İçeriğe atla

Muhammed Hudâbende

Muhammed Hüdabende
شاه محمد خدابنده
Safevi Şahı
Hüküm süresi11 Şubat 1577 - Ekim 1587
Önce gelenII. İsmail
Sonra gelenI. Abbas
Doğum1532
Erdebil
Ölüm1595 (62-63 yaşlarında)
Kazvin
Eş(ler)iMir Abdül Azim Seyfi Hüseyin'in kızı, Hayrünisa Begüm
Çocuk(lar)ıHasan, Hamza, Abbas, Ebu Talib, Tahmasb, Şahbegüm
Tam adı
Muhammed Hüdabende bin Tahmasb bin İsmail bin Haydar bin Cüneyd es-Safevi
HanedanSafevi Hanedanı
BabasıI. Tahmasb
AnnesiSultanum Begüm
DiniŞia İslam
MeslekSafevi Şahı

Muhammed Hüdabende (Farsçaشاه محمد خدابنده, d. 1532, Erdebil - ö. 1595, Kazvin) veya Hudabende, Muhammed Şah, Sultan Muhammed, 1578 ve 1587 yılları arasında hükümdarlık yapmış Safevî Devletinin 4. şahı.[1]

I. Tahmasb'ın ve Türkmen kökenli Musullu eşi Sultanum Begüm'ün oğludur. Asıl adı Muhammed Mirza olup tahta geçmeden önce 1535-1571 döneminde Herat'ta Horasan Eyaleti ve 1571-1578 döneminde Fars Eyaleti valiliği yapmıştır.

Küçük kardeşi II. İsmail zehirlenip öldürüldükten sonra Muhammed Mirza hemen hemen gözleri kör olmasına rağmen, Kızılbaş ordu komutanları tarafından 1578'de Safevi Devleti şahı olarak tahta geçirilmiş ve ("Tanrının bendesi" anlamına gelen) Hüdabende lakabını almıştır.

Hükümdarlığı döneminde Safevi Devleti içinde ikinci bir iç savaş olarak Kızılbaş oymakları arasında ihtilaflar ve savaşlar birbirini takip etmiş ve Safevî Devleti zayıflamıştır. Hükümdar olarak da otoriter görülmemiştir. Saltanatının başında iktidar dizginleri önce II. İsmail' i zehirleyen Perihan Hanım'a geçmiştir. Ama Büyük Vezir Mirza Salman ve Şah Muhammed'in karısı olan Hayrunnisa Begüm bir komplo ile Perihan Hanım'ı Şubat 1578'de idam ettirmişler ve devletin gerçek iktidar gücü bu sefer Hayrulnisa Begüm eline geçmiştir. Bu güçlü hanım devlet merkezi dışında güçlü olan ve devamlı merkeze muhalefet eden Kızılbaş oymaklarını kocasının idaresindeki devletin merkezine bağlamak için gayret göstermiştir. Fakat Temmuz 1579'da Hayrunnisa Begüm de bu politik tedbirlerine düşman olan Kızılbaşların suikastına kurban gidip öldürülmüştür.

Bundan sonra değişik Kızılbaş oymakları ve değişik saray ileri gelenleri Şah Muhammed'in muhtemel varisleri olabilecek oğullarını tutarak Safevi Devleti içinde büyük bir bölünmeye neden olmuşlardır. Osmanlı Devleti ile açılan 1578-1590 Osmanlı-İran Savaşı başında Şah Muhammed şahlık yapmakta iken Azerbaycan ve Güney Kafkasya toprakları geçici olarak Osmanlı yönetimine geçmiştir. Fakat bu savaş daha bitmeden Şah Muhammed 1587'de yapılan bir saray darbesi sonucunda tahttan indirilmiştir. Şahlık darbeyi yapan oğlu Abbas'ın eline geçmiştir.

1578'den tahta geçip, 1 Ekim 1588'de oğlu I. Abbas'ın resmen şahlık tahtına çıkmasına kadar şah olan Muhammed Hüdabende şah olarak şöyle değerlendirilmiştir: [2]

Çok zarif ve ince zevkleri olan bir kişi olmakla beraber karakteri zayıftı.

