İçeriğe atla

Murçehort Savaşı

Murçehort Savaşı

Nadir'in ordusunu at sırtında yönettiğini gösteren bir resim
Tarih12 Kasım 1729
Bölge
İsfahan şehrinin 55 km kuzeyinde yer alan Murçehort adlı yer.
Sebep II. Tahmasb ve Nadir Han'ın Safevi tahtını Afganlardan geri alma arzusu
Sonuç Kesin Safevi zaferi
Coğrafi
Değişiklikler
İsfahan'ın Kurtuluşu
Taraflar
Safevîler Hotakiler
Desteklendi:
Osmanlı (Silahlar və topçular)
Komutanlar ve liderler
Nadir Şah Eşref Han Hotaki
Çatışan birlikler
20.000-30.000[1] 60.000[2][3]
Kayıplar
Çok az İlk aşamada 7.000-8.000


Murçehort Savaşı, Nadir Han'ın II. Tahmasb'ı Safevi tahtına geri getirme kampanyasında kazandığı son büyük savaştı. Eşref, Nadir'in birliklerini Harvar geçidinde durduramadı, bunun yerine kendi birlikleri kuşatıldı ve pusuya düşürüldü. Bu savaşta Afganlar, karşı orduya ayak uydurmak için geleneksel taktiklerini değiştirdiler ve bu da ordularının gücünün daha da azalmasına neden oldu. Çünkü ordu yeni sisteme uyum sağlayamadı. Zafer, güneyden İsfahan'a giden yolu açtı ve Safevi yönetiminin yeniden kurulmasıyla sonuçlandı. Ancak birkaç yıl sonra Nadir, Safevileri devirdi.[4][5]

Arka plan

İsfahan'a ulaşıldıkdan sonra yaklaşık 3.000 yerli aristokrat ve din adamı öldürüldü. Eşref Mehmandust savaşında mağlub olduğu üçün İsfahan'da ona karşı isyan olacağından korkuyordu ve isyanı önleyemeyeceğini düşünüyordu. Ayrıca bu sırada Nadir'in birlikleri de İsfahan'a hızla yaklaşıyordu. İsfahan'da isyana liderlik edebilecek kişilerin öldürülmesi, Eşrefi İsfahan isyancılarıyla güneyden gelen Nadir'in birlikleri arasında kalmaktan kurtardı.

Bu olaylar özellikle yağmalama ile gerçekleşen özel saldırılarla gerçekleştirildi. Bu olaylar sırasında ünlü İsfahan pazarı da dahil olmak üzere şehir yağmalandı. Genel olarak, Afganların imparatorluk başkenti üzerinde hüküm sürdüğü kısa bir süre içinde yalnız yağmalama ve saldırılarla karakterize edilebilir. Sonraki dönem tarihçileri de onları barbar, medeniyetsiz, vahşi ve canavar gibi tasvir eder.

Afganlara karşı atılan darbelerden sonra Şah Tahmasb, Azerbaycan eyaletlerine, İran'ın güney bölgelerine fermanlar göndererek ülkede gerçek hukuki hakimiyetin yeniden tesis edildiğini duyurdu ve yerel hakimleri bu hakimiyete tabi olmaya çağırdı. Nadir'in başarılarından haber alan çoğu yerel hakim ve han ona tabi oldu.

Nadir Han, Eşrefe yazdığı mektupta Horasan'daki isyanın bastırıldığını bildirdi ve gelip şaha teslim olmasını ve affedilme talep etmesini önerdi. Teklifi reddedildikten sonra Nadir birlikleriyle İsfahan'a doğru ilerlemeye başladı.

