İçeriğe atla

Muhammed Vanilişi

Muhammed Vanilişi (1909, Sarp, Rus İmparatorluğu - 1997) Laz kültürü üzerine çalışmalarıyla bilinen Gürcistan'lı Laz yazardır. Kendi döneminde İskender Chitaşi'den sonra Laz kültürüne en çok katkıda bulunmuş kişi kabul edilen Vanilişi, Ali Tandilava ile birlikte yazdığı ve Lazların Tarihi adıyla Türkçeye çevrilmiş kitabıyla tanınmaktadır.[1] Vanilişi, Sovyetler Birliği'nin Türkiye'den toprak alması durumunda Gürcistan SSC'sine bağlı olarak kurulması planlanan Lazistan ÖSSC'sinin lideri olarak seçilmişti.[2]

Muhammed Vanilişi, Ali Tandilava, "Lazeti" [Lazistan], Tiflis, 1964

Hayatı

Vanilişi, günümüzde Türkiye-Gürcistan sınırıyla ayrılmış olan Karadeniz kıyısındaki Sarp köyünde dünyaya geldi. Babası Borçka'nın Muratlı (Maradit) köyünün mollasıydı.[1] Liseye kadarki eğitimini aynı köyde tamamlayan Vanilişi, Gürcüce öğrendikten sonra liseyi Gürcistan'da okudu. Lisansını Kutaisi Pedagoji Enstitüsü Dil ve Edebiyat Fakültesi'nde tamamladı. Öğrenciliği boyunca Lazlar üzerine çalışmalar yapan Vanilişi, yazarlık hayatına Lazların eski yaşantısını anlatan Zekiye isimli hikâyesi ile başladı. Daha sonra Memet’in Ayyaşlığı ve Ağalar Kâbus Görüyor piyeslerini yazdı. Bu eserler Sarp'ın yanında Oçamçire ve Gonio gibi köylerde de sergilendi. 1929'da ilk Lazca gazete olan Mçhita Murutsxi'nin (Kızıl Yıldız) yazarlarından biri oldu. Gazetenin dağıtımından sorumlu olan Vanilişi, gazetenin Türkiye'deki irtibat görevlisi oldu. 1937'de Laz propagandası yaptığı için Türkiye'de idama mahkûm edildi.[3] 1944'te Lavrenti Beriya'ya Orta Asya'ya sürgün edilen Lazlara yardım etmek için bir mektup yazdı. Megrel kökenli olan Beriya'ya yazdığı mektupta onun için "Gürcülerin, özellikle Lazların seçkin bir temsilcisi" olarak bahseden Vanilişi, Lazların sürgünün hatalı olduğunu belirtti. Vanilişi'nin bu mektubuyla beraber bazı Laz ailelerin geri dönmesini ve eşyalarının iade edilmesini sağladı. Ayrıca bir iddiaya göre, 1949-1951 yılları arasında Sovyet belgeleri olmasına rağmen sınır dışı edilen Lazlar adına da yazmıştır.

Vanilişi'nin Ali Tandilava ile birlikte kaleme aldığı ve Lazları ele alan "ლაზეთი" (Lazeti) adlı kitap 1964'te yayımlandı.[4] Bu kitap Hayri Hayrioğlu tarafından Lazların Tarihi adıyla Türkçeye çevrilmiş ve 1992 yılında yayımlanmıştır. Hayatının sonraki yıllarını Acara'da geçiren Vanilişi, 1937-1941 yılları arasında Halk Eğitim Komisyonu Başkanlığı, 1941-1945 yılları arasında Kültür Bakanlığı, 1945-1947 yılları arasında Baro Başkanlığı, 1947-1954 yılları arasında Acaristan Devrim Müzesi Müdürlüğü ve 1954-1973 yılları arasında Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı yaptı. 1990'lı yıllarda hatıratlar yazmaya başladı. Muhammed Vanilişi, 1997'nin sonbaharında öldü. Cenazesi Sarp köyünde Hasan Helimişi'nin mezarının yanına defnedildi.[5]

Beria ile olan ilişkisi

Vanilişi'nin Beria ile dostluğu Beria için tercüman olarak çalıştığı döneme uzanmaktadır. Beria, sevgisini göstermek için Vanilişi'ye 1930'lu yıllarda tabanca hediye etmiştir. Beria daha sonraki dönemde Vanilişi'nin Abhazya'da yasadışı faaliyetlerde bulunduğundan şüphelenmiş ve onu kaçakçılık yapmaması üzerine uyarmıştır.[1]

