İçeriğe atla

Murray Bookchin

Murray Bookchin
Doğumu14 Ocak 1921(1921-01-14)
New York, Amerika Birleşik Devletleri
Ölümü30 Temmuz 2006 (85 yaşında)
Burlington, Vermont
Çağı20. yüzyıl felsefesi
Bölgesibatı felsefesi
OkuluAnarşist komünizm, sosyal ekoloji
Etkiledikleri

Murray Bookchin (14 Ocak 1921 - 30 Temmuz 2006), Amerikalı sosyal teorisyen, yazar, tarihçi ve siyaset felsefecisi. Çevre hareketinin öncülerinden olan Bookchin, özgürlükçü sosyalizm, anarşizm ve ekoloji düşüncelerine bağlı kalarak şehir planlaması ve teorisyeni olduğu sosyal ekoloji ideolojisi gibi konular üzerine çalışmalar yapmış, anarşist gelenek ile çağdaş ekolojik bilincin sentezini kurması ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Bookchin; siyaset, felsefe, tarih ve kentsel sorunlar üzerine iki düzine kitabın yazarıdır.

Bookchin, radikal bir antikapitalist ve ekolojik bir düzlemde toplumsal özyönetim savunucusuydu. Fikirleri, Yeni sol, nükleer karşıtı hareket, küreselleşme karşıtı hareket, Occupy Wall Street ve daha yakın zamanda Rojava'nın demokratik konfederalizmi dahil olmak üzere 1960'lardan beri toplumsal hareketler üzerinde etkilidir. Amerikan yeşil siyasetinde önemli bir figürdür. 1949'da City College'da Siyonist bir gençlik örgütüyle konuşurken Bookchin, 1951'de evlendiği Beatrice Appelstein adında bir matematik öğrencisiyle tanıştı. 12 yıl evli kaldılar ve 35 yıl birlikte yaşadılar, hayatlarının geri kalanında yakın arkadaş ve siyasi müttefik olarak kaldılar. Debbie ve Joseph adında iki çocukları oldu.

Yaşam öyküsü ve yazıları

Bookchin göçmen Rusya Yahudisi olan Nathan ve Rose Bookchin'in çocuğu olarak New York'ta doğdu. Sosyalist bir devrimci olan babaannesi sayesinde küçük yaşlarda Marksist ideoloji ile tanıştı. Dokuz yaşında komünist bir gençlik örgütü olan Young Pioneers'a katıldı. Gençliğinde New York İşçi Okulu'nda marksizm üzerine çalıştı. Fabrikalarda çalıştı ve Endüstriyel Örgütler Kongresi -Congress of Industrial Organizations- aracılığı ile çalışanların örgütlenmesinde görev aldı. 1930'ların sonunda, Stalinizmle yollarını ayırdı ve Contemporary Issues adlı yayını çıkaran bir grupla çalışarak Troçkizme yakınlaştı. Geleneksel Marksizm-Leninizmin baskıcılığı karşısında hayal kırıklığına uğrayan Bookchin 1950'lerde New York'ta Özgürlükçüler Birliği'nin kurulmasına yardım etti ve anarşist oldu.

1950'ler ve 1960'lar boyunca, Bookchin işçi olarak aralarında demiryollarında yükleme işçiliğinin de bulunduğu birçok işte çalıştı. 1960'ların sonlarında Manhattan'da 1960'ların muhalif bir enstitüsü olan Özgür Üniversite'de ders vermeye başladı. Bu ona Mahwah'da -New Jersey- bulunan Ramapo Devlet Koleji'nde öğretim görevi kazanmasını sağladı. Aynı zamanda, Vermont'da Goddard Koleji bünyesinde 1971 yılında kurulan Toplumsal Ekoloji Enstitüsü’nün kurucuları arasında bulundu.