1588'den sonra Muhammed Hüdabende sabık şah olarak önce Kazvin'de yaşamıştır. Sonra tutuklanıp Alamut kalesinde hapis edilmiştir. En son olarak Kazvin'de hapiste iken ya 21 Eylül 1595'te ya da 10 Eylül 1596'de ölmüştür.

Hayatı

Tahta çıkmadan önceki hayatı

1532'de Şah Tahmasb'ın küçük olarak ölen birinci oğlundan sonra ikinci oğlu olarak Tebriz'de doğdu ve Muhammed Mirza adı ile anıldı. Büyük kardeşi küçük iken öldüğü için Şah Tahmasb'ın yaşamakta olan en büyük oğlu olarak şehzadelik yaptı. 1537'da daha 4 yaşında iken, Horasan'da Herat'ın Özbek'ler elinden Safeviler tarafından geri alınmasından hemen sonra, Herat'a Horasan eyalet valisi olarak atandı ama esas valilik gücü lalası olan Kızılbaş emiri Muhammed Seraffeddin Oğlu Tekeli'nin elinde idi.

Muhammed Mirza'nın valilik döneminde, özellikle 1540'li yıllarda, Muhammed Seraffeddin Oğlu Tekeli'nin lalalık döneminde, Herat şehri büyük imar hareketlerine sahne oldu. Yeni sulama tesisleri, bahçeler, birçok yeni kamu sektörü binaları, medreseler, camiler, türbeler ve Şii tapınma binaları yapıldı. Herat'a İran'da isim yapmış şairler, minyatür ustaları ve hattatlar gelip sanatlarını göstermeye başladılar ve Muhammed Mirza bu sanatkarlarla şahsen ilgilenip onları teşvik etti. Bu dönemde kendisi de "Fehmi" mahlasını kullanarak beğenilen Farsça şiirler yazmaya başladı. Onun bu sanatçılara karşı teşvikleri devlet merkezinde bulunan babası Şah I. Tahmasb'ın kıskançlığına hedef olduğu belirtilir.

1572'de Muhammed Mirza Şiraz başkentli Fars eyaleti valiliğine atandı. Muhammed Mirza ta Şiraz'a Herat'tan şair ve sanatkarlarla birlikte geldiği belirtilmekteydi. Şiraz, 15. yüzyıl başından beridir İran'ın düşünce ve felsefe merkezi olarak kabul edilmekteydi. 16. yüzyılda şehir yazma eserlerin minyatürler ve resimli süslerle teyzin edilmesi üzerine büyük ün yapmıştı. İran'da günün tanınmış biyografyacısı Sam Mirza tezikeresinde Şiraz'ın valisi olarak Muhammed Mirza'yı gayet iyi eğitimi ile ve kavramsal düşünce yetenekleri dolayısıyla çok övülmüştür.

Muhammed Mİrza'nın babası I. Tahmasb 18 Ekim 1574'te hasta yatağına düştü ve iki defa ölmek üzere olduğu bildirildi. Ama bu haliyle bile Şah Tahmasb kendine halef olacak bir şehzadeyi resmi olarak şahlık varisi olarak seçmedi. O zaman en büyük yaşta şehzadesi olan Muhammed Mirza gözlerinden gayet muzdarip olduğu ve hatta kör olduğu için şah adayı olarak kabul edilmemekte idi. Hem baba hem de annesi bir olan küçük kardeşi II. İsmail babası tarafından hala "Kakahe Kalesi"nde hapis tutulmakta idi. Rumlu, Afşar ve Kaçar Kızılbaşlı oymakları İsmail'i tutmakta idi. Diğer küçük kardeşi olan, I. Tahmasp'in yeğeni ve damadı olan Haydar Mirza Kızılbaş Ustaclu ve Sayhavand oymakları ve saraylı Gürcü asıllılar tarafından tutulmakta idi. Ortaya çıkan kanlı entrikalardan sonra Haydar Mirza İsmail'i tutan Kızılbaşlarca öldürüldü ve kesik kafası sarayda gösterilince II. İsmail Şah olarak Safevi Devleti hükümdarı oldu.

