İçeriğe atla

Muvakkithane

Süleymaniye Camii'nin muvakkithanesi ve avlu girişi

Muvakkithane, (Osmanlıcaموقّتخانه), muvakkitlerin namaz vaktini ve saati tespit ettikleri, küçük çapta astronomi çalışmaları yaptıkları mekandır.

Anlamı ve Yapı Özellikleri

Muvvakkithane, muvakkitlerin yani vakti tespit edenlerin çeşitli aletlerle namaz vaktini belirlediği, gözlem yaparak zamanı tespit ettikleri mekandır. Bu bağlamda muvakkithane, "vaktin belirlendiği mekan" anlamına gelmektedir. Namaz vakti belirlenmesiyle ilgili mesleğe daha önceki İslâm medeniyetlerinde de rastlanmasına rağmen bu çalışmanın yapıldığı hususi bir mekân olarak muvakkithâne tabirine Osmanlı İmparatorluğu'ndan önce rastlanmamıştır.[1] Muvakkithaneler şehirlerdeki büyük camilerin bahçesine inşa edilmiş bir iki odadan büyük olmayan yapılardır. Bu yapılar içinde bulundukları külliyenin veya bitişik olduğu caminin vakfı tarafından idare edilir, buralarda çalışan kimselere ise zamanı ayarlayan, vakitten sorumlu kişi manasında muvakkit denilirdi.

Ayrıca Osmanlı medeniyetinde külliye adıyla anılan yapının içerisinde pek çok farklı işlevi ve hizmeti sağlayan kamusal hizmet binaları bulunmaktaydı. İmaret, cami, şifahane gibi yapıların yanı sıra dini ve ilmi açıdan hizmet sağlayan kamu binaları arasında sayılabilecek muvakkithaneler külliyelerin içerisinde de bulunabilmekteydi. Dikdörtgen planlı inşa edilen yapıların yola bakan cepheleri geçenlerin saatleri daha iyi görebilmesi için üçgen bir düzlemde dışarıya taşacak şekilde tasarlanır; mevki olarak camilerin girişinde sağ veya sol tarafta yer alır. Bir yanı mutlaka sokağa bakan bu yapılar genelde tek katlıdır. İki katlı olanlar ise Sıbyan Mektebi, kütüphane gibi vakıf müesseseleriyle birleştirilerek kullanılmıştır.

İşlevi

Kütahya Muvakkithânesi

Bu mekanlarda yapılan en önemli faaliyet çeşitli aletler vasıtasıyla tespit edilen namaz vakitlerinin müezzinlere bildirilmesidir. Namaz vakitlerinin güneşe göre ve hassas bir şekilde belirlenmesi, ayrıca kıble yönünün dakik olarak tayini ihtiyacı, muvakkitliğin daha Emevîler döneminde ortaya çıkmasına yol açmış, ilk muvakkithâne de Şam'daki Emevi Camii'nde kurulmuştur. Emeviler döneminde ortaya çıkan muvakkithaneler, Osmanlılarda özellikle İstanbul'un fethinden sonra yaygınlaştı. Bu tarihten önce diğer Osmanlı şehirlerinde muvakkithane kayıtlarına rastlanmakla birlikte tam olarak tespit edilemedikleri için varlıkları tartışmalıdır.[2] İstanbul'da ilk inşa edilen muvakkithane, 1470 tarihli Fatih Camii Muvakkithanesidir.[3] Buranın başına da ilk muvakkit kabul edilen ünlü bilim insanı Ali Kuşçu getirilmiştir.[4]

