İçeriğe atla

Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümü ve devlet cenaze töreni

Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümü
10 Kasım 1938 tarihli Kurun gazetesinin ilk sayfası
Tarih10 Kasım 1938 (1938-11-10)
Saat09.05
KonumDolmabahçe Sarayı
Beşiktaş, İstanbul
Toprağa verme21 Kasım 1938
Etnografya Müzesi'ndeki
geçici kabrine konulması

10 Kasım 1953
Anıtkabir'e nakli

Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümü, kendisinin sağlığının 1937 yılından itibaren bozulmaya başlamasına müteakiben 10 Kasım 1938'de gerçekleşti. Ölümünün ardından, 21 Kasım 1938'de geçici olarak Ankara Etnografya Müzesi'ne konulan naaşı, 10 Kasım 1953'te kendisi için inşa edilmiş anıt mezar olan Anıtkabir'e nakledildi.

Hastalığı

Siroz teşhisi konulması

Mustafa Kemal Atatürk, 1938 başlarında iştahsızlık ve halsizlik hissetmeye başladı. Vücudunun çeşitli yerlerinde kaşıntılar meydana geliyor ve burun kanamaları güçlükle önleniyordu. Bu kaşıntıların Çankaya Köşkü'ndeki karıncalardan meydana geldiği öne sürüldü ve köşk ilaçlamaya alındı. Atatürk de özel bir kür tedavisi için Yalova Termal'e gönderildi. Termal Otel'de, 22 Ocak 1938 günü Atatürk'ü muayene eden Dr. Nihat Reşat Belger, karaciğer rahatsızlığından kuşkulandı ve Atatürk'e siroz teşhisi koydu. Doktor Belger'in mutlak surette perhiz yapmasını tavsiye ettiği Atatürk, Termal Otel'deki tedavisine bir süre daha devam etti, ancak doktorların bütün itirazlarına rağmen 1 Şubat 1938'de tedaviyi yarıda bırakarak Bursa'ya hareket etti.[1]

Fransa'dan doktor getirtilmesi

Atatürk'ün sağlık durumunun ciddiyet göstermesi hükûmeti de telaşlandırdı ve Başbakan Celâl Bayar, Avrupa'dan iki hekim getirilmesini önerdi. Atatürk o günlerdeki Hatay Sorunu yüzünden hastalığının dışarıda duyulmasının iyi olmayacağını düşündüğünü belirterek bunu reddetti ancak Türk doktorların kapsamlı bir muayene yapmasını kabul etti. 6 Mart 1938 günü beş doktor Çankaya Köşkü'nde Atatürk'e bir konsültasyon yaptılar ve siroz hastalığı teşhisini yinelediler. Atatürk'ün kesinlikle alkol almaması gerektiğini söyleyerek yoğun çalışma temposunu da biraz düşürmesini istediler. Atatürk bu önerilere olumlu yanıt verdi. Bu muayeneden bir süre sonra Başbakan Celâl Bayar'ın tavsiyesi üzerine Académie Nationale de Médecine'den Prof. Dr. Noel Fiessinger Ankara'ya davet edildi. Noel Fiessinger, Atatürk'ü muayene etti ve diğer doktorların teşhis ve tavsiyeleriyle örtüşen bir tanı-tedavi ortaya koydu.[2] İlk teşhisten sonra Fissinger, Atatürk'e "Efendim, büyük savaşlar kazanmış olabilirsiniz ancak bu olayda vaka sizsiniz ve ben de sizin komutanınızım, lütfen bu hususu unutmayınız" telkininde bulunmuştu. Fransız doktorun sözleri, tavsiyeleri ve tavırlarından memnun kalan Atatürk doktorun tavsiyelerini ciddi şekilde uygulamıştır.[]

