İçeriğe atla

Muta nikâhı

Müt'a veya muta nikâhı (Arapça: زواج المتعة Zawāj al-Mut'ah veya نكاح المتعة Nikāh al-Mut'ah), ilk Müslüman toplumunda ve günümüzde bazı Şii mezheplerinde uygulanan kadın ve erkeğin belirli bir süre ve ücret karşılığında anlaşarak başlattıkları[1] bir evlilik çeşididir.[2][3][4][5]

Bazı kaynaklarda Acem - Fars nikâhı, geçici nikâh ya da anlaşma nikâhı da denir. Muta evliliğinde belirli bir asgari ya da azami süre yoktur.[6][7][8]

Günümüzde İran'da, Muta evliliğinin çok kısa birlikteliklere dahi izin vermesi sonucu, ülkede seks ticaretinin yasal olarak yapıldığı ve İran'ın muta'yı bir espiyonaj aracı olarak kullandığı iddia edilmektedir.[9][10][11][12][13][14][15]

Ayrıca birçok İslam alimi, Muta nikâhının İslamda yasaklanmış olan fuhuş hakkındaki hükümleri geçersiz kıldığını belirtmişlerdir.[16][17][18]

Etimoloji

Sözlükte "kendisinden faydalanılan şey" anlamına gelen müt'a, bir fıkıh terimi olarak, boşanma veya evliliğin feshinden sonra kocanın, kadına verdiği elbise ve benzeri hediyeye denir.[19]

Tarihçe

Bazı Şii kaynaklı hadislerde İslam'ın ilk dönemlerinde Mut'aya Müslüman askerlerin ve Muhammed'in de başvurduğu kaydedilmektedir. Ancak Mut'a nikâhına Muhammed'in de başvurduğu konusunda Şii ve Sünnilerin zıt görüşleri vardır:

Caeteni, Taberi ve İbn Kesir’i kaynak göstermek suretiyle Muhammed’in Esma bt. Numan'la nikâhlandıktan sonra müt'a verdiğini kaydeder.[20] Muhammed, Esma bt. Numan ile nikâh yaptı, ancak bu kadının vücûdunda beyaz lekeler olduğunu ve bunun kendisinden gizlendiğini gördü, bunun üzerine ona “müt'a” vermek suretiyle onu bıraktı. Taberi bu olayı şu şekilde anlatır: “Rasulullah Esma bt. Numan ile evlendi. Gerdeğe girdiğinde onda beyazlık gördü. Bunun üzerine ona müt'a verdi, giyindirdi ve ailesine geri gönderdi.[21]

Muhammed’in müt'a verdiği diğer kadın ise Kilab kabilesinden Aliye bt. Zabyan’dır. Taberi’nin ifadesi şöyledir: “Rasulullah, Benu Ebi Bekir İbn Kilab kabilesinden Aliye ile evlendi, sonra ona müt'a verdi ve onu bıraktı.[22]

İbn Mace'ye göre Muhammed kadınlarla normal nikâh yaptı ve onların bazılarında kusur görünce dokunmadan boşadı. Rivayetlerde, mut'a olarak geçen de, boşanma sırasında verdiği hediyedir ve böylece Bakara suresi 236. ayetine uygun hareket etti;"Nikâhtan sonra henüz dokunulmadan veya onlar için belli bir mehir tayin etmeden kadınları boşarsanız bunda size günah yoktur. Bu durumda onları faydalandırın."[23] Bu yorum ilgili hadislerde geçen nikâhın müt'a ile başladığı ifadelerinin bulunmaması ve nikâhın sonlanması sırasında mut'anın verildiği ifadesiyle uyum içindedir.

Mezheplerin bakış açısı

Bir Arap adeti olarak, erken yıllarında İslam toplumunda uygulanan bu nikâhın, ilerleyen yıllarda Şiiler yasaklanmadığı, Sünniler ise yasaklandığı iddiasındadırlar.

Şiilikte

Bazı Şii mezheplerinde Müt'a ile ilgili ayetin neshedilmediği ileri sürülerek[24] şeriata uygun görülür. Rafizilik'te de mut'aya cevaz verilir. Bunun yanında Şia'nın önemli kollarından biri olan Zeydiyye mezhebinde, Nusayrilik'te[25] ve Alevilik'te[26] de batıl kabul edilir ve uygulanmaz.