Osmanlı desteği

Kuzey İran'daki Gilzai Afganlarını yendikten sonra Nadir, Osmanlılara bir mektup yazarak tarihi Safevi topraklarını terk etmelerini istedi. O dönemde Eşref ile imzalanan Hemedan Antlaşması ile Batı İran Osmanlılara verildi. Safevilerin sınırlarını yeniden kurmaya başlayacaklarından korkan Osmanlı İmparatorluğu, Eşref'in yardım talebine olumlu yanıt verdi ve ona topçu teçhizatı ve topçu uzmanları gönderdi. Tarihsel literatürde yardım edilen ordunun 5.000 kişilik bir grup olduğu belirtilmektedir. 31 Ekim 1729'da Osmanlı Devleti'nin yardımıyla ateş gücünü büyük ölçüde geliştiren Eşref, İsfahan'dan ayrılarak Nadir'in kuvvetlerine doğru yürümeye başladı.

Savaş

Hizalamalar ve savaş öncesi manevralar

Savaş planı.

"Alam Ara-yi Naderi"ye göre, Nadir, kuvvetlerini aşağıdaki gibi gruplandırmıştı: 12 bin kişilik bir süvari birliği olarak ordusu vardı. Geriye kalan kuvvetler ise piyade olarak savaşa katıldı. Toplar, birliklerin önünde konumlandırıldı. Kaynakta, Eşref'in toplarının birliklerin etrafında yerleştirildiği onaylanmaktadır. Aynı zamanda bu topların korunması için 8 bin asker ve topçu etrafına gönderildi. Genel olarak, Eşref'in 280 topa sahip olduğu belirtilmektedir. Afgan birliklerinin sağ kanadına Seydal Han liderlik etmişti. Onun komutasındaki birliğin sayısı 20 bine kadar ulaşıyordu. Sol kanada ise Yakup Han liderlik ediyordu.[6]

Onun gücü de yaklaşık 20 bin kişiydi. Arka hatlarda ise büyük bir rezerv kuvvet bulunuyordu. Bu kuvvet de 4 bölüme ayrılmıştı. Cephelerde zayıflık görüldüğünde bu birlikler oraya gönderilmeliydi. Eşref ise liderlerle birlikte merkezde konumlanmış ve savaşı izlemeliydi.

Nadir, bu savaşta topçulara ve piyadelere daha geniş bir alan verdi. Hatta tüfekçilerin bir kısmını topların savunmasına yönlendirdikten sonra geri kalan kısmını da piyade olarak savaşa dahil etti. Nadir, piyadeler aracılığıyla ana saldırıyı yapacak ve elde edilen zaferi süvarilerin yardımıyla güçlendirmek istiyordu.

Con Hanvey'in yazdığına göre, Murçehort çevresindeki savaş 1729 yılının Kasım ayının 13'ünde gerçekleşmiştir. "Alam Ara-yi Naderi"deki bilgiye göre, bir gün önce her iki ordu savaş meydanında konuşlanmış ve geceyi burada geçirmiştir.[7]

Savaşın ilerlemesi

Murçehort, İsfahan'ın 55 km kuzeyinde bulunuyordu ve bu savaşı kim kazanırsa kazansın başkenti kolayca ele geçirecekti.

Savaşın ilk anlarından itibaren Nadir top atışlarına üstünlük sağladı. Topçu lideri Amir Han'a verilen emirle, Afganların özellikle merkezdeki güçleri vuruldu. Tarihçi Səmnaninin bildirdiğine göre, önceki yıllarda bir Afgan savaşçısı 100 kadar Kızılbaş savaşçısının üstesinden gelebilirken, Murçehort savaşında bir Kızılbaş savaşçısı bin Afgan savaşçısının üstesinden geliyordu. Nadir'in piyadeleri, Afganların top ve zırhlı atışlarına rağmen Afgan safına ulaşmayı başardı. Kızılbaş ordusunun üstünlüğü sonucunda Aşraf'ın topları ele geçirildi ve o, top desteğinden mahrum kaldı. Osmanlı savaşçılarının yardımına gelen bir kısmı esir alındı. Ancak esir alınan savaşçılar savaştan sonra serbest bırakıldı.

