozitiftir.

- Lepromatöz lepra şekli: Direnci düşük olan hastalarda hastalık ilerleyici ve malin özellik gösteren şekildir. Lepromin reaksiyonu negatiftir.

- Dimorf şekil: Yukarıdaki iki şeklin karışımından oluşan hastalık formu gösteren şekildir.

Lepra da kuluçka dönemi 1-50 yıl arasında değişmektedir. Kuluçka süresi kişinin direnç ve alerjik durumu ile ilgili olduğu için yaşam boyunca bile sürebilir. Lepra da ölüm az görülür.

Lepra da lezyonlar genellikle deride bulunur ve bu lezyonlar ölen bakterilerin toksik maddeleri ile oluşur. Lepra basilleri kana geçebilirler. Bu durumda dalak, karaciğer, testisler, böbrek üstü bezleri ve kemik iliğine yayılabilme özelliği gösterirler ve bu organlarda odaklar oluştururlar.

Lepromin reaksiyonu için antijen Lepromlardan alınan materyalden elde edilen ekstre ve süzüntülerden özel yöntemlerle hazırlanır. Bu antijen deri içine 0.1 ml olarak enjekte edildikten sonra iki tip reaksiyon görülür. Birisi 24 saat sonra ortaya çıkan kızarıklık ve şişlikle oluşan reaksiyondur. Buna erken Fernandez reaksiyonu adı verilir. Diğeri ise 3-6 hafta ortalama (ortalama 30 gün) sonra oluşan ve menekşe renginde bir sertlik şeklinde ortaya çıkan geç reaksiyon adı verilen Mitsuda reaksiyonu 'dur. Bu testler lepra tarama testi olarak değerlendirilebilir veya sert nodül çapı ölçülerek lepranın hastalık şiddeti ortaya çıkartılabilir.

Laboratuvar tanısı

Lepra 'nın tanısı yalnızca mikroskobik incelemelere dayanır. Çünkü kültür besiyerlerinde üreyememektedir. Mikroskobik inceleme için burun mukozası kazınarak alınan madde Ehrlich Ziehl Neelsen yöntemi ile boyanarak incelenir. Küme ve demet halinde toplu kısmen serbest ya da hücre içinde olan basiller görülür. Ayrıca deri lezyonlarından biyopsi ile parça alınarak boyanarak incelenebilir.

Alınan bu örneklerin bir kısmının üzerine; bir damla DOPA= (3-4 dihydroxphenylalanine) karıştırılır ve bakteriler Mycobacterium leprae ise siyahlaşma olur.

Tanı için diğer bir işlem histamin testidir. Sağlam ve hasta deriye iğne ile çizgi çizilerek histamin eriği damlatıldığı zaman sağlam deri reaksiyon verirken lepralı deri reaksiyon veremez.

Epidemiyoloji ve korunma

Lepra’ da bulaşma kaynağı sadece insandır. Basil hasta vücudundan dışarıya çeşitli yara salgıları ve özellikle burun salgısı ile çıkar ve etrafa yayılır. İnsanlar arasındaki bulaşın nasıl olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber bunun daha çok sıkı temasla olduğu ve bu temasın uzun süre devamının gerekli bulunduğu düşünülmektedir. Çocuklara anne sütü ile geçebilmektedir. Hastalığa duyarlılık 3-5 yaşlarında daha fazladır.

Korunmada hasta ailelerden çocukların uzaklaştırılması veya uygun ilaç verilerek çocukların korunması sağlanabilir. Hastalar tedavi edilerek topluma kazandırılır ve bulaş kaynağı böylece yok edilerek korunma sağlanır.

Tedavi

Dapsone (diaminodipheynlsulfone, DSS), sulfonlar, rifampin ve ethionamid gibi ilaçlar kullanılabilir.

Kaynakça

  1. ^ Lehmann KB, Neumann R. (1896). Atlas und Grundriss der Bakteriologie und Lehrbuch der speziellen bakteriologischen Diagnostik, 1st ed. J.F. Lehmann, München,. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Verem</span> Mycobacterium tuberculosis adlı bakterinin neden olduğu bulaşıcı hastalık

Verem veya tüberküloz, bakteriyel ve bulaşıcı bir hastalık. Halk arasında ince hastalık olarak da bilinir. Mycobacterium tuberculosis mikrobunun neden olduğu uzun seyirli ve granülomatöz karakterde bakteriyel ve bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Bulaşma yolu, çoğu zaman, bir tüberküloz hastasının çevreye tükürdüğü balgamı ya da öksürdüğünde saçılan basil yüklü damlacıklarla olur.