Fakat II. İsmail babasının hükümdarlığı döneminde hayatını olarak geçirmişti. Şah olunca tutuklanmasına neden olduğunu kabul ettiği devletin ileri gelen Şii yüksek idareci kliğini bertaraf etmeye başladı. Bu arada 5 küçük kardeşini ve İbrahim Mirza dahil, 4 diğer Safevi prensini ya öldürttü ya da kör ettirip onların tahtı elinden almasını önlemeye çalıştı. Sonra da Sünni politikalar izlemeye başladı. İlleri gelen Kızılbaş liderleri onu şah seçtirmede gösterdikleri gayretlerden yakınmaya başladılar ve Tahmasb'ın kızı olan Peri Hanım ile bir komplo kurdular. Şah II. İsmail tahta geçmesinden iki yıl sonra ölümü sonucunda Peri Hanım 24 Kasım 1577'de babası bir üvey kardeşi Şah II. İsmail'in kullandığı afyonu zehirleyip onun ölmesine neden oldu.

II. İsmail kendine halef olacak tüm Safevi prenslerini bertaraf etmişti. Sadece gözleri iyi görmediği için daha önce tahta geçmesi kabul edilmeyen Muhammed Mirza bu sefer şah olmaya uygun görüldü. Çaresiz kalan Safevi ordusunda önemli olan Kızılbaş liderleri Muhammed Mirza'yı 11 Şubat 1578'de Kazvin'de Savefi Devlet şahı olarak tahta geçirdiler.

Şahlık dönemi

İçişlerinde şahın iradesiz yönetimi

Safevi Devleti Şahi olup 11 Şubat 1578'de tahta geçen Şah Muhammed Mirza, lakap olarak "Hüdabende" adını aldı. Şah Muhammed'in şahsi icraatından tarihlerde hemen hemen hiç bahis edilmemektedir. Tarihçiler bunu şahsı devlet idaresinin gayet zayıf olmasına bağlamaktadırlar.

Hükümdarlığa getirildiği zaman Şah Muhammed'in gayet zayıf iradeli de olduğu ortaya çıktı ve iktidar dizginleri kadınların eline geçti. Kadınların devlet iktidarını kullanması o zamana kadar Safevi Devleti içinde nispeten olağan bir gelişme idi. Şah İsmail'in saltanat döneminin sonunda eşlerinden biri olan "Taçlı Hanım" I. İsmail Sah kadar devlet idaresinde iktidar gücünü kullanmıştı. Şah I. Tahmasb'ın saltanatının sonlarında çok sevdiği kızı Çerkes asıllı "Perihan Hanım" devlet idaresinde hemen hemen tek iktidar sahibi kişi idi. Nitekim Şah Tahmasp öldüğünde yerine II. İsmail'in şah olmasını Perihan Hanım sağlamıştı. Onun iki yıl sonra bertaraf edilmesi için yapılan komploda Şah II. İsmail'in ölmesine nedeni olan zehirli afyonu ona Perihan Hanım içirmişti. Bazı tarihçiler Safevi'lerin bu kadınlar saltanatı geleneğinin onlara Orta Asya'dan Türk ve Moğol devletleri idaresinden geçtiğini iddia etmektedirler.

Anne ayrı baba bir üvey kız kardeşi ve annesi Çerkez asıllı olan Perihan Hanım önceki şah II. İsmail'i zehirleyip öldürmüştü. Bu nedenle üvey kardeşi Şah Muhammed'i şahsen kontrolü altına alarak Safevi Devleti idaresinin kendi eline geçmesi gerektiğine inanmakta idi. Perihan Hanım Kazvin'de devlet işlerine hakim olmuştu. Fakat devletin Büyük Veziri olan Mirza Salman ile arası açıldı. Büyük Vezir Kazvin'i terk edip Şiraz'a çekildi. Devlet işleri Perihan Hanım'a kaldı.

Ama Şah Muhammed Hüdabende'nin 1566'a evlendiği karısı olan, "Mehdi Ulya" unvanını taşıyan, Mazardan bölgesinin "Maraşi" asıllı eski emir/valisinin kızı olan Hayrulnisə Hanım da devlet iktidarına kendi katkısını yapmak istemekteydi. Kocası Şah Muhammed tahta geçince Hayrulnisa Hanım Şiraz'da devlet işlerini eline geçirmişti. Büyük Vezir Mirza Salman Kazvin'den ayrılıp onun takipçisi olarak Şiraz'a gelmişti.