Son kez Ankaralıların karşısına çıkışı

Atatürk'ün rahatsızlığı ve özellikle Avrupa'dan doktor getirtilmesi, dünyada geniş yankı buldu. Ölmek üzere olduğu ve siyasi mirasını kime bırakacağı yönündeki haberler üzerine Atatürk tüm dünyaya sağlıklı olduğunu göstermek isteyerek 19 Mayıs 1938 günü (Samsun'a çıkışının 19. yıldönümünde) Ankara Stadyumu'nda halkın karşısına çıktı. Bu, Ankaralıların karşısına son kez çıkışı oldu. Kutlamalar çok parlak geçti, o günün anısına Ankara Stadyumu'nun adı 19 Mayıs Stadyumu olarak değiştirildi.[3]

Hatay gezisi ve İstanbul'a geçiş

Mustafa Kemal Atatürk son güney illeri seyahati sırasında Adana'da (24 Mayıs 1938)

Atatürk aynı gün törenden sonra, Hatay Sorunu ile ilgili olarak Mersin'e hareket etti ve daha sonra Adana'ya geçti. Yapılan askeri geçit törenleri ile ordunun başında olduğunu gösterdi. Bu törenler işe yaradı, dış basında çıkan hastalık ve "ölüyor" tarzı haberler kesildi. Ancak bu seyahat Atatürk'ün hastalığını iyiden iyiye artırmıştı. Atatürk 26 Mayıs 1938 günü son defa Ankara'dan ayrıldı, İstanbul'a hareket etti.

İstanbul'da 1 Haziran 1938'de Savarona Yatı'na geçti ve 25 Temmuz 1938'e kadar orada kaldı. Yaz sıcakları üzerine tekrar Dolmabahçe Sarayı'na döndü.

Vasiyeti

Atatürk'ün 5 Eylül 1938 günü kaleme aldığı vasiyetnamesi.

5 Eylül 1938 günü Atatürk vasiyetini[4][5] yazdı ve bütün malvarlığını belirli şartlarla, genel başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi'ne bıraktı. Kız kardeşine, manevi çocuklarına ve İsmet İnönü'nün çocuklarına para yardımı yapılmasını belirtti. Ayrıca Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumuna da belirli miktarlarda yardım yapılmasını istedi.[6]

6 Eylül 1938'de Fransız doktor Noel Fiessinger üçüncü defa İstanbul'a geldi. Atatürk'ün karnında biriken su iyice artmıştı.[7] O gün Atatürk'ün karnından tam altı litre su alındı. Fakat buna karşılık Atatürk'ü daha da rahatlatmak için on iki litre su alındığı söylendi. 18 Eylül 1938'de Başbakan Celâl Bayar, Dolmabahçe Sarayı'na geldi ve dört yıllık ekonomik plan dosyasını sundu. Atatürk, ülke ekonomisi için çok önem taşıyan projelerin gerçekleştirilmesi için Türkiye'nin önünde en fazla üç yıl olduğunu, bir dünya savaşı çıkacağını ve bir an önce bu projelerin hayata geçirilmesini istedi.[8]

Komaya girmesi

Hastalık giderek ilerliyordu ve Atatürk'ün karnında yeniden su toplanmıştı. Ekim ayında yeniden su alma işlemi yapıldı. İşlemin ardından 16 Ekim 1938 günü öğleden sonra Atatürk ağır bir komaya girdi. Hükûmet, ulusu Atatürk'ün sağlık durumundan haberdar etmek amacıyla 17 Ekim 1938'den itibaren Anadolu Ajansı aracılığı ile resmi tebliğler yayınlamaya başladı. Atatürk girdiği komadan 21 Ekim günü çıktı. Çok istemesine rağmen sağlık durumu elvermediği için 29 Ekim 1938 günü Ankara'da cumhuriyetin onbeşinci yıldönümü kutlamalarına katılamadı. Bayram nedeniyle Ankara'da düzenlenen törenlerde Türk Ordusu'na hitaben yazdığı konuşmasını[9] Başbakan Celâl Bayar okudu. 29 Ekim akşamı Ankara'dan dönen Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri Dolmabahçe Sarayı önünden geçerken sevgi gösterilerinde bulundular.[10] Atatürk'ün TBMM beşinci dönem dördüncü yasama yılını açış konuşmasını da 1 Kasım 1938'de Başbakan Celâl Bayar okudu.[11]