Şiiler ve Rafiziler müt'a nikâhını uygularlar.[27] Anadolu Aleviliğinde ve Şia'nın önemli kollarından biri olan Zeydiyye mezhebinde müt'a nikâhının bâtıl olduğuna inanılır.

Şiiler müt'a nikâhı konusunda Nisa suresinin 24.ayetini delil olarak sunarlar. Şîa yorumuna göre, Nisâ sûresinin bu âyetde[28] geçen ve Türkçeye "faydalanmak" olarak çevrilmiş استمتعتم kelimesinin kökü متع'den gelmektedir.[29][30][31]

Şiilerin hadis anlayışları de sünnilerden farklıdır ve sünni kaynaklarda kaydedilen hadisler yerine sadece Ehl-i beyt kanalıyla nakledilen hadisleri referans alırlar. Bu hadislerden bir örnek; "Yüce Allah, müt'a ettikten sonra gusül eden bir erkeğin gusül suyunun her damlasından yetmiş melek yaratır ve bu melekler kıyamet gününe kadar ona istiğfâr ederler ve kıyamet gününe kadar müt'ayı inkâr edenlere de lânet ederler."[32]

Şiilikte Görülen Uygulaması

Müt'a nikâhı için erkek ve kadın belirli bir süre ve ücret karşılığında anlaşırlar. Muta evliliğinde belirli bir asgari ya da azami süre yoktur.[7][8] Erkek, rızası olan kadına, "Beni (...) (aylık) bir zaman için müt'alandır" veya " (...) kadar para karşılığında seninle müt'alandım" der. Müt'a nikâhı ile evlenen kadın, nikâhın süresi ne kadar olursa olsun mirastan hak iddia edemez.[33]

Muta nikâhında şahit aranmaz. Kişi Allah'ı şahit göstererek Mut'a yapabilir, buna ilaveten Mut'anın günü dolmadan süresi uzatılamaz ve Mut'a nikâhının belirli bir müddeti yoktur. Her ne kadar iddetin bu nikâhta da olduğu söylense de bu nikâhı tercih edenler arasında pek riayet edildiği de görülmez.

Müt'a nikâhı ile evlenen erkek, sonradan normal nikâhın şartlarını yerine getirip bu kadını sürekli eş olarak alabilir.[34]

Sünnilikte

Müt'a nikâhı günümüzde bütün Sünni mezheblerinde zina olarak tanımlanır ve haram kabul edilir.[19] Muhammed, İslam'ın ilk dönemlerinde müt'a nikâhına dokunmamış, daha sonra vahiylere dayandırarak yasakladı: "Ey insanlar, ben müt'a ni­kahı ile kadınlardan faydalanmanız için izin vermiştim. Şüphe yok ki Allah, kıya­mete kadar bunu muhakkak haram kıldı. Kimin yanında bunlardan bir kadın varsa hemen onu serbest bıraksın, onlara verdiği şeylerden hiçbir şeyi geri almasın."[35][36]

Tirmizî, Nikâh bahsinde geçtiğine göre Mü'minûn sûresinin 6 ve 7. âyetlerinin nazil olması üzerine, müt'a nikâhı kesin olarak haram kılındı.[37]

Ashab'dan, tabiinden ve müçtehitlerden, bu tür nikâhı kabul eden kimse yoktur. İbn-i Abbas'dan rivayetle Ali bin Ebu Talib şöyle dedi: "Rasulullah müt'a nikâhından ve ehil eşeklerin etlerini yemekten Hayber'in fetih günü bizleri men etti."[38][39] Ömer de, hilafeti döneminde müt'a nikâhını zina kabul ederek, yasakladı.[19]

Diğer taraftan, Zehebî'nin, İbn Cüreyc’in müt‘a nikâhına ruhsat verildiğine inandığını ve bu ruhsatı kullanarak birçok evlilik yaptığını rivayet ettiği belirilmektedir.[40]