Bu dönemde Hayrulnisa Hanım iktidar gücünün bir örneğini göstermek için Şah'ın tahta gelmesinden hemen sonra isyan çıkartması dolayısıyla " İştahr" Kalesinde hapis edilen Ahmet Han Gilani'nin serbest bırakılması vakası ele alınabilir. Hayrulnisa Hanım bu kişinin serbest bırakılmasını istemişti. Şah Ahmet Han Gilani'yi eşinin isteği üzerine affetmişti. Kazvin'de yapılan şahin taht çıkma merasiminden sonra Ahmet Han, Gilani ana ülkesi olan Gilan'a dönüp orada emir/vali görevine geri geçmiştir. Onunla birlikte bu isyan dolayısıyla Alamut Kalesine hapsedilmiş olan İsa Han da serbest bırakılmış ve Saki eyaletine emir/vali tayin olmuştu.

Hayrulnisa Hanım ve Büyük Vezir Kazvin'den Şiraz'a gelmiş iken onunla birlikte bir komploya girip Kazvin'de idareyi elinde tutan Perihan Hanımı bertaraf etmeyi planladılar. Şah Muhammed'i kendi taraflarına almak için onunla görüşerek Perihan Hanım'ın kendini tutmadığına onu ikna ederek Perihan Hanım'ın idam edilmesi hakkında bir fermanı ona imzalattılar. Şah, eşi ve Büyük Vezir Kazvin'e geri döndüklerinde Şubat 1578'de Perihan Hanım kementle boğularak idam edildi.

Bundan sonra Safevi Devletinde iktidar gücü tek başına Hayrulnisa Begüm eline geçti. Hayrulnisa Hanım devletin en önemli idareciliklerine akraba ve yakınlarının tayin ederek ve gayet efektif bir istihbarat ve teftiş şebekesi kurarak Safevi Devleti'ni idareye başladı. Bu sistemde Hayrulnisa Hanım Kızılbaşlar yerine Tacik asıllı olan kişileri kullanmaktaydı. Hayrulnisa Hanım'ın iktidar gücünü günün tanınmış Safevi Devleti tarihçisi İskender Münşi, "Tārīkh-i ʿAlem-ārā-yi ʿAbbāsī" adlı eserinde

Bütün işlere nezаret еderdi ve hiçbir iş onun nezareti olmadan yapılamazdı.

olarak tasvir edilmiştir. Hayrulnisa Hanım devlet işlerini kendisi görmek için kendine bağlı danışman-idareci olarak "Kıvаmüddin Husеyn Sırаzı" adlı kişiyi kendine özel bir vezir olarak atamıştı. Bu özel vezir makamı bundan sоnrаda Safevi Devletinde bulundu ve devletin sona erişine kadar bu çeşit özel vezir idarecilerden istifade olundu. Bu özel vezirlere "Ruknussaltanat" veya "Itimаdud-devlet" lakabı verildi. Bu güçlü Hayrulnisa Hanım devlet merkezi dışında güçlü olan ve devamlı merkeze muhalefet eden Kızılbaş oymaklarını kocasının idaresindeki devletin merkezine bağlamak için gayret gösterdi.

Hayrulnisa Hanım'ın şahsi devlet icraatına şu örnek verilebilir. Sultan Murad-Han Mazarderan eyaleti kalıtsal emir/valisi olan Hayrulnisa Hanım'ın babasını öldürüp yerine geçmiş ve kendi öldüğü zaman emir/valilik Murad-Han oğlu Mirza Han'a geçmişti. Hayrulnisa Hanım Mirza Han'ı öldürtüp yerine kendi oğlu olan Hamza Mirza'yı geçirmeye karar vermişti. Mirza Han Kızılbaşların kendine verdikleri güvenlik sözüne dayanarak Kazvin'e gelmek için yola çıkmıştı. Fakat Hamza Mirza bu Kızılbaşların güvenlik sözüne hiç değer vermeyen Hayrulnisa Hanım'ın destekçileri tarafından Kazvin yolunda iken pusuya düşürülüp öldürüldü. Fakat Temmuz 1579'da Hayrulnisa Begüm de bu tedbirlerine düşman olan Kızılbaş suikastına kurban gidip öldürüldü. Güvenlik sözleri tutulamayan Kızılbaşlar Şah Muhammed'de bir şikayet mektubu yazarak Hayrulnisa Hanım'ın iktidar gücünden arındırılmasını istediler ve bu istekleri kabul edilmezse isyan edeceklerini de bildirdiler, Şah onu sürgüne göndermeyi düşündü ama karısı onu bundan caydırdı. En onunda bir grup Kızılbaş Hayrulnisa Hanımı sarayda rehin de tutulan Kırım Hani'nin kardeşi olan Adil Giray Han ile zina etmekle suçladılar. Kimseye aldırmayan bu Kızılbaşlar grubu 26 Temmuz 1579'da sarayın haremine baskın düzenlediler. Burada bulunan Hayrulnisa Hanım ve annesini öldürdüler.

