
Kadir, bir yıldızın veya Dünya'dan gözlemlenen diğer astronomik cisimlerin parlaklığının bir ölçüsüdür. Bir cismin görünür büyüklüğü, onun içsel parlaklığına, Dünya'dan uzaklığına ve gözlemcinin görüş hattı boyunca yıldızlararası tozun neden olduğu cismin ışığının sönmesine bağlıdır.

Crux ya da Güneyhaçı takımyıldızı, 88 modern takımyıldızın en küçüğü fakat aynı zamanda en ünlü ve göze çarpanlarından biridir. Üç tarafı Erboğa ile çevrilidir, güneyinde ise küçük takımyıldız Sinek yer alır. Samanyolu'nun görünür bandının güney ucunda yer alır. Latince adı olan Crux, Türkçede "haç" anlamına gelir. Dört ana yıldızının her biri +2,8'den daha parlak bir görünür görsel büyüklüğe sahip olduğundan en kolay ayırt edilen takımyıldızlar arasındadır. Güney Yarımküre'nin birçok halkları arasında yüksek bir kültürel öneme sahiptir. Parlaklığı ve belirgin şekli nedeniyle, Avustralya, Brezilya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin bayraklarında sıkça tasvir edilir. Bu ülkeler, takımyıldızı coğrafi güney konumlarının bir sembolü olarak kullanırlar.
Açısal çap, açısal boyut, görünür çap veya görünür boyut, bir küre veya dairenin belirli bir bakış açısından ne kadar büyük göründüğünü tanımlayan açısal mesafedir. Görme bilimlerinde buna görüş açısı, optikte ise açısal açıklığı denir. Alternatif olarak açısal çap bir gözün veya kameranın, görünen bir dairenin bir tarafından diğer tarafına bakabilmek için dönmesi gereken açısal yer değiştirme olarak da düşünülebilir. İnsanlar çıplak gözleriyle yaklaşık 1 yay-dakika çapa kadar çözünürlük elde edebilirler. Bu, 1 km mesafede 0,3 m'ye ya da en uygun koşullarda Venüs'ün bir disk olarak algılanmasına karşılık gelir.

Üstdevler en olağanüstü büyüklükteki yıldızlar arasındadırlar. Hertzsprung-Russell çizeneğinin üst bölümünde bulunurlar. Tayfsal sınıflandırma açısından üstdevler Ia veya Ib olarak belirtilirler. Mutlak kadirleri -5 ile -12 arasındadır.

Üstündevler veya hiperdevler, olağanüstü büyüklüğe sahip, çok nadir görülen yıldızlardır. İzgeleri geniş bir atmosfer varlığını belirtmektedir. Üstündevler en az üstdevler kadar büyük olup kütleleri 100 Güneş kütlesine ulaşabilmektedir.

Dev yıldız, aynı yüzey sıcaklığına sahip bir anakol yıldızından önemli ölçüde daha büyük bir yarıçapa ve aydınlatma gücüne sahip olan yıldızdır. Büyük bir boyut mutlaka büyük kütle anlamına gelmez, dev bir yıldızın yoğunluğu bazen çok düşük olabilir. Hertzsprung-Russell diyagramındaki anakolun tepesinde yer alırlar ve aydınlatma sınıfları II ve III'e karşılık gelir. Dev ve cüce terimleri, 1905 civarında Ejnar Hertzsprung tarafından benzer sıcaklık veya tayf tipine rağmen oldukça farklı aydınlatma gücüne sahip olan yıldızlar için türetilmiştir.

Tansık (Mira) değişeni, adını Tansık (Mira) yıldızından alıp, ileri derecede al renge, 100 günden uzun atma süresine ve 1'den yüksek mutlak parlaklığa sahip, zonklayan değişen yıldızlar sınıfıdır.

Kuasar, kütlesi milyonlarca ila on milyarlarca güneş kütlesi arasında değişen, bir gaz diski ile çevrili bir süper kütleli kara delik tarafından desteklenen son derece parlak bir aktif galaksi çekirdeğidir (AGN). Kara deliğe doğru düşen diskteki gaz sürtünme nedeniyle ısınır ve elektromanyetik radyasyon şeklinde enerji açığa çıkarır. Kuasarların ışıma enerjisi muazzamdır; en güçlü kuasarlar, Samanyolu gibi bir galaksiden binlerce kat daha fazla parlaklığa sahiptir.
Renk ölçeği bir yıldızın, iki farklı tayf bölgesinde ölçülen parlaklıklarının farkı olarak tanımlanır.. Örneğin,vB-V renk ölçeği “B” tayf bölgesindeki Görünür kadiri ile “V” tayf bölgesindeki görünür kadir arasındaki farkı gösterir. Günümüzde çok renkli ışık ölçümünde çeşitli renk ölçekleri kullanılmaktadır. U, B, V sisteminde etkin dalgaboyu λeff = 3500A°’ de görülen parlaklık U, λeff = 4300A°’ de ölçülen parlaklık B, λeff = 5500 A° de ölçülen parlaklık V ise, dizgede (U-B), (B-V) farkları, renk ölçeği olarak kullanılır.