Mast hücresi veya mastosit,(mikroskobik görüntü) bazik boyalarla boyanan, histamin ve heparin açısından zengin granüllere sahip bir hücredir. Bağışıklık sisteminde önemli bir rolü vardır, özellikle alerji ve anafilaksideki yeriyle tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Basil</span> çomak ya da çubuk biçimli bakteri türleri

Basil, çomak ya da çubuk biçimli bakteri türlerinin genel adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Aşırı duyarlılık</span> Tıbbi durum

Aşırı duyarlılık reaksiyonları, bağışıklık sistemi işlevlerinin kendi dokularına zarar verecek (patolojik) düzeylere ulaştığı olgular için yapılan bir tanımlamadır. Bağışıklık sistemi, organizmayı yabancı antijenlerden korumaya yönelik bir dizi işlev için kurgulanmıştır. Örneğin, bir birey daha önce karşılaştığı bir antijenle ikinci kez karşılaştığında, bu antijene karşı gerekenden çok daha güçlü immun yanıtlar meydana verelebilir. Doku zarar­larına neden olan bu yanıtlara aşırı duyarlılık reaksiyonları adı verilir. Aşırıduyarlılık reaksiyonlarının 2 ana grubu vardır:

<span class="mw-page-title-main">Kuduz</span> Hayvanlar yoluyla bulaşan ölümcül hastalık

Kuduz, Rabies ya da Lyssa, Merkezî sinir sistemini ağır şekilde tutan viral bir zoonoz.

<span class="mw-page-title-main">Difteri</span> bulaşıcı hastalık

Difteri, halk arasında kuşpalazı olarak da bilinen, corynebacterium diphtheriae isimli mikroorganizmanın boğaz, burun, göz ve derideki yaralarda yerleşmesiyle ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalık.

Deri veremi, Mycobacterium tuberculosis'in (Koch basili), seyrek olarak Mycobacterium bovis'in, nadiren de BCG aşısının neden olduğu müzmin, progressif, bildirimi zorunlu bir hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Robert Koch</span> 19/20. yüzyıl Alman hekimi ve bakteriyolog

Heinrich Hermann Robert Koch, Alman hekim. Antraks basili (1877), tüberküloz basili (1882) ve kolera basili'nin (1883) keşfi ve Koch postülatlarını geliştirmesiyle ünlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Cüzzam</span> Mycobacteria leprae veya lepromatosisin neden olduğu kronik enfeksiyon

Cüzzam veya lepra, Hansen basili adı verilen bir mikroorganizmanın yol açtığı, çevresel sinir sistemi ve deri başta olmak üzere birçok sistem ve organı etkileyebilen, bulaşıcı bir hastalıktır. Ancak bulaşma ihtimali yok denecek kadar azdır, bu nedenle uzun yıllar bulaşıcı bir hastalık olarak kabul edilmemiş ancak halk arasında en az veba kadar bulaşmasından korkulan bir hastalık olmuştur. İnsandan insana bulaştığı düşüncesi temelde bir varsayımdır, zira henüz nasıl bulaştığı kanıtlanamamıştır. Hastalık eski dönemlerde miskin hastalığı olarak da adlandırılmıştır. Çağlar boyu çok korkulan bir hastalık olan cüzzam, birçok yazıya ve sinema yapıtına da konu olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Belsoğukluğu</span> Neisseria gonorrhoeae bakterisinin neden olduğu döl ve idrar yollarında görülen bulaşıcı hastalık

Belsoğukluğu (Gonore), Neisseria gonorrhoeae bakterisinin neden olduğu, özellikle döl ve idrar yollarını etkileyen, cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların ikinci en bulaşıcı olanıdır; ilk sırayı klamidya enfeksiyonu alır.

<i>Corynebacterium diphtheriae</i>

Corynebacterium diphtheriae, Corynebacteriaceae familyasına ait, difteri hastalığı etkeni olan bir bakteri türü. İlk olarak 1884 yılında Alman bakteriyologlar Edwin Klebs (1834–1912) ve Friedrich Loeffler (1852–1915) tarafından keşfedildiğinden dolayı, Klebs–Löffler basili olarak da bilinir.

<i>Bacillus anthracis</i>

Bacillus anthracis ; Bacillaceae familyasına ait olup çubuk veya çomak (basil) şeklinde, gram-pozitif, kapsüllü, aerob ve fakültatif anaerob, hareketsiz ve sporla çoğalan bir bakteri cinsidir. Kapsül yapısının poli-D-Glutamik asit olması bacillus antracis'i diğer kapsüllü bakterilerden ayırır.