Our Synthetic Environment (Sentetik Çevremiz) adlı kitabı ‘Lewis Herber’ takma adı ile Rachel Carson'un Silent Spring (Sessiz Bahar) kitabından altı ay önce yayınlandı, kitabında çevre sorunlarını geniş çaplı ele aldı fakat siyasi radikalizmi nedeniyle çok az ilgi gördü. Çığır açan makalesi "Ekoloji ve Devrimci Düşünce" ile ekolojiyi radikal politik kavram olarak ortaya attı. 1960'ların diğer makaleleri, ekolojik teknolojiler konusunda yaratıcı düşüncelere öncülük etti. Birleşik Devletler’de birçok yerde verdiği derslerle, muhalif kültürün ekoloji kavramını geniş kitlelere tanıttı. 1969 yılında yazdığı yaygın olarak tekrar tekrar basılan makalesi “Dinle, Marksist!” ile Demokratik Bir Toplum için Öğrenciler' grubunu, Marksist bir grubun onu ele geçirmesine karşı uyardı fakat sonuçsuz kaldı. Bu makaleler ve önemli etkiler yaratan diğer 1960-dönemi makaleleri Post Scarcity Anarchism (Kıtlık Sonrası Anarşizm) adlı eserde bir araya getirildi.

The Ecology of Freedom (Özgürlüğün Ekolojisi) adıyla 1982 yılında yayınlanan kitabı, Birleşik Devletler ve diğer ülkelerde ortaya çıkan ekolojik hareketler üzerinde derin etkilerde bulundu. Kentleşmeden Şehirlere (İlk olarak Kentleşmenin Yükselişi ve Yurttaşlığın Düşüşü adı ile yayınlandı) adlı kitabında politik felsefesini etkileyen ve özgürlükçü yerel yönetim kavramının uygulamasını tarif eden demokratik gelenekler üzerinde iz sürdü. Yirmi yıllık arkadaşı Janet Biehl tarafından yazılan daha ufak bir çalışma, Toplumsal Ekoloji Siyaseti kısaca bu düşünceleri özetler. 1999 yılında, Bookchin anarşizm ile bağlarını kopardı ve düşüncelerini komünalizm düşüncesi çerçevesine oturttu. Politik yazıları yanında, diyalektik naturalizm olarak adlandırdığı felsefi düşünceleri hakkında da geniş bir şekilde yazılar yazdı. Hegel’in, değişimin ve büyümenin gelişimsel felsefesini açıklığa kavuşturduğu diyalektik yazıları, Bookchin’e gore, onlara yaşayan -organik- hatta ekolojik yaklaşımı ödünç vermiştir. Sonraki felsefi yazıları, hümanizm, rasyonellik ve Aydınlanma’nın idealleri üzerine vurguda bulunur.

Önemli son yayınlanmış çalışması, dört ciltlik, Avrupa ve Amerikalı devrimci hareketler içindeki özgürlükçü-liberter etkinin tarihi üzerine olan Üçüncü Devrim adlı eseridir. Ramapo’dan emekli olduktan sonra Bookchin Hoboken’dan -New Jersey- Vermont’a gitti ve zamanını yazılarına ve tüm dünyada gerçekleştirilen konferanslara adadı. 2004 yılına kadar ISE’de eğitim vermeye devam etti.

Ölümü

Bookchin, 2002'den beri kalbindeki ağrılardan sürekli şikayetçiydi. 2005'in Haziran ayından sonra ağrıları bitti. İyi olduğu konusunda haberler çıktı. Ancak 30 Temmuz 2006'da Burlington’da -Vermont- bulunan evinde 85 yaşında öldü. Yakınları, son zamanlarda tehditler aldığını ve otopsi yapılmasını istedi. Ancak otopsi yapılmadı ve ölüm nedenine 'kalp yetmezliği' dendi.

Etkileri

Bookchin yaşamında, kendi kabulünce, önemli bir destekçi kitlesi edinemese de, onun fikirleri hareketler ve düşünürler üzerinde küresel çapta etki bırakmıştır.

