Tımar, en genel kapsamında devlete sağlanan tanımlanmış bir hizmet karşılığında ücret olarak toprak tahsis edilmesidir. Farsça bir kökten gelir, bu dildeki anlamı acı, ızdırap, sadakat ve bakımdır. Pek çok tarihçi bir kurum olarak Orta Çağ İslam toplumlarında, ikta adı altında uygulandığı görüşündedir. Ancak Jak Yakar, Hitit İmparatorluğu toprak düzeninde hizmet karşılığı toprak tahsisinden bahsetmektedir.

Dîvân-ı Hümâyun, Osmanlı İmparatorluğu'nda 15. yüzyıl ortalarından 17. yüzyılın yarısına kadar en önemli yüksek karar organı. İmparatorluğun yıkılışına kadar varlığını korusa da 17. yüzyıldan sonra önemini kaybetmiş ve 19. yüzyılda II. Mahmud'un teşkilat reformuyla kabine sistemine geçilerek Divan-ı Hümayun sembolik hale gelmiştir. Sadrazam, kubbealtı vezirleri, Rumeli beylerbeyi, Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, Rumeli ve Anadolu defterdarları, nişancı ve vezirlik rütbesine sahip olan yeniçeri ağası ve kaptan-ı derya'da divanın asli üyeleri arasında yer alırdı.

Kavala, Yunanistan'ın Doğu Makedonya ve Trakya bölgesinde aynı adı taşıyan ilin (nomos) merkezi olan sahil kentinin adıdır. Osmanlı Devleti döneminde Balkanlar'ın en önemli merkezlerinden biriydi. Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın doğum yeridir.

Semadirek ya da İslamterek, Yunanistan'ın Meriç iline bağlı, güneybatısındaki Gökçeada'dan 37 km, kuzeyinde Yunanistan ana karasındaki en yakın noktadan 48 km uzaklıkta, Türk-Yunan deniz hududunun sadece birkaç mil batısında kalan bir ada ve bu adanın en büyük yerleşim merkezidir.

Arşiv ya da belgelik, bütün dünyada kurumların gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri sonucunda meydana gelen, idari, hukuksal, tanıklık, kurumsal değeri olan ya da tekrar kullanılmak üzere üretilen her türlü görsel, yazılı ve data bilgilerinin tutulduğu ve saklandığı yerdir.
Merzifonlu Çalık Hacı Ali Paşa, II. Ahmed saltanatında, 27 Mart 1692 - 27 Mart 1693 tarihleri arasında bir yıl bir gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'dan sonra Merzifon'un çıkardığı ikinci sadrazamdır.

Mehmed Emin Âli Paşa, Osmanlı Devleti'nde Tanzimat döneminin Mustafa Reşid Paşa ve Keçecizade Fuat Paşa ile birlikte en önemli üç devlet adamından biridir. Abdülmecid ve Abdülaziz saltanatlarında beş defa olmak üzere toplam sekiz yıl üç ay sadrazamlık yapmıştır. Ayrıca Londra Büyükelçiliği, İzmir ve Bursa valiliği, Meclis-i Vala reisliği, Meclis-i Tanzimat reisliği ile birlikte toplam sekiz kez hariciye nazırlığı görevinde bulunmuştur. Âli Paşa, Tanzimat devrinde 1871'e kadar çeşitli mevkilerde Osmanlı idaresini ve dış siyasetini elinde tuttu. Bazen hariciye nazırı, bazen de sadrazam olarak devlet idaresinin en üst düzeyinde bulundu. Devlet idaresini senelerce elinde tutan Âli Paşa, her zaman için sultanın keyfî idaresine karşı koymaya çalıştı ve onun mutlak salahiyetini kısıtlamak amacını güttü.
Kütahya Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu ile Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa arasında 14 Mayıs 1833 tarihinde imzalanan, Birinci Mısır-Osmanlı Savaşını sona erdirip Şam, Girit ve Adana vilayetlerinin yeni statüsünü belirleyen bir barış ve düzenleme antlaşmasıdır.

Revan Hanlığı, merkezi günümüzdeki Erivan şehrini başkent olarak seçen ve 1747 ile 1828 yıllarında faaliyet gösteren hanlıktır.
Osmanlı Devleti'nde modernleşme, 1770 - 1876 yılları arasında, yaklaşık bir asırlık dönemde Osmanlı Devleti'nin "ıslahat" olarak adlandırılan düzeltmeleri ve reformlarını kapsayan dönemdir.