Ölümü

Atatürk'ün ölümünden sonra çekilen bir fotoğrafı, Dolmabahçe Sarayı.
Atatürk'ün ölümü ardından tutulan rapor, İstanbul Deniz Müzesi
Atatürk'ün öldüğü Dolmabahçe Sarayı'ndaki odası. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.
Cenaze töreni, İstanbul, 19 Kasım 1938
Cenaze töreni, İstanbul, 19 Kasım 1938
Cenaze töreni, 21 Kasım 1938
Cenaze töreni, 21 Kasım 1938
25 Kasım 1938'de Atatürk'ün ölümü münasebetiyle Arifiye'nin Çaybaşı Fuadiye köyünde okunan mevlit sonrası çekilen hatıra fotoğrafı

Son günler

Ölüm anında yanında bulunanlardan naklen;

Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak:

"Saat 18.00'den sonra yanından ayrılıp, günlük işlerimle meşgul olmak üzere büroma inmiştim; çok geçmeden fenalaştığını telefonla bildirdiler (saat 18.55). Telaşla hususî daireye koştum; yatak odasının iç içe olan iki kapısı arasındaki boşlukta Ali Kılıç duruyordu. Odaya girdiğim zaman Atatürk'ü şu vaziyette gördüm: Yatağın ortasında, iki elini yanlarına dayamış, oturuyor ve mütemadiyen öğürerek: "Allah kahretsin" diye söyleniyordu; ara sıra da hizmetçilerin tuttukları tasa koyu kahverengi bir mayi (pıhtılaşmış kan) çıkarıyordu.

Nöbetçi Doktor Abrevaya ile o sırada yetişen Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp kendisine yine bir taraftan bazı ilaçlar enjekte etmeye, bir taraftan da buz parçaları yutturmaya başladılar; bir aralık sağında bulunan tuvalet masası üzerindeki saate baktı; her halde iyi göremiyordu ki bana sordu:

"Saat kaç?.."

Cevap verdim: "7.00 Efendim."

Aynı suali bir iki defa daha tekrar etti, aynı cevabı verdim. Biraz sükûnet bulunca yatağa yatırdık; başucuna sokuldum:

"Biraz rahat ettiniz değil mi efendim?.." diye sordum.

"Evet!.." dedi.

Arkamdan Neşet Ömer İrdelp yanaşıp rica etti: "Dilinizi çıkarır mısınız efendim?"

Dilini ancak yarısına kadar çıkardı; Dr. İrdelp tekrar seslendi: "Lütfen biraz daha uzatınız!.." Nafile!.. Artık söyleneni anlayamıyordu; dilini uzatacağı yerde tekrar tamamen çekti; başını biraz sağa çevirerek Dr. İrdelp'e dikkatle baktı ve "Aleykümselam" dedi; son sözü bu oldu ve ikinci ponksiyondan tam 30 saat sonra komaya girdi"[12]

9 Kasım günü ve gecesi bu ağır koma devam etti. Atatürk, 10 Kasım 1938 Perşembe sabahı saat 9'u 5 geçe, İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda öldü.[13]

Saat Dakika Derece Nabız Tansiyon B. Abdest
Mülahazat
00 05 Sonda ile (140) cc idrar alındı
01 30 132 32
02 00 36,8 130 32 Yarım balon oksijen verildi
02 45 1 cc kâfur yağı
03 30 135 38
03 30 37 Fasıla ile oksijen
04 30 38 koltuk altı37 Fasıla ile oksijen
06 25 120 34 Çok yumuşak teneffüs Çok yumuşak hırıltı
06 45 124 1 cc kâfur yağı
07 00 124 32
07 45 37,7 126
08 05 1 cc kâfur yağı, serum Glycose irot. 500 cc
08 25 Verit dahilinde + 1/8 auabaine
08 30 500 cc serum gliycose
09 00 130 34
09 05 Vefat etmişlerdir.
Dr. Akil Muhtar
Dr. Neşet Ömer İrdalp
Dr. Nihat Reşat Belger
Dr. Abravaya Marmaralı
Dr. Mim Kemal Öke