<span class="mw-page-title-main">Sedef hastalığı</span>

Sedef hastalığı (psoriasis), deride kabartılarla karakterize, uzun süreli, bulaşıcı olmayan bir otoimmün hastalık. HLA-Cw6 doku uygunluk antijeni birçok türünde genetik yönü oluşturur. Bu nedenle bazı hastaların ailelerinde de hastalık görülebilmektedir. Bazı ilaçlar ve duygusal dalgalanmalar hastalığı ortaya çıkarabilir veya aktifleştirebilir.

<i>Mycobacterium</i>

Mycobacterium ya da Mycobacteriaceae; aside dirençli, uzun veya kısa çomaklar halinde, hareketsiz, sporsuz, kapsülsüz ve aerobik özelliğe sahip mikroorganizmalardır. Mikobakteriler standart hücre duvarı yapısına sahip değildirler ve gram pozitif veya gram negatif olarak sınıflandırılamazlar. Bilinen anlamda kapsül bulunmamasına rağmen hücre duvarlarında çok fazla lipid bulunur. Bu madde mikroorganizmayı hem çevresel koşulların etkisinden korur hem de normal boyalarla boyanamama özelliğini de meydana getirir. Bu nedenle mikobakterileri boyamak için alttan hafifçe ısıtılmaları gerekir.

<i>Mycobacterium bovis</i> Bakteri türü

Mycobacterium bovis, yavaş büyüyen, aerobik bir bakteridir ve sığırlarda tüberküloz hastalığı etkenidir. Mycobacterium bovis sığırlardan insanlara geçerek tüberküloz hastalığı oluşturabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ziehl-Neelsen boyası</span>

Ziehl-Neelsen boyası, Ehrlich-Ziehl-Neelsen boyası veya asit-fast boyama bakteriyolojik tanılama için kullanılan bir boyama yöntemidir. İki Alman doktor: bakteriyolog Franz Ziehl (1859-1926) ve patolog Friedrich Neelsen (1854-1898) tarafından ilk kez tanımlanmıştır. Özellikle Mycobacteria türleri gibi asite dirençli mikroorganizmaları tanımlamak için kullanılan özel bir bakteriyolojik boyadır. Tüberküloz hastalığından sorumlu olduğu için en önemli kullanım alanı Mycobacterium tuberculosis'dir. İnsanlarda hastalığa neden olan diğer önemli Mycobacterium türleri, Mycobacterium leprae, Mycobacterium kansasii, Mycobacterium marinum, Mycobacterium avium kompleksin üyeleri içinde kullanılır. Aynı zamanda Nocardia gibi bazı diğer bakterilerin boyanmasında da kullanılabilirler. Mycobacterium tuberculosis gibi asit dirençli organizmalar hücre duvarları içinde mikolik asitler denilen lipid maddelerden büyük miktarda içerirler. Bu asitler Gram boyama gibi sıradan yöntemler ile boyanmaya dirençlidirler.. Ziehl-Neelsen boyamada kullanılan reaktifler karbol fuksin, asit alkol ve metilen mavisidir. Aside rezistant basil (ARB), boyama sonrası parlak kırmızı görünür.

<span class="mw-page-title-main">Gerhard Armauer Hansen</span>

Gerhard Henrik Armauer Hansen 1873 yılında cüzzamın etken maddesi olarak Mycobacterium leprae bakterisini tanımlamasıyla tanınan Bergen doğumlu doktor.

<span class="mw-page-title-main">Tüberküloz stomatiti</span>

Tüberküloz stomatiti, Mycobacterium tuberculosis olarak tanımlanan bakterinin neden olduğu tüberküloz hastalığının ağız mukozasındaki lezyonlarıdır. Günümüzde anti-tüberküloz ilaçlara dirençli mikobakteri türlerinin ortaya çıkması, AIDS ve beslenme bozukluğu gibi vücut direncini kıran risk faktörlerinin etkisiyle yeni hasta sayısında artışlar görülmektedir.

Granülom, ortadan kaldırılamayan canlı etkenleri sınırlandırılmak ya da yabancı cisimlerin olumsuz etkilerini önlemek amacını taşıyan makrofajların oluşturduğu, yuvarlakça-oval hücre kümeleridir. Üç boyutlu düşünülürse küre ya da yumurta biçiminde olan makrofaj kümelenmesini lenfositlerden oluşan bir katman kuşatır. Lenfositlerin hemen dışında ise, olay uzadıkça yoğunlaşan bir kollajen lif artışı (fibrozis) vardır.

<span class="mw-page-title-main">Tropikal ülser</span>

Tropikal ülser, daha çok orman küfü olarak bilinir, mycobacterumu içeren bir grup mikroorganizmanın etkili olduğu bir polimikrobiyal enfeksiyon nedeniyle ortaya çıkan kronik ülseratif deri lezyonudur. Bu durum tropikal iklimlerde yaygındır.