Sancak, Osmanlı İmparatorluğu’nun idari yapılanmasına dair bir terim olan sancak, Osmanlı Devleti'nde bir bölge veya gelir getiren has anlamına gelir.

Eyalet ya da beylerbeylik, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki idari yapılanmada var olmuş en üst düzey birimdir. Eyalet yöneticileri de beylerbeyi olarak anılmıştır. Osmanlı devlet teşkilatında Anadolu Eyaleti; Rumeli, Mısır, Bağdat ve Budin Eyaletleri'nin aşağısında kaldı. Sonraları vezirlerin adedi artınca bunun gibi eyaletlere vezirler de tayin edilir oldular.

Kruşevo veya Kırşova Kuzey Makedonya'nın orta batısında kasaba ve belediye merkezidir. Kruşevo'nun tarihten beri süregelen karışık etnik yapısı ve bu yapıya ait çeşitli kültür zenginliği vardır. Kasaba için Türkçe literatürde Kruşova/Kuruşova imlaları da kullanılmıştır.

Giritli Ali Aziz, Türk diplomat, büyükelçi, yazar ve şair.

Varat Eyaleti veya Varat Beylerbeyliği, 1661 yılında IV. Mehmed zamanında kurulan Osmanlı İmparatorluğu eyaleti.
Divan, Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim sistemi içinde köy ile nahiye arasında kalan idarî ve malî bir birimin adıdır. Günümüzde divan terimi bir coğrafya terimi olarak farklı bir anlam kazanmıştır, köyden daha küçük, dağınık bazı yerleşim birimleri için kullanılır.

Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomik tarihi, iki alt döneme ayrılır. Birincisi, oluşturulan kapalı tarım ekonomisinin imparatorluk içinde bölgesel fark gösterdiği klasik çağ (genişleme); ikincisi ise devlet ve kamu işlevleri üzerine, idari ve politik düzenlemeler ile başlayan devlet örgütlü reformları kapsayan reform dönemidir. Askerî reformlar ile başlayan değişim; kamu ve zanaatkar loncalarına uzanmıştır.

Bosna Sancağı, Osmanlı İmparatorluğu'nun bir sancağı. 1463 yılında Rumeli Eyaleti'ne bağlı olarak kurulan sancak, 1580 yılında Bosna Eyaleti'ne bağlandı ve bu eyaletin merkez sancağı oldu. 1864 yılında eyaletlerin kaldırılmasının ardından oluşturulan Bosna Vilayeti'nin bir sancağı oldu. 1908 yılında ise vilayetin Osmanlı yönetiminden çıkıp, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yönetimine girmesiyle birlikte sancak da ortadan kalktı.
Humus Sancağı veya Hıms Sancağı, ilk başta, 1516'daki, Mercidabık Muharebesi sonucu Suriye ve civarındaki toprakların Memlükler'den alınmasıyla beraber 1517'de kurulan Şam Eyaleti'nin bir sancağı olmuştur. Daha sonra, 1522'de, ayrı sancaklar olan, Hama ve Humus sancakları birbirine bağlanarak Hama ve Humus Sancağı kurulmuştur. 1550lere kadar böyle devam eden sistem, o yıllarda ayrılarak, Hama sancağı Şam Eyaleti'nde kalmış, Humus Sancağı ise, yeni kurulan, Halep Eyaleti'ne bağlanmıştır. 1565'te tekrar Şam Eyaleti'ne bağlanan Humus Sancağı, 14 yıl sonra, nihayet, yeni teşkil edilen Trablusşam Eyaleti'ne bağlanmış ve Osmanlı Eyalet Dönemi'nin sonuna kadar, Trablusşam Eyaleti'ne bağlı 5 sancaktan birisi olarak kalmıştır.

Osmanlı toplumu, Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde yaşamış halkların bütününü ifade eder. Toplum, Müslüman ve Müslüman olmayan (gayrimüslim) milletlerden oluşuyordu. Gayrimüslimler, "cizye" vergisi ödemek dışında toplumdan bir ayrıma tâbi değildi. Müslüman toplumun yaşantısı şeriat ile şekillenirken, farklı milletlerin din ve örflerine göre mahalli yaşam tarzlarını koruma imkânı da vardı. Toplumu "yönetenler" ve "yönetilenler" olarak, art zamanlı şekilde, iki sınıfa ayırmak mümkündür. Sınıflar arası geçiş yasak değildir, ancak sınırlı tutulmuştur.