Dış bağlantılar

Kaynakça

  • Kaynaklarıyla Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN, Sayfa 277-278, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1993.
  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2020. 
  2. ^ "MUT'A (Geçici Evlilik)". 28 Mart 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mart 2014. 
  3. ^ Berg H. "Method and theory in the study of Islamic origins." 21 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Brill 2003 ISBN 9004126023, 9789004126022. Accessed at Google Books 15 March 2014.
  4. ^ Hughes T. id=O84eYLVHvB0C&pg=PA424&dq=Mutah&hl=en&sa=X&ei=TOtbUaCjLMjOrQeZ6IHwAw&ved=0CFkQ6AEwCQ#v=onepage&q=Mutah&f=false "A Dictionary of Islam." 2 Kasım 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Asian Educational Services 1 December 1995. Accessed 15 April 2014.
  5. ^ Pohl F. "Muslim world: modern muslim societies." 4 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Marshall Cavendish, 2010. ISBN 0761479279, 1780761479277 Accessed at Google Books 15 March 2014.
  6. ^ "The four pillars of Mut'a: the time period (mudda)." 7 Nisan 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Al-Islam.org website. Accessed 15 March 2014.
  7. ^ a b "Marriage, question 24." 8 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Alulbayt Foundation, Rulings of Grand Ayatullah Sistani. Accessed 15 March 2014.
  8. ^ a b Labi N. "Married for a minute." 29 Mart 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Motherjones.com website, non-profit news organisation, San Francisco. (Foundation for National Progress). March/April 2010. Accessed 15 March 2014.
  9. ^ Pipes D. "Arabian sex tourism." 17 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Daniel Pipes website article.
  10. ^ Fard C. "Unveiled threats." 10 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. The Village Voice. March/April 2001. Accessed at D. Hughes webpage The University of Rhode Island 15 March 2014.
  11. ^ Harrison F. "Iran talks up temporary marriages." 2 Eylül 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. BBC News, Tehran. 2 June 2007.
  12. ^ Trejos N."Temporary 'enjoyment marriages' in vogue again with some Iraqis." 31 Mart 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. The Washington Post, 20 January 2007.
  13. ^ Haeri S. "Law of desire: temporary marriage in Shi'i Iran." 15 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Syracuse University Press 1989 p6 ISBN 0815624832, 9780815624837.
  14. ^ Clark M. "Islam for dummies." 15 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. John Wiley & Sons 2011 ISBN 1118053966, 9781118053966.
  15. ^ Ruthven M. "Islam: a very short introduction." 15 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Oxford University Press, 1997 ISBN 0191540110, 1780191540110.
  16. ^ Meri, Josef W.; Bacharach, Jere L. (1 Ocak 2006). Medieval Islamic Civilization: L-Z, index (İngilizce). Taylor & Francis. ISBN 9780415966924. 
  17. ^ Pohl, Florian (1 Eylül 2010). Muslim World: Modern Muslim Societies. Marshall Cavendish. ss. 52-53. ISBN 9780761479277. 7 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Nisan 2013. 
  18. ^ Turner, Bryan S. (1 Ocak 2003). Islam: Islam, gender and family (İngilizce). Taylor & Francis US. s. 157. ISBN 9780415123501. 
  19. ^ a b c Diyanet'in müt'aya bakışı[]
  20. ^ Caerani, İslam Tarihi, İst., 1925, VII, 392-393.
  21. ^ Taberi, Tarihu’I-Ümem ve’l-Muluk, Beyrut, tts., IIlI, 1179.
  22. ^ Taberi, Tarih, III, 168.
  23. ^ [İbn Mace, Ta1ak, 11; Nesaı, Talak, 14; İbn Said, Tabakat, VIII, 141, 143; İbn Esir, Üsdii'l-Gabe, VII, 16-1]
  24. ^ "Arşivlenmiş kopya". 12 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mayıs 2013. 
  25. ^ "Nusayrilikte mut'a var midir". 23 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2013. 
  26. ^ "Alevilikte mut'a var midir". 23 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2013. 
  27. ^ el-Mebsul:5/152 Fethu'l Kadir:21384 Bidayetü'l Müctehit:2/43
  28. ^ "Nisâ sûresi 24. âyeti (DİB)". 11 Şubat 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ağustos 2008. 
  29. ^ "Müt'a" maddesi, İslâm Ansiklopedisi, Cilt 32, Türkiye Diyanet Vakfı, s. 174.
  30. ^ "Nisa Suresi 24.ayet". 6 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ekim 2012. 
  31. ^ Nisa Suresi 24.ayet[]
  32. ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Temmuz 2013. 
  33. ^ Fetava-i Kadıhan :1/330 (Hindiyye kenan)
  34. ^ Fetava-i Hindiyye:I/330
  35. ^ Müslim:4/131
  36. ^ el-Hidaye:1/I95
  37. ^ Tirmizî, Nikâh, 27
  38. ^ Buhari:6/129 Nesai:2190 Müslim:4/134
  39. ^ Buhari, Megazi, 38; Müslim, Nikâh 29; Nesai, Nikâh, 71
  40. ^ TDV İslam Ansiklopedisi, İbn Cüreyc, müellif: İsmail Cerrahoğlu; Mîzânü’l-iʿtidâl, II, 659; Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, I, 170-171