Göze çarpan bir etki, Türkiye'de 1980'lerden bu yana PKK üzerinde olmuştur. Kökeni itibarıyla sert bir Marksist-Leninist ideoloji üzerine kurulu olsa da, PKK, liderleri Abdullah Öcalan'ın 1999'da hapse atılmasından sonra fikirlerinde ve amaçlarında dönüşüm geçirmiştir. Öcalan hapisteyken çeşitli post-Marksist siyasi teorileri okumaya başlamış ve Bookchin'in çalışmalarında özel bir geçerlilik bulmuştur.[5]

Öcalan 2004 yılının başlarında avukatları aracılığıyla, kendisini Bookchin'in "öğrencisi" olarak tanımlayarak, onun görüşlerini Ortadoğu toplumuna uyarlamayı istediğini belirterek Bookchin'le bir görüşme ayarlamayı denemiştir. Bookchin görüşmeyi kabul edemeyecek kadar hasta olsa da, cevaben bir destek mektubu göndermiştir. Bookchin 2006'da öldüğünde, PKK bu Amerikan düşünürü "20. yüzyılın en büyük sosyal bilimcilerinden biri" olarak tanımlamış ve onun teorisini pratiğe dökmek üzere yemin etmiştir.[5]

Öcalan'ın yazılarında komünalizmin bir çeşidi olarak gelişmiş ve PKK tarafından uyarlanmış olan "demokratik konfederalizm", dışarıdan bakıldığında Kürt haklarını Türkiye'den bağımsız bir devlet biçimiyle sağlamayı amaçlamaz. PKK ayrıca bu projenin sadece Kürtler için değil; etnisite, ulus ya da dini arka plan gözetmeksizin, söz konusu bölgenin tüm halkları için tasavvur edildiğini savunarak, kongrelerin ve organizasyonların oluşumunun taban halktan ve yerel kademeden başlamak üzere devletsiz bir yapıda inşa edileceğini ilan etmektedir. İdeoloji ayrıca kadın haklarının sağlanması ve desteklenmesine özel bir vurguda bulunur.[5] PKK, (Türkiye'de) siyasi ve toplumsal eylemleri düzenleyen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve (Kürtlerin yaşadığı her ülkede) KCK gibi örgütler aracılığıyla programını uygulamış ve sınırlı bir başarı elde etmiştir.[6]

Kaynakça

Özel

  1. ^ a b c d e Bookchin, Murray. The Ecology of Freedom. Oakland: AK Press, 2005. p.11
  2. ^ Mike Small (8 Ağustos 2006). "Murray Bookchin: US political thinker whose ideas shaped the anti-globalisation movement". The Guardian. 13 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2012. 
  3. ^ Bookchin, Murray. The Philosophy of Social Ecology: Essays on Dialectical Naturalism. Montreal: Black Rose Books, 1996. p.57-9
  4. ^ Bookchin, Murray. The Ecology of Freedom. Oakland: AK Press, 2005. p.8
  5. ^ a b c Biehl, Janet (16 Şubat 2012). "Bookchin, Öcalan, and the Dialectics of Democracy". New Compass. 1 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2014. 
  6. ^ Biehl, Janet (9 Ekim 2011). "Kurdish Communalism". New Compass. 1 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2014. 

Genel

  • Biehl, Janet (1997), The Murray Bookchin Reader (An Anthology). Cassell ISBN 0-304-33874-5.
  • Marshall, P. (1992), Murray Bookchin and the Ecology of Freedom, p. 602-622 in, Demanding The Impossible. Fontana Press. ISBN 0-00-686245-4.
  • Anarchism, Marxism and the Future of the Left. Interviews and Essays, 1993-1998 (1999) Edinburgh and San Francisco: A.K. Press. ISBN 1-873176-35-X.