Bundan sonra çeşitli Kızılbaş klikleri Safevi Devleti içinde kendi kliklerinin başa gelmesi birbirleriyle kıyasıya rekabete başladılar. Safevi Devleti'nin idaresindeki birlik beraberlik bozuldu. Şah Muhammed'in saltanatı kliklerin birbirine rekabeti ve aralarında dalaşmalar yapmaları ile geçmeye başladı.

Önce Şah Muhammed'in hayatta en büyük erkek çocuğu olan Hamza Mirza, daha yetişkin yaşta değilken, veliaht olarak ilan edildi. Hamza Mirza devletin Büyük Veziri olan ve kendini Hayrulnisa Hanım suikastından zor kurtaran Mirza Salman ile işbirliği yapmaya başladı. Hayrulnisa Hanım'ın Kızılbaşları merkez bağlama stratejisinin başmimarı olan ve kendine bağlı bir ordu kurmaya heveslenen Mirza Salman ve ona bağlı veliaht Hamza Mirza, Kızılbaşların hışmına uğradı. 1583'te Kızılbaşlar Şah Muhammed'de baskı yaparak vezir Mirza Salman'ın idam edilmesini sağladılar. Bundan sonra Hamza Mirza devlet işlerini tek başına üzerine aldı. Ama 6 Aralık 1586'da Hamza Mirza da Gence'de nedeni çok gizemli bir suikasta kurban gitti ve öldürüldü.

Şah Muhammed'in pek iradesiz içişleri yönetimi ülkede bir sıra, özellikle Kızılbaşlar tarafından iç isyanların çıkmasına da neden olmuştu. Bu Kızılbaş iç isyanlarının en önemlisi 1581'de en son isyan olup bu isyan sonucu olarak Şah Muhammed Hüdabende Safevi Devleti şahlığından atılmıştır. Bu isyan Horasan'da bulunan en önemli Kızılbaşlardan olan Samlu Emir Alikuli Han tarafından başlatılmış ama sonra Mürşid Kuli Han tarafından devam ettirilmiştir.

Muhammed Mirza, daha şah olarak tahta çıkmadan once, Horasan'da Herat valiliğinden Şiraz'da Fars eyaleti valiliğine nakledildiğinde üçüncü erkek oğlu olan (Şah olmadan kullandığı adla) Abbas Mirza 4 yaşında idi. Horasan eyaletinin Safevi sülalesinden bir valisi olması geleneği üzerine küçük Abbas Mirza Herat valisi olarak atandı. Ama Horasan'da gerçek iktidar Abbas Mirza'nın lalası olan Kızılbaş lideri Samlu Emir Alikuli Han elinde idi. Samlu Emir Alikuli Han birkaç yıl sonra kendini Horasan da bağımsız emir olarak ilan etti. 1581'de şahın oğlu ve Horasan'ın nominal valisi olan Abbas Mirza'ya bağlığını ilan ederek onu Kazvin'e bağlı olmayan Safevi Şahı olarak ilan etti. Fakat Samlu Emir Alikuli Han'ın bu isyanı bastırıldı ve Alikuli Han Herat'ta kaldı. Horasan'da en önemli Kızılbaş lideri olan Ostanclu Mürşid Han Abbas Mirza'nın lalalığını üzerine aldı. Tam bu dönemde 1587'de Özbekler büyük bir ordu ile Horasan'a saldırdılar ve Herat'ı kuşatmaya aldılar. Mürşid Kuli Han oradan topladığı ordu ile Abbas Mirza ile birlikte Özbeklere karşı gelmeye başladı.