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hadis</span> İslam peygamberi Muhammede isnat edilen sözler ve fiiller

Hadis, Muhammed'e atfedilen ve onun sözleri, fiilleri, onaylamaları ve sıfatlarını içeren bilgilerdir. Hadis âlimleri buna sahabe ve tabiînin söz ve fiillerini de eklemişlerdir. Ancak bunlar kaynak olma bakımından Muhammed'in fiil ve sözleri ile aynı seviyede değildirler ve hadis ilmi içerisinde farklı şekilde isimlendirilirler.

<span class="mw-page-title-main">İslam</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

İslam (Arapça: اَلْإِسْلَامُ, romanize:

<span class="mw-page-title-main">Şeriat</span> İslamî hukuk

Şeriat, Kur'an âyetleri ile Muhammed'in söz ve fiillerinden oluşan naslardan alimler sınıfının (Fukaha) çıkarımları (istinbat) ile oluşturulan dinî kanunlar toplamıdır. İslam'da ibadetler, muameleler ve cezalarla ilgili tüm kavram ve kuralları kapsar. Tarihsel seyir içerisinde kanun ve kuralların teorik (usul) ve pratik uygulama (füru/fetva) çalışmaları ile ilgilenen ve isimleri öne çıkan kişiler adına belirli toplum ve devlet yönetimlerinin de tercihlerini yansıtan fıkıh mezhepleri ortaya çıkmış, ancak şeriat hiçbir zaman tek başına geçerli bir hukuk sistemi olmamış, Ömer veya Emevilerden itibaren "örfi hukuk" ile birlikte kullanılmıştır. Şeriat’ın "insanlar arası ilişkiler bölümü” 1850’lerden itibaren “İslam hukuku” olarak yeni bir isimle sunulmaya başlanır. İslam hukukunda yer yer modern hukukla benzer argümanlar kullanılmasına rağmen aralarında bir takım temel farklar vardır. İslam'da hukuki argümantasyon olarak -insanların birbirlerinin maddi ve manevi alanlarına girmelerini yasaklayan- hak ve -üst makamın alt grup insanlara dengeli davranmasını içeren- adalet kavramları ön plana çıkarılır. Buna göre amirler emirleri altında bulunan insanların gözetimi ve onlara karşı adaletli olmakla, yönetilenler ise onlara itaatle yükümlüdürler. Adaletten sapan amire itaat edilip edilmeyeceği tartışmalıdır. Ayrıca bu anlayışta insanlar Allah'ın kulları (İbadullah) olmakta, şeriat onlara karşı adaletli davranmayı gerektirse bile eşit davranmayı gerektirmemektedir. Şeriat ile modern hukuk arasındaki farklardan belki de en önemlisi, insanların eşit ve özgür bireyler oldukları temelinde geliştirilen modern hukuktaki insan hakları kavramına karşılık, şeriat anlayışında bireysel özgürlük kavramı bulunmamasıdır. Dinî edebiyat ve söylemlerde sıkça kullanılan özgür irade kavramı günlük yaşam tarzını seçebilmesinde değil, kader karşısında insanın uhrevi sorumluluğu bağlamındaki felsefi tartışmalarda görülür. Kur'an'da 30 ayette tekrarlanan ve İslamcılığın temel motivasyonlarından birisi olan “şeriatta kötü olarak tanımlanan durumlar için güç kullanımı kişilerin ev, elbise, beden ve ibadet–inanç gibi özel alanlarına girmeyi gerektirse bile bu kişilerin (kul) hakkına tecavüz olarak değerlendirilmez.