Kitapları

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Anarşizm, toplumsal otoritenin, tahakkümün, erkin ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlayan sosyal bir terimdir. Anarşizm, her koşulda her türlü otoriteyi reddetmektir. Reddedilen bu otoritelere patriyarki ve kapitalizm de dahildir.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah Öcalan</span> PKKnın kurucu lideri (1978–1999)

Abdullah Öcalan veya zaman zaman kullanılan kısa adıyla Apo, yasa dışı ayrılıkçı silahlı örgüt PKK'nın kurucu lideridir.

<span class="mw-page-title-main">Anarko-ilkelcilik</span>

Anarko-ilkelcilik ya da anarko-primitivizm uygarlığın kökeni ve gelişimini anarşist bakış açısı ile inceleyen düşünce biçimleridir. Tarım devriminin insanlığa getirmiş olduğu yerleşik düzeni ve bu düzenin sistemli şekilde yürütülmesini sağladığını iddia eden yönetim erklerinin karşısında yer almaktadır. Tarım öncesi dünyada ekoloji ile barışık bir şekilde yaşamlarını devam ettirmiş olan avcı-toplayıcı bireyleri, toplulukları, sürüleri ve kabileleri incelemekte ve insanlığın nihai çıkışını burada görmektedir.

Bireyci anarşizm, farklı geleneklerden oluşan bireyci anarşizm bireysel bilincin ve bireysel çıkarın, herhangi bir kolektif organ ya da kamu otoritesi tarafından engellenmemesi gerektiğine inanır.

<span class="mw-page-title-main">Anarko-kapitalizm</span> ekonomik teori ve politik felsefe

Anarko kapitalizm özel mülkiyet hakkına, iktidar müdahalesinin reddine ve temel toplumsal etkileşim mekanizması olarak rekabete dayalı serbest piyasanın savunusuna dayanan siyasal düşüncedir. Anarko-kapitalizm, özel mülkiyeti şu şartlarda meşru görür: bir emek ürünü ise, ticaret etkinliğinin bir sonucu ise veya hediye olarak elde edilmiş ise. Ekole göre, anarko kapitalist toplumda; serbest piyasa işleyişini, toplumsal kurumları, yasa uygulamalarını, güvenliği ve altyapıyı, devlet yerine kâr amaçlı rekabete dayalı şirketlerin, yardım derneklerinin veya gönüllülüğe dayanan birliklerin düzenlemesi öngörülür.

<span class="mw-page-title-main">Yeşil anarşizm</span> sanayi devriminden dolayı tarımın önemsizleştiği toplumda tarımı önemli kılan anarşist sistem.

Yeşil Anarşizm, özellikle doğa ile insan arasındaki ilişki üzerine odaklanan anarşist ekol. Bu hareketin temel sorunu, endüstri öncesi toplumu, hatta bazen tarım öncesi toplumu yeniden canlandırmaktır. İnsanları doğal yaşama yabancılaştıran teknoloji ve ilerleme düşüncesiyle ifade edilen endüstri toplumu, bu ekolün eleştirilerinde önemli yer tutar. Felsefesinde Ludditelerin politik eylemlerinin ve Jean-Jacques Rousseau’nun yazılarının etkileri görülür. Fakat bunlardan daha fazla, primitivizm ortaya çıktığında, Frankfurt Okulu’nun Marksistleri Theodor W. Adorno ve Herbert Marcuse’ün düşünceleri ile Marshall Sahlins, Richard Lee, Lewis Mumford Jean Baudrillard ve Gary Snyder gibi antropologların düşünceleri ekolün şekillenmesinde önemli yer tutmuştur.

Kolektivist anarşizm, özellikle Mihail Bakunin ve Birinci Enternasyonal’in anti-otoriter kesimi ile ifade edilen anarşist akımdır. Ayrıca Johann Most da bu yaklaşımın üyelerindendir. Komünal anarşizmle karıştırılmaması gerekir.