Atatürk'ün ölümünün ertesi günü toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Atatürk'ün silah arkadaşı ve 1937'ye kadar başbakanı olan Cumhuriyet Halk Partisi Malatya milletvekili İsmet İnönü'yü 348 milletvekilinin oy birliği ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci cumhurbaşkanlığına seçti.[14]

Cenaze töreni

İlk başta dini bir cenaze töreninin yapılması öngörülmedi. Ancak sarayda birkaç gün kalan kız kardeşi Makbule Atadan, ağabeyinin cenazesi Ankara'ya nakledilmeden önce normalde olduğu gibi camide dini cenaze töreninin yapılması konusunda ısrar etti. Daha sonra, Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi tarafından cami dışında da İslami bir cenaze töreninin yapılabileceğine ikna edildi.

Cenaze namazı, 19 Kasım sabahı yerel saatle 08.10'da İslam Tetkikleri Enstitüsü Müdürü Ord. Prof. Mehmed Şerafeddin Yaltkaya tarafından geleneksel Arapça değil Türkçe olarak kılındı. Dini tören sırasında fotoğraflara izin verilmedi. Cenaze namazına kendisine yakın kişiler, bazı generaller, din görevlileri, saray görevlileri ve on beş yıl Atatürk'ün yanında görev yapan Hafız Binbaşı Yaşar Okur katıldı.[15]

Katafalk

Ölüm belgesini imzalayanlardan Prof. Mehmet Kâmil Berk, Atatürk'ün çenesini ipek mendille, ayak başparmağını ise bandajla bağladı. Cenazesi erteleneceği için cenazesi, Ankara'daki Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nden (GATA) bu amaçla gelen patolog Prof. Lütfi Aksu tarafından tahnit edildi. Daha sonra, kız kardeşi Makbule Atadan, yüksek rütbeli hükûmet yetkilileri ve memurları ve diğer nüfuzlu kişiler saygılarını sunmak için belirli zamanlarda gelirken vücudu dinlenmeye alındı.

Atatürk'ün naaşı, ceviz ağacından çinko kaplı maun bir tabutun içine konmuştur. Bayraklı tabut 16 Kasım'da[16] sarayın kabul salonuna bir katafalk üzerine yerleştirildi. Bruno Taut tarafından tasarlanan katafalkın her iki yanında, Kemalist ideolojinin altı sütununu simgeleyen üç yüksek meşale ile çevriliydi.[17][18] Atatürk'ün naaşı, 19 Kasım'a kadar bu katafalkta tutuldu.[18] On binlerce kişi Atatürk'ü son kez görmek için Dolmabahçe Sarayı'nı ziyaret etti. 17 Kasım 1938'de sarayda çıkan izdihamda 11 kişi öldü.[19] Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, o günlerde törenlerde görevli genç bir askerî öğrenci olduğunu ve gözlemlerini şöyle anlattı:

"İstanbul'da o büyük kurtarıcının katafalkı önünden geçmeyen insan kalmadı. Bu geçiş bir hafta devam etti. Cenazenin kaldırıldığı gün top arabasının hemen önünde okulumuz çelengini taşıyanlar arasında olduğum için top arabası geçerken yedisinden yetmişine bütün İstanbulluların çığlıklarını yakinen görebiliyordum. O manzarayı görmeyenlerin bunu tahayyül etmeleri bile mümkün değil. Ana caddeye açılan yollar, bütün binalar insan seli; yola taşmayı önlemek için itfaiye arabaları halkın üzerine su sıkıyor, halk yine de dağılmıyor. Hatta bir kısım kadın-erkek vatandaşlar göğüslerini açarak, 'Sık suyu. Öldürsen de gitmem.' diye haykırıyordu. Karaköy'den geçerken bir binanın üçüncü katındaki pencereden bir kadın kendisini top arabasının üzerine atacak iken yanındakiler geriye çekerek kurtardılar. Bu ne sevgi idi ya Rabbi! Bu ne bağlılıktı! Hangi devlet adamına böyle bir sevgi nasip olmuştur? Atatürk'e küfür eden, heykellerine saldıran o sapıklar, o yobazlar bu sahneleri görmediler."[20]