<span class="mw-page-title-main">Ali</span> İslam Devletinin dördüncü halifesi ve Şiilerin birinci imamı

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkek kişidir. Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Caferilik</span> İslam dininde bir fıkıh ekolü

Câferîlik ya da Câʿferîyye, İslam dininin Şii fıkıh mezheplerinden biridir. İsmini kurucusu olan Ca'fer es-Sâdık'tan (699-765) alır. Başta İran olmak üzere Azerbaycan ve Irak'ta yaygındır. Yer yer Türkiye'nin Kars, Iğdır gibi illerinde ve bazı İslam toplumlarında görülmektedir. İsnâ‘aşer’îyye'nin temelini teşkil eden fıkıh ekolüdür. Şiîlerin çoğunluğunun mensup olduğu fıkhî mezheptir. Günümüzde Şiîler başlıca üç ana fırkaya ayrılmışlardır. Bunlar nüfus oranlarına göre sırasıyla İsnâ‘aşer'îyye, İsmâ‘îl’îyye ve Zeyd’îyye fırkalarıdır. İran'nda hakim olan İsnâ‘aşer'îyye fırkasının %90'ının takip ettiği resmî fıkhî mezhep Câferîlik'tir. Ayrıca, İsmâ‘ilîğin Mustâ‘lî-Tâyyîb’îyye kolu tarafından da fıkhî meselelerde takip edilmekte olan mezheptir.

<span class="mw-page-title-main">Fatıma</span> İslam peygamberi Muhammedin küçük kızı

Fatıma bint Muhammed, Fatımatü'z-zehra, İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali bin Ebu Talib'in eşi.

<span class="mw-page-title-main">Sünnilik</span> en yaygın İslam mezhebi

Ehl-i Sünnet ve'l-Cemâat, kısaca Ehl-i Sünnet ya da Sünnîlik, İslam dininin dünya üzerindeki iki büyük kolundan biri ve %77-80'lik bir oran ile en büyük mensubunun bulunduğu mezhepler grubudur. Zaman zaman Sünnî İslam veya Sünnî mezhebi ifadesi de kullanılır. Günümüzde Sünnîlik, kendi içerisinde günümüzde yaşayan iki akaid mezhebi, dört fıkıh mezhebini içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hasan bin Ali</span> Sünnilerin 5. halifesi, Şiilerin 2. imamı; sahabe

Hasan bin Ali bin Ebu Talib, Ali bin Ebu Talib ve Fatıma’nın büyük oğulları ve İslam peygamberi Muhammed'in ilk torunudur. Şiâ çoğunlukla onu on iki imamlarının ikincisi kabul eder, çok küçük bir fırkaya göre ise ikinci imam Hüseyin bin Ali'dir. Bununla birlikte hem Sünni, hem de Şiî ve Alevî İslam anlayışında çok önemli bir yeri vardır; onun, peygamberin Ehli beyt'inden olduğu konusunda herkes hemfikirdir. Babası ile 37 yıl, dedesi ile ise 8 yıl birlikte bulunmuştur. Soyundan gelenlere Şerif denilir.

<span class="mw-page-title-main">Nisa Suresi</span> Kuranın 4. suresi

Nisâ Suresi, Kur'an'ın dördüncü suresidir. Sure 176 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Nikâh</span>

Nikâh veya evlenme, evlilik amacıyla bir araya gelmiş bir çiftin, nikâh memuru önünde, kamuya açık olarak evlenmeyi kabul etmesi ve bunun belgelenmesidir. Nikâh, Medeni hukuk ile ilgili bir husustur.

<span class="mw-page-title-main">Aişe</span> Muhammedin eşi, Ebu Bekirin kızı

Aişe bint Ebu Bekir, İslam peygamberi Muhammed'in üçüncü ve en genç karısı ve birinci İslam halifesi Ebû Bekir'in kızıdır.

