
Hindistan, resmî adıyla Hindistan Cumhuriyeti, Güney Asya'da bulunan bir ülkedir. Dünyanın en büyük yedinci coğrafi alanı ve en büyük nüfusuna sahip olan ülkenin ulusal marşı Jana Gana Mana'dır. Ülkede resmî dilleri İngilizce ve Hintçe oluşturur, ancak 22 adet tanınmış bölgesel dil de bulunur. Hindistan'da baskın din Hinduizm olup, ülke Endonezya ve Pakistan'dan sonra sayıca en kalabalık Müslüman nüfusa sahiptir. Hindistan nominal fiyatlarla dünyanın en büyük on ikinci ekonomisine ve satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük dördüncü ekonomisine sahiptir.

Myanmar, resmî adıyla Myanmar Birliği Cumhuriyeti, diğer isimleriyle Burma ya da Birmanya, Güneydoğu Asya'da bir ülkedir. Kuzeybatıda Bangladeş ve Hindistan, kuzeydoğuda Çin, doğuda Laos, güneydoğuda Tayland ile komşudur. Güney ve güneybatıda Andaman Denizi ve Bengal Körfezi'ne kıyısı vardır. Myanmar Güneydoğu Asya anakarasındaki en büyük, Asya genelinde ise 10. büyük ülkedir. 2017 verilerine göre nüfusu 54 milyondur. Başkenti Nepido, en büyük şehri Yangon'dur.

Güneydoğu Asya, Asya kıtasının bir parçasıdır ve Hindistan'ın doğusunda ve Çin'in güneyinde yer almaktadır. Güneydoğu Asya, Asya kıtasıyla Okyanusya arasında bulunan bölgeye verilen isimdir. Kesin sınırlarını çizmek oldukça zordur. Politik olarak batıya doğru Hint alt kıtası, kuzeye doğru Çin arasında uzanan bir kara parçası olarak görünür.

Yunanlar ya da Helenler, Yunanistan, Kıbrıs, Arnavutluk, İtalya, Türkiye, Mısır ve Doğu Akdeniz'i çevreleyen diğer ülkelerde yaşamış veya yaşayan, aynı zamanda da dünya çapına yayılmış ve diasporalar oluşturmuş bir etnik grup.

Brunei, resmî adıyla Brunei Ülkesi, Barışın Ülkesi veya Bruney Darüsselam, Güneydoğu Asya'daki Borneo adasında yer alan sultanlık. Ülkenin tek komşusu Malezya'dır. Başkenti Bandar Seri Begavan'dır. İslami monarşi ile yönetilen ülkenin resmî dili Malaycadır. Ülkenin gelir kaynaklarının başında doğal gaz ve petrol vardır. Ülke ekonomisi Sultan'ın ve Shell'in elindedir. Katar'dan sonra GSMH ölçütüne göre dünyanın en zengin ikinci ülkesi olarak kabul edilmektedir.

Japonlar, Japon Takımadalarına ve %98,5'ini oluşturdukları Japonya'ya özgü bir etnik gruptur.

Seküler devlet ya da laik devlet, resmî bir dini bulunmayan ve yasaların belli bir dine göre şekillendirilmediği devlettir. Laik devletler, herhangi bir dine inanan veya hiçbir dine inanmayan tüm vatandaşlarına eşit mesafede bulunur, bu tür devletlerde kişiler dinî inançlarına bakılmaksızın aynı mahkemelerde aynı yasalarla yargılanır. Dinî kurumların siyasete karışması yasaktır. Laik devlet yapısının egemen olduğu ülkelerde din ve vicdan özgürlüğü vardır ve bu yüzden herkes inandığı dinin gereklerini yerine getirme, inansa bile o gerekleri yerine getirmeme veya hiçbir dine mensup olmama özgürlüğüne sahiptir.

Türk diasporası, Türkiye'den ve eski Türk (Osmanlı) topraklarından dışarı göç etmiş Türklerin dünyadaki tahmini nüfusunu anlatmak için kullanılan terimdir. Türkiye dışındaki ülkelerde yaşayan Türkler iki grupta özetlenebilir:
- Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra sınırların dışında kalanlar
- Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra diğer ülkelere göç edenler

Laolar, Laos başta olmak üzere Çin'de, Vietnam'da Kamboçya'da ve Tayland'ın kuzeydoğusunda yaşayan etnik grup.