Başkente götürülmesi

Atatürk'ün cenaze namazı 19 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı'nda kıldırıldı. Cenaze aynı gün Yavuz Zırhlısı ile İzmit'e oradan da aynı günün akşamı 20.30'da Ankara'ya götürüldü. Ertesi gün (20 Kasım 1938) Ankara'da başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Meclis Başkanı Abdülhalik Renda, Başbakan Celal Bayar, hükûmet bakanları olmak üzere devlet erkânı tarafından karşılanan cenaze TBMM önünde hazırlanan katafalka konuldu. 21 Kasım 1938 günü yabancı devletlerden gelenlerin de katıldığı bir cenaze töreni ile Ankara Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine konularak katafalkta kaldı.[21] Aynı günün akşamı Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Atatürk üzerine bir radyo konuşması yaptı.[22] Atatürk'ün naaşı Etnografya Müzesi'nde 4 ay katafalkta kaldıktan sonra, 31 Mart 1939'da defnedildi.

Anıtkabir'e nakli

Atatürk'ün Anıtkabir'deki lahdi

Atatürk'ün anıt mezarı Anıtkabir'in yapımına 9 Ekim 1944'te başlandı ve inşası 1 Eylül 1953'te tamamlandı. 10 Kasım 1953'te Atatürk'ün cenazesi Ankara Etnografya Müzesi'nden alınarak, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'ın katıldığı bir törenle Anıtkabir'e getirildi. Orada konuşmasını yaptıktan sonra ebedi istirahatgâhına indirildi.

Mirası

PTT tarafından Atatürk'ün birinci ölüm yıldönümünde anma amacı ile, kurum tarihinin ilk blok pulu çıkarıldı.[23] Değeri 100 kuruş olan bu blok pulda Atatürk'ün fraklı bir resmi vardır. Türkiye için pek çok pulun basılması işlemini gerçekleştiren İsviçre'de bulunan Courvoisier Matbaası'nda 100.000 adet basılan blokun, Atatürk'ün ölümünün birinci yıldönümü serisinin 10 Kasım'a yetişemeyen diğer 5 pulu ile birlikte satışa çıkartıldığı kabul edilmektedir.

Kaynakça

  1. ^ Can Dündar, Sarı Zeybek, Milliyet gazetesi, 1994, s:43-53
  2. ^ a.g.e., ss.63-72
  3. ^ a.g.e., s.73
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 20 Eylül 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2018. 
  5. ^ "Atatürk'ün Vasiyeti". tekadamdevrimi.com. 23 Kasım 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2015. 
  6. ^ Can Dündar a.g.e., s.103
  7. ^ Can Dündar a.g.e., s.95
  8. ^ a.g.e., s.113-120
  9. ^ "Cumhuriyet'in 15. Yıldönümü'nde Atatürk'ün Orduya Son Mesajı". tekadamdevrimi.com. 22 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2015. 
  10. ^ a.g.e.,s:135-141
  11. ^ "Atatürk'ün TBMM Açış Konuşmaları". tekadamdevrimi.com. 22 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2015. 
  12. ^ Soyak, Hasan Rıza (1973). Atatürk'ten Hatıralar. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. s. 771. 
  13. ^ a.g.e., s.154
  14. ^ Seyfi Öngider (25 Ağustos 2006). "Çankaya'nın bütün adamları (2)". radikal.com.tr. 17 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2015. 
  15. ^ "Atatürk'ün cenaze namazı". Hürriyet. 10 Kasım 1998. 19 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2011. 
  16. ^ "Atatürk'ün Öldüğü An Çekilen Fotoğrafı ve 15 Yıl Sonra Tabutununu Açıldığı O AN..." AzBuz. 8 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2011. 
  17. ^ Young, Mitchell; Zuelow, Eric; Sturm, Andreas (2007). Nationalism in a global era: the persistence of nations. s. 96. 
  18. ^ a b Wilson, Christopher S. (2015). Anıtkabir'in Ötesi: Atatürk'ün Mezar Mimarisi. Koç Üniversitesi Yayınları. s. 10. ISBN 9786055250485. 
  19. ^ Boran, Tunç (Bahar 2011). "Atatürk'ün Cenaze Töreni: Yas ve Metanet" (PDF). Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 47. s. 500. 20 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 20 Eylül 2019. 
  20. ^ Kenan Evren'in Anıları 1. 20 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2021. 
  21. ^ "Ata'yı özlemle andık - Özel Dosyalar - Hürriyet". dosyalar.hurriyet.com.tr. 10 Kasım 1998. 17 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2009. 
  22. ^ "Atatürk Günlüğü Kasım 21". ataturktoday.com. 17 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2009. 
  23. ^ Pulhan, Ali Nusret (1973). Pulhan Türk pulları kataloğu. 27 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Şubat 2020. 