Talak erkeğin boşanma hakkı anlamında kullanılan, evliliğin veya nikâhın bitmesi anlamına gelen İslam terimi. Talak kuralları, büyük İslam ekolleri arasında farklılık gösterir. Bunlar arasında en önemli olan Sünni ve Şii Müslümanların talakları birbirinden farklıdır. Sünni uygulamasında, hiçbir tanığa gerek duyulmaksızın üç talak ile nikâhı sonlandırmak için erkeğe izin verilir. Şii ekol üç talakın İslam öncesi döneme ait bir uygulama olduğunu, İslam peygamberi Muhammed tarafından yasaklandığını, Ömer tarafından tekrar getirildiğini ve bu nedenle haram olduğunu savunur.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah bin Abbas</span>

Abdullah bin Abbas, Tefsir ve fıkıh alanlarında otorite kabul edilen ve çok sayıda hadis rivayet eden İslam peygamberi Muhammed'in amcasının oğlu olan sahabe.

<span class="mw-page-title-main">Ammar bin Yasir</span> Sahabe

Ammar bin Yasir, en tanınmış sahabelerden biridir ve ailesi ile birlikte ilk 13 Müslüman arasındadır. Şii Müslümanlara göre, Ali bin Ebu Talib'i destekleyen Dört Sadık Sahabi'den biridir. İslam'ın ilk şehitlerinden olan annesi ve babası gibi bazı ilk Müslümanlara uygulanan işkencelerden sağ çıkan tek kişidir. Ertesi sene İslam peygamberi Muhammed ile birlikte Mekke'den Medine'ye hicret etmiştir. Hadise göre, kendisini öldürenleri cennete davet edecek olmasına rağmen, kendisini öldüren grup Ammar bin Yasir'i cehenneme çağıracaktır. Muaviye güçleri tarafından Sıffin'de 657 yılında öldürüldü. İlk camiyi inşa etmiştir.

Selma bint Amr İslam peygamberi Muhammed'in dedesi Abdilmuttalib bin Haşim'in annesidir. Selma bint Amr İslamiyet'ten önceki ismi Yesrib olan Medine'nin soylu ve güçlü ailelerinden Neccaroğulları'ndandır. Tam künyesi Selma bint Amr bint Zeyd bint Labid bint Khidash bint Ghanm bint Adiyy bint Neccar'dır..Bu aile Yesrib'i yöneten iki kabileden biri olan Hazrec kabilesine bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Gadîr-i Hum</span> Muhammedin 632 yılında damadı Ali lehine bir beyan içeren vaazı.

Gadîr-i Hum İslam peygamberi Muhammed'in 16 Mart 632 tarihinde vereceği vaaz için Müslümanların toplanmış olduğu tarihsel etkinliktir. Şiilerin ve Arap Alevilerinin inancına göre İslam peygamberi bu vaazinde, Ali bin Ebu Talib'i kendisinden sonra gelecek halef tayin etmiştir. Bu günün hicri yıldönümü Şiiler ve Arap Alevileri tarafından her yıl Gadir-i Hum Bayramı olarak kutlanır.

<span class="mw-page-title-main">Kur'ancılık</span> Kuranı İslamın tek kaynağı kabul eden İslamî düşünce

Kur'ancılık, Kur'aniyyun, Kur'anizm ya da diğer bilinen adıyla Kur'an Müslümanlığı, Kur'an'ı İslam dininin tek ve ana kaynağı olarak kabul eden, hadisleri ve mezhep ayrılığını reddeden düşünce sistemidir.

Mü'minlerin Anneleri, Kuran'a göre İslam peygamberi Muhammed'in eşlerini tanımlamak için kullanılan ifadedir. İslam peygamberi Muhammed'in farklı kaynaklarda geçen değişik isimlere göre 9 ile 19 arasında kadınla evlendiği düşünülmektedir. İranlı araştırmacı Ali Deştî ise Muhammed'in evlendiği 23 kadının listesini vermiştir. Evlilik olarak kaydedilen kadınların arasında cariye ve savaş esirlerinden hediye edilen isimler de bulunmaktadır. Bunlar evlilik olarak kaydedilse bile İslam kültüründe cariyelerin statüsü ayrıdır ve bu kadınlarla cinsel beraberlik için nikâh işlemi yapılmaz.

Meveddet Ayeti ; Şura Suresi'nin 23. ayetinin bir bölümünü. Bu ayete göre, Muhammed'in tebliğe karşılık ücreti, akrabalarına meveddet ve sevgidir.

Aşağıdaki taslakta İslam dini ile ilgili çeşitli kavramlar, olaylar, kişiler ve kurumlar yer almaktadır