Tarihçi Babayinin bildirdiğine göre, Afgan güçleri devletlerini savaş meydanında bırakıp kaçtıktan sonra Kızılbaş ordusu onları yağmalamaya başladı. Oysa Nadir Han, savaştan önce böyle bir harekete kesinlikle izin verilmemesi konusunda sert bir emir vermişti. Tepeden bu manzarayı izleyen Nadir, yanında bulundurduğu yedibin kişilik yedek süvari birliğine yağmacıları meydandan uzaklaştırmalarını emretti. Ordu bir araya geldiğinde ortaya çıkan Nadir, yağmacıların bazılarını cezalandırdı ve hatta bundan sonraki on yıl boyunca Afganlara ait mal mülk bulunursa, o kişinin cezalandırılacağını ilan etti. Topladığı tüm eşyaları orduya teslim etti. Nadir ise bir araya getirilmiş değerli eşyalara ateş yakarak onları yaktırdı.[8]

Nadir Han, kaçan Afganları takip etmek için Alikulu bey Afşar'a görev verdi.

Eşref başta olmak üzere sağ kalan Afganlar İsfahan'a kaçtı. Eşref'in mağlup olma haberi duyan İsfahan halkı silahlanarak şehirdeki Afgan garnizonunu bastı.

Şehre giren Eşref şehirde kalmakın tehlikeli olduğunu anladı ve bu nedenle emir verdi ki, yıllarca halktan topladığı serveti taşımak için hayvanlar bulunsun. Bunun için 300'e yakın deve ve birçok katır toplandı. Şehirden çıkıp Şiraz'a yönelen Eşref öfkeyle, vezirine İsfahan'daki tüm evleri yakmak için geri dönmesini emretti. Afganların geri döndüğünü gören şehir halkı yeniden silahlandı. Şehirdeki çıkan kargaşayı gören Afganlar Nadir'in ordusunun artık şehre girdiğini düşündü ve geri döndüler.

Eşref birkaç Safevi şehzadesini de beraberinde Şiraz'a götürmüştü.[9]

Sonuç

1722 yılında İsfahan, isyancı Afganlar tarafından ele geçirildi ve fiilen Safevi hanedanının hükûmetine son verildi. Bu dönemde Afganların lideri Mir Mahmud Hotakiydi, ancak daha sonra yeğeni olan Eşref Han tarafından devrildi. Eşref Han'ın da hükûmeti uzun süre devam etmedi. Mehmandust veya diğer adıyla Damğan Savaşı'nda mağlup olan Eşref, Murcexort Muharebesi'nde de zafer elde edemedi. Bu nedenle başkent İsfahan'ı kaybetti. Yaklaşık 8 yıl sonra İsfahan'da Safevi hükûmeti yeniden restore edildi.

Şah II Tahmasb'ın başkente girişi

İsfahanlılar, Afganların kovulmasını büyük sevinçle kutladılar. 1729 yılının 16 Kasım'ında Nadir Han'ın ordusuyla birlikte İsfahan'a gösterişli bir şekilde giriş yaptı. "Alamara-ye Naderi"ye göre, İsfahan halkı 3 gün boyunca bayram havasında kutlama yaptı. Nadir'in emriyle şehirde kalan Afganların mal ve mülkleri el konuldu ve Murçehort'ta görev yapan askerlere ve subaylara dağıtıldı.