<span class="mw-page-title-main">Yeşil siyaset</span>

Yeşil siyaset, ekolojik ve çevresel amaçlara önem veren, şiddet karşıtlığı ve toplumsal adaleti savunan, katılımcı demokrasi üzerinde biçimlenmiş bir ideolojidir. Yeşil siyasette doğanın ve barışın korunması ön plandadır. Yeşil siyasetin uluslararası simgesi ayçiçeğidir.

Liberteryenizm, özgürlüğün ve özgürlüğün bileşenlerinin siyaset içerisinde en önemli değer olduğuna inanan bir siyaset felsefesidir. Liberteryen felsefeye göre insanlar özgür olduğunda herkes için daha güvenli, daha iyi ve daha adil bir dünya yaratılabilir. Liberteryenizmin bazı türleri ise negatif özgürlüğe daha çok odaklanır. Liberteryenler otonomi ve seçme özgürlüğünü maksimize etmeye çalışır; seçim özgürlüğü, gönüllü iş birliği ve bireysel karar önceliğini vurgular, bu doğrultuda da devletin minimize edilmesini savunur. Popüler anlamda, otoriterlik ile zıt anlamda kullanılır. Liberteryenler otorite ve devlet iktidarı konusunda aynı şüpheciliği paylaşıyorlar, ancak bazıları mevcut ekonomik ve politik sistemlere muhalefetlerinin kapsamı konusunda farklılaşıyor. Çeşitli liberteryen düşünce okulları, devletin ve özel iktidarın meşru işlevlerine ilişkin bir dizi görüş sunar ve genellikle zorlayıcı sosyal kurumların sınırlandırılmasını veya tasfiye edilmesini ister.

Bireycilik, bireyin özgürlüğüne büyük ağırlık veren ve genellikle kendine yeterli, kendi kendini yönlendiren, görece özgür bireyi ya da benliği vurgulayan siyaset ve toplum felsefesidir.

Liberteryen sosyalizm veya özgürlükçü sosyalizm, güdümsüz, ekonomik ya da toplumsal katmansız, birey özgürlüğüne ve eşitliğine dayalı, her tür bilgiye erişmede ve kullanmada fırsat eşitliği sağlayan, anarşist özelliklere sahip bir sosyalizm anlayışıdır.

Sosyal bilimlerde, siyasi ideoloji, belirli bir toplumsal hareketin, kurumun, sınıfın veya büyük bir grubun etik ideallerini, prensiplerini, doktrinlerini, mitlerini veya sembollerini açıklayan ve toplumun nasıl çalışması gerektiğini ve belirli bir toplumsal düzen için bazı siyasi ve kültürel bir plan sunan bir dizi fikirler bütünüdür. Siyasi ideoloji, gücün nasıl dağıtılması gerektiği ve hangi amaçlar için kullanılması gerektiği konularıyla ilgilenir. Bazı siyasi partiler belirli bir ideolojiyi sıkı bir şekilde takip ederken diğerleri genel olarak ilgili ideolojiler grubundan ilham alabilir, ancak belirli bir ideolojiyi açıkça benimsemezler. Bir ideolojinin popülaritesi, bazen çıkarları doğrultusunda hareket eden ahlaki girişimcilerin etkisiyle de ilgilidir. Siyasi ideolojilerin iki boyutu vardır: (1) hedefler: toplumun nasıl organize edilmesi gerektiği; ve (2) yöntemler: bu hedefe ulaşmanın en uygun yolu.

<span class="mw-page-title-main">Demokratik konfederalizm</span> ideoloji ve hükûmet yapısı

Kürt komünalizmi veya Apoculuk olarak da bilinen demokratik konfederalizm, İmralı Cezaevi'nde PKK lideri Abdullah Öcalan tarafından teorize edilen ve devletsiz bir topluma dayanan siyasi paradigmadır. Özerklik, doğrudan demokrasi, siyasi ekoloji, feminizm, çok kültürlülük, öz savunma, öz yönetim kooperatif ekonomisi unsurlarına dayanan konfederasyon özelliklerine sahip bir demokratik öz örgütlenme sistemine ilişkin siyasi bir kavramdır. Toplumsal ekoloji, özgürlükçü belediyecilik, Orta Doğu tarihi ve genel devlet teorisinden etkilenen Öcalan, bu konsepti Kürt ulusal özlemlerinin yanı sıra sınıflı topluma kök salmış bölge ülkelerindeki diğer temel sorunlara siyasi bir çözüm ve dünyanın dört bir yanındaki halklar için özgürlük ve demokratikleşmeye giden bir yol olarak sunmaktadır.