Konuyla ilgili yayınlar

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Anıtkabir</span> Türkiyenin kurucusu Atatürkün Ankaradaki anıt mezarı

Anıtkabir, Ankara'nın Çankaya ilçesinde yer alan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarını içeren komplekstir. Emin Onat ile Orhan Arda'nın tasarımı olan Anıtkabir'in 1944'te başlanan inşası 1953'te tamamlanmıştır. Anıt mezar binası başta olmak üzere çeşitli yapı ve anıtların yanı sıra Barış Parkı olarak adlandırılan ağaçlık alandan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Celâl Bayar</span> 3. Türkiye cumhurbaşkanı (1950–1960)

Mahmut Celalettin Bayar, Türk ekonomist, siyasetçi ve eski cumhurbaşkanı. Çağdaş Türkiye'nin siyasi yaşamının çeşitli dönemlerinde önemli roller oynamış olan Bayar, Meclis-i Mebusan üyesi, cumhuriyet döneminde iktisat vekili, Mustafa Kemal Atatürk'ün son başbakanı ve 1950-1960 arasında Türkiye'nin üçüncü ve asker kökenli olmayan ilk cumhurbaşkanı olarak görev yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Dolmabahçe Sarayı</span> Türkiye, İstanbul’da bir saray

Dolmabahçe Sarayı, İstanbul, Beşiktaş'ta, Kabataş'tan Beşiktaş'a uzanan Dolmabahçe Caddesi'yle İstanbul Boğazı arasında, 250.000 m²'lik bir alan üzerinde bulunan Osmanlı sarayı. Marmara Denizi'nden Boğaziçi'ne deniz yoluyla girişte sol kıyıda, Üsküdar ve Kuzguncuk'un karşısında yer alır. Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen sarayın yapımı 1843 yılında başlayıp 1856 yılında bitirilmiştir. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Refik Saydam</span> 4. Türkiye başbakanı

İbrahim Refik Saydam, Türk hekim ve siyasetçi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 4. başbakanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Demokrat Parti (1946)</span> Türkiyede bir siyasi parti (1946–1960)

Demokrat Parti, 7 Ocak 1946'da kurulan, kurulduğu yıl yapılan seçimlerde azınlıkta kalıp 4 yıl sonra yapılan seçimlerde 27 yıllık tek parti dönemini sona erdiren Türk siyasi partisi olarak bilinir. Sırasıyla 1950, 1954 ve 1957 seçimlerini kazanmış ve 10 yıl boyunca iktidar olmuştur. Demokrat Parti, 27 Mayıs 1960 askeri darbesi ile iktidardan düşürülmüş ve 29 Eylül 1960'ta kapatılmıştır. Demokrat Parti'nin kısaltması DP olarak yazılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Makbule Atadan</span> Mustafa Kemal Atatürkün kız kardeşi (1885–1956)

Makbule Atadan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün kız kardeşidir. Atatürk'ün Selanik, İstanbul ve Ankara'daki yaşamına tanıklık etmiş bir tarihsel kişiliktir.

<span class="mw-page-title-main">Lütfi Kırdar</span> Türk siyaset adamı

Mehmet Lütfi Kirdar, Türk hekim, devlet adamı, asker, Manisa ve İstanbul valisi, milletvekili ve sağlık bakanı.