Bu mekanlarda çalışan muvakkitler, senelik takvim ile Ramazan ayı için imsakiye hazırlardı. Muvakkitlerin hemen hemen tamamı basit astronomi aletlerini kullanmayı bildikleri gibi içlerinde bu sahada eser verecek seviyede bilgi sahibi olanlar da vardı. İsteyenlere basit astronomi derslerinin de verildiği bu mekanlarda muvakkitlerin bilgisine göre hem bir astronomi eğitimi yeri ve hem de basit bir gözlem evi idi. Osmanlı şehirleri için Şeyh Vefa, Takiyüddin ve Darendeli Mehmed Efendi gibi kişiler namaz vakitlerini gösteren dakik cetveller hazırlayan ünlü gök bilimci ve muvakkitler arasındadır. Aynı zamanda İstanbul'daki bazı muvakkithanelerin, astrolojik hesaplara dayanarak uğurlu zamanı padişaha belirtmekle görevli olan müneccimbaşıların yetişmelerinde önemli bir yeri bulunmaktaydı. Mekanik saatler yaygınlaşması ve muvakkithânelere girmesiyle muvakkitlerin görevi zaman içerisinde saatleri tamir ve ayarlarını kontrol etmeye ve saat ve astronomi aletleri imal etmeye dönüştü. Muvakkithanelerder ayrıca astronomi, astroloji ve takvim gibi konularda ders verilir, vakit tayiniyle ilgili basit aletlerin yapımı da öğretilirdi. Bazı muvakkithâneler dönemin küçük birer rasathanesi gibi çalışmaktaydı.

Muvakkithanelerin demirbaşları arasında zaman tayini yapmak, yön bulmak, güneşin meridyen geçişini tespit etmek için kullanılan usturlap, zaman tayininde birinci derecede önemli bir ölçüm aracı olan ve üçgen şeklindeki rubu tahtası, çift yansıma ilkesine dayanan ve ölçüm kapasitesi 90 derece olan oktant, güneş ve yıldızların yüksekliklerinin ölçülmesinde kullanılan daire-i muaddel, çeşitli küreler bulunmaktaydı.[5] Bunların yanında teknolojik gelişmelere göre farklılaşan kadran, sekstant, kum saati, güneş saati, mekanik saatler gibi astronomi aletleriyle zaman ve takvimle ilgili hat levhaları bulunmaktaydı.[2]

Muvakkithane örnekleri

İstanbul'da ilk inşa edilen muvakkithane, 1470 tarihli Fatih Camii Muvakkithanesidir.[3] Evliya Çelebi'nin aktardığına göre muvakkithane saatlerinin çok dakik olmasından dolayı Bayezid Camii Muvakkithanesi şehirdeki en şöhretli muvakkithaneydi. Bu ilk örneklerin yanında İstanbul'da pek çok muvakkithane bulunmaktaydı. Özellikle Teşvikiye Camii, Yavuz Selim Camii, Şehzade Camii, Eminönü Camii bahçeleri içerisinde bulunan yapılar ve pek çok mahallede rastlanabilecek muvakkithaneler İstanbul'un bu yapılar bakımdan zengin olduğunu göstermektedir. Payitaht İstanbul'da inşa edilen muvakkithanelerin yanı sıra Osmanlı coğrafyasında inşa edilmiş diğer muvakkithaneler Belgrad, Kalemegdan, Beyrut, Şam, Taif, Girit, Hanya, Bursa, Gelibolu, Kütahya Muvakkithanesi, Trabzon, İznik, İzmir, Aydın, Tire, Konya, Çorum, Tokat, Erzurum, Balıkesir, Manisa, Edirne, Çanakkale, Safranbolu ve Amasya gibi birçok merkezde bulunmaktadır.[6] İçindeki aletlerin korunması ve işlevini sürdürmesi bakımından Bosna-Hersek'teki Gazi Hüsrev Bey Camii önemli örneklerden sayılmaktadır.

İstanbul'daki muvakkithaneler

Sadece 29 tanesi günümüze ulaşabilmiş İstanbul'daki muvakkithanelere rastlanabilecek yapıların bazıları şunlardır:[7][8]

İstanbul'daki ilk muvakkithanenin yapıldığı Fatih Camii
Ayasofya Camii'nin zemin planı: 1. Sıbyan mektebi 2. Şadırvan 3. Muvakkithane 4. Mütevelliler dairesi (Günümüzde Müze Müdürlüğü'nce kullanılıyor) 5. Şehzadeler Türbesi 6. III. Murad Türbesi 7. II. Selim Türbesi 8. III. Mehmet Türbesi 9. Sebil 10. Mermer sarnıç 11. Türk payanda duvarları 12. Kütüphane 13. Vaftizhane (Günümüzde Sultan Mustafa ve Sultan İbrahim Türbesi) 14. Sebil 15. Minareler 16. Omphalion 17. İkinci Ayasofya kalıntıları 18. Ayasofya Medresesi (günümüzde mevcut değildir) 19. Ayasofya İmareti (günümüzde mevcut değildir) 20. İmaret Kapısı 21. Mihrap 22. Hünkar mahfili 23. Minber 24. Müezzin mahfili 25. IV. Murat'ın yaptırdığı mermer kürsü 26. Bergama'dan getirilen küpler 27. Terleyen sütun 28. Üst kata çıkış rampası 29. Alt kata iniş rampası 30. Hazine dairesi