Çin, dünyanın en eski ve sürekli öğreti ve felsefi geleneklerinin beşiği olmuştur. Çin'de batıdaki anlamıyla bire bir örtüşen bir din anlayışı hiç olmamıştır. Milattan önce 6. yüzyıldan itibaren görülmeye başlayan düşünce okulları kendi içinde özgün olarak sürekli gelişmiştir. Bu yüzden Çin'de inanç sistemleri olarak Çin kültürünü tarihi boyunca şekillendiren Konfüçyüsçülük, Taoizm ve çok sonradan gelen Budizm düşünce okulları sıralanır. Bu iç içe geçmiş düşünce okulları kendi aralarında kökten farklı bir evren anlayışı taşımazlar ancak klasik anlamıyla batıda ortaya çıkan Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık dinlerinden kökten ayrıdırlar. Bu düşünce okulları öncesinde de Çin'in hem toplayıcı ve avcı şamanik toplumlarında hem de yerleşik tarım toplumları döneminde kainatın doğuşuyla ilgili anlatılan masal ve efsanelerde evrenin; klasik dinlerde olduğu gibi bir yaratıcı tarafından yaratılmasından çok her şeye hamile olan ve hiçbir şeyin henüz bir biçimi olmadığı karanlık bulamaç bir şeyden doğduğu inançları yer bulmaktadır. Bu bulamaç, karanlık hiçbir nesnenin henüz şekil almadığı ama her şeye hamile olunan bu hale masallarda Hundun, düşünce okullarında Dao denmektedir. Dao'dan Gök ve Yer yani somut ve soyut olan her şey doğar, yin ve yang değişim ilkeleriyle her şey biçim alır ve dönüşür. Günümüzde Kuantum Kuramı'nın kozmogoni görüşleri Çin'de ortaya çıkan bu evren anlayışına daha yakın durmaktadır. Gök uzayı, yer ise yıldızlar, gezegenler gibi yoğun her şeyi temsil etmektedir. Dao düşünce okulunda Gök ve Yerin ham doğası yani kendiliğindenlik hali olan Zìrán (自然)'a uyması çabasız çabayı uygulaması en uygun yönetim olarak anlatılırken, Konfüçyüsçü okullara göre ise Gök ve Yer ilişkisi hiyerarşik ele alınır, erdem ve görevlere önem verilir, dolayısıyla devletin yönetimi ve halk ile ilişkisi buna uymalıdır anlayışı hakim olmuştur. Çin imparatorları, özellikle Konfüçyüs okuluna göre Gök gibi olmalıydılar ve bu yüzden "Göğün Vekaleti"ni (Tianming) talep edip Çin efsanevi ve geleneksel pratiklerine katılırlardı. Yaygın inanç sistemi bu şekilde kendini gösterirken sonraki yüz yıllarda Batıda ortaya çıkan dinler Çin'de yayılmak istemiş olsa da halk arasında bu inanç sistemleri çok rağbet görmemiştir. Ancak günümüzde sayıları fazla olmasa da Çin'de Hristiyanlık ve müslümanlık da yaşamaktadır. 1949 Mao Zedong devriminden beri Çin, bir ateist ve Marksist kurum olan Çin Komünist Partisi tarafından yönetilmektedir. Bu dönemde bilimsel bir zemini olmayan hiçbir görüşe izin verilmedi. Dini hareketler ve kurumlar önce hükûmet kontrolü altına alındı, sonra Kültür Devrimi (1966-1976) sırasında baskıya uğradı. Devrimin yumuşama döneminde geleneksel öğretiler ve sonradan gelen dini örgütlere haklar verilmeye başlanmıştır. Hükûmet henüz beş tane öğreti ve dini resmen tanımaktadır: Budizm, Taoizm, İslam, Protestanlık ve Katoliklik. 21. yüzyılın başında kurumsal idarelerde Konfüçyüsçülük ve Çin halk gelenekleri giderek daha fazla tanınma kazanmaktadır.

Malezya, resmi dini İslam olan çok kültürlü ve çok dinli bir ülke. 2020 Nüfus ve Konaklama Sayımı'na göre nüfusun %63,5'ü İslam'a; %18,7'i Budizm'e; %9,1'si Hıristiyanlığa; %6,1'i Hinduizm'e; ve %1'i Çin geleneksel dinine mensuptur. Geri kalanları diğer dinler oluşturmaktadır, ör. Animizm, halk inançları, Sihizm, Bahailik ve diğer inanç sistemleri. Kendini ateist olarak tanımlayanların sayısı az; insan hakları örgütleri, devletin ateistlere karşı uyguladığı ayrımcılığı eleştirmektedir.

Bengalliler, Güney Asya'da yaşayan bir Hint-Aryan etno-linguistik gruptur. Anadilleri Bengalce olup Han Çinlileri ve Araplardan sonra dünyanın üçüncü büyük etnik grubudur.
Rusya'da din çeşitliliği oldukça fazladır; Ortodoks Hristiyanlık en yaygın inançtır, ancak dinsiz kişiler ve diğer inançlara sahip önemli azınlıklar da mevcuttur.

Mandalay bölgesi, Myanmar'ın bir bölgesidir. Bölgenin nüfusu 2014 yılı itibarıyla 6,165.723'tir. Bölgenin başkenti Mandalay şehridir.

Ayeyarwady bölgesi, Myanmar'ın bir bölgesidir. Bölgenin nüfusu 2014 yılı itibarıyla 6,184.829'dur. Bölgenin başkenti Pathein şehridir.

Tanintharyi bölgesi, Myanmar'ın bir bölgesidir. Yüzölçümü 43,344.9 km² olan bu bölgenin nüfusu 2014 sayımına göre 1,406,434'tür. Bölgenin başkenti Dawei şehridir.
Pakistanlılar veya Pakiler, Pakistan'ın vatandaşı olan insanlardır. Pakistan çok etnik gruptan oluşan ve çok dilli bir devlettir: halkının çoğunluğu dilsel olarak Hint-Aryan ve İran gruplarına aittir, geri kalan azınlık ise çoğunlukla diğer dil gruplarına ve ailelere aittir.

Arakan Soykırımı, Müslüman Arakan halkına Myanmar Hükûmeti tarafından yapılan etnik temizliktir. Milliyetçi Budistlerin yaptığı katliamlar 1 milyondan fazla Arakanlıyı başka ülkelere gitmeye mecbur bıraktı. Çoğu Arakanlı Bangladeş'e göç ederek Dünya'nın en büyük mülteci kampının kurulmasına sebep olurken diğer Arakanlılar Hindistan, Tayland ve Malezya'ya gitmeye mecbur bırakıldı.

Bu liste, 2010'lar itibarıyla yaklaşık 535 milyon kişi tarafından takip edilen Budizm dininin dağılımını göstermektedir. Toplam Dünya nüfusunun %7 ila %8'ini Budistler oluşturur.

Achang halkı, bir etnik grup. Çin Halk Cumhuriyeti devletinin resmî olarak tanıdığı 56 etnik grup ve Myanmar devletinin resmî olarak tanıdığı 135 etnik gruptan biridir.