Postanarşizm, postmodern ve postyapısalcı düşünce gelenekleri ile anarşist düşünce geleneğinin bir sentezi olarak nitelendirilebilir. Aynı zamanda postyapısalcı anarşizm olarak da bilinen postanarşizm, tek bir çerçeveden ilerleyen bir düşünce geleneği olmaktan ziyade, birçok postmodern düşünce akımının etkisinde kalınarak geliştirilmiş farklı anarşist yaklaşımların bir bütün olarak ele alınmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi ekoloji</span>

Siyasi ekoloji, siyasal, ekonomik ve sosyal faktörler ile çevresel sorunlar ve değişimler arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Siyasi ekoloji, çevre konularını ve fenomenlerini politikleştirerek incelediğinden, apolitik ekolojik çalışmalardan farklıdır.

Sosyal anarşizm, bireysel özgürlüğü karşılıklı yardımlaşma ile bağlantılı gören anarşizmin bir dalıdır. Sosyal anarşist düşünce özerklik ve kişisel özgürlüğün tamamlayıcısı bağlamında topluluk ve sosyal eşitliği vurgular. Bu dengeyi ademi merkeziyetçi bir federalizmde korunan ifade özgürlüğü, düşüncede etkileşim özgürlüğü ve yetki ikamesi aracılığıyla gerçekleştirmeye çalışır.

Sosyal ekoloji, ekolojik ve sosyal konular arasındaki ilişki hakkında felsefi bir kuramdır.

Yeşil sol, terim kullanıldığı ülkelerde çevrecilik, feminizm, sosyalizm ve pasifizm unsurlarını birleştiren siyasi bir görüşü ifade eder. İnsan dışındaki diğer türlerin haklarına doğru bir genişleme ile öncelikle sosyal adalet ve insan hakları odaklı bir ideolojidir. Karar alma süreçlerinde doğrudan katılım ile birlikte hiyerarşik tutumlar aşılmak istenir. Çevreye dair hedeflerini, kapitalist düzenle uzlaştırmaya çalışan merkez sol yeşil partilerin ile nadiren görülen ve anti-feminist görüşler içeren merkez sağ yeşil partilerden farklı biçimde, çevreye dair eşitlik vurgusunu öne çıkararak kullanır.

Anarşistler geleneksel olarak örgütlü dine şüpheyle yaklaşmış ya da şiddetle karşı çıkmışlardır. Yine de bazı anarşistler, devleti yüceltmenin günahkâr bir putperestlik biçimi olduğu fikri de dâhil olmak üzere, anarşizme dini açıdan yorumlar ve bakış açıları getirmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Çağdaş anarşizm</span> anarşist hareketin şimdiki dönemi

Çağdaş anarşizm, anarşist hareketin II. Dünya Savaşı'nın sonundan günümüze kadar süren dönemidir. 20. yüzyılın son üçte birinden bu yana anarşistler, anti-globalizasyon, barış, iskan ve öğrenci protesto hareketlerine katılmışlardır. Anarşistler, Makhnovshchina ve Devrimci Katalonya gibi silahlı devrimlere katılmış ve Uluslararası İşçi Birliği ve Dünya İşçileri Birliği gibi anarşist siyasi örgütler 20. yüzyıldan bu yana var olmuştur. Çağdaş anarşizm içinde, klasik anarşizmin anti-kapitalizmi önemli bir yer tutmuştur.