Ayasofya Camii Muvakkithanesi

Ayasofya Camii Muvakkithanesi

Günümüze kadar ayakta kalabilmiş ender muvakkithaneler arasında olup 19. yüzyılda yapılması sebebiyle son dönem Osmanlı izlerini taşır. Sultan Abdülmecid zamanında, Ayasofya Camii'nin onarımını yapan Fossatti Kardeşler tarafından, 1853 yılında yapılan yapı, kare planlı, kesme taş duvar örgülü olup, giriş kısmı kuzey cephesindendir.[9] Muvakkithane içerisinde, ortada, mermer ayaklı, yekpare mermerden yuvarlak bir masa yer almaktadır. Yapının muvakkithane olarak kullanıldığı dönemde, sarkaç ayarının bozulmaması için masa üzerinde duran saat ile iç kısımdaki saatlerin, dışarıdan bakıldığında herkes tarafından görülebilmesi amacıyla pencereler büyük yapılmıştır. Cami döneminde muvakkithane içerisinde yer alan büyük ayaklı saatlerin bir kısmı günümüzde müze deposunda korunmakta olup yapı günümüzde Müze Ofisi olarak kullanılmaktadır.[9]

Günümüzdeki işlevi

Muvakkithaneler, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde özellikle Sultan Abdülmecid döneminde meydan saatlerinin yapılmaya başlanması ve mekanik saatlerin yaygınlaşması ile önemini yitirmeye başlamıştır. Eski bir gelenek olarak özellikle İstanbul'da saatlerinin ayarlarını kontrol için, muvakkithane saatlerinin doğruluğuna inanarak buralara uğranmaya devam edilmiştir.[3] İstanbul dışındaki eski ve mevcut muvakkithaneler arasında Kütahya Muvakkithanesi, Kayseri Saat Kulesi, Muğla Saat Kulesi, Tokat Saat Kulesi ve Çanakkale Saat Kulesi sayılabilir.

Son müneccimbaşı Hüseyin Hilmi Efendi’nin 1924 yılında vefatıyla müneccimbaşılık müessesesi lağvedilince yerine aynı yıl başmuvakkitlik adıyla yeni bir müessese kurulmuş ve başına Ahmet Ziya (Akbulut) getirilmiştir.[2] Cumhuriyetin ilanı sonrasında “Başmuvakkitlik” adı altında kurulan yeni bir müesseseye devredilen muvakkithaneler, 20 Eylül 1952'de kapatıldı. Günümüzde pek çok muvakkithane binaları değişen zamana dirense dahi ayakta kalanların bir kısmı ya amaçları dışında kullanılmakta veya metruk haldedir. Bir kısmının ise farklı amaçlarla, örneğin büfe, kafeterya, kitap satış noktası olarak kullanıldığına veya müştemilat olarak bırakıldığına rastlanmaktadır. Bu yapıların birer astronomi merkezi olarak kullanıldığı düşünülürse, bugünkü kullanım örneklerinin ne kadar tezat teşkil ettiği anlaşılabilir.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

  • Server Dayıoğlu, İstanbul Muvakkitleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.