İskender Chitaşi ile ilgili iddiaları

Vanilişi ve birçok yazar, İskender Chitaşi'nin gerçek adının Aleksandr Tsvetkov olduğunu ve Laz olmadığını iddia etmektedir. Vanilişi, Chitaşi'nin diğer Laz aydınlardan farklı olarak genellikle Lazca konuşmasını ve Türkçeyi nadiren kullanmasını bu iddiasına kanıt olarak göstermiştir. Labadze'ye göre Chitaşi'nin babası Pazarlı bir Lazdı ama annesi Rus Kazaklarındandı. Labadze ayrıca Chitaşi'nin Krasnodar'da doğduğunu ve babasıyla hiç görüşmediği için Türkçeyi az bildiğini iddia etmektedir.

Kişisel hayatı

Evli olan Vanilişi'nin Cemal (Zurab) adından bir oğlu vardı. Öğretmen olan Cemal Vanilişi, Laz kültürünün korunması için babası ve Hasan Helimişi gibi Laz sanatçıların koleksiyonlarını korumuş ve sonraki nesillere aktarmıştır.[6][7][8][9]

Kaynakça

  1. ^ a b c Junge, Marc (2016). Stalin's Mass Repression and the Cold War Paradigm. 17 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2020. 
  2. ^ Алиевич, Ачугба Теймураз (2010). Этническая История Абхазов Xix – Xx Вв (PDF). Сухум. s. 234. 13 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2020. 
  3. ^ Bu bilgi Wolfgang Feurstein'ın Muhammed Vanilişi'nin oğlu Cemalle 2013'te yaptığı röportaja dayanmaktadır.
  4. ^ Muhammed Vanilişi - Ali Tandilava "ლაზეთი" (Lazeti), Tiflis, 1964, 170 sayfa
  5. ^ "Muhammed Vanilişi (1909 - 1997)". kolkhoba.org. 8 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2020. 
  6. ^ "Köklerini arayan adam". milliyet.com.tr. 29 Temmuz 2007. 8 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2020. 
  7. ^ İsmail Avcı Bucaklişi (14 Mart 2016). "Laz Müziği: Bireysel Bir Keşif – III". jinepsgazetesi.com. 27 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2020. 
  8. ^ "Sarpi'de 2004-kolxoba Festivali". hopam.com. 17 Ekim 2004. 8 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2020. 
  9. ^ "M3udi K'ianaşen Ar Cemali Cumadi İdu." arhavizyon.com. 4 Kasım 2015. 8 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Lazca</span> Laz halkı tarafından kullanılan dil

Lazca Türkiye'nin Doğu Karadeniz kıyı şeridinde Rize ilinin Pazar ilçesinde bulunan Melyat Deresi'nden itibaren ve Gürcistan'ın Türkiye ile paylaştığı Sarp köyüne uzanan bölgede yaşayan Laz halkı tarafından konuşulan ve eski Kolhis dilinin devamı olduğu düşünülen Zanik bir Güney Kafkas dilidir.

<span class="mw-page-title-main">Lazlar</span> Etnik grup

Lazlar (Lazca: Lazepe, Lazi Güney Kafkas dillerinden Lazca konuşan ve Türkiye ve Gürcistan'ın Karadeniz kıyısındaki bölgelerinde yaşayan bir etnik gruptur.

<span class="mw-page-title-main">Güney Kafkas dilleri</span> Kafkas Dağlarının güneyinde konuşulan Gürcüce, Megrelce, Lazca ve Svanca dilleri

Güney Kafkas dilleri, Kafkas dillerine bağlı ve Kafkas Dağları'nın güneyinde konuşulan Gürcüce, Megrelce, Lazca ve Svancadan oluşan dil ailesidir. Dünya çapında yaklaşık 5.2 milyon konuşanı vardır. Diğer hiçbir dil ailesi ile ilişkisi tespit edilemeyen Güney Kafkas dilleri, dünyanın birincil dil ailelerinden biridir. Güney Kafkas dillerinde yazılmış en eski edebi kaynak, Asomtavruli harfleriyle yazılmış Eski Gürcüce Bir el Qutt yazıtlarıdır. MS 430 yılına tarihlenen yazıt, Beytüllahim yakınlarındaki bir Gürcü manastırında bulunmuştur. Gürcücenin yanı sıra, yazı dili gelişmemiş olan diğer Güney Kafkas dilleri de Gürcü alfabesiyle yazılır. Bunun yanında Türkiye ve Avrupa'daki Lazlar için Latin alfabesinden geliştirilmiş Laz alfabesi kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Kavakköy, Arhavi</span>