Şah II. Tahmasb, 1729 yılının Kasım ayının 29'unda İsfahan'a girdi. Kaynaklara göre, tüm şehir halkı şahın karşılamasına çıkmıştı. Çaharbağa'ya kadar 2 millik yol süslemelerle, halılarla ve zarif parçalarla döşenmişti. Tahmasb Şah uzaktan göründüğünde Nadir atından inip onun karşısına çıktı ve onunla selamlaştı. Birlikte Hezarcirib bahçesine gelen Nadir ve Şah Tahmasb orada geceyi geçirdiler. Ertesi gün yola çıktılar ve şahın sarayına gönderildiği Çaharbağa'ya geldiler. Oradan da Şah Tahmasb şah sarayına gönderildi.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Ghafouri, Ali(2008). History of Iran's wars: from the Medes to now,p. 374. Etela'at Publishing
  2. ^ La stratégie militaire, les campagnes et les batailles de Nâder Shâh (Fransızca) (107), October 2014, 25 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 14 Şubat 2020 
  3. ^ Ghafouri, Ali(2008). History of Iran's wars: from the Medes to now,s. 373. Etela'at Publishing
  4. ^ Houtsma, M. Th.; van Donzel, E. (1993). E. J. Brill's First Encyclopaedia of Islam, 1913-1936. BRILL. s. 760. ISBN 90-04-08265-4. 21 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2020. 
  5. ^ Mehman Süleymanov (2010). Nadir şah. Tahran. ISBN 978-600-91345-8-8. 25 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2023. 
  6. ^ Ghafouri, Ali(2008). History of Iran's wars: from the Medes to now,p. 383. Etela'at Publishing
  7. ^ Flober Uilyam. Bər oftodan-e Səfəviyan, bər amədən-e Mahmud Əfqan. Tahran. 
  8. ^ Qulam Rza Əli Babayi. Tarix-e Ərtəş-e İran əz həxamənşi ta əsre Pəhləvi. 
  9. ^ Sayks P. Tarix-e İran. Tahran. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Safevîler</span> 1501–1736 arasında İranda varlığını sürdürmüş devlet

Safevî İmparatorluğu, Safevîler veya Safevî Devleti, 1501 ve 1736 yılları arasında varlığını sürdürmüş, sıkça modern İran tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen, İran tarihindeki en önemli hanedanlıklardan biri olan Türk kökenli Safevi Hanedanı tarafından yönetilmiş devlet. Bugünkü İran, Azerbaycan, Ermenistan, Irak, Afganistan, Türkmenistan ve Türkiye'nin doğu kesiminde varlığını sürdürmüş, Şiî Onikiciliği resmî mezhep olarak kabul etmiş ve İran'ın varisi olduğu Safevî Hanedanı'nın devletidir.

<span class="mw-page-title-main">Nadir Şah</span> 1. Afşar Devleti Şahı

Nadir Şah Afşar, Afşar İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı olan Türkmen şahtır. İran tarihinin en güçlü hükümdarlarından biri kabul edilip, 1736'dan 1747'deki suikastına kadar Afşar İmparatoru ve İran şahı olarak hüküm sürmüştür. Batı Asya, Güney Kafkasya, Orta Asya ve Güney Asya'da birçok seferde savaşmıştır. Askeri dehası nedeniyle, bazı tarihçiler onu İran'ın Napolyonu veya İkinci İskender olarak tanımlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">I. Tahmasb</span> 2. Safevî şahı

I. Tahmasb, Safevî Devleti'nin ikinci hükümdarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hemedan Antlaşması</span>

Hemedan Antlaşması, 4 Ekim 1727 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ile İran'da yönetimi Safevîlerden ele geçirmiş olan Afgan Hotakî Devleti arasında imzalanan ve 1723-1727 Osmanlı-İran Savaşı'nı Osmanlılar lehine sona erdiren barış antlaşması.

<span class="mw-page-title-main">1723-1727 Osmanlı-İran Savaşı</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi Devleti arasında 1723-1727 yılları arasında yapılmış savaş

1723-1727 Osmanlı-İran Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ile çöküş devrine girmiş olan İran'daki Safevî Devleti, ardından ise İsfahan'ı ele geçirerek İran'a egemen olan Afgan Hotakîler arasında süren ve Osmanlıların kesin zaferiyle sonuçlanan askerî mücadele.

<span class="mw-page-title-main">II. Tahmasb</span> Safevi Türkmen Devleti’nin 10. şahı

II. Tahmasb (1704 – 1740), — Safevi Devleti’nin 10. şahı ve Şah I. Hüseyin’in 3. oğludur.

<span class="mw-page-title-main">1730-1732 Osmanlı-Safevî Savaşı</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi Devleti arasında 1730-32 yılları arasında yapılmış savaş

1730-1732 Osmanlı-İran Savaşı, 18. yüzyılda Osmanlı Devleti ile İran'daki Safevi Hanedanı arasında yapılmış olan bir savaştır.