Kaynakça

  1. ^ "TDV İslam Ansiklopedisi, C.31, s.413". 2 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2016. 
  2. ^ a b c "TDV İslam Ansiklopedisi, C.31, s.414". 2 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2016. 
  3. ^ a b c "İstanbul Büyükşehir Belediyesi - Kültür AŞ'den dev bir eser daha; İstanbul Muvakkithaneleri". 15 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2016. 
  4. ^ "İtinayla eşref saati ayarlanır, hayırlı günler hesaplanır". 23 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2016. 
  5. ^ "Zamanın ruhuna dokunan mekânlar". 15 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2016. 
  6. ^ Zamanın dünyaya açılan penceresi: Muvakkithane[]
  7. ^ Muvakkithane envanteri[]
  8. ^ İstanbul Muvakkithaneleri ve Muvakkitleri[]
  9. ^ a b "Ayasofya Muvakkithanesi". 29 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2016. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ayasofya (Trabzon)</span> Türkiyenin Trabzon şehrinde yer alan bir cami

Ayasofya ya da eskiden Ayasofya Kilisesi, Trabzon'un Fatih Mahallesi'nde bulunan tarihi yapı.

<span class="mw-page-title-main">Cami</span> Müslümanların ibadet mekânı

Cami, İslam dininin ibadet mekanıdır. Genellikle minaresiz küçük camilere veya bazı kurum ve kuruluşlarda ibadet için ayrılmış ufak mekanlara ise mescit denir.

<span class="mw-page-title-main">Yeni Cami</span> İstanbulda bir cami

Yeni Cami ya da Valide Sultan Camii, İstanbul'da 1597 yılında Sultan III. Murad'ın eşi Safiye Sultan'ın emriyle temeli atılan ve 1665'te zamanın padişahı IV. Mehmed'in annesi Turhan Hatice Sultan'ın büyük çabaları ve bağışlarıyla tamamlanıp ibadete açılan camidir.

Aşağıda camiye dönüştürülmüş kiliselerin bir bölümü bulunmaktadır. Eğik olarak yazılan isimler günümüzde artık cami olarak kullanılmamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Zağnos Paşa Camii</span> Balıkesirde bir cami

Zağnos Paşa Camii veya Balıkesir Ulu Camii, Türkiye'nin Balıkesir şehir merkezinde bulunan15. yüzyıl yapısı cami.

Şahadet Camii veya diğer adlarıyla Kale Camii veya Saray Camii, Bursa'da Tophane semtindeki tarihî cami.

<span class="mw-page-title-main">Beylerbeyi Camii</span>

Beylerbeyi Cami ya da diğer bilinen adıyla Hamid-i Evvel Camii İstanbul'un Beylerbeyi semtinde bulunan 18. yüzyıl yapısı bir selatin camisidir.

<span class="mw-page-title-main">Ayasofya (İznik)</span> Türkiyenin Bursa şehrinde yer alan bir cami

İznik Ayasofya Camii veya İznik Ayasofya Orhan Camii veya eskiden Azize Sofya Kilisesi, İznik'in tam ortasında, surlarla çevrili kentin dört kapısından gelen yolların kesiştiği yerde inşa edilmiş olan yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı mimarisi</span> Osmanlı mimarisine genel bakış

Osmanlı mimarisi, Osmanlı İmparatorluğu'nun beylik olarak kurulup, imparatorluk olarak yayıldığı ve hüküm sürdüğü dönemlerde inşa ettiği veya fikir öncülüğü yaptığı mimari üslupları ve eserleri kapsar. Osmanlı mimarisi kendinden önce gelen Erken dönem Anadolu Türk mimarisi, Selçuklu mimarisi, Bizans mimarisi, İran mimarisi ve Memlük mimarisi'nden etkilenmiştir. Osmanlı mimarisinin, Akdeniz ile Ortadoğu mimari geleneklerinin sentezi olduğunu düşünen mimarlık eleştirmenleri de vardır. Her ne kadar farklı dönemlerdeki ihtiyaca ve teknolojiye göre farklı yapı türleri inşa edildiyse de, genelde Osmanlı'nın hakim olduğu bölgelerde camiler ve çevresinde yapıların inşa edilmesi sıklıkla rastlanan bir olguydu. Camiler, çevrelerine yapılan sosyal yapılarla birlikte bir külliye teşkil ediyorlardı.

<span class="mw-page-title-main">Saat</span> zamanı ölçmeye yarayan alet

Saat, zamanı ölçmeye yarayan alettir. İki farklı zaman arasındaki farkı insanlar tarafından oluşturulan ölçüler dahilinde ölçmeyi sağlar. Saatin rakamları arasındaki açılar 30 derecedir.