Ama Mürşid Kuli Han Safevi devletini eline geçirmeye kararlı idi ve genç Abbas Mirza'yı buna bir alet olarak kullanmaya başladı. Mürşid Kuli Han ve yanında Abbas Mirza 1587'de sonbaharında Horasan Kızılbaş ordusu ile Safevi Devleti başkenti olan Kazvin'e yürüdüler. Kazvin'de Mürşid Kuli Han Safevi Devleti şahı olan Şah Muhammed Hüdabende'yi tahttan indirdiğini ve yerine oğlu Şah Abbas'ı 16 Ekim 1587'de. Safevi Devleti Şahı olarak ilan etti. Yeni şahın babası olan Şah Muhammed Hüdabende tahttan hal edilmesine itirazda bulunmadığı bildirilmektedir.. Sabik Muhammed Hüdabende 1 Ekim 1588'de Safevi Devleti Şahlık sembollerini oğluna devretti ve daha 17 yaşında olan Şah Abbas resmen Safevi Devleti Şehinşahı olarak tahta geçti.

Dış ülkelerden saldırılar ve savaşlar

Sabik Şah olarak hayati

1588'den sonra Muhammed Hüdabende sabık şah olarak önce devlet başkenti olan Kazvin'de yaşaya başlamıştır. Fakat sonra tutuklanıp Alamut kalesinde hapis edilmiştir. En son olarak Kazvin'de hapiste iken ya 21 Eylül 1595'te ya da 10 Eylül 1596'de ölmüştür.

Esleri ve çocukları

  • Esleri:
  1. Mir Abdül Azim Seyfi Hüseyin'in kızı - Evlenme tarihi 1549
  2. Hayrulnisa Hanim (Mehdi Ulya) - Evlenme tarihi 1565 - ölüm: 1579
  • Erkek çocukları:
  1. Sultan Hasan Mirza — Mazandaran valisi (1569-1577), Sah II. İsmaılın emri ile öldürüldü: 1578
  2. Hamza Mirza — Doğum: 1566 - İsfahan valisi: 1577-1586 - Olumu: 1578 Gence'de suikast.
  3. Abbas Mirza = Horasan valisi - Şah Abbas)
  4. Abutalib Mirza - Doğum: 1574 — Veliahd (1586-1587) Şah Abbas emri ile tutuklanma ve öldürülme: 1690
  5. Tahmasb Mirza - Doğum: 1576 - Şah Abbas emri ile tutuklanma: 1691 - Olum 1691'den sonra
  • Kız çocukları:
  1. Şahbegum Sultan

Kaynakça

  1. ^ Newman, Andrew J. (2006). Safavid Iran (İngilizce). I. B. Tauris. s. 42. ISBN 1-86064-667-0, ISBN 978-1-86064-667-6. 30 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Temmuz 2009. 
  2. ^ Matthee, Rudi (2008) "Safavid Dynasty", Encyclopedia İranıca online: [1] 24 Mayıs 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. {{|url=https://web.archive.org/web/20190524085947/http://www.iranicaonline.org/articles/safavids |tarih=24 Mayıs 2019 }} (İngilizce)

Dış kaynaklar

Muhammed Hudâbende
Safevi Hanedanı
Doğumu: 1532 Ölümü: 1595
Resmî unvanlar
Önce gelen
II. İsmail

İran Şahı

1577-1587
Sonra gelen
I. Abbas

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Safevîler</span> 1501–1736 arasında İranda varlığını sürdürmüş devlet

Safevî İmparatorluğu, Safevîler veya Safevî Devleti, 1501 ve 1736 yılları arasında varlığını sürdürmüş, sıkça modern İran tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen, İran tarihindeki en önemli hanedanlıklardan biri olan Türk kökenli Safevi Hanedanı tarafından yönetilmiş devlet. Bugünkü İran, Azerbaycan, Ermenistan, Irak, Afganistan, Türkmenistan ve Türkiye'nin doğu kesiminde varlığını sürdürmüş, Şiî Onikiciliği resmî mezhep olarak kabul etmiş ve İran'ın varisi olduğu Safevî Hanedanı'nın devletidir.