Kavakköy, Artvin ilinin Arhavi ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Aktepe, Pazar</span>

Aktepe, Rize ilinin Pazar ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Papatya, Pazar</span>

Papatya, Rize ilinin Pazar ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Sessizdere, Pazar</span>

Sessizdere, Rize ilinin Pazar ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Yavuzköy, Pazar</span>

Yavuzköy, Rize ilinin Pazar ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Dağdibi, Pazar</span>

Dağdibi, Rize ilinin Pazar ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Eskiarmutluk</span>

Eskiarmutluk, Rize ilinin Ardeşen ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Sarpi, Gürcistan</span>

Sarpi, Gürcistan'da, Türkiye ve Gürcistan sınırında, Karadeniz kıyısında köy. Türkiye-Sovyetler Birliği sınırının belirlendiği 1921'de tek köyün ikiye bölünmesi sonucunda iki köy ortaya çıkmıştır. Bu köyün Türkiye'de kalan bölümü Sarp köyüdür. Sovyet döneminde, Sarpi bölgesine girmek için özel izin gerekiyordu. Bu rejim, 1995’e kadar geçerli olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Lavrenti Beriya</span>

Lavrenti Beriya, Sovyet politikacı, Sovyet Güvenlik Sekreteri ve Sovyet Gizli Polisi şefi.

Mjora, Ocak 2000 ve Nisan 2000'de iki sayı olarak çıkan, Lazları ve Lazcayı konu alan Lazca ve Türkçe dergidir. Çiviyazıları yayınevi tarafından yayımlanan dergi "dergi künyesine sahip olmadığı" gerekçesiyle 2. sayıdan sonra toplatılmıştır. Lazcada "güneş" anlamına gelen mjora, 1993'te yayın hayatına başlayıp 6. sayıdan sonra kapanan Ogni dergisinin devamı niteliğindedir ve hemen hemen aynı kadro tarafından yayımlanmıştır.

Lazistan, Lazların yaşadığı coğrafi ve tarihi bölgedir. Karadeniz'in güneydoğu kıyısı boyunca ince bir şerit halinde uzanır ve Güney Kafkasya'nın güneybatı ucu ile Anadolu'nun kuzeydoğu ucunu kapsar.

<span class="mw-page-title-main">İskender Tsitaşi</span> Laz dilbilimci, yazar ve eğitmen

İskender Tsitaşi, Laz dilbilimci, eğitmen, yazar ve aktivist.

<span class="mw-page-title-main">Hasan Helimişi</span>

Hasan Helimişi Laz ressam ve şairdir. Lazca ve Türkçe yazdığı şiirleri ve Laz motiflerini temel alan resimleriyle tanınmıştır.

<i>Mçhita Murutsxi</i>

Mçhita Murutsxi İskender Chitaşi önderliğinde Muhammed Vanilişi, Rıza Bibinoğlu, Helim Hazirişi ve Nazım Kurtoğlu tarafından 1929 yılında Abhazya, Sohum'da yazılmış ve basılmış Dünya'daki ilk Lazca gazetedir. Abhazya Komünist Partisi Merkez Yürütme Kurulunun yayın organı olarak yayımlanmıştır. Bütünüyle Lazca yayımlanmış ilk gazete olma özelliğini elinde bulunduran Mçhita Murutsxi'nin Türkiye'ye girişi yasaklanmıştır. Yasaklama kararının sebebi olarak gazetenin "zararlı" olarak tespit edilmesi gösterilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün bu kararda emri bulunmaktadır. Sadece iki sayısı yayınlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hayri Hayrioğlu</span>

Hayri Hayrioğlu, Vahtang Hinkiladze ve Vahtang Malakmadze olarak da bilinir, Gürcüceden yaptığı çevirilerle tanınır. Niyazi Ahmet Banoğlu'ndan sonra bu dilden Türkçeye çeviri yapan ikinci kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Ali Tandilava</span>

Ali Tandilava, Lazlar ve Lazca ile ilgili çalışmalarıyla tanınan Laz tarihçi ve filolog. En kapsamlı Lazca-Gürcüce sözlüğün yazarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Laz kültür hareketi</span>

Laz kültür hareketi, Lazlarda etnisite olma bilincinin kültürel eyleme yönlendirilmesini ifade eden süreçtir. Günümüzde Lazların çoğunluğu kendilerini önce Türk, sonra Laz olarak kabul etmekte ve Laz kültür hareketine katkı sunmayıp Türk milliyetçiliğine yönelmektedirler.