<span class="mw-page-title-main">Leylan Muharebesi</span>

Leylan Muharebesi ya da Kerkük Muharebesi, 1730-1732 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Afşar İmparatorluğu</span> 1736-1796da Horasan Türk kökenli İran Şahlığı

Afşar İmparatorluğu, Safevi devletinin çöküşünden sonra kurulan Türkmen devletidir. Devletin kurucusu Horasan Türkü olan Nadir Şah Afşar'dır. Nadir Şah'ın devletteki otoritesinin arttığını gören II. Tahmasb, kendi otoritesini artırmak için 1731'de Osmanlıların üzerine yürüdü. Ancak muharebede alınan yenilginin ardından Revan, Osmanlıların eline geçti. Nadir Şah, 1732'de II. Tahmasb'ı iktidardan indirdi ve yerine oğlu III. Abbas'ı getirdi. Nadir Şah, III. Abbas'ın Mart 1736'da tahttan indirilmesinin ardından "Şah" sıfatıyla taç giydi. Böylelikle İran'da Safevî Hanedanı resmen son buldu ve Afşar Hanedanı dönemi başladı.

<span class="mw-page-title-main">İsfahan'ın Kurtuluşu</span>

İsfahan'ın kurtuluşu, Nadir Han'ın liderliğindeki Safevi ordusunun, Murche-Khort Savaşı'nda Eşref Khan'ın liderliğindeki Afgan ordusunu yenmesinin sonucuydu.

<span class="mw-page-title-main">Damğan Savaşı</span>

Damğan veya Mehmandust Savaşı - Damgan şehri yakınlarında 29 Eylül'den 5 Ekim 1729'a kadar süren bir savaş. Savaş Safevi devleti ile Afganlar arasında gerçekleşmiştir. Savaş, Nadir Han ve Safevi yönetimi için önemli bir zaferle sonuçlandı, ancak Eşref Han'ın İran'daki yönetimi henüz tamamen sona ermedi. Bu muharebeyi, II. Tahmasb'ı tahta çıkarmak için başarılı seferler izledi. Damğan Savaşı'ndan sonra Murchekhort Savaşı gerçekleşti. Murchekhort, İsfahan yakınlarındaki bir köydü ve savaş Safevilerin zaferiyle sonuçlandı. Bu iki muharebe sonucunda Afgan Gilzay hanedanının imparatorluk tahtındaki kısa süreli saltanatı sona erdi. Hotakiler, günümüz Afganistan'ının güney kısmını kapsayan kendi topraklarına sürüldüler.

<span class="mw-page-title-main">Afşar İmparatorluğu'nun askeri sistemi</span>

Afşar imparatorluğunun askeri sistemi — Afşarların askeri sistemlerinin kökleri, Safevi devletinin çöküşünün arifesinde Horasan'daki kanlı çatışmalar dönemine dayanmaktadır. Yerli bir general ve Türkmen Afşar aşiretinin bir üyesi olan Nadir Gulu Han Afşar'ın komutasındaki savaşçıların sayısı sadece birkaç yüzdü ve onlar günümüz İran'ının kuzeydoğusunda faaliyet gösteriyorlardı. Nadirgulu kendini Şah ilan ettikten sonra komutasındaki toplam savaşçı sayısı 375 bine ulaştı. Tarihçi Mihael Axvorthy'ye göre bu ordu, zamanının en güçlüsü iken, en büyük avantajı, en yetenekli ve başarılı general Nadir tarafından komuta edilmesiydi.