Değişen yıldız, parlaklıkları zaman içinde değişen yıldızlardır. Parlaklıkları genelde ya çok gençken ya da çok yaşlı iken değişir. Bunun nedeni, ya genişleme, daralma, püskürme gibi yıldızın iç dinamiğinden; ya da iki ya da daha fazla yıldızın birbirlerinin yörüngelerinde dönerken oluşturdukları tutulmalardan kaynaklanan dış dinamiklerden dolayı oluşur. 2000 yılına kadar 30,000'in üzerinde değişken yıldız bulunup kataloglanmıştır. Ayrıca 14,000 kadar başka yıldızda parlaklık değişiminden şüphelenilmektedir. Güneşimiz ve Kutup Yıldızı dahil olmak üzere birçok yıldızın, yeterli duyarlılıkta ölçüldüğünde, parlaklıkları değişmektedir.
RV Tauri değişenleri, maksimum ışıkta, tayflarında F ve G türü, minimum ışıkta ise G ve K türü yıldızların tipik çizgilerini gösteren parlak, sarı üstdevlerdir. Görsel bölge ışık eğrileri benzer minimumlar arası 30 – 150 günlük dönemlerle ardışık sığ ve derin minimumlar göstermektedir ve değişim genlikleri genellikle 2-3 kadir arasındadır. Bazı örneklerinde 3 kadiri geçebilmektedir. Çapsal zonklama yaparlar.
Gökbilimde yüzey parlaklığı, gökadalar ve bulutsular gibi geniş cisimlerin veya gece gökyüzü arka planının, birim başına görünür büyüklüğü veya akı yoğunluğu miktarıdır. Bir nesnenin yüzey parlaklığı, yüzey parlaklığı yoğunluğuna, yani birim yüzey alanı başına yayılan aydınlatma gücüne bağlıdır. Görünür ve kızıl ötesi gökbilimde yüzey parlaklığı, belirli bir filtre bandında veya fotometrik sistemde, genellikle yay-saniye kare başına büyüklük olarak verilir.
Yıldız ışıitısı Astronomide bir gökcisminin yaydığı ışık akısıdır. Bu akı logaritmik ölçekte gösterilir. Kimi kaynaklarda ışıltı yerine büyüklük de denilmektedir. Ancak, burada büyüklük sözüyle, hacim değil, ışık akısı kastedilmektedir.
Gök aydınlığı veya gece aydınlığı, gezegen atmosferlerinin yaydığı çok zayıf bir ışıktır. Dünya ele alınacak olursa, bu olgu geceleri gökyüzünün hiçbir zaman tamamen karanlıkta kalmamasına neden olur. Bu durum yıldızlardan gelen ışıklar ve güneş ışınlarının atmosferde yayılımı denklemden çıkarıldığında dahi geçerlidir.
Fotometri bir astronomik nesnenin ışık akısı veya elektromanyetik radyasyonunun yoğunluğunun ölçülmesi ile ilgili bir astronomi tekniğidir.
Sönme, gözlemci ve astronomik obje arasında ortaya çıkan gaz ve tozun oluşturduğu elektromanyetik radyasyonun serpintisini ve emilimini (absorbasyonunu) anlatmak için kullanılır. Yıldızlararası sönümleme Robert Julius Trumpler tarafından 1930 yılında tanındı. Ancak, etkileri Friedrich Georg Wilhelm von Struve'nin tarafından 1847 yılında belirtilmiştir. Ve bu yıldızların renkleri üzerindeki etkisi, onu galaktik tozun genel varlığı ile irtibatlamamış bazı kişilerce gözlemlenmiştir. Samanyolu'nun düzlemine yakın uzanan yıldızlar dünyanın birkaç bin parseki içinde olup V bandındaki tükenme kiloparsec başına 1,8 büyüklüğündedir.

UBV fotometrik sistemi veya Johnson sistemi, elektromanyetik spektrumun geniş bir merkezi bandıdır ve genellikle yıldızları renklerine göre sınıflandırmak için kullanılır. Bilinen ilk standartlaştırılmış fotometrik sistemdir. U, B ve V harfleri bir yıldız için ölçülen ultraviyole, mavi ve görsel büyüklükleri temsil eder; daha sonra bu sistem tarafından verilen daha teknik, formülsel değerlerde sınıflandırmak için belirli bir sırayla iki çıkarma gerçekleştirilir. Böylelikle, insan gözü bu dalga boylarının ilk iki grubunu görüntülemek için daha az belirgin olana odaklanabilir. Bu da, görünürdeki mutlak büyüklükteki değerler ile maksimum konsantrasyon sağlar.

O-tipi ana kol yıldızı, tayf tipi O ve aydınlatma sınıfı V olan ana kol (hidrojen-yakan) yıldızıdır. Bu tip yıldızlar Güneş'in kütlesinin 15 ila 90 katı kütleye ve 30.000 ila 50.000 K arasında yüzey sıcaklığına sahiptir. Güneş'ten 40.000 ila 1.000.000 kat daha parlaktırlar.

Astronomide büyüklük, belirli bir geçirim bandında genellikle görünür veya kızılötesi spektrumda, ancak bazen tüm dalga boylarında bir nesnenin parlaklığının boyutsuz bir ölçüsüdür. Nesnelerin büyüklüğünün kesin olmayan ancak sistematik bir tespiti, Hipparkos tarafından antik çağlarda tanıtılmıştır.