<span class="mw-page-title-main">Altunizade Camii</span> İstanbulda bir cami

Altunizade Camii ya da İsmail Zühtü Paşa Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinin Altunizade Mahallesi'nde yer alan, Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi bir camidir. Altunizade İsmail Zühdü Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapımına 1865 yılında başlanan cami, 1 yıllık inşaat sürecinden sonra 1866 yılında ibadete açılmıştır. Cami mimari olarak Osmanlı esintilerini yansıtmaktadır.

Ahmediye Camii ya da Kefçe Dede Camii, İstanbul'un Üsküdar ilçesinin Ahmediye Mahallesi'nde yer alan, Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi bir camidir. Tersane emini İbn'ül Emin Ahmed Ağa tarafından yaptırılmıştır. Yapımına 1721 yılında başlanan cami, 1 yıllık inşaat sürecinden sonra 1722 yılında ibadete açılmıştır. Cami mimari olarak Osmanlı esintilerini yansıtmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kurban Nasuh Baba Camii</span>

Kurban Nasuh Baba Camii ya da Şeyh Nuri Efendi (Çarşamba) Tekkesi, İstanbul'un Üsküdar ilçesinin Ahmediye Mahallesi'nde yer alan, Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi bir camidir. Şeyh Kurban Nasuh Baba tarafından yaptırılmıştır. Yapımına 1586 yılında başlanan cami, 1 yıllık inşaat sürecinden sonra 1587 yılında ibadete açılmıştır. Cami mimari olarak Osmanlı esintilerini yansıtmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Boyahane Camii</span> Yakutiye, Türkiyede bir cami

Boyahane Camii, Türkiye'de Erzurum ili, Yakutiye ilçesinde bulunan tarihî bir camidir.

<span class="mw-page-title-main">Ayasofya (Selanik)</span> Yunanistanın Selanik şehrinde bir kilise

Ayasofya veya Kutsal Bilgelik Kilisesi, Selanik'te bulunan dinî yapılardan biridir. Kilise olarak kurulup sonradan camiye dönüştürülen bu yapı, şehrin en eski yapılarından biridir ve UNESCO listesindedir. Üçüncü asırdan beri bu yerde bir kilise bulunmaktadır fakat şimdiki yapı 7. asırda inşa edilmiştir. İstanbul’daki Ayasofya örnek alınmıştır. Kilisenin içine ikonlar çizilmiştir. Binanın planı Yunan haçı şeklindedir ve orta Bizans devri mimarisinin en iyi örneklerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Selimiye Camii</span> Üsküdar Mahallesinde bir cami

Büyük Selimiye Camii, Osmanlı Padişahı III. Selim tarafından Barok ve Osmanlı mimarisi tarzlarında yaptırılmış, İstanbul'un Üsküdar semtinde bulunan tarihi cami.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'deki saat kuleleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Türkiye'deki saat kuleleri listesi, Türkiye'deki kayda değer saat kulelerinin yer aldığı derleme.

<span class="mw-page-title-main">Saat kulesi</span> mimari yapı

Saat kulesi, bir kule ya da bir yapının üzerinde yükselen kulevari çıkıntı üzerine saat kadranı eklenmesiyle oluşan ikonik yapı.

Etimesgut Camii veya diğer adıyla Etimesgut Zırhlı Birlikler Camii; Ankara'nın Etimesgut ilçesinde bulunan bir camidir. 1965 yılında inşaatı tamamlanan yapı, Türkiye'deki ilk modern tasarımlı camilerden biri olarak kabul edilir.

Muhammed ibn Yusuf olarak da bilinen Muhammed ibn el-Katib Sinan el-Konevi, on beşinci yüzyılın sonlarında ve on altıncı yüzyılın başlarında bir Türk astronomu ve muwaqqit idi. Osmanlı astronomisinin, özellikle astronomik aletler ve zaman işleyişi alanında öncülerinden biri olarak, çeşitli camilerde ve sonunda Kanuni Sultan Süleyman döneminde Babıali'de muvakkit olarak görev yaptı. Daha önceki Memlük astronomlarından, özellikle Şemseddin Halili (1320–1380) ve Ibni Şatir'den etkilendi.(c. 1304—1375), ayrıca Orta Asyalı Ali Kuşçu ve El-Biruni tarafından.