<span class="mw-page-title-main">I. İsmail</span> Safevî Devletinin kurucusu ve ilk hükümdarı

I. İsmail, bilinen adıyla Şah İsmail veya tam unvanıyla Ebu'l-Muzaffer Bahadır el-Hüseynî, Safevî Tarikatı'nın lideri, Safevî Devleti'nin kurucusu ve ilk hükümdarıdır. Alevilik ve Bektaşilikte Yedi Ulu Ozan'dan birisi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">I. Abbas</span> 5. Safevi hükümdarı

I. Abbas veya Büyük Abbas, Safevi Hanedanlığının beşinci hükümdarı olan Şah Abbas, Safevi Hanedanı'nın en güçlü hükümdarı olarak gösterilir. Şah Muhammed Hüdabende'nin üçüncü oğludur. 3 Ekim 1587 tarihinde Türkmen şeflerinin desteklediği bir askerî darbe ile 17 yaşında tahta geçip 1629 yılına kadar 42 yıl hükümdar olarak kalmıştır. Hükümdar olduğu tarih Safevi Devleti açısından zorlu bir dönemdir. İçeride Türkmen aşiretleri arasındaki kanlı çatışmalar, doğuda Özbek akınları, batıda ise Osmanlı İmparatorluğu'nun baskısı altındaydı. Bu durumun kaçınılmaz sonucu olarak ülke ekonomik olarak da çözülmektedir. Tarımsal ve endüstüriyel üretim düşerken ticaret de çökmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Nadir Şah</span> 1. Afşar Devleti Şahı

Nadir Şah Afşar, Afşar İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı olan Türkmen şahtır. İran tarihinin en güçlü hükümdarlarından biri kabul edilip, 1736'dan 1747'deki suikastına kadar Afşar İmparatoru ve İran şahı olarak hüküm sürmüştür. Batı Asya, Güney Kafkasya, Orta Asya ve Güney Asya'da birçok seferde savaşmıştır. Askeri dehası nedeniyle, bazı tarihçiler onu İran'ın Napolyonu veya İkinci İskender olarak tanımlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">I. Tahmasb</span> 2. Safevî şahı

I. Tahmasb, Safevî Devleti'nin ikinci hükümdarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Karadağ Hanlığı</span>

Karadağ Hanlığı, 1747 yılında bugün İran'a bağlı Azerbaycan bölgesindeki Karadağ (Karacadağ) topraklarında kurulmuş feodal devlettir. Karadağ kelimesi büyük dağ veya dağlık yer anlamına gelmektedir. Hanlığın başkenti Ahar şehri olup bir ara Kürdeşt'e taşınmıştır. Hanlığın batısında Hoy Hanlığı, doğusunda Lenkeran Hanlığı, kuzeyinde Karabağ Hanlığı, güneyinde Tebriz Hanlığı ve Erdebil Hanlığı vardır.

<span class="mw-page-title-main">Meşaleler Muharebesi</span>

Meşaleler Muharebesi, 1583 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında yapılan bir muharebedir.

<span class="mw-page-title-main">II. İsmail</span> 3. Safevi Türkmen hükümdarı

II. İsmail. 1576-1577 döneminde Safeviler'in üçüncü Şahı olarak hüküm sürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">III. İsmail</span> 14. Safevi Türkmen hükümdarı

Şah III. İsmail Ebu Turab, III. İsmail Safevi, Şah İsmail Seyyid Murtaza oğlu Safevi - İran şehinşahı, Safeviler hanedanı devletinin XIII. hükümdarı. Aslında hiçbir gücü olmamıştır. Devleti adına Zend Kerim Han yönetmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Elkas Mirza</span> İranlı şair

Elkas Mirza, Safevi şahzadesi ve Şirvan Beylerbeyi, Şah Tahmasb'a karşı isyanın lideri. Elkas Mirza, Şah İsmail'nin hayatta kalmış dört oğlundan biridir.

Taçlı Begüm veya Şah Bigi Hanım,, Safevî Devleti Şahı I. İsmail'in eşi ve Elkas Mirza'nın annesi.

<span class="mw-page-title-main">Süleyman (Safevî şahı)</span> 8. Safevi Türkmen hükümdarı

Şah Süleyman, Safevilerin 8. şahı.

