Tımar, en genel kapsamında devlete sağlanan tanımlanmış bir hizmet karşılığında ücret olarak toprak tahsis edilmesidir. Farsça bir kökten gelir, bu dildeki anlamı acı, ızdırap, sadakat ve bakımdır. Pek çok tarihçi bir kurum olarak Orta Çağ İslam toplumlarında, ikta adı altında uygulandığı görüşündedir. Ancak Jak Yakar, Hitit İmparatorluğu toprak düzeninde hizmet karşılığı toprak tahsisinden bahsetmektedir.
İl, Türkiye Cumhuriyeti'nin taşra teşkilatlanmasında en büyük mülkî yönetim birimi. Osmanlı Devleti'nde uygulanan vilayet sisteminin Türkiye'de ilkin sistem olarak, 1960'ta da isim olarak güncellenmesi ile bu şekli ve ismi almıştır.

Rüstem Paşa, Kanuni Sultan Süleyman saltanatı döneminde 28 Kasım 1544 - 6 Ekim 1553 ve 29 Eylül 1555 - 10 Temmuz 1561 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.
Güzelce Ali Paşa ya da Çelebi Ali Paşa, II. Osman saltanatı döneminde 23 Aralık 1619-9 Mart 1621 tarihleri arasında toplam bir yıl iki ay on yedi gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.
Merzifonlu Çalık Hacı Ali Paşa, II. Ahmed saltanatında, 27 Mart 1692 - 27 Mart 1693 tarihleri arasında bir yıl bir gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'dan sonra Merzifon'un çıkardığı ikinci sadrazamdır.
Koca Derviş Mehmet Paşa veya Bıyıklı Koca Derviş Mehmet Paşa,, IV. Mehmed saltanatı döneminde 21 Mart 1653 - 28 Kasım 1654 tarihleri arasında bir yıl yedi ay sekiz gün sadrazamlık yapmış bir Çerkes asıllı Osmanlı devlet adamıdır. Öncesinde iki kez, 1649-1650 ve 1652-1653 dönemlerinde, kaptan-ı deryalık yapmıştır.
Murabaha, İslam hukukunda bir satış türüdür. Alış fiyatı veya maliyet üzerine bir miktar kâr ilâvesiyle yapılan satış muamelesidir.
Celâlî isyanları, 16. ve 17. yüzyıllarda, Osmanlı yönetimindeki Anadolu'da Yavuz Sultan Selim döneminde başlayan ve Sultan I.Ahmet dönemine kadar devam eden zaman zarfında devlete karşı ekonomik, sosyal, askerî ve siyasi nedenlerle çıkarılan ayaklanmalara verilen addır.
Mültezim, Osmanlı toprak sisteminde açık artırma usulüyle, belirli eyaletleri kiraya vermeye iltizam, iltizam sahibi olan kişiye de mültezim denirdi. Bu yolla elde edilen para doğrudan devlet kasasına giderdi. Belli bir ücreti yılın başında devlete verirlerdi ve yıl sonuna kadar topladıkları paralar mültezimlere kalırdı. Eğer zarar ederlerse zararlarını devlet karşılardı. İltizam usulü kiraya verilen eyaletlerde çalışan devlet görevlilerin maaşını devlet karşılardı.
Beytü'l-mal, İslam devletlerinde devlet hazinesidir. Ömer zamanında oluşturulmuştur. Arap-İslam Devleti'nin kuruluşundan Osmanlı Devleti'nin yıkılışına dek bu ad kullanılmıştır.
İltizam, Osmanlı devlet gelirlerinin bir bölümünün belli bir bedel karşılığında devlet tarafından kişilere devredilerek toplanması yöntemi.

Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Başbakanlığına bağlı Türkiye'nin hazinesinin yönetiminde sorumlu devlet kurumuydu.
Galata bankerleri İstanbul'un Galata semtinde bulunan Komisyon Hanı ve Havyar Hanı adı verilen iki ayrı handa faiz karşılığında para veren azınlıkların oluşturduğu gruptur.
Farsça'da "hediye, armağan ya da hibe" anlamına gelen sözcük Türk siyasi lügatında "Astın bağlı bulunduğu kişiye saygı ve bağlılık işareti olarak sunduğu hediye" anlamında kullanılmıştır.

Aşar (öşür) vergisi; Osmanlı Döneminde köylülerden, ürettikleri tarım ürünleri için %10 oranında alınan bir vergidir. Osmanlı Devleti’nin temel gelir kalemini oluşturan vergi, arazi para ile sulanıyorsa yirmide bir oranında verilirdi. Arazi mahsulleri, buğday, arpa, pirinç, darı, karpuz, hıyar, patlıcan, yonca, zeytin, susam, bal, şeker kamışı ve meyveler gibi mahsullerdir.

Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomik tarihi, iki alt döneme ayrılır. Birincisi, oluşturulan kapalı tarım ekonomisinin imparatorluk içinde bölgesel fark gösterdiği klasik çağ (genişleme); ikincisi ise devlet ve kamu işlevleri üzerine, idari ve politik düzenlemeler ile başlayan devlet örgütlü reformları kapsayan reform dönemidir. Askerî reformlar ile başlayan değişim; kamu ve zanaatkar loncalarına uzanmıştır.
Voyvoda, Osmanlı İmparatorluğu döneminde hazineye ait arazi ile padişah, kadın efendi, sadrazam, vezir, beylerbeyi ve sancakbeyi haslarının gelirlerini tahsil etmek üzere görevlendirilen memurlardı.
Malikâne usulü, Osmanlı Devleti zamanında görülmüş olan bir vergi toplama yöntemidir. Yaşanan yoğun savaşlar, devletin kasasına para girmesi ihtiyacını doğurmaktaydı. O zamana dek belirli bir düzen içerisinde işleyen tımar sisteminin bozulmaya başlaması, devleti yeni yollar bulmaya zorluyordu. İlk olarak uygulanan iltizam usulü ile, gelir kaynaklarının işletilmesinin belirli bir meblağ karşılığında sınırlı bir süre için mültezime verilmesi sağlanmıştı.

Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak çalışan, hazine ve maliye işlerinden sorumlu olan bakanlıktır.
Âyanlık, uzun bir süre informel olarak 18. Asır ve Tanzimat dönemine kadar Osmanlı’da etkili bir müessese idi. Bu kişiler taşranın kodamanları, eski idareciler veyahut bir şekilde sivrilmiş sözü geçip saygı gören insanlardı. Âyanlar bir süre sonra sisteme eklemlendiler. İçlerinden en öne çıkanları eski idarecilerdi.