<span class="mw-page-title-main">Kafir Kale Savaşı</span>

Kafir Kale Savaşı, Herat seferinin sonucunu belirleyen bir dizi çarpışmaydı. Bazı özellikleriyle Sangan Savaşı'na benzeyen Kafir Kala Savaşı, Abdali Afganları ile Nadir Han liderliğindeki Safevi ordusu arasında gerçekleşmiş ve Safevi ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kafkasya Seferi (1735)</span>

Kafkasya seferi - 1734-1735 yıllarını kapsayan bu sefer, Safevi-Osmanlı savaşının son büyük askeri seferiydi. Bu sefer sonucunda Safevi ordusu bir zafer kazanmış ve Kafkasya'da Safevi yönetimi yeniden kurulmuştur.

Şeyh Ahmed Medani isyanı, İran'ın Gamsırat bölgesinde Ocak 1730'da başlayan ve Mayıs 1734'e kadar süren bir isyandır. Safevi imparatorluğuna karşı isyan, Afganların imparatorluk topraklarından sürülmesiyle aynı zamanda başladı ve Şeyh Ahmed Medani'nin yakalanmasıyla sona erdi. Şeyh Ahmed Medani'nin yakalanmasından sonra isyan zayıflasa bile, ancak bir süre devam etti ve Haziran ortasında tamamen bastırıldı.

<span class="mw-page-title-main">II. Tahmasb'ın yeniden Safevi tahtına çıkması</span>

II. Tahmasb'ın yeniden Safevi tahtına çıkması, 1729'da II. Tahmasb'ın generali Nadir Han ile Afgan Aşraf Hotaki arasında meydana gelen bir dizi savaş sonucunda mümkün oldu. II. Tahmasb sözde tahtta olmasına rağmen, asıl güç Nadir Han'ın elinde toplanmıştı. Afganlar ise Safevi imparatorluğunun topraklarının büyük bir kısmından kalıcı olarak kovuldu ve bir süre sonra Nadir onlara boyun eğdirdi.

<span class="mw-page-title-main">Herat Seferi (1729)</span>

Herat Seferi, Nadir Han'ın Abdali Afganlarına karşı askeri operasyonlarıyla sonuçlanan bir dizi aralıklı çatışmadan oluşan askeri bir operasyondu. Nadir Han, bu operasyona başlamadan önce hükümdarı ve prensi II. Tahmasb'a karşı başarılı bir sefer düzenledi. Aşağılanan Tahmasb, 4 Mayıs 1729'da Meşhed'den ayrıldı ve Nadir'in Herat seferine katıldı. Böylece Nadir, yürüyüş boyunca Tahmasb'ın yanında olmasını sağladı.

<span class="mw-page-title-main">Ancedan Muharebesi</span>

Ancedan Muharebesi, 1723-1727 Osmanlı-İran Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Nadir Şah'ın Seferleri</span> Türkmen imparator Nadir Şahın askeri seferleri

Nadir Şah Seferleri, önce han sonrasında Safevi hanedanının yerine şah olan Afşar İmparatorluğu'nun kurucusu Nadir Şah'ın 18. yüzyılın ilk yarısında İran ve Orta Asya'da gerçekleştirdiği askeri seferlerdir. Nadir'in seferlerinin ilki Safevi hanedanı komutanı olarak Hotakilere karşı başlatıldı. Safevi İmparatorluğu'nun başkenti İsfahan'ın Afganlar tarafından ele geçirilmesinin ardından Safevi hanedanı neredeyse yıkılıyordu. Safevi tahtını yeniden tesis etmeye çalışan ve krallık unvanına sahip çıkan II. Tahmasib, Safeviler Nadir'i kişisel askeri hizmetine kabul etti. Nadir o dönemde Horasan'da küçük ve önemsiz bir askerî birliğin komutanlarından biriydi. Kuzeybatıdaki Abdali Afganlarını etkisiz hale getirdikten sonra II. Tahmasb'ı kendisine bağımlı hale getiren Nadir, ülkenin geri kalanını işgal eden Hotakilere karşı savaş başlattı. Afganlara karşı kazanılan birkaç inanılmaz zaferin ardından İsfahan özgürlüğüne kavuştu ve II. Tahmasib, Safevi tahtına çıktı. Böylece Safevi hanedanının hakimiyeti yeniden tesis edildi.