Türkçe ezan, Türkiye'de bir dönem resmî olarak ezan okumak için Türkçenin kullanılmasıydı. Arapça kullanımı 1932 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle Diyanet tarafından yasaklandı ve 18 yıl sonra 16 Haziran 1950'de yasak kaldırıldı.

<span class="mw-page-title-main">Orhan Arda</span> Türk mimar

Ahmet Orhan Arda, Türk mimar ve akademisyendir.

<span class="mw-page-title-main">9. Türkiye Hükûmeti</span> Türkiye Cumhuriyetinin dokuzuncu hükûmeti (1937-1938)

9. Türkiye Hükûmeti veya I. Bayar Hükûmeti, 1 Kasım 1937 - 11 Kasım 1938 tarihleri arasında görev yaptı.

Nebile İrdelp, Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi kızı.

<span class="mw-page-title-main">Sabiha Gürayman</span>

Sabiha Rıfat (Ecebilge) Gürayman, Türk inşaat mühendisi ve voleybolcu.

Mehmed Şerafeddin Yaltkaya, Türk din âlimi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 2. Diyanet İşleri başkanıdır. 19 Kasım 1938 tarihinde Dolmabahçe Sarayı'nda Mustafa Kemal Atatürk'ün cenaze namazını kıldırdı. 60'tan fazla eseri mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası</span> millî gün ve hafta

10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü, 10 Kasım 1938 günü saat 09.05'te yaşamını yitiren, Türkiye'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk anısına her yıl tutulan ulusal yastır. 10 Kasım gününü kapsayan Atatürk Haftası ise Atatürk'ün yurt genelinde anıldığı, ilke ve devrimlerinin anlatıldığı, radyo ve televizyonda konuşmalarının kendi sesinden yayımlandığı, Atatürk'le ilgili filmlerin gösterildiği; 10-16 Kasım tarihleri arasına karşılık gelen haftaya denir.

Muzaffer Utkan Kocatürk,, Türk profesör ve siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Katafalk</span>

Katafalk, üzerine genellikle önemli bir kimsenin naaşının veya tabutunun yerleştirildiği yüksek platform. Çoğunlukla tahtadan inşa edilir. Bazı katafalklar tekerler üzerinde hareket edebilir. Katafalk kelimesi Türkçede "Önünden geçilerek kendisine saygı gösterilmek istenen ölünün tabutunun konulması için yapılmış yüksek yer." anlamına gelir. Türkçeye en uygun uyarlaması “musalla” olabilir.

E. Recai Akçay, Türk mimardır.

<span class="mw-page-title-main">Anıtkabir'de düzenlenen miting ve protestolar</span>

Türkiye'nin başkenti Ankara'da bulunan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşının yer aldığı anıt mezar olan Anıtkabir, inşasının tamamlanmasından beri birtakım miting ve protestolara ev sahipliği yaptı. 2524 sayılı Anıtkabir Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun'un 2. maddesi maddesi uyarınca hazırlanan ve 9 Nisan 1982'de yürürlüğe giren yönetmelikle birlikte Anıtkabir'de, Atatürk'e saygı amacı dışındaki her türlü tören, gösteri ve yürüyüş yapılması yasaklandı.

<span class="mw-page-title-main">Anıtkabir tarihi</span> Ankaradaki ünlü bir anıt mezar ve müzenin tarihçesi

Ankara ilinin Çankaya ilçesinde yer alan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarını içeren yapı kompleksi olan Anıtkabir'in inşa fikri, Atatürk'ün 10 Kasım 1938'deki ölümünün ardından ortaya çıktı. Atatürk'ün naaşının ise, Ankara'da bir anıt mezar inşa edilene kadar Ankara Etnografya Müzesi'nde kalması kararlaştırılmıştı.

Bu sayfada, 1938 yılında Türkiye'de görevdeki siyasi kurumlar ve kişiler, yaşanan olaylar, doğan ve ölen kişiler yer alır.