Muhammed Bakır Mirza, Batı'da Safi Mirza olarak tanınan, Şah Abbas 'ın(1588-1629) en büyük oğlu.

I. Tahmasb'ın Gürcistan seferleri - Safevi imparatorluğunun ikinci hükümdarı I. Tahmasb'ın Günümüz Gürcistan topraklarında bulunan Kartli ve Kaheti krallıklarının topraklarına yaptığı seferler olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">II. Tahmasb'ın yeniden Safevi tahtına çıkması</span>

II. Tahmasb'ın yeniden Safevi tahtına çıkması, 1729'da II. Tahmasb'ın generali Nadir Han ile Afgan Aşraf Hotaki arasında meydana gelen bir dizi savaş sonucunda mümkün oldu. II. Tahmasb sözde tahtta olmasına rağmen, asıl güç Nadir Han'ın elinde toplanmıştı. Afganlar ise Safevi imparatorluğunun topraklarının büyük bir kısmından kalıcı olarak kovuldu ve bir süre sonra Nadir onlara boyun eğdirdi.

Halil sultan Zülkadir- Şiraz hükümdarı Şah I. İsmail'in emirlerinden biri olan Zülkadir hanedanına ait bir Kızılbaş savaşçısı.

Hamza sultan Kazah'ın oğlu Şahkulu Sultan Ustaçlı (?-1568), Kızılbaş komutanı, Astrabad ve Çukur Saad eyaletinin Beylerbeyi (1551-1568), olan Azerbaycan ve Horasan emiri el-umarası.

Eşikağasıbaşı, Safevilerde "Ümera-yi devlethane-yi mübarek"in dört emirinden biri olup, sarayda merasim kurallarına bakan memurların başıdır. Bazı kaynaklar onu "saray dergahının reisi" olarak tanımlamaktadır. O, şah divanının tüm yasavullarının, eşikağalarının, kapıcılarının ve çavuşlarının reisi olup, şah meclislerinin organizasyon ve düzenlemesinden sorumluydu.

Abdi bey Şamlı veya Ebdi bey Şamlı - Herat'ın hükümdarı Şamlı ailesine mensup Kızılbaş emiri. Anonim bir yazarın yazdığı "Tarih-i Kızılbaşan" adlı eserde onun hakkında şöyle denilmektedir: "Abidin Bey, Şam şehirlerinden 200 gençle birlikte Sarıtarcan'dan Şah I. İsmail'in yanına gelerek, Hazretlerinin dikkatini çekti. Bütün emirlerin arasından seçilerek, Emir Han'ın ardından Herat'ın hükümdarı olmuş ve 931 (hicri) yılında vefat etmiştir. Fermana göre kardeşi Herat hükümdarlığına atandı."

<span class="mw-page-title-main">Safevi ordusu</span>

Safevi İmparatorluğu'nun ordusu, 1501-1736'da varlığını sürdürmüş olan Safevi İmparatorluğu'nun ordusunu anlatır. Safevi ordusunun temeli devletin kuruluşundan önce Türkmen Kızılbaşlar tarafından atılmıştır. 1499'da, Safevi tarikatının genç lideri İsmail, iktidarı ele geçirmek için Lahican'dan ayrılıp Erdebil'e gitti. 1500 yazında; Anadolu, Suriye ve Kafkasya'nın yerel Türkmen kabilelerinden oluşan yaklaşık 7.000 Kızılbaş, İsmail'in etrafında birleşti ve 30.000 kişilik Akkoyunlu ordusunu Şerur Meydan Muharebesinde yendi. Bu olay Safevi Devleti ve Safevi ordusunun kuruluşu olarak kabul edilir. Safevi tarikatı zamanından beri var olan ordu sistemi; devletin kuruluş sürecinin başlamasına, devletin kurulmasına, güçlenmesine ve yayılmasına paralel olarak zamanla reformize edilmiştir. Safevi ordusunda Şah Abbas I döneminde köklü bir reform yapılmıştır. Yıllar içinde yapılan ordu reformlarının temel amaçları: Kızılbaş emirlerinin keyfî davranışlarını önlemek, tek merkezden yönetilen güçlü bir ordu oluşturmak ve kaybedilen